Ghostrunner serisinin ilk oyunu pek çok kişi için hoş bir sürpriz olmuştu; özellikle de distopik siberpunk estetiği ile oyuncuların daha fazlasını istemesine neden olan yüksek oktanlı bir parkur aksiyonu deneyimi sunmuştu. Doğal olarak bu da Ghostrunner 2 oyununun dört gözle beklemeye neden oluyor ve bu devam oyunu en önemli noktalarda parlamaya devam etse de geliştirici ekibin aldığı bazı riskler tam olarak karşılığını vermiyor ve çeşitli noktalarda durma noktasına gelen hızlı ilerleyen bir macera ortaya çıkıyor.
Bahsi geçen bu devam oyununda, Ghostrunner’ın Dharma kulesi halkını gaddar Keymaster’dan kurtarmasının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen işler pek de iyiye gitmiyor. Bir liderin eksikliği, şiddet yanlısı çeteler ve gizli tarikat üyeleri arasında bir güç mücadelesine yol açıyor ve sadece oyuncu ve Interface Council bu distopyaya bir kez daha düzen getirebilir gibi görünüyor. Ghostrunner 2 oyunundaki maceranın temelini bunlar oluşturuyor.
Ghostrunner 2 içerisinde bu kez hikaye anlatımına daha fazla vurgu yapılıyor ve sadece bir yüz yerine gerçek, yaşayan karakterlerle ilk oyuna göre daha fazla konuşmaya izin veren bir merkez alanı var. Buna karşı olarak, yardımcı oyuncu kadrosunun performansları arzulanan çok şey bırakıyor. Kendileri, ne yazık ki hikayeye verilen önemi aynı kalitedeki bir performans ile karşılayamıyor. Bu da ufak tefek sıkıntılar oluşturuyor.
Aynı zamanda, her ne kadar paylaşılan bilgiler aydınlatıcı olsa ve bu evrenin bilgisini geliştirse de, ekrandaki görseller oyuncunun dikkatini başka yöne çekecek kadar canlı değil. Daha büyük bir şeye, bir olaya bağlı olmak güzel hissettiriyor ama burada sunulan kalite, ana oyun bölümleriyle eşit olsaydı çok daha yüksek noktalara çıkılabilirdi bence. Bu da günü bir kez daha kurtarmanın daha ilginç bir anlatısını zorlamak için uzun bir yol kat edebilirdi.
Ghostrunner 2, efsanevi oynanış anları içeriyor
Oynanıştan bahsetmişken, bu elementin çok büyük bir kısmı Ghostrunner 2 yapıtının çoğundan daha iyi yaptığı bir şey olan bol miktarda aksiyon ve hareket içeriyor. One More Level isimli geliştirici ekip, yetenekli oyuncuların tek bir ritmi bile kaçırmadan ölümcül bir hassasiyetle bir seviyede kolayca gezinebilecekleri devam oyunu için zanaatını kesinlikle yükseltmiş gibi görünüyor. Yeni başlayanların bile gözünün korkmasına gerek yok; oyunda zanaatınızı geliştirmenize yardımcı olacak pek çok öğrenme fırsatı mevcut. Bu da ilk oyunu es geçenler için güzel bir düşünce.
Bu video oyunundaki her seviyeyi çeşitli şekillerde çözülebilecek bir bulmaca olarak düşünün; cazip olan, bunu öncekinden daha verimli ve şık bir şekilde yapmaktır, bu da daha fazlası için geri gelmemi sağlayan bir oynanış döngüsü oluşturuyor bence. İster çeşitli parkur hareketlerini kullanarak platformdan platforma hızlıca geçiyor olun, ister uzaktaki düşmanlara shuriken fırlatıyor ya da kılıcınız ile düşmanları doğruyor olun, tüm bunlar sizi tamamlanması gereken bir görevi olan gerçek bir fütüristik katil gibi hissettirecek şekilde gelişiyor.
