Arada sırada şehir kurma oyunlarına karşı olan ilgim zirvelere çıkıyor ama bir süre sonra sıkılıyorum. Gelişen bir kasabanın ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmak ilgi çekici benim için ama kendimi rastgele olaylar veya farklı hedefler gibi işleri karıştırmak için bir şeyler eklemeye ihtiyaç duyarken buluyorum. Yani, tamamen “sandbox” tarzı deneyimler beni sıkıyor. Öte yandan, büyük strateji oyunları ve bazı gerçek zamanlı strateji yapıtları, çok fazla şey olması gibi tam tersi bir soruna sahip ve bu da benim kafamı iyice karıştırıyor. Bugün inceleyeceğim Gord, bu ikisi arasında bir orta yol bulmaya çalışıyor ve şehir kurma ile düşmanca bir ortamda hayatta kalmayı birleştiriyor.

Gord, Warcraft ve The Settlers ile aynı kumaştan kesilmiş bir gerçek zamanlı strateji oyunu gibi hissettiriyor ve deneyimi farklılaştırmak için de Banished yapıtına benzer mekanikler karşımıza çıkıyor. Herhangi bir senaryoya bir avuç denekle başlıyorsunuz, ilk işiniz bir palisade kurmak ve gord adı verilen gelişen bir topluluğa dönüşmek için bir alan oluşturmak. Bu yapıldıktan sonra; kereste fabrikaları, yemek toplayıcı kulübeleri ve kil fabrikaları gibi binalar inşa etmekte özgürsünüz. Bunlar sayesinde yaşayanları ilgili kaynakları toplamaya yönlendirebilirsiniz. Tabii ki oyun döngüsü sadece kaynak toplamak ve bina inşa etmekten ibaret değil.

Gord, Slav mitlerinden esinlenen, ormanların ve bataklıkların tehlikeler, karanlık ve korkularla dolu olduğu karanlık bir fantezi dünyasında geçiyor. Gord’unuz güzelce aydınlatılmış olsa da ortamın geri kalanı hiç de öyle değil. Bu karanlık ormanlar ve korkunç bataklıklar, yeni bir kil yatağından vahşi halk kampına, hazine ve zenginliklere kadar her şeyi barındırabilir… Bir sürü aç yaratık da bulabilirsiniz. Tehlikeler, yeni kaynaklar bulma ihtiyacıyla birleştiğinde dikkatli bir keşif gerektiriyor; söz konusu ortamda ne kadar uzun süre kalırsanız, gord’unuzun gelişmesini ve sakinlerinin aklı başında kalmasını sağlamak için savunmasız halkınızı uzaklara göndermeniz gerekecektir.

Vatandaşlar dayanıklı insanlar olsa da ve kendilerini tek kurt veya timsahtan koruyabilseler de bazı tehlikeler çok fazla olabiliyor. Bu tehditlerle gerçek anlamda mücadele etmek için halkınızı bir balta veya mızrak alıp, savaşçılar olarak topraklardaki yaratıklarla ve düşmanlarla savaşmakla görevlendirebilirsiniz. Bu birimler hem çok iyi hasar verir hem de bu düşmanlara dayanır ama kasanızı oldukça çabuk boşaltma dezavantajına sahiptir. Bu da hızlı ve etkili saldırıları bir zorunluluk haline getirir. Şimdi, doğal canavarlar ve doğal olmayan canavarlar da var – doğal canavarlara yeterince balta sallarsanız, sorun çözülür ama Gord oyununun en derin karanlığında korkular yatar.

Gord

Gord sayesinde yepyeni korkularımız oluyor

Korkular bu oyunda açık ara en sevdiğim şey. Bu güçlü varlıklar, Slav mitlerinden alınmış ve haritanın herhangi bir yerinde bulunabilirler. Söz konusu varlığa bağlı olarak, sonunda ormanlarında büyüyen yerleşimi fark edecekler ve görevler olarak saygı göstermenizi talep etmeye başlayacaklar. Eğer korkuları memnun ederseniz, size ödüller verebilir, bir şekilde yardım edebilir veya sadece yaşamanıza izin verebilirler. Onları memnun etmezseniz, gord’unuza bir salgın hastalık salarak işleri en hafif tabirle zorlaştırırlar. Ne zaman sıkılacaklarını ve övgü talep etmeye başlayacaklarını asla bilemeyeceğiniz için korku atmosferi yaratan harika bir eklentiler.

Korkuların en iyi yanı ölümlü olmalarıdır. Ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, uygun donanıma sahip bir grup, bir tanesini alt edebilir ve bu da talepler ile savaş riskini tartma konusunda ilginç bir denge sağlar. Korkular ve korkunç bataklık canavarları bir yana, Lysanth topraklarının bazı iyi yanları da var; büyü gücü yüksek kişilerin yardımıyla, gord’unuza ve savaşçılarınıza yardım etmek veya düşmanlarınızın hayatını zorlaştırmak için büyüler yapabilirsiniz. Büyüler, tapınaklar ve mabetler tarafından üretilen ve rastgele olaylardan veya korkulardan kazanılabilen inanca mal olur. Tapınağınızı yükselterek daha güçlü büyülere erişebilirsiniz, ancak bunlar da daha pahalıdır.

Büyüler; birimlerinizi iyileştirebilir, onları düşmanlardan gizleyebilir, savaşta onlara destek verebilir ve hatta bir süreliğine vahşi hayvanların kontrolünü ele geçirebilir. Etkileri kısa sürelidir, ancak sıkıştığınızda size avantaj sağlayabilirler. Şimdi, gord’a geri dönelim. Oyunun rakiplerinden ayrıldığı bir diğer nokta da bina yerleştirme yönetimi. Yapı inşa edebileceğiniz tek alan palisadınızın içi, ancak bunun dışında tam bir özgürlüğe sahipsiniz. Bir sıra içki fabrikası mı yapmak istiyorsunuz, yoksa depolarla mı doldurmak istiyorsunuz? Sığdığı sürece her şeyi yapabilirsiniz ama bu aynı zamanda yerleştirme konusunda çok dikkatli olmanız gerektiği anlamına geliyor.

Her şeye rağmen, ihtiyacınız olan yapı ,sayısı mevcut alanı hızla aşabilir, bu da ya bir binayı yıkmanızla sonuçlanır – yapımında kullanılan kaynakların yaklaşık yarısını geri kazanırsınız – ya da vazgeçip, daha küçük planlar yaparsınız. Bu eğlenceli bir sistem; sizi, gordunuzu ve içindeki her şeyi yerleştirirken verimli olmaya teşvik ediyor. Ayrıca mevcut olan her şeyi değil, ihtiyacınız olanı inşa etme noktasını da öne çıkarıyor. İki şekilde daha fazla alan kazanabilirsiniz: Bir ileri karakol inşa etmek veya bir palisade genişletmesi elde edebilirsiniz. Karakollar, ilk konumunuzdan uzakta değerli bir kaynak bulduğunuzda kullanabileceğiniz çok küçük, yükseltilebilir palisadlar.

Gord

Şehir kurma tarafında bazı benzersiz sistemler mevcut

Karakolların içine bir, belki de iki bina sığdırabilirsiniz; bu da nispeten yüksek maliyetle birleştiğinde, onları uygun bir gord için hoş bir alternatif olmaktan çok, tek amaçlı kamplar haline getirir. Öte yandan, palisade genişletmeleri, kampın sekiz köşesinden birine oldukça büyük bir ekleme yaparak aslında gordunuzun alanını artırır. Binaların kendileri gibi, bu genişlemenin de haritaya yerleştirilmesi gerekiyor; bu da mantıklı ve bazı yaratıcı planlamalara izin veriyor ama kağıt üzerinde… Gerçekte, bunları yerleştirmek bir kabus gibi; çoğu zaman, ne denersem deneyeyim kabul edilebilir bir yer bulmanın imkansız olduğunu gördüm, bu da hayal kırıklığına yol açtı.

Bu bir problem; başlangıçta kampınızın konumunu değiştirmek için fazla yeriniz yok. Aynı bıkkınlık bina yerleşimlerinde de kendini gösteriyor; sık sık bir yapının sığması gerektiğini hissettim ama oyun aynı fikirde değildi. Yalnız, bu benim kötü mimari planlamamın hatası olabilir. Bununla birlikte, gord’unuzun ana itici gücü, aynı zamanda oyunun ana satış noktalarından biri olan öznelerinizdir. Oyundaki her karakterin kendi becerileri, tercihleri, güçlü yanları, zayıflıkları ve bir envanteri vardır. Beceriler, yiyecek üretiminden, keşfe kadar karakterlere atayabileceğiniz farklı iş türlerini temsil ediyor. Her becerinin beş seviyesi var ve seviye yükseldikçe kişi daha fazla beceriye sahip olur.

Aynı zamanda, bireyin farklı işlere olan eğilimini gösteren bir tercih bonusuna da sahipler. Bir gord savaşma konusunda iyi olabilir, deneyim konusunda +%30 bonus kazanabilir, ancak keşif konusunda kötü olabilir ve -%10 değiştirici alabilir. Bir gord ayrıca bir veya daha fazla işte hiç deneyim kazanamayabilir. Bu, yapamayacakları anlamına gelmez; sadece asla daha iyi olamazlar. Becerilere ek olarak, her gord, negatif ve pozitif bir özelliğe sahiptir. Örneğin, bir kişi toprağın karanlığından daha az etkilenebilir ancak örümceklerden korkabilir. Bu özellikler sözde deneklerinizi birbirinden ayırıyor ama dürüst olmak gerekirse ben nadiren bir fark gördüm.

