PlayStation 4 üzerinde benim büyük bir sorunum vardı. Bu sorunum, çok az Battle Royale oyununa sahip olmamdı. Hatta, sadece 1 adet Battle Royale oyununa sahip olmamdı ki, bu oyun da zaten Fortnite: Battle Royale idi. Geçtiğimiz günlerde ise H1Z1: Battle Royale, sonunda PlayStation 4 ve PlayStation 4 Pro kullanıcılarına sunuldu. Tabii açık beta olarak. Ben de bu açık beta sürecini inceleyeyim dedim. Tabii oyun henüz tam çıkışını gerçekleştirmediği için, yazım otomatik olarak ön inceleme oluyor. Henüz tam çıkışını yapmamış oyunlara puan vermekten hoşlanmıyoruz.

H1Z1: Battle Royale

Böyle de problem olmaz ki 

Ön inceleme yazıma, oyunda yaşadığım, daha doğrusu oyunun neredeyse tüm topluluğunun yaşadığı bir problem ile başlamak istiyorum. Aslında benim amacım, oyunun açık betasının başladığı gün oyunu oynamak, ardından da hemen ön inceleme yazısını hazırlamaktı ama sunucular izin vermedi. PlayStation 4 üzerindeki ikinci büyük Battle Royale oyunu, tamamen ücretsiz bir şekilde oyunculara sunulacak. Kim ilgi gösterir ki? Muhtemelen geliştirici ekip böyle düşündü çünkü oyunun ilk gününde sunucular çöktü. Ben de ikinci ve üçüncü günde oyunu oynamak durumunda kaldım, yazım gecikti.

Fakat bu durumun altında daha büyük bir problem yatıyor, geliştirici ekibin umurunda mı oyuncu deneyimi? Çünkü bu konuyu hemen başka tatsız bir mevzuya bağlayacağım. Eğer geliştirici ekibin umurunda oyuncular olsaydı, daha açık beta sürecinde olan bir video oyununa, neredeyse tek seferlik satın alımda 400 liraya kadar ulaşan mikro ödemeler eklenmezdi. Yahu, oyun daha açık beta sürecinde. Neyin para sevdası bu? Oyunu bu süreçte test etmemiz gerekmiyor muydu? Gerçekten büyük hayal kırıklığına uğradım.

H1Z1: Battle Royale

Bildiğimiz Battle Royale işte

H1Z1: Battle Royale isimli bu video oyunu, bizlere klasik bir Battle Royale deneyimi sunuyor. Paraşütle haritaya iniyoruz, silah ve mermi topluyoruz, ardından da ya ölüyoruz ya da öldürüyoruz. Tabii bu noktada oyun bizi bir uçaktan atmıyor. Haritanın üzerinde, her oyuncu rastgele bir yerden başlıyor ki bu benim çok hoşuma gitti. Diğer Battle Royale oyunlarındaki gibi herkes tek bir mekana gitmiyor bu şekilde. Her şey rastgele olarak gelişiyor. Zaten oyunda sevdiğim 2 özellikten 1 tanesi bu.

Sevdiğim bir diğer özellik ise Combat Traning isimli oyun modu. Modun adından da anlayabileceğiniz gibi, bir eğitim modu bu. Oyuncular, bu moda girip, çevrim içi bir şekilde diğer oyuncularla ölüm maçı tarzı bir oyun oynuyor. Tabii burada amaç yenmek değil, zaten skor da yok. Amaç, oyundaki silahları kullanmaya alışmak. Bu sisteme alıştıktan sonra direkt olarak oyuna atlayabilirsiniz. Çok güzel düşünülmüş bir mod.

H1Z1: Battle Royale

Az çok sevdiğim birkaç şey daha var

Oyunda her ne kadar Combat Traning ve rastgele başlangıç noktalarını sevmiş olsam da, daha az sevmiş olduğum birkaç küçük detay var. Öncelikle, oyunda bir karakter özelleştirme sistemi bulunuyor ve Battle Royale oynuyor olmamızın sebebi de bu: Karakterimizi özelleştirmek. Bu konuda şu an çok zengin bir katalog yok ama fiyatlar ciddi anlamda pahalı. Yani, öncelikle birçok şey gerçek para ile satın alınabiliyor ama oyun içi birim ile de satılan şeyler var. Bu satılan şeyler ise tamamen, “Grind” temelli. Yani oyunları alabilmek için haftalarca, aylarca durmadan bu oyunu oynamak gerekiyor. Peki, ben bunun neresini sevdim?

Aslında bu dediklerimin hepsi, beni oyundan soğutabilecek şeyler ama oyunda bir görev sistemi var ve bu sistem, aslında durumu biraz hafifletiyor. Oyun sizlere günlük olarak görev veriyor ve bu görevleri yaparak, oyun içi birim veya direkt olarak ganimet kutusu kazanabiliyorsunuz. Bu da, biraz önce demiş olduğum, “Grind” temelli oynanışı biraz azaltıyor. Yine de yeterli değil tabii.

H1Z1: Battle Royale

Peki, performans ve grafikler ne alemde?

Öncelikle şunu söyleyeyim, oyunu PlayStation 4 Pro üzerinde denedim ve 1080p/60 FPS olarak oyunu oynadım. Bu konuda, oyun beni performans açısından tatmin etti çünkü sabit 60 FPS değerinde bir deneyim aldım. Grafikler ise idare ederdi. Yani, PlayStation 4 üzerindeki bir Battle Royale oyununda görebileceğiniz en iyi grafiğin kötüsü gibi diyebiliriz. Eğer grafik tasarımı derseniz, ben hala Fortnite: Battle Royale oyununu tercih ederim.

Grafik konusunda açıkçası ben şaşırdım çünkü oyundan böyle bir grafik ve sabit performans beklemiyordum. Özellikle PlayerUnknown’s Battlegrounds oyununun Xbox One ve Xbox One X çıkışını hatırlayınca. Bu yüzden, oyunun geliştirici ekibini bu noktada tebrik etmek lazım.

H1Z1

Ön inceleme yazım da burada biter

Açıkçası, H1Z1: Battle Royale isimli video oyunu, benim çok uzun süre oynayacağım oyunlardan bir tanesi değil. Hatta şu ön inceleme yazımı bitirirken, oyundan sıkılmış durumdayım. Yine de PlayStation 4 ve PlayStation 4 Pro üzerinde Fortnite: Battle Royale oyununa bir alternatif bulunuyor olması güzel. Çünkü herkes, Fortnite: Battle Royale oyununun grafik tarzını sevmiyor.

Eğer sizler daha çok PlayerUnknown’s Battlegrounds tarzındaki grafiklerden hoşlanıyorsanız ve sadece bir PlayStation 4 veya PlayStation 4 Pro sahibi iseniz, H1Z1: Battle Royale tek çareniz gibi görünüyor. Yine de bu demek değil ki, oyun kötü. Oyun kesinlikle güzel sayılır ama benim ilgimi çekmeyi başaramadı sadece.