Tek bir vuruş bir koşuyu anında sona erdirebildiği için gerilim önemli ölçüde artıyor, bu da savaş ve platformun risk ve ödül doğasını kaybetmeden işlerin hızlı ilerlemesini sağlıyor. Tekrarlayan koşulardan kaynaklanabilecek hayal kırıklıkları, olaylara anında geri dönebildiğinizde ve sürekli olarak daha iyi bir çözüme doğru ilerlediğinizde daha az belirgin oluyor. Buna atılmayı ve engellemeyi yöneten bir dayanıklılık sistemi de eklendiğinde, oyuncuların Ghostrunner 2 oyununa ve onun savaş arenaları ile parkur mücadelelerine dalmak için ellerinde fazlasıyla araç var.
İlerleme yoluyla ve merkez alan aracılığıyla daha fazla yükseltme elde edilebiliyor; bu da siberpunk muhteşemliğinin parlaklığını korurken yıkıcı yeteneklerinizi daha da geliştiriyor. Flux özellikle favori; sonuçta, önünüze çıkan herkesi ortadan kaldırmak için tarifsiz hasar veren bir lazer ışını salabilmeyi kim sevmez ki? Bu yükseltmeler aynı zamanda oyuncuların çevrelerini daha fazla keşfetmeleri için harika bir teşvik oluşturuyor; keşif, yükseltme çiplerini donatmak için yuvaları artırabilecek gizli koleksiyon parçalarına ve çeşitli harika kozmetiklere yol açıyor.
Görebileceğiniz en havalı oyunlardan biri
Ghostrunner 2 ayrıca bu yıl video oyunlarında bulabileceğiniz en havalı anlardan bazıları olacak olan yeni motosiklet bölümleriyle daha da ileri gidiyor. Yüksek hızlı kovalamacalardan yerçekimine meydan okuyan gösterilere kadar, Dharma kulesinin sınırları içinde yaşayabileceğiniz maceranın sınırı yok. Bununla birlikte, dış dünyanın eklenmesi karışık bir sonuç oluşturuyor. Bahsettiğim motosiklet, bu yeni çöl arazisini keşfetmek için kullanılabilir ama özellikle yaya olarak kalırsanız, görülecek veya yapılacak çok şey yoktur. Kabul etmek gerekir ki çöl ortamı hiçbir zaman şehir ortamındaki titizlikle tasarlanmış seviyelerle aynı seviyede olmayacaktı…
Kendinizi daha fazlası için kaşınırken bulursanız ve hikayeye bir ara vermek isterseniz, merkezde bulunan muhteşem Roguerunner.exe isimli “rogue-like” modu da var. Sınırlı can, rastgele yükseltmeler, düşmanlar ve güçler ile prosedürel olarak oluşturulmuş parkur ve savaş senaryolarının bir karışımını içeren bu mod, aşinalıkla kısıtlanmış hissetmeden daha fazla zorluk arayanlar için sürükleyici bir zaman sunuyor.
Elbette, Ghostrunner 2 içerisinde geçirilen tüm zaman, mükemmel bir eşzamanlılık içinde eylemlerinizin ritmine göre yürüyen mükemmel müziği ile noktalanacaktır. Bu sadece oyunun daha da doğal bir şekilde akmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda oyuncuları ölümcül saldırının sonuna kadar devam ettirecek türden bir uyanıklık ve dürtü ortaya çıkarıyor. Bunu muhteşem görsellik ile de birleştirdiğiniz zaman oyun, sunum cephesinde şahane duruyor.
Ghostrunner 2 oyununun var olması harika bir şey; bu aksiyon türünün kalitesiyle boy ölçüşebilecek çok fazla oyun yok. Formülü ve seviye tasarımıyla, oyuncular her zaman hayret edecekleri yeni bir şeyler bulacaklar, gümbür gümbür müziğinden ve görsellerinin çoğundan etkilenecekler. Yine de, daha tutarlı ve ilgi çekici bir anlatıyı bir araya getirme girişimi aynı kalitede değil, bu da utanç verici olabiliyor. Kendi yaratıcılığınızın yönlendirdiği akıllara durgunluk veren anlarla dolu heyecan verici bir zaman arayanlar için Dharma kulesi önünüzde duruyor ve umarım buna hazırsınızdır.