Herhangi bir sanal gerçekçilik başlığına sahip değilim ama bir arkadaşım sağ olsun, zaman zaman Oculus Rift ürününü elde edebiliyorum. İşte bu zamanlarda da geçmişte kalan ama mutlaka incelemek istediğim sanal gerçekçilik oyunlarını deneyimliyorum. Half-Life: Alyx de o oyunlardan bir tanesi oldu. 2020 senesinin ilk çeyreği içerisinde piyasaya sürülmüş olan bu oyunu sonunda deneyimleyebildim ve fikirlerimi sizlere aktarabileceğim. Her ne kadar biraz geç kalmış ve markaya bir tık uzak olsam da güzel bir yazının çıkabileceğine inanıyorum.
Half-Life: Alyx, serinin ilk oyunu ve ikinci oyunu arasında geçiyor. Oyun, bu yapısı ile öncelikle hikaye tarafında ne kadar önemli bir yapıt olduğunu bana gösteriyor. Black Mesa’da yaşanan olaylardan sonrasını ele alan bu sanal gerçekçilik oyunu, hikaye ve hikaye anlatımı konusunda kesinlikle serinin eski yapıtlarının arkasında kalmıyor. Oyun, özellikle de sanal gerçekçilik evreninde yer aldığı için klasik nişancı oyunlarında anlatılan hikayeden çok daha etkili olanını görüyoruz. Aynı zamanda sessiz bir karakteri kontrol etmiyor olmamız da büyük bir artı tabii.
Alyx karakterini kontrol ettiğimiz bu video oyununda hem önemli, hem de konuşkan bir oynanabilir karakter görüyoruz. Bu durum oyunun hikayesini ve hikaye anlatımını kesinlikle derinden, olumlu bir şekilde etkiliyor. Bana soracak olursanız bu oyun, markanın en iyi anlatılan hikayesine sahip efendim. Durum böyle olunca da keşke Half-Life: Alyx, sanal gerçekçilik haricinde de oynanabilseydi demeden geçemeyeceğim; bu teknoloji benim pek sevdiğim bir şey değil ve günümüzde bu teknolojiye önem verilmesini de sevmiyorum.
Çok nadir bir şekilde sanal gerçekçilik başlığı kullanıyor olsam da Half-Life: Alyx oyunundaki deneyimimden memnun kaldım. Gerek hikaye olsun, gerek hikaye anlatımı olsun ve gerek de temel sanal gerçekçilik başlığı kullanımı olsun… Bu oyunun bahsettiğim temel noktaları, inanılmaz ulaşılabilir seviyede idi. Daha önce herhangi bir sanal gerçekçilik oyunu oynamadıysanız bile her şeye bu yapıt ile başlayabilirsiniz. Yalnız, ilk defa bir Half-Life oyunu oynayacaksanız, öncelikle ilk oyunu oynamanızı veya hikayesini öğrenmenizi öneriyorum.
Half-Life: Alyx oyunundaki temel oynanış nasıl işliyor?
Hikayenin ve hikaye anlatımının kaliteli olması kesinlikle güzel bir şey ama temel oynanış biraz daha önemli. Sonuçta, karşımıza bir sanal gerçekçilik oyunu var ve böyle bir oyunda, oynanışın normalden daha önemli olması gerekiyor. Half-Life: Alyx oyunundaki oynanış temelini The Russells isimli bir teknoloji oluşturuyor. Bir giyilebilir teknoloji olan The Russells, Gravity Gun gibi çalışıyor ve karakterimizin etrafındaki ögelerin yer çekimi değerleri ile oynayarak, onları kendimize çekebilmemizi, itebilmemizi ve daha fazlasını sağlıyor.
The Russells sayesinde çevreden mermi toplayabiliyoruz, etkileşime geçilebilir çevre ögeleri ile oynayabiliyoruz, oynanış için kritik olan ögeleri kullanabiliyoruz ve dediğimiz gibi birçok şeyi fırlatabiliyoruz. Bu konuda Half-Life: Alyx, inanılmaz bir kalite sunuyor. Yani, oyunda her şey gerçekçi bir fizik temeline sahip olduğu için aynı gerçek hayattaki gibi etkileşebiliyoruz her şey ile. Yalnız, oyunun ulaşılabilirlik ayarlarında birçok konfor ayarını aktif ettiğimi söylemek istiyorum. Yardımcılar kapalıyken, sağlık ile alakalı problemler yaşadım.
Half-Life: Alyx oyununda toplamda 11 bölüm bulunuyor ve her bölümün içerisinde benzersiz çevre tasarımları ve düşmanlar görüyoruz. The Last of Us gibi oyunlarda olduğu gibi bu oyunda da mermi oldukça önemli. Bu yüzden de o benzersiz düşmanlara karşı sürekli kafaya veya kritik vuruşun gerçekleşebileceği yerlere nişan almamız gerekiyor. Bazen de patlayabilen varilleri kullanarak, tek bir mermi ile 1’den fazla düşmanı öldürmeye çalışıyoruz. Bu noktada oyun, bana zevk veren bir zorluk sunuyor; memnun kalıyorum.
Bahsetmiş olduğum 11 bölüm de ortalama 1 saat sürüyor. Yani, ben oyunu 11 saat civarında tamamladım ama tabii kendisini günler boyunca, az az oynamaya çalıştım; sanal gerçekçilik başlıklarına hala alışabilmiş değilim. Steam üzerinde oyunun 90 TL olduğunu göz önünde bulundurursam ve bu yapıtın, sanal gerçekçilik başlıkları için AAA seviyesinde olduğunu söylersem, 11 saatin tamamına paramın değdiğini belirtebilirim. Belki indirimlerden de satın alınabilir ama bu oyundaki kalite o kadar yüksek ki 90 TL bile gözü kapalı verilebilir bence.
Farklı silahları kuşanıyoruz; herkese meydan okuyoruz
Half-Life: Alyx oyununa oldukça güzel görünen bir tabanca ile başlıyoruz. Tam bu tabancaya net olarak alıştığımız zaman bir pompalı tüfek elde ediyoruz. Ondan sonra da bir makineli tabancanın sahibi oluyoruz. Tüm bu silahlar gayet güzel görünüyor ve gayet güzel kullanılıyor. Ayrıca silahların tamamını tek elle de kullanabiliyorsunuz. Bu sayede diğer eliniz serbest kalıyor ve onunla da diğer etkileşimler ile oynayabiliyorsunuz. Tabii bir de envanterimiz var. Kendisi, bir sırt çantası ve zaman onunla etkileşime geçmek, içine öge bırakmak zor olabiliyor.
Bir de Resin isimli ögeler bulunuyor. Bu ögeleri kullanarak silahları güçlendirebiliyoruz. Bu güçlendirmeler, silahımızın dış görünüşünü de etkiliyor. Ayrıca, bileklerimizde de bombaları ve daha fazlasını tutabiliyoruz. Konu, envanter olduğu zaman aslında gayet güzel bir yönetim sistemi karşımıza çıkıyor. Oyunda sürekli aynı şeyleri de deneyimlemiyorsunuz; 11 bölüm boyunca neredeyse her bölümde yeni bir mekanik karşımıza çıkıyor. Bazı mekanikler ne yazık ki gelecek bölümlerde kullanılmıyor ama onlar da bu sayede benzersiz bir etki bırakıyor.
Konu; görsellik, performans ve ses/müzik olduğu zaman ise Valve, video oyunu geliştirmeyi unutmadığını bizlere kanıtlıyor. Oyundaki görsel kalite gayet güzel ve özellikle de atmosfer açısından ciddi anlamda güzel bir deneyim yaşıyoruz. Performans ise beni biraz zorladı, belki de sanal gerçekçilik başlıklarına alışamıyor olmamdan kaynaklanıyordur. Sesler ve müzikler ise gayet güzeldi. Özellikle oyundaki ses efektleri ve seslendirmeler oldukça güzeldi. Müzikler ise ortalama üstüydü. Yani, Half-Life: Alyx oyununun sunumundan memnun kaldım efendim.
Half-Life: Alyx, sanal gerçekçilik teknolojisi için mükemmel bir video oyunu. Yalnız, ben olsaydım bu oyun için bir sanal gerçekçilik başlığı satın almazdım. Valve cephesinin Half-Life serisine geri dönmüş olması çok güzel ama böylesine güzel düşünülmüş bir yapıtı, sanal gerçekçilik teknolojisi olmadan da görmek, daha rahat deneyimlemek isterdim. Yine de yaşadığım deneyimden memnun kaldım ve halihazırda sanal gerçekçilik başlığına sahip olan her oyuncuya, Half-Life: Alyx oyununu gönül rahatlığı ile önerebilirim; fiyat da uygun.