GTFO, orijinal olarak 9 Aralık 2019 tarihinde piyasaya sürülmüştü. Oyun, hayatta kalma ve korku ögelerini ele alan, birinci şahıs tipinde iş birliği ile oynanabilen bir deneyim sunuyordu. Tek problem ise bahsi geçen tarihte oyunun henüz erken erişim sürecinde olmasıydı. Aradan iki sene geçti ve 10 Aralık 2021 tarihinde GTFO, resmi çıkışını sonunda gerçekleştirdi. 10 Chambers tarafından geliştirilen ve dağıtımı sağlanan bu yapıt, orijinal olarak Chicxulub Crater isimli bir bölgeyi ele alıyor. 66 milyon yıl önce oluşmuş olan Chicxulub Crater, içerisinde bazı ögeler bulunduruyor ve bunları da The Warden isimli gizli bir varlık istiyor.
The Warden, Chicxulub Crater içerisindeki ögelerin çıkartılması için hapishane mahkumlarını kullanıyor. Bu mahkumlar; içeri giriyor, operasyonlar düzenliyor, The Warden tarafından verilen görevleri tamamlıyor ve son olarak da kaçıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi bu hikayedeki hapishane mahkumları biziz. Bu gizemli bölgenin içerisinde birbirinden farklı varlıklarla savaşıyoruz, onların üstesinden gelebilmek için farklı stratejiler yapıyoruz, kaynaklarımızı olabildiğince iyi bir şekilde harcayarak hayatta kalmaya çalışıyoruz ve daha sonra da kimseyi geride bırakmadan kaçıyoruz. Yani, iki sene önceki muhabbet, aynen devam ediyor.
GTFO, toplamda dört oyuncu ile oynanabiliyor. Oyunda, The Rundown isimli bir operasyon gerçekleştiriliyor ve operasyonun her ayağında başarılı olduktan sonra, daha da derinlere iniyoruz. Tahmin edebileceğiniz üzere derinlere indikçe, gerçekleştirilen görevler de zorlaşıyor. İçeriklerin kısa bir süre içerisinde kendisini tekrarlamaya başlamaması için de sezonluk içerik sistemi kullanılıyor. Yani, her sezonda operasyonlar değiştiriliyor. Bu sayede, her 3 ayda 1 kere içerik güncellemesi karşınıza çıkıyor. Eğer bir video oyununu çok sık oynuyorsanız, içeriklerin tekrar etmemesi zaten mümkün değil ama sezonluk yapı, yine de her şeyi olumlu etkiliyor.
GTFO isimli bu video oyunu içerisinde savaş verdiğimiz varlıkların adı ise Sleeper olarak geçiyor. Kendileri, isimlerinin tam tersine pek uyumuyor; en ufak bir hareket ve/veya ses, onları uyandırıyor ve daha sonra çığlıklar arasındaki savaşınız başlıyor. Sleeper ile savaşabilmek için ana silahınız, yan silahınız, ekipmanınız ve yakın dövüş silahınız oluyor. Tüm bu silahlar arasında birbirinden farklı parçalar bulunuyor; bazı silahlar tamamen tuzak temelli çalışıyor, bazıları ise düşmanların nerede olduğunu anlamanıza yardımcı oluyor. GTFO oyununda ilginizi ilk çekecek olan şey de zaten muhtemelen silah ve ekipman konusundaki zenginlik olacaktır diye düşünüyorum.

GTFO, tahmin ettiğiniz gibi bir oyun olmayabilir
Anlattıklarımı göz önünde bulundurduğunuz zaman GTFO oyununun çok aksiyon temelli bir yapıt olduğunu düşünebilirsiniz. Yalnız durum pek de öyle değil; bu video oyununda kullandığınız mermilerin her biri bile inanılmaz önemli. Mermiler, ekipmanlarınız, bombalarınız ve çok daha fazlasının belli bir sayısı var ve eğer kendilerini vurdumduymaz şekilde harcarsanız, başınız çok kısa bir sürede belaya girecektir. Mermiler üzerinden örnek vermek gerekirse, oyuna halihazırda çok az sayıda bir mermi ile başlıyorsunuz ve bölümlerde bulabileceğiniz mermi sayısı, başladığınız mermi sayısından bile daha az olabiliyor.
GTFO oyununda mermilerin ve can kitlerinin problem çıkartmaması için her zaman arkadaşlarınız ile iletişim içerisinde kalmanız gerekiyor. Bu da aslında birçok oyuncu için kırılma noktası olacaktır. Eğer tek başınıza veya iletişim olmadan internet üzerindeki yabancılarla bu oyunu oynamayı düşünüyorsanız, o düşünceden şimdiden kurtulmanızı öneriyorum. Eğer üç farklı arkadaşınız ile sürekli iletişimde kalarak, stratejiler kurarak, koordinasyonlu bir şekilde hareket etmek istiyorsanız, işte o zaman GTFO oyununa bir şans vermelisiniz. İletişim ve sonucunda oluşacak olan strateji, bu oyunun en önemli noktası.
GTFO oyununa oldukça fazla zaman ayırmanız da gerekiyor. Bu video oyunundaki tek bir operasyon bile 1-2 saat arasında sürebiliyor. Yani, uzun ve yorucu bir deneyim sizi bekliyor ama bunun ucunda, ödülünüzü aldığınız zaman yaşadığınız her aksiyona ve korku dolu ana değmiş oluyor. Eğer video oyunlarına günde sadece 1-2, belki 2-3 saat ayıran bir insansanız, GTFO aracılığı ile kendinize içerik dolu, zengin bir deneyim oluşturabilirsiniz. Daha önce de söylediğim gibi içerikler, sezonluk bazda değiştiği için çoğu zaman yeni şeyleri deniyormuş gibi hissediyorsunuz. Yalnız bu oyunun her noktası da tarif ettiğim kadar zorlu değil.
GTFO oyununun içinde sanki size yardım edebilecek hiçbir şey yokmuş gibi düşünüyorsunuz ve tam da bu sırada işin içine terminaller giriyor. Terminaller aracılığı ile kolaylıkla kaynak bulabiliyorsunuz ve bölümlerde daha da derine gidebiliyorsunuz. Terminaller haricinde, oyunun kontrol noktası sistemi de oldukça cömert davranıyor. Yani, takımınızın tamamı ölse bile tüm ilerlemenizi kaybetmiyorsunuz, son kontrol noktasından tekrardan başlayabiliyorsunuz. Bu da açıkçası oyunu ekstrem seviyelerde cezalandırıcı olmaktan kurtarmış oluyor. Yani, oyunun içerisinde zorluk ve kolaylık arasında hoş bir denge tutturuluyor.

Ulaşılabilirlik tarafında ciddi problemler var sanki
GTFO hakkındaki inceleme yazımı bitirmeden önce oyunun sunum kısmına da değinmek istiyorum. Bu noktada da öncelikle oyunun görselliği geliyor. İncelemekte olduğum bu oyun, donanımınız yettiği sürece kesinlikle çok güzel görünüyor. Karakterlerin tasarımları, düşmanların tasarımları, silahların modelleri, çevre detayları, görsel efektler, karanlıklar, gölgeler ve çok daha fazlası oyunun görsel sunumunu bir üst seviyeye çıkartıyor. Tabii bu yüksek kaliteye sadece donanımınız yettiği sürece ulaşabiliyorsunuz. Bu noktada da en azından bir Intel Core i7-7700 ve NVIDIA GeForce GTX 1060 sahibi olmanızı öneriyorum.
Performans tarafında GTFO gibi bir oyununun optimizasyon sıkıntısı çekmesini bekleyebilirsiniz ama durum kesinlikle öyle değil. Sistem gereksinimlerini karşıladığınız sürece, oyun size yeteri kadar performans veriyor. Oyunda çok fazla optimizasyon problemleri bulunmuyor ve yükleme ekranları da herkesin donanımı yüksek seviye olduğu sürece kısa sürüyor. Teknik noktalardaki en büyük problem aslında yapay zekaların kendisinde. Oyunda eğer tek başınıza oynamak isterseniz, işin içine yapay zeka tarafından yönetilen yardımcı karakterler giriyor ama yapay zeka ne yazık ki pek katlanılabilir değil; kendileri oldukça zekasız ve sürekli problem çıkartıyorlar.
Ses ve müzik tarafında da kesinlikle belli bir başarıya ulaşılıyor. Her şeyden önce, oyundaki müzikler ne yazık ki beklentilerimin altında kaldı. Sunum tarafında büyük bir kalite sunulurken, müziklerin kendilerini pek belli edemiyor olması büyük bir sıkıntı ama sesler yeteri kadar kaliteli olduğu için müzikleri gölgesinde bırakmayı başarabiliyor. Karakterlerin seslendirmeleri, düşmanların çıkarttığı sesler, silahların sesleri, diğer ses efektleri ve çok daha fazlası oldukça yüksek kaliteli; oyunun atmosferini çok olumlu bir şekilde etkiliyor. Yani, GTFO oyununun genel sunum kalitesinin çok iyi olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.
GTFO, yapay zeka ve ulaşılabilirlik tarafındaki sıkıntılarının haricinde kesinlikle güzel bir oyun. Yalnız bu oyun yine de herkese hitap etmiyor. Eğer bu oyunu oynayıp, eğlenebilmek istiyorsanız, internet alemindeki yabancılarla akıcı bir şekilde iletişime geçebilmeniz gerekiyor ve üç farklı arkadaşınız ile birlikte bu oyuna girip, sürekli iletişimde kalmanız gerekiyor. GTFO oyununu tek başınıza oynamak isterseniz, bunu ne yazık ki sağlıklı bir şekilde yapamayacaksınız. Belki ilk birkaç operasyon kolay gelecektir ama ondan sonraki içeriklerde kesinlikle zorlanacaksınız ve bir süre sonra oyun, uyduruk yapay zekalar yüzünden oynanamaz hale gelecek.