Yarış simülasyonu oyunlarını fazla zorlayıcı görenler ile arcade türündeki yarış oyunlarının yapılarını basit bulanların ilgisini çekecek bir yapımın incelemesini gerçekleştiriyoruz. GRID serisinin çıkışını gerçekleştiren 4. oyunu, en sade biçimde karşımıza çıktı. İnceleme yazısında; oyunun mekaniklerini, yarış türlerini, genel işleyişini, grafikleri ve performansı dahil olmak üzere pek çok merak edilen noktayı bulabilirsiniz.
GRID ile türler arasında kalanlara yol gösteriliyor
Uzaktan bakıldığında, GRID için bir yarış simülasyonu tanımlaması yapılabilir. Bu oyunda, gerçekten de pistlerin bulunduğunu, resmi araçların mücadele ettiğini, gayet ciddi bir simülasyon deneyimini göreceksiniz. Bununla birlikte, eğer oyunun zorluk ayarlarına hiç dokunmadan yarışa girerseniz, karşımızdakinin arcade tarzında bir yarış oyunu olduğu meydana çıkıyor. Üstte tüm saydıklarım özelliklere bir de yarış çizgisi ekleniyor ama oynanış anlamında çok gerçekçi bir sonuç beklemeyin derim.
Giriş bölümünde belirttiğim gibi simülasyon türündeki yarış oyunlarından gözü korkanlar ve arcade türündeki yarışlardan sıkılanlar için oldukça iyi bir seçenek var önümüzde. GRID oyununu, rahatlıkla her oyuncu deneyimleyebilir. Yarış çizgisine biraz dikkat edildiğinde ve alt satırlarda nedenlerini anlatacak olduğum, yarış öncesindeki kısa sıralama turlarına katıldığınızda başarılı olmamak için önümüzde bir engel kalmıyor.
Oyunun zorluk seviyesini ve bazı ayarlarını değiştirirseniz, incelemesini gerçekleştirdiğim oyunun bir simülasyon oyununa büründüğünü göreceksiniz. Yine de mevcut yapısıyla, bu oyunu oynarken gayet eğlenceli bir deneyim yaşayabileceğinizi söyleyeyim. Şahsen bu deneyimi yaşarken oldukça eğlendim. Farklı sınıflardaki araç türleri, birbirinin aynısı olmayan, hem şehir içi hem profesyonel pistlerde gayet tatmin edici grafiklerde yarışmak hiç sıkıcı değildi.
Bununla birlikte serinin eski oyunlarına benzer biçimde gelen ilerleme şeması da oyunun sürükleyiciliğini arttıran etmenlerden oluyor. 6 farklı temadaki yarışlar, kendi içlerinde de ayrılarak oldukça tatmin edici bir araç ve yarış türü çeşitliliğini meydana getiriyor. Dilerseniz GRID oyununun işleyişini biraz daha detaylandırayım. Böylelikle karşımızdaki yarış oyununun neler sunduğunu, nasıl bir çeşitliliği sahip olduğunu daha rahat anlatabileceğime inanıyorum.
Bünyesinde, çeşitlenerek farklılaşan bir yarış oyunu
İncelemesini gerçekleştirdiğim yapımın ana menüsünde iki farklı seçenekle hareket edilebiliyor. Bunlardan bir tanesi oyunu tekli oyunculu yapısını oluşturan kariyer modu, diğeriyse çoklu oyunculu müsabakalara giriş yapabildiğimiz çevrim içi oyun modu olarak görünüyor. Kariyer moduna girdiğimizde karşımıza bir şema çıkıyor. Bu şemanın en üstünde kilitli halde GRID World Series turnuvası ve altında 6 farklı yarış türüne ait bir liste bulunuyor. En üstteki büyük turnuvaya katılmak için bu 6 seçenekten 4 tanesinin tamamlanması bizden isteniyor.
Burada dilediğinizi seçip ilerleyebilirsiniz diyeceğim ama oyunun yapısı gereği yarışlara katılmalı ve bu katılımlar neticesinde oyun içi parası kazanmalısınız. İlerleyişimiz, bu oyun içi parası sayesinde sağlanıyor çünkü araçları bu parayla satın alabiliyoruz ve doğru aracımız olmadan, her yarış etkinliğine katılamıyoruz. Bu arada, belirtiğim 6 farklı yarış türünün her birisinin kendi içinde ayrı bir sınıfa mensup olduğunu belirteyim. Bir diğer deyişle, tek bir araçla tüm yarışlara zaten katılabilmeyi beklemezsiniz ama tek araçla aynı listede de ilerlenemiyor.
Şemanın işleyişiyse gayet basit; bir turnuvada istenen sonucu alabilirseniz bir sonraki turnuva veya turnuvaların kilidi açılıyor. Yalnız bir sonraki turnuvada, aynı araçlarla yarışabileceğinizin bir garantisi yok. Farklı araçlar satın alarak sıradaki yarışlara iştirak edebiliyoruz. Merak etmeyin, oyunun başında bize tam 100.000 birim para veriliyor, diyeceğim ama bu para tek başına bir anlam ifade etmiyor. Özellikle yüksek motor hacmine sahip araçların gerektiği etkinliklere katılmak için pek çok yarışta ter dökmeniz gerekebilir.
Markalara ait bazı etkinlikleri de sayarsak, kariyer modunun işleyişi sırasında fazla sayıda araç satın almak gerekecektir. Birbirinden farklı bu etkinliklerin 4 tanesini tamamlamanız da GRID World Series alanına geçiş hakkını kazandırıyor. Buradaki 6 turnuvayı kazanabilirseniz, final müsabakasına geçme hakkı kazanıyorsunuz. Özetlemek gerekirse, karşımızda bol yarışlı, bol araçlı ve bol pistli bir yarı oyunu var ama diğer yarış oyunlarına göre bir farklılık içeriyor mu diye sorarsanız, bir sonraki bölüme geçmeniz gerektiğini söyleyebilirim. Hemen alt bölümde, oyunun genel farklılıklarına beraberce değinelim diyorum.
Nemesis sistemi ve takım arkadaşlığı ne işe yarıyor?
GRID oyununda, elbette ki kendine özgü pek çok özellik bulunuyor ama geliştirici ekip tarafından sıklıkla dile getirilen Nemesis sistemi bunların en başında yer alıyor. Nemesis sistemi, diğer pilotlarla ilişki düzeyinizi ayarlayan bir çeşit yakınlık sistemi. Diğer pilotlarla duygusal olarak yakınlaşmıyoruz haliyle. Bu sistem, diğer yarışçıların sizden nefret etme düzeyini belirliyor. Yalnız, sistemin anlatıldığı kadar detaylı ve hassas olduğunu söyleyemeyeceğim. Bir araca çarparak kendinize avantaj sağlayıp, o pilotu yarış çizgisinden dışarıya çıkarmanız, nefret kazanmanız için yeterli oluyor.
Hadi adam sizden nefret etti, agresif bir oynanış sergiledi, diyelim. Yarışlarda bu tutumu fazla hissetmiyorsunuz bile çünkü eğer arkadaysanız her pilot sizi zorluyor. Tek bir pilotun şahsi düşmanlığı arada kaynayabiliyor. Yine de GRID oynarken, bir pilota belirttiğim gibi çarparsanız kocaman bir nemesis yazısını ekranda göreceksiniz. Oyun bu özelliği gözümüze sokarcasına gösterse de hem kalabalıktan hem de yolların dar oluşundan, geride kaldığınız durumlarda, özel bir düşmanlıkla karşılaşmıyorsunuz.
Böyle söyleyince her istediğime çarpar geçerim diye de düşünmeyin. Yaptığımız kural dışı durumlar, yarışına göre zaman cezası ve müsabaka sonrasındaki ödülden kesilen para cezası olarak önümüze atılıyor. Bu arada, GRID oyununda bir de takım arkadaşımız bulunuyor. Bu takım arkadaşı, diğer yarışçılar gibi sizin üzerinize fazla girmeden yol verebiliyor. Ayrıca, takım arkadaşınızın aldığı puanlar, takım puanınızı yükselteceği için kazanacağınız ödülüm miktarını etkiliyor. Gel gelelim, GRID oyunundaki yarışlarda ortalama 3 tur attığımız için uzun uzadıya bir takım oyununun sergilenmesine ihtiyaç duymuyoruz.
Kısa sürede yapabildikleriniz, kendi yeteneklerinizle sınırlı kalacaktır. Bu sebeplerden ötürü, takım arkadaşınızın performansıyla oyundaki ilerleyişinizin doğrudan orantılı olacağını söyleyemiyorum. Yine de eğer iyi bir ekip arkadaşı isterseniz, kazandığını oyun içi paralar karşılığında kaliteli bir takım arkadaşı satın alabilirsiniz. Böyle anlatınca, köle ticareti ya da insan kaçakçılığı yapıyormuşuz hissi veriyor oyun ama basit olarak böyle bir sistemin kullanıldığını söyleyebiliyorum.
GRID oyunundaki pistler, mekanlar ve yarış türleri nasıl?
Açıkçası GRID oyunundaki yarış türlerini yorumlarken biraz kafam karışmıyor değil. Bu oyunda, farklı araçlarla, markalarla ve sınıflarla birbirinden eğlenceli yarışlar yapılabiliyor ama bu yapımda yalnızca 2 farklı yarış türü bulunuyor. Bunlar; bildiğimiz sprint yarışları ve zamana karşı yarışlar olarak karşımıza çıkıyor. Sprint yarışlarında, kaçıncı olursak etkinliği geçebileceğimiz, oyuna başlamadan önce belirtiliyor. Başlarda, bu yarışlarda ilk 3’e girmemiz yeterli oluyor. Keza, zamana karşı olan yarışlar da yine pek çok yarış oyunundan aşina olduğumuz biçimde en hızlı turu geçme üzerine kurulmuş vaziyetteler.
Oyundaki pistler konusunda biraz karmaşık bir durumun olduğunu da söylemek isterim. Araç sınıfları farklı olmasına karşın benzer pistlerde yarışlara çıkabiliyoruz. Mantık genellikle aynı oluyor. Yalnızca kullanılan aracın gücü ve sürüş hakimiyeti gibi kısımlarda farklılık hissediliyor. Genel anlamda eğlenceli bir yapı sunuyor yarışlar. İnceleme yazısının en üst kısmından itibaren belirttiğim gibi GRID oyununu, simülasyon görünümlü bir arcade yarış oyunu olarak niteleyebiliriz.
Pist çeşitliliği konusunda da GRID oyununun benden geçer notu aldığını söyleyebilirim. Aynı ülkenin ya da şehrin, farklı alanlarındaki yarış alanları bu oyunda bulunuyor. Bir şehirdeki gerçek bir yarış pistinde yarışılabildiği gibi aynı şehrin sokaklarında kurulan bir yarış alanında da etkinliklere katılma imkânımız bulunuyor. Atmosfer anlamında da oldukça başarılı sonuçların çıkarıldığını söyleyebilirim. Yarış sonlarındaki konfeti ve havai fişek gösterileriyle beraber seyirci animasyonlarının, oyunun atmosferine katkı sağladığını gördüm.
Özellikle, şehir içi yarışlardaki seyircilerin heyecanını gördüğünüzde, aracınıza daha fazla odaklanarak yarışta başarı elde etmek için uğraşabilirsiniz. Pistler konusunda pek bir sıkıntının yaşanacağını zannetmiyorum ama yarışların tur sayısının az olması ve kısa sürmesi, biraz baş döndürücü olabiliyor. Tam ortama alışırken, bir diğer yarışa geçiyoruz. Bu durum da oyundaki simülasyon hissiyatını en aza indiriyor. Neticede, simülasyon tarafını es geçerek, eğlenmek ve hızlı bir yarış deneyimi yaşamak isteyenler için ideal bir oyun GRID.
Codemasters, görsel anlamda ne yapması gerektiğini iyi biliyor
İncelemesini gerçekleştirdiğim GRID oyununun grafikleri için fazla karışık cümleler kullanmak istemiyorum. Neticede bu işin uzamanı olan Codemasters ekibi, bir yarış oyununun nasıl grafiklerle sunulacağını gayet iyi biliyor. Yalnız, farklı pistlerde yarışırken, bu oyunun grafiklerinin aynı hissi vermediğini belirtmek isterim. Daha açık ifade etmek gerekirse, bu yapımın her yarışı aynı hayranlık hissini uyandırmıyor. Özellikle, büyük ve profesyonel yarış pistlerinin biraz daha sade bir görüntü sunduğu hissine kapıldım.
