Açıkçası korku oyunlarına çok bayılmıyorum. Sebebi basit bir şekilde korkuyor olmam ve korkmaktan hoşlanmamam. Yine de bağımsız korku oyunları, özellikle de güçlü çevresel hikaye anlatımına sahip olan oyunlar arada sırada ilgimi çekmeyi başarıyor. Bu tip oyunların genelde güzel grafiklere veya mükemmel bir hikaye anlatımına ihtiyacı olmuyor ama aynı zamanda da saçmalamanın bir sınırı olmalı. Greyhill Incident, bu sınırı biraz fazla zorluyor. Açılış sinematiği beni uzaylılarla gergin bir karşılaşmaya hazırladı ama elde ettiğim şey acı verici derecede sıkıcı bir oyun ve gelişigüzel bir hikaye oldu. Böyle bir oyun çok uzun zamandır beklenirken, bu oyun o fırsatı değerlendiremedi.

Greyhill Incident, gizemli figürlerin giderek daha fazla görülmesi ve hükümete olan güvensizlik nedeniyle kurulan bir grup olan Greyhill mahalle gözetiminin üyeleri arasındaki bir telefon konuşmasıyla başlıyor. Bu noktada oyun bizlere dört farklı karakter tanıtıyor ama bunlar zamanla derinleştirilebilir karakterler olmaktan çok klişelerden oluşuyor. Yani, öyle benzersiz ve ilgi çekici karakterlerle tanışmıyoruz. Oyunda, zor zamanlarda oğlunu korumaya çalışan bekar bir baba olan Ryan Baker olarak oynuyorsunuz. Mahalle nöbetindeki yoldaşlarımız ise bir minibüste yaşayan komplo teorisyeni Bob, Vietnam gazisi Brandon ve temkinli bir arkadaş olan Amy.

Mahalle bekçisinin operasyonlarının temelini oluşturan iki eşyası vardır: Bir çarklı el feneri ve telsiz. Çarklı bir el fenerimiz var çünkü normal el fenerleri “uzaylı büyüsü” denilen şey tarafından bozuluyor. İşte bu uzaylı büyüsü, temelde oyunda asla açıklanmayan herhangi bir paranormal olay olarak gösteriliyor. Uzaylı büyüsü, genellikle arkanızdan kapanan bir kapı veya kilitlenen bir kapı şeklinde çok sık gerçekleşiyor. Telsiz, mahallenizle iletişim halinde kalmak ve yeni talimatlar almak için kullanılıyor. Telsiz üzerinde, çarklı el feneri gibi bahsedilebilecek bir şey yok açıkçası. Ekipmanlarınız ve bunların kullanma yöntemleri oldukça basit.

Greyhill Incident oyunundaki ilk göreviniz, Ryan’ın oğlu olan Henry’yi kontrol etmek çünkü Ryan bir telefon görüşmesinde bir sorun olduğunu söyledi. İşte burada oyun hemen çatlaklarını gösteriyor. Çocuk iyi, oturma odasında yere uzanmış bir şekilde televizyonun tamir edilmesini bekliyor. Oyunun söyledikleri ile gerçekte olanlar arasında açık bir uyumsuzluk var. Bu durum oyun ilerledikçe daha da derinleşiyor çünkü Greyhill Incident, korkutucu ve ciddi bir ton ile klişelere ve mizaha teslim olmak arasında bir denge kurmaya çalışıyor. Oyun ciddiye alınmak istense bile, olay örgüsünün saçma bir şekilde çözülmesi en iyi ihtimalle gelişigüzel hissettirdiği için zorlanıyor.

Greyhill Incident

Greyhill Incident, ne anlatmaya çalıştığını bilmiyor

Bir noktada Brandon’a uzaylıları savuşturması için yardım etmeniz gerekecek ama sonra bir polis memuru tarafından folyo toplamaya yönlendirileceksiniz. Bu küçük olaydan sonra oyunun bir başka kusuru daha ortaya çıkıyor; oyun mantıklı değil ve gerçek bir olay örgüsü yok, her şey basit bir şekilde, açıklaması olmadan gerçekleşiyor. Polis memurunun adı Apone ve oyundaki entrikaların çoğunu o başlatıyor. Ekip arabasında Greyhill’deki istilanın tam tarihiyle ilgili çok gizli bir belge var ve ayrıca uzaylılarla savaşmak için kalay folyo kullanmayı da biliyor. Kim bu adam? Neler olup bittiğini nereden biliyor? Hükümet ne saklıyor? Bu soruların hiçbiri cevaplanmıyor.

Apone bir mezarlıkta sondalandıktan sonra kanlı sonda yanında dururken ölüyor. Ryan’ın yeni sondalanmış Apone’dan bilgi almaya çalışırken yıkıldığı bu sahne bile düz bir şekilde oynanıyor ve bu tam bir ton uyumsuzluğu. Apone’a ulaşmadan önce silah sesleri duydum ki bu hiç mantıklı değil çünkü arabasındaki gizli belgeyle birlikte tabancasını da ele geçirdim. Cesedinin etrafını kontrol ettiğimde silahı olmadığını gördüm ama tam önünde ölü bir uzaylı vardı. Apone ve uzaylıyı aydınlatan çalışan bir el feneri de vardı. Öğrendiklerime göre, sadece kollu fenerler çalışıyor ve Ryan’da bu yüzden bir tane var, ancak oyunda onu kullandığımı hiç sanmıyorum.

Bu tutarsızlıklar dakikalar geçtikçe üst üste yığılıyor ve oyunu devamlılığı olmayan bir kabus gibi hissettiriyor. Apone ile olan bu karşılaşma, oyundaki sorunları özetliyor. En başta beni gönderdiği görev, yani folyoyu bulmak kafa karıştırıcı. İlk başta Bob’a gittim çünkü o çok fazla folyoya sahip olduğunu belirten komplo teorisyeni ama onunla etkileşime giremedim. Daha sonra, Bob’un sokağın aşağısındaki minibüsüne gitmeye çalıştım, ancak orası sınırların dışındaydı ve görünmez bir duvara çarpıp Ryan’dan “geri dön” sesli ipuçlarını almaya devam ettim. Sonunda, epeyce aradıktan sonra, mahallenin diğer ucundaki çitin bir uzaylı büyüsüyle kendini açtığını buldum.

Oyunu duraklattığınızda karşınıza ipuçları çıkıyor ama bunlar inanılmaz derecede belirsiz olabiliyor. Örneğin, bir noktada Bob’un kayıp kedisini buldum ve ipucu şuydu: “Kediyi Bob’a getir, karavanı şurada.” ama problem şu ki oyunda herhangi bir pusula yok. Bu yüzden hiçbir tanımlayıcı olmadan sadece metin olarak “Oraya git.” diyordu. Nereye gitmem gerekiyor? Yani, eğer bu tip problemlerden biraz daha fazla olsaydı bu oyunun insanlarla sadece dalga geçmek için yapıldığını filan düşünmeye başlayacaktım. Kötü tanımlanmış hedeflerin sürekli aranmasına rağmen, Greyhill Incident oyununun bazı harika yönleri de var.

Greyhill Incident

En azından güzel görünüyor

Kusurları ne olursa olsun, bu oyun çok güzel görünüyor. Sadece görsellik değil, oyunun bölüm tasarımları da ön plana güzel bir şekilde çıkıyor. Oyunda bir yerde durup, ay ışığının eski bir değirmen ya da ağaçların arasından geçerken azalıp çoğalmasını izlediğim birkaç an oldu. Oyundaki ambiyans da gerçekten üst düzey. Işıkların farklı objelerin arasından sızması, saatin çıkarttığı tik tak sesler, rüzgarın uğultusu ve değirmenin gıcırtısı bir araya gelerek gerçekten ürkütücü bir atmosfer yaratıyor. Küçük yeşil adamların kendileri de bu bölümde çok şey sunuyor. Uzaylıların kendileri klişeleşmiş gri, kısa boylu, duygusuz ve çökük gözlü.

Bu video oyununda uzaylıları gerçekten uzaylı yapan şey çıkardıkları sesler, daha net olmak gerekirse klik sesleridir. Bir evin içinde ilerlerken dışarıdan gelen tıkırtıları ve kuşkusuz karikatürize tarayıcı vızıltılarını duymak her zaman merak uyandırıcı olabiliyor. Uzaylıların varlıkları bu tip sesler ve atmosfer ile çok güzel bir şekilde aktarılıyor. Oyuncunun dünya ile estetiğin ötesinde bir etkileşime girmesi gerektiğinde oynanış ne yazık ki dibe vuruyor. Ryan bir beysbol oyuncusu, hem de şampiyon, bu yüzden tabancayla birlikte birincil silahlarından biri sopa. Beysbol sopasının menzili son derece kısa ve bir uzaylıyı birkaç saniyeliğine bayıltmak için tam üç vuruş gerekiyor.

Uzaylılar tehditkâr bir şekilde oyuncuya doğru sabit bir hızda yürüyorlar. Elbette, koşmak da bir seçenek, ancak Ryan bir sporcu olmasına rağmen, yorgunluktan işitilebilir bir şekilde kendisini kaybetmeden önce sadece kısa bir süre koşabiliyor. Ryan’ın zayıf dayanıklılığı, etrafı keşfetmeye çalışırken, bir hedefi nasıl tamamlayacağını ararken çok sıkıntı çıkartıyor. Yürümek zorunda kalmak oyunu acı verici bir şekilde sıkıcı hale getiriyor. Bunun da ötesinde, koşmak ve sopayı sallamak, aynı şekilde yavaşça yenilenen aynı dayanıklılık çubuğunu paylaşıyor. Eğer oyunda dayanıklılık sistemi biraz daha affedici olsaydı, alınan sonuç bir tık daha iyi olabilirdi.

Greyhill Incident oyununda çoğu zaman uzaylılar tarafından yakalandığımda, en iyi strateji uzaylının suratına bayağı çizgi film tarzında bir tokat atmak ve kısa süreliğine sersemlemişken kalan dayanıklılığımı kaçmak için kullanmaktı. Bu stratejinin başarı oranı yarı yarıya gibi görünse de, diğer seçeneklerimin de çok daha iyi olmadığını biliyordum. Eğer bir uzaylıyı sopayla yere serersem, kaçmak için yeterli dayanıklılığım olmayacaktı. Oyun bu noktada ne yazık ki biraz dengesiz hissettiriyor ve hatta sizi tek bir oyun stiline zorluyor. Zaten oyunda öyle çok da bir oynanış stili yok. Buna rağmen oyun kendisini birazcık sınırlıyor.

Greyhill Incident

Greyhill Incident, bizimle dalga mı geçiyor?

Greyhill Incident oyununda öte yandan, bir uzaylıyı tabancayla öldürmek etkiliydi, ancak mermiler çok nadir karşınıza çıkıyor ve doğal olarak silahın çıkarttığı ses diğer uzaylıları size doğru çekebiliyor. Bu da sadece daha fazla baş belası demek oluyor. Aynı zamanda uzaylıları öldürmek, başka bir küçük gri takipçiden kurtulmanın dışında tatmin edici hiçbir özelliğe sahip değil. Oyunda uzaylı kanı yok, darbe yok, hissiz bir şekilde sadece yere düşüyorlar. İlk kez bir uzaylıyla karşılaştığımda onu öldürdüm, belirsiz bir şekilde düştü ve hiçbir şey hissetmedim. Oyunda ateş etme hissi de aynı şekilde oldukça eksik.

Doğal olarak, Greyhill Incident oyununda en iyi yol gizlilik gibi görünüyor, ancak etrafta gizlice dolaşmak tutarsız bir deneyim sunuyor. Bazen uzaylılar beni fark ediyor ve takip etmeye başlıyorlar. Çoğu zaman uzaylılar bir yerde ya da ilerlemeniz gereken bir şeyin etrafında duruyorlar ve siz onların uzaklaşmasını beklerken gereksiz bir can sıkıntısı yaşıyorsunuz. Bazen uzaylılar ben daha onları görmeden mahalleyi kaplayan yoğun sisin içinden çıkıp geliyorlar. Sonuç olarak, eğer bir uzaylı sizi görürse, sürükleyici olmayan bir kovalamaca sekansına, etkisiz bir çatışmaya veya her ikisine de hazır olun. Gizlilik pek de ideal veya eğlenceli bir seçim değil.

Oynanışta, nesneleri incelemenin Ryan’a sarhoşmuş gibi hissettirmesi çünkü nesnelerin öngörülemeyen şekillerde dönmesi veya sürekli alaycı başarıların tonu daha da zayıflatması gibi pek çok başka eksiklik var. Nihayetinde, Greyhill Incident, uzaylı istilasına uğramış banliyölerde gezinmeye çalıştığım kadar çok yönden yoksundu. Oyun sayısız soru soruyor ve hiçbirine cevap vermeyi reddediyor. Bu oyunu oynamak sıkıcı ve acı vericiydi, ancak hakkını vermek lazım, güzel görünüyor ve merak uyandıran bir ambiyansı var. Ne yazık ki oyun, bundan ötesine gidemiyor ve bu da büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor efendim.

Klişe ancak şaşırtıcı bir şekilde kullanılmamış bir temaya sahip olan Greyhill Incident, harika bir bağımsız korku oyunu olma potansiyeline sahipti. Ne yazık ki, oyunun sahip olabileceği her türlü potansiyel son derece kötü bir oynanışla heba edildi. Oyun güzel ve atmosferik olsa da, görünüşü onu en iyi ihtimalle acı verici bir yürüme simülasyonu, en kötü ihtimalle de tam bir angarya olmaktan kurtaramıyor. Yani, bu türü çok ama çok seviyor olsanız bile %75 civarı bir indirim gelmediği sürece bu video oyununu sizlere öneremeyeceğim. O zaman bile dikkat edin; bu oyunda alabileceğiniz eğlence oldukça çok az; sadece atmosfer için o parayı vereceksiniz.

Greyhill Incident
Olumlu
En azından çektiğimiz çile kısa sürüyor.
Oldukça güçlü bir atmosfere sahip.
Açılış kısmı ilgi çekici olabiliyor.
Olumsuz
Uzaylılar ile uğraşmak sıkıcı.
Ne yapacağımızı anlamak zor.
Hikaye, karakterler ve diyaloglar zayıf.
Oynanış gibi final de anlamsız.
2

Etiketler: