Goat Simulator serisinin ikinci oyununun nereye gittiğini merak ediyorsanız, kafanızı çok yormayın. Geliştirici ekip ve dağıtımcı şirket, ilk oyundan sonra bir şaka olarak ikinci oyunu atlayıp, üçüncü oyunu geliştirmeye karar verdi. İlk oyunda ufak bir kasabada bir keçi olarak kaos yaratıyorduk. Goat Simulator 3 ile ise şehre iniyoruz ve koskoca bir açık dünyada kaotik aksiyonlar gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Durumu özetlemek gerekirse, orijinal oyunda sevilen ne varsa, bu oyunda çok daha fazla ve büyük bir şekilde sunuluyor. Gerçek bir devam oyunu oynuyormuş gibi hissediyorsunuz gerçekten.
Goat Simulator 3 gibi bir video oyununda eğlencenizi kendinizin yaratması gerekiyor. Yine de bir ilerleme sistemi olsun derseniz bu yapıtın içerisinde bir görev serisi bulunuyor. Oyunun dünyasında Goat Illuminati tarikatı mevcut ve bir de Goat Castle var. Oyundaki görevlerde ilerledikçe kalemizi genişletebiliyoruz ve içerisinde yeni alanların kilidini açıp, oraları keşfedebiliyoruz. Bazı oyuncular, oyunların içerisinde amaçsızca dolaşmayı sevmeyebilir ve bu görev ile kale sistemi de amaç sunuyor o oyuncular için. Temel oynanışta ise bir keçi olarak yapabilecekleriniz, gerçek bir keçi kadar sınırlı diyebilirim.
Goat Simulator 3 oyununda kontrol ettiğiniz keçi; boynuzları ile çevreye vurabiliyor, dili ile eşyaları çekebiliyor ve son olarak keçi sesleri çıkartabiliyor. Böyle söylediğimiz zaman oyunda yapılacak çok fazla bir şeyin olmadığını düşünebilirsiniz ama aynı ilk oyunda olduğu gibi bu yapıtta da önemli olan keçinin elindeki yetenekler değil, açık dünyaya yerleştirilmiş olan oyuncaklar. Eski zamanlarda bir Grand Theft Auto oyununu açıp, açık dünyada boş boş dolaşıp, çevreye etkileşime geçip, eğlenirdik ya, işte bu video oyunu ile aynı atmosfer tekrar yaşatılıyor. Bu oyun ile zamanın ne kadar hızlı geçtiğini anlamıyorsunuz bile.
Görevlere geri dönmek gerekirse, Goat Simulator 3 içerisinde bu içerikleri tamamlamak bazı kozmetik eşyaların kilidini açıyor. Aslında, kozmetik demiş olsam bile her ödül tam olarak kozmetik değil. Bazı ödüller gerçekten görüntüden başka bir şey vermiyor ama bazı diğer ödüller, farklı görevler için gerekli oluyor. Karşınıza çıkabilecek diğer eşyalar ise oyuna yeni mekanikler ekleyebiliyor. Mesela, oyundaki bir ilahi şapka sayesinde karşınıza çıkan insanları tek bir tuşa basarak gökyüzüne çıkartıp, cenneti görmelerini sağlayabiliyorsunuz. Bunun gibi bolca farklı element mevcut oyunun içerisinde.
Goat Simulator 3, keçi arkadaşlarınızla da eğlenceli
Saf bir şekilde eğlence sunan Goat Simulator 3, tabii ki tek başınıza oynanabiliyor. Aynı zamanda oyuna arkadaşlarınızı da davet edebiliyorsunuz ve dört kişiye kadar işbirlikçi bir şekilde bu kaotik deneyimi birlikte yaşayabiliyorsunuz. Bu oyunu isterseniz tek başınıza, isterseniz iki kişi, üç kişi veya dört kişi olarak oynayın; hiç fark etmeden maksimum seviyede eğlence almayı başarabiliyorsunuz. Tabii bu eğlenceyi alabilmek için türe karşı bir ilginizin olması gerekiyor. Yani, boş boş etrafta dolaşıp, eğlenmenin sizin için ilgi çekici olması gerekiyor. Burada ipleri oyun değil, siz elinizde tutuyorsunuz.
Teknik açıdan da bahsetmek gerekiyor biraz tabii ki. Bu noktada, Goat Simulator öyle teknik olarak çok da gelişmiş bir oyun değildi. Bu yüzden de devam oyununun aşması gereken çok yüksek bir çit yok ama yine de oyuna adım attığınız ilk andan itibaren motorun daha kaliteli bir hale getirildiğini hissedebiliyorsunuz. Çevrede dolaşmak bile ilk oyuna kıyasla daha sıkıntısız hissettiriyor. İşbirlikçi tarafta ise bu oyunu hem çevrim içi, hem de çevrim dışı bir şekilde arkadaşlarınızla oynayabiliyorsunuz. Bu da aslında oyunu aileniz ile birlikte oynamayı biraz daha kolaylaştırıyor. Ayrıca, oyunun içerisinde mini oyunlar da bulunuyor.
Goat Simulator 3 içerisinde bulunan mini oyunlar daha çok işbirlikçi moddaki eğlenceyi arttırmayı hedefleyen bir halde sunuluyor. Splatoon ve Fall Guys: Ultimate Knockout gibi oyunlardan ilham alınarak tasarlanan bazı mini oyunlar görebiliyorsunuz. Eğer isterseniz, arkadaşlarınızla açık dünyayı da serbest bir şekilde keşfedip, görevler yapabiliyorsunuz. Oyun, tüm bu anlattıklarımdan daha derine inemiyor ne yazık ki ama zaten buna da pek gerek varmış gibi hissedilmiyor. Sonuçta, orijinal oyunun ne olduğu belliydi ve stüdyo, devam oyunu ile de bu havayı pek bozmak istemiyor. Buna kötü bir şey diyebilmek pek mümkün değil.
Kötü yorum yapılabilecek olan ne yazık ki oyunun motorunun zayıf kaldığı alanlar. Goat Simulator 3 içerisinde ne yazık ki bilinçli olarak eklenmemiş hatalar mevcut. Bu hatalar hem oyunun dünyasında, hem de animasyonlarında rahatlıkla fark edilebiliyor. Yapay zeka da aynı şekilde problemli bir yapıya sahip; kendileri çoğunlukla yürüyecekleri yolları bile bulamıyor. Oyun, bu hali ile 2000 dönemlerinin başından çıkıp, gelmiş gibi duruyor. Görsel açıdan da doku kaplamalarının filan geç yüklenmesi çok can sıkıyor. Evet, böyle bir oyunun çok yüksek kalitede olmasına gerek yok ama bu hataları da göz ardı edemeyiz.
Bir keçi olmak ya da olmamak
Goat Simulator 3 oyununu 4K destekli bir televizyonda, PlayStation 5 konsolum ile deneyimledim ve elde ettiğim görsellikten memnun kaldım. Evet, oyunda ne yazık ki doku kaplamalarının ve hatta direkt olarak objelerin bütününün geç yüklenmesi gibi bir sıkıntı bulunuyor ama bunun haricinde sunulan görsellikte hiçbir problem yok. Oyunun yeni nesil sürümü de mevcut ve bu sürümdeki görsellik gayet net ve temiz. Şehrin farklı bölümlerinin farklı atmosferleri filan da gayet güzel hissediliyor. Sadece, arabalar gibi bazı kritik oynanış ögelerinin modelleri bana diğerlerine göre çok kalitesiz geldi, o kadar.
Goat Simulator 3, PlayStation 5 konsolunda gayet stabil bir şekilde, 60 FPS olarak oynanabiliyor. Oyunda aksiyon tavan yaptığı zaman bile performans tarafında bir düşüklük hissetmiyorsunuz. Oyundaki hatalardan bahsetmiştim; onlar mevcut ama onun haricinde de DualSense üzerinden biraz daha fazla bir destek verilmesini tercih ederdim. Bu oyun halihazırda esprili bir yapı sunuyor ama bunların hiçbirini DualSense ile hissedemiyorsunuz. Ayrıca oyunda öyle çok fazla yükleme ekranı da bulunmuyor ve mevcut olanlar da yeni nesil konsolların gücü sayesinde oldukça hızlı bir şekilde geçiyor.
Sesler ve müzikler ise Goat Simulator 3 oyununun en zayıf yönleri gibi duruyor. Daha doğrusu, oyundaki müzikler fena değil; gayet hoş parçalar mevcut ama ses tarafında oyun büyük bir kayıp veriyor. Karakter seslendirmelerinden tutun da arabaların seslerine ve çevre detaylarının seslerine kadar birçok şey inanılmaz düşük kaliteli geliyor kulağa. Yani, oyunun genel temasında bir düşük kalite mevcut ama seslerdeki kalitesizlik bir tercihten ziyade problem gibi hissettiriyor. Bu yüzden de pek hoş bir deneyim yaşatılamıyor. Yine de keçinin çıkarttığı sesin bir numaralı ses ögesi olduğunu söylemezsem, olmaz.
Goat Simulator oyununu sevdiyseniz, Goat Simulator 3 oyununa bayılacaksınız. Bu devam ürününde geliştirici ekip, ilk oyunda sevilmiş olan her şeyi ikiye katlıyor ve daha eğlenceli bir şekilde sunuyor. Yine de bu genişleme yaşanırken, oyunun kalitesinde pek bir iyileşme görünmüyor. Oyun, birçok noktasında hala 2000’li yılların başındaki bir oyun gibi andırıyor ve bu da belki bilinçli, belki bilinçsiz bir şekilde yapılıyor ama her şekilde günümüze yakışmıyor. Yine de tek başınıza veya arkadaşlarınızla eğlenebileceğiniz kendisini ciddiye almayan, salakça komik olan bir video oyunu arıyorsanız, kendisi karşınızda duruyor.