Şehir içleriyse, haliyse seyircilerin yakın olmaları nedeniyle çok daha canlı duruyorlar. Ayrıca, zaman geçişleri ve şahsımın en sevdiği görüntü zamanı olan gün batımlarındaki güneş parlamaları, oyuncuların aklını alabilir. Genel anlamda oyunun grafiklerini başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Bu arada, oyun içindeki menülerin oldukça sade tasarlanması dikkatimi çekti. Birkaç tuşa basarak istediğimiz alana ulaşabiliyoruz. Bu durum kolaylık anlamında işe yaramasına karşın, oyunun kalitesini biraz düşük hissettiriyor.
GRID oyununu deneyimlediğim PC sürümünün ise performans anlamında çok aşırı sıkıntı oluşturmadığını belirteyim. Yarışlar sırasında, performansa dair pek sıkıntılı bir durum oluşmamasına karşın, yarış başlangıçlarında kaplamalarla ilgili geç yükleme durumuyla karşılaşılabiliyor. Öte yandan, yarışlara girerken ya da sıralama turlarını başlatmak istediğimde, oldukça uzun süren yükleme ekranlarıyla karşılaştığımı söylemeden geçmeyeyim. Bir yarış için uzun süre bekledikten sonra sıralama turu için bir daha beklemek, sıralama turundan sonra ana yarış için bir daha beklemek can sıkıcı olabilir.
Öte yandan GRID oyununun PC sürümünün, oyun konsolu sürümlerine göre gayet cazip bir fiyatla satıldığını belirtmek istiyorum. Bu oyunun PC sürümünü, Türk Telekom bünyesindeki Playstore platformu üzerinden 79 Türk Lirası fiyatıyla satın alabilirsiniz. Ayrıca, eğer Türk Telekom internet abonesiyseniz, bu rakamı faturanıza ek olarak 12 ay taksitle ödeme imkanına sahip olacaksınız. Oyunun konsol sürümlerinin belirttiğim rakamın yaklaşık 4 katı fiyatla sunulduğunu da yeri gelmişken sözlerime ekleyeyim.
GRID ile simülasyon tadında arcade yarış oyunu deneyimi
İnceleme yazısını sonlandırırken, en başta söylediklerimi bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Eğer, gözünüz simülasyon türündeki yarış oyunlarından korkuyorsa, milimetrelik hataların yarış kaybıyla sonuçlanması keyfinizi kaçıracaksa, doğru yerdesiniz. Benzer şekilde, açık dünyada ya da şehrin caddelerinde gerçekleşen ve fazla ciddi olmayan tamamen arcade tarzdaki yarış oyunlarından sıkıldıysanız da GRID 2019, sizin için doğru seçenek olabilir.
Bu arada, inceleme yazısının üst kısımlarında, her bir yarışta belirli miktarda zamanı geri alma mekaniğinin bulunduğundan bahsetmedim. Günümüzde yarış oyunlarından aşina olduğumuz bu mekanik sayesinde yapılan bazı hataları telafi etme imkanına sahip oluyoruz. Böylelikle, yarışlardaki simülasyon unsuru biraz daha aza iniyor fakat dileyen oyuncuların zorluk seviyesini arttırarak yarışları daha gerçekçi bir çizgiye taşıma ihtimalinin bulunduğunu da es geçmeden belirteyim.
Geneline baktığımızda eğer bir PC oyuncusuysanız, oyunun günümüz şartlarına göre gayet uygun fiyatıyla satın almanızı önerebilirim. Aynı yapımın PlayStation 4 ve Xbox One sürümlerini satın almak gibi bir niyetiniz varsa, inceleme yazısında belirttiğim durumları göz önüne almanız daha doğru olacaktır. Beklentilerinizi doğru şekillendirdiğiniz takdirde, GRID oyununu konsollarda satın almak da çok yanlış bir tercih olmayabilir.
Yazının sonuna gelirken, eğlence arayan yarış tutkunları için bu yapımın gayet uygun bir adres olacağını söylemek istiyorum. Ne sunduğu konusunda biraz ortada kalmasına karşın, yarış türü ve pist çeşitliliği açısından tatmin edici bir oyun olan GRID, genel anlamda başarılı bir video oyunu olarak yorumlanabilir. Bu oyunu, diğer oyunlardan ayıran özellik nedir diye bir soruyu göz ardı ederseniz, eğlenebilecek bir yarış oyununu karşınızda bulabilirsiniz.