Son olarak, bulanık bataklıkları ve korkutucu ormanları keşfederken, halkın taşıyabileceği eşyalara rastlayabilirsiniz. Bunlar pasif güçlendirmeler veren genel eşyalardan bir savaşçıyı canavara dönüştürebilen benzersiz eşyalara kadar çeşitlilik gösteriyor. Her karakter en fazla üç tane taşıyabilir ama bunları kolayca takas edebilirsiniz. Karakterlerin fiziksel ve zihinsel sağlıklarını temsil eden iki ayrı çubukları da vardır. Uzun süre yalnız veya karanlıkta kalırlarsa, korkunç canavarlar görürlerse veya korkunç bir şey yapmaya zorlanırlarsa – bir cesedi yağmalamak gibi – akıl sağlıkları düşer. Bu da kontrol etmeniz gereken başka şeyler ekler oyuna.

Gord

Gord içerisinde karakterleri yönetmek biraz dengesiz

Karakterleriniz eğer canavarlar tarafından dövülürlerse, bir hastalığa yakalanırlarsa veya başka bir fiziksel şey olursa, sağlıklarını kaybederler. Her iki bar da yeterince düşerse, ya bir yaralanma ya da zihinsel bir durum kazanma riskiyle karşı karşıya kalırlar, bu da nasıl davranacaklarını değiştirir. Yine, bu mekaniği kağıt üzerinde eğlenceli buldum ama uygulama biraz eksik hissettirdi. Fiziksel ve zihinsel hastalıklar karakterlerde iyileştirilemiyor; harita üzerinde bulması sinir bozucu ve pahalı olabilen özel binalar aramanızı gerektiriyor. Bazı sorunları büyü ile iyileştirebiliyorsunuz ama bunlar sınırlı ve bunun mümkün olduğu seviye daha ileride. Çılgınca büyüler yaparken ve herkese düzenli banyo yaptırırken gord’umun enfekte olmasını ve delirmesini izlerken kendimi güçsüz hissettim.

Gord, iki modda oynanabilir: Campaign ve Custom Scenario. Campaign, Şafak Kabilesi’ni karanlık ormanın derinliklerine doğru ilerlerken takip ediyor ve siz de Calanth Kralı’nın kâhyası rolünü üstleniyorsunuz. Operasyondan sorumlu gerçek bir kurbağaya benzeyen Elçi, kabilenin Yaşlısı ve Lynx adında bir cadıyla birlikte tehlikeli bölgelerde kârlı bir altın damarı arıyorsunuz. Campaign, grubunuzun senaryodan senaryoya geçmesini, arazinin tehlikelerinden kurtulmasını ve korkular ve tuhaf davranışlarıyla ilgili büyüyen bir gizemi çözmesini takip ediyor. Campaign ile anlatılan hikayeler çeşitli ve ilerledikçe mekanikleri tanıtan bir tür öğretici görevi görür. Hikaye, senaryolar arasındaki ara sahnelerde veya senaryo içindeki küçük diyaloglarda anlatılıyor.

Custom Scenario, ihtiyaçlarınıza göre ayarlayabileceğiniz tek seferlik oturumlardır. Bir senaryo yaparken; bir hedef, zorluk, haritanın boyutu, kaynak miktarı filan belirleyebilirsiniz. Senaryo için hedefinize ulaşırsanız, size devam etme veya orada bırakma seçeneği sunulur, bu da özellikle eğlenceli bir koşunun yeni zorluklarla devam etmesine izin verir. Farklı hedefler de çok sayıda görev ve prosedürel olarak oluşturulan kaynaklar ve düşmanlarla çeşitlendirilmiş, bu da oyunu tekrar oynanabilir hale getiriyor. Custom Scenario modu biraz daha doğal bir şekilde akıyor gibi göründüğü için Campaign moduna kıyasla biraz daha fazla keyif aldım. Ancak, bir olay örgüsünün olmaması senaryoların biraz uzamasına neden oldu.

Gord oyununun sunduğu ilginç bir özellik de Chronicle. Ana hikaye modunun içinde ve dışında incelenebilen Chronicle, oyunun “lore” elementlerinin bir koleksiyonudur. Başladığınızda kitap boştur ama belirli düşmanlarla karşılaşarak, haritada sayfalar bularak veya hedefleri tamamlayarak sayfalarını yavaşça doldurursunuz. İçindeki her bilgi seslendiriliyor ve etrafınızdaki dünyaya derinlik katarak oyuna ekstra bir sürükleyicilik ve derinlik katıyor. Bununla birlikte, tüm sayfaları bulmak bir angarya gibi görünüyor ve tüm girişler en başta alakalı görünmüyordu. Yine de bu yaklaşımı takdir ediyorum; zorunluluk dışında dünyayı keşfetmek için ek bir teşvik ekliyor.

Gord

Çirkin ama güzel görünen bir video oyunu

Tasarım açısından Gord, daha iyi bir kelime bulamadığım için söylüyorum, çirkin. Karakterler çoğunlukla kösele gibi ve terden parlıyorlar. Vatandaşlarınızın yaşadıkları çilelerden kalma görünür yara ve izleri var ve arazinin kendisi ya ölüyor ya da korku temalı bir parktan çıkmış gibi görünüyor. Ben buna açıkçası bayıldım. Daha önce de belirtildiği gibi oyun nadiren güzel çayırlar ve güzel görünen karakterler içeren Slav mitlerinden esinlenmiştir. Köylülerin pis görünümü, sızan bataklıklar ve özellikle de korkuların tasarımı oyuna nahoş bir hava vermek için çalışıyor ki bence bu çok güzel bir şekilde çalışıyor. Yine de çirkinlikten kurtulamıyor.

Sesler ve müzikler açısından söylenecek fazla bir şey yok. Ses efektleri gayet iyi, özellikle canavarlar tüyler ürpertici ses tasarımlarına sahip. Ancak, danışmanınız Elder ile ilgili bir problemler var. Ne zaman önemli bir şey olsa, kendisi bunu seslendiriyor. Bu iyi bir şey; gözden kaçırmak kolay olabiliyor. Ancak, sesli hatırlatmalar sürekli olduğunda ve bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığında, can sıkmaya başlıyor. Bu, bazı problemli kontrollerle birleştiğinde hayal kırıklığının neredeyse kaçınılmaz olduğu anlamına geliyor.

Gord, büyük potansiyele sahip bir oyun. Sunduğu yeni fikirler ve mekanikler harika, hatta şaşırtıcı olabilirdi ama bunların hepsi kağıt üzerinde; uygulamada düz düşüyorlar. Korkular kesinlikle harikaydı ama yeterince kullanılmadıklarını hissettim; karakterler ve gelişimleri cansız ve genel olarak unutulabilir hissettirdi, yönetim eğlenceliydi ve her şeyi tam olarak oturttuğunuz zaman çok tatmin edici anlar yaşanabiliyordu. Ancak, bunlar eğlenceli olamayacak kadar titiz tasarlanmıştı, özellikle de palisade genişletmeleri. Oyunu sevmek istedim ama oynadıkça daha az keyif aldım.

Eğer bu yazıyı okuduktan sonra Gord isimli bu video oyunu ilginizi çektiyse, bir denemenizi tavsiye ederim. Yine de beklentilerinizi ölçülü tutun. Bu yapıt, tehlikeli bir ortamda her şeye rağmen hayatta kalmaya çalışan bir grup insanın karanlık ve cesur bir resmini çizmeyi başarıyor. Korkular harika ama küçük pürüzler ve büyük hayal kırıklıkları keyfi biraz azaltıyor. Bu yüzden de oyunu şu anda önermek biraz zor oluyor. Belki de daha uygun bir fiyat bekleyebilirsiniz, bu video oyununu indirim zamanında satın alabilirsiniz. Belki o zamana kadar birkaç hata da düzeltilmiş olur.

Gord
Olumlu
Gerçek zamanlı strateji mekanikleri oldukça sağlam; şehir kurma ile güzelce birleşiyor.
Oyunun kurduğu dünya ve sunduğu "lore" ögeleri çok zengin.
Özel senaryo modu pek ilgi çekmese de ana hikaye modu çok hoş.
Kontroller biraz titiz dursa bile öğrenmesi ve alışması oldukça basit.
Görselliği, sesleri ve müzikleri ile farklı ve ilgi çekici bir atmosfer sunuluyor.
Karakterlerin akıl sağlığını kontrol altında tutmaya çalışmak benzersiz bir deneyim.
Olumsuz
Şehir kurma elementleri pek eğlenceli değil; kaynak yönetimi de gereksiz yoğun.
İçerikler biraz fazla kendisini tekrar edebiliyor ve hemen sıkılabiliyorsunuz.
Zorluk olarak üzerinize çok fazla geliyor oyun; rahatlatıcı hiçbir an yok gibi.
Karakterler her zaman başarılı bir şekilde yollarını bulamıyor ve can sıkıcı olabiliyor.
Atmosferin güzelliği ne yazık ki görselliğin çirkin yanını kurtarmaya yetmiyor.
Performans ne yazık ki kusursuz değil; bazı optimizasyon problemleri mevcut.
6

Etiketler: