Don’t Nod, veya eski adı ile Dontnod Entertainment, benim bugüne kadar çok sevdiğim video oyunlarından birine imza atmıştı. Bu oyun tabii ki Life is Strange. Kendilerinin diğer oyunlarını da beğenmiştim ama bahsettiğim bu oyun çok daha farklı bir yere sahipti benim için. Yalnız o zamanlarda stüdyo pek de bağımsız değildi. Şimdi, tamamen bağımsız bir hale geldiler, isimlerini biraz değiştirdiler ve bu yenilik altında ilk oyunlarını da piyasaya sürdüler. Bu oyunun adı Harmony: The Fall of Reverie ben de kendisini PlayStation 5 konsolumda oynama ve inceleme imkanına sahip oldum. Şimdi gelin, bu yapıta biraz daha yakından göz atalım.

Eğer yanlış bilmiyorsam Harmony: The Fall of Reverie, Don’t Nod için tamamen yeni bir türde. Bu oyun her ne kadar bir macera yapıtı olsa da besbelli bir görsel roman. Evet, macera zaten bu stüdyonun işi ama daha önce kendileri görsel roman tipinde bir macera sunmamıştı. Bu yüzden de açıkçası yaşatılabilecek deneyimden korkuyorum ama bir görsel roman oyunundan bekleyebileceğinizden çok daha fazla derinlik ile karşılaştım bu oyunda. Yalnız, o derinliğe geçmeden önce hikayeye bir bakmamız gerekiyor. Malum, görsel romanlardaki en önemli elementlerden bir tanesi hikaye ve bu hikayenin nasıl anlatıldığıdır.

Harmony: The Fall of Reverie içerisinde Polly isimli bir kadını kontrol ediyoruz. Kendisinin öbür adı da zaten oyunu isimlendiren Harmony. Karakterimizin pek de yakın olmadığı annesi bir anda ortadan kaybolunca, evimize, Atina’ya geri dönüyoruz ve annemizin nereye kaybolduğunu anlamaya, öğrenmeye çalışıyoruz. Yalnız, oyun daha çok geçmeden sizi Atina haricinde bir de Reverie ile tanıştırıyor. Evet, oyunda iki ismimizin olduğu gibi, bir de iki dünya var. Artık sanıyorum ki oyunun temelini biraz da olsa anlamışsınızdır; iki isim, iki dünya… İlk dünyada insanlar yaşarken, ikinci dünyada Aspiration denen tanrı benzeri kişiler yaşıyor.

Kısa bir süre içerisinde öğreniyoruz ki, Harmony: The Fall of Reverie içerisinde adından da anlayabileceğiniz üzere Aspiration kişileri, isimlerini temsil ediyor. Yani, Power isimli Aspiration, gücü; Bond ise insanlar arasındaki bağı temsil ediyor. Bunun gibi oyunda birkaç farklı Aspiration bulunuyor. Dünya ve Reverie, insanlar ve bu tanrı benzeri varlıklar, birbirine sıkı bir şekilde bağlı, birbirlerini dengeliyorlar ve şimdi her iki taraf da kaosun eşiğinde. Bunun temelinde ise annemiz ve onun kaybolması yatıyor. Bunu öğrendikten sonra maceramıza hızlı bir şekilde başlıyoruz ve annemiz gibi geleceği kısmen görebilme yeteneğimizi de kullanarak herkesi kurtarmaya çalışıyoruz.

Harmony: The Fall of Reverie

Geleceği görebilmek, hoş bir şekilde oyun mekaniğine dönüştürülüyor

Harmony: The Fall of Reverie, gerçek bir görsel roman gibi oynanıyor. Yani, karakterlerimizin iki boyutlu görselleri, üç boyutlu gibi duran bir çevrede karşımıza dikiliyor ve konuşuyorlar. Biz de onların söylediklerini dinliyoruz. Evet, oyundaki her karakter için başarılı seslendirme performansları mevcut; sadece kendi karakterimizin içinden geçen düşünceler seslendirilmiyor. Normal görsel roman oyunlarında diyalog seçimleri olurdu ama bu oyunda diyalog seçimleri yerine, geleceği görebilme yeteneğimiz bir mekanik olarak sunuluyor ve oyunun arayüzünden geleceği kısmen görürken, hikayenin nereye gideceğini yönlendiriyoruz. Bunlar, diyalog seçimi yerine geçiyor.

Oyunun mekaniklerine gelmeden önce biraz hikayeden bahsetmek istiyorum. Bugüne kadar deneyimlediğim görsel romanlar; hikayeye güzel bir şekilde girerdi, sürekli ilgi oranını yüksek tutardı veya türüne göre oyuncuların hoşuna gidecek şeyler yaratırdı, finale tempolu bir şekilde gelirdi ve biterdi. Harmony: The Fall of Reverie, her şeyi ne yazık ki biraz fazla yavaş alıyor. Yani, en fazla 5-6 saatte bitmesini beklediğiniz oyun, 10 saatten daha uzun sürüyor. Bu yüzden, oyun öncelikle yavaş ilerlemesi ile gözünüzü korkutuyor, daha sonra da çok sıkıcı anlar yaşatıyor. Oyun sadece alt bölümlerin finallerine yaklaştığı zaman ilgi çekici hikaye anları yaşatıyor.

Harmony: The Fall of Reverie oyununun da en büyük eksisi, ne yazık ki gereksiz yere uzun sürüyor olması. Bu uzunluk yüzünden çok fazla ölü an yaşanıyor ve gereksiz bilgilerle kafanız dolduruluyor. Yine de bu, hoş bir artı ile geliyor; en azından oyunun çok başarılı bir şekilde yaratılmış karakterlerini ve dünyasını güzelce öğrenmemize imkan tanınıyor. Oyunda gidilecek çok fazla yol, keşfedilecek çok fazla sahne ve yaşanacak çok fazla final olduğunu göz önünde bulundurduğunuz zaman ise gözünüz bayağı bir korkuyor bunların her birini tekrar ve tekrar yaşayacağınız için. Şimdi dilerseniz, mekanik kısmına doğru bir yol alalım.

Harmony: The Fall of Reverie oyununda öncelikle Augural arayüzü ile tanışıyoruz. Burada, içerisinde bulunduğumuz bölüm yer alıyor. Arayüzden gidilebilecek farklı yolları görebiliyoruz ve bazılarının başlıklarını ve açıklamalarını okuyabildiğimiz için hikayeyi şekillendirebiliyoruz gideceğimiz yönü seçip. Karakterimizin geleceği kısmen görebilme detayı, bu şekilde bir mekanik haline getiriliyor. Yalnız, Augural içinde daha çok mekanik bulunuyor. Mesela, bazı yollara gidebilmek için yeterli sayıda kristal toplamanız gerekiyor, bazı yollar belli sayıda sahne keşfettiğiniz zaman açılıyor ve bazı yollar da daha önceki bölümlerde yaptığınız seçimlerle kilitlenebiliyor veya açılabiliyor

Harmony: The Fall of Reverie

Dikkatsiz olursanız işler ve gelecekler gereğinden fazla karışabiliyor

Harmony: The Fall of Reverie içerisindeki maceranıza başladığınız zaman zaten Augural kısmı, başlı başına bir strateji gibi hissettiriyor. Yani, bu geniş yol tablosuna bakıp, bölüm sonunda sizden istenebilecek kristalleri görüyorsunuz, daha sonra da finalden geriye doğru giderek, gerekli olan kristalleri de toplayarak kendinize bir yol çizmeye çalışıyorsunuz ve daha sonra da o yolu, oyun içerisinde, tek tek seçim yaparak yaşıyorsunuz. Tabii ki bazen her şey istediğiniz gibi gitmeyebiliyor; bazen ufak detayları kaçırıyorsunuz ve hiç istemediğiniz bir yola giriyorsunuz… Benim başıma bu açıkçası çok geldi; oyunun sahne türlerini daha açık bir şekilde belirtmesini çok isterdim.

Harmony: The Fall of Reverie içerisinde, mesela Act 2 – Chapter 2 kısmında her şey kolay başlıyor. Önce ana sahneyi yaşıyorsunuz sonra iki sahne arasından birini seçiyorsunuz, sonra da yol üçe ayrılıyor. Yalnız, bu yollardan bir tanesi zorunlu gibi görünüyor ve ilerlemek için onu yaşamamız gerekiyor. Onu yaşadığımız zaman da diğer yollar otomatik olarak kitleniyor. Bunları her zaman önceden göremeyebiliyorsunuz; oyun size göstermediği için değil, gözünüzden kaçtığı için. Bu arada, bahsettiğim kristaller de oyundaki Aspiration varlıklarına bağlı; onların yollarını seçtikçe, onlardan kristal alıyorsunuz ve bunlar finale doğru sizi taşıyor.

Augural, içinde bulunduğunuz bölümü gösterirken; Act Overview ise direkt olarak o bölümlerin yer aldığı perdeyi gösteriyor. Oyunun içinde birden fazla Act var ve her Act, sonunda birden fazla finale sahip, aynı her bölümün farklı finallerinin olabileceği gibi fakat Act, daha büyük ve daha etkili farklı finaller sunuyor. Bu finallerden birini seçebilmek için bölüm boyunca yeteri sayıda kristal toplamanız gerekiyor; yeterince kristalini toplayamadığınız finalleri seçemiyorsunuz. Mesela, Act 2 içerisinde 17 adet Bond, 17 adet Power ve 23 adet Chaos veya Truth kristali isteyen üç farklı final mevcut. Bu finallerin ismini görebildiğiniz için kendinize en baştan bir hedef belirleyebilirsiniz.

Augural ve Act Overview ardından bir de Heart Screen ile tanışıyoruz. Bu kısım ise oyunun ana finaline doğru gittiğiniz labirent yolunu gösteriyor. Şöyle ki oyunda yer alan altı farklı Aspiration, birer final sunuyor. Bu finalleri açabilmek için onlar adına yeterli sayıda kristal toplamanız gerekiyor ama her Aspiration, adım adım açıldığı için siz oyunun başında başka bir karakterin finaline odaklanırken, bir anda yeni ve daha ilgi çekici bir karakter ile tanışmak can sıkabiliyor. Yani, ben bu zamana kadar Bliss ile çalıştım, şimdi Chaos veya Truth karakterlerine nasıl döneceğim? Eminim oyun döndürüyordur ama psikolojik olarak biraz zorluyor bu durum.

Harmony: The Fall of Reverie

Harmony: The Fall of Reverie, sunum tarafında şahane bir deneyim sunuyor

Harmony: The Fall of Reverie, mekaniksel açıdan diğer görsel romanlara kıyasla çok daha derin bir deneyim sunuyor. Özellikle de Augural kısmı siz ilerledikçe daha da kompleks bir hal alıyor ve sürekli yeni sahne açma mekanikleri ile tanışıyorsunuz. Yani, oyun size sadece basit diyalog seçimleri sunmanın çok ama çok ötesine gidiyor; geleceği özenli bir şekilde önceden planlamanızı istiyor ve daha sonra o plana sadık kalıp, kalamayacağınızı test ediyor. İşin içine eğlenceli, sadece biraz fazla uzayan bir hikaye girince de aslında güzel bir kombinasyon oluşturuluyor. Hikayenin kendisi ilgi çekici, diyaloglar zengin ve karakterler akılda kalıcı, daha ne isterim?

Görsellik isteyebilirim mesela. Harmony: The Fall of Reverie, birbirinden ilgi çekici ve benzersiz duran karakter tasarımlarına sahip. İki boyutlu bu karakterler çok güzel çizilmiş ve animasyonları da kaliteli. Karakterlerin kendilerini gösterdiği hem üç boyutlu, hem de iki boyutlu sahneler de birbirinden güzel. Atina ve Reverie, muhteşem görünen iki dünya ve hem normal insanlar, hem ana karakterimiz, hem de diğer dünyanın tanrı benzeri varlıkları şahane tasarımlara sahip. Yani, söylemek istediğim şudur ki bu oyunun görselliğine bir kusur bulabilmek pek mümkün değil. Don’t Nod, yeteneğini konuşturmuş gerçekten.

Sesler ve müzikler de övülmesi gereken noktalar Harmony: The Fall of Reverie içerisinde. Oyunda karşınıza çıkabilecek olan tüm ama tüm karakterler, çok başarılı seslendirme performanslarına sahip. Bu performanslardan duyguları rahatlıkla alabiliyorsunuz. Arka planda çalan müzikler biraz eksik hissettiriyor ama kendilerini belli ettikleri zaman da güzel bir atmosfer oluşturuyor. Performans tarafında ise bahsedilebilecek hiçbir şey yok; oyun gayet stabil bir şekilde, 60 FPS olarak çalışıyor, yükleme ekranları oldukça kısa ve benim karşıma herhangi bir hata da çıkmadı. Cilası güzel çekilmiş bir yapıt var karşımızda.

Eğer görsel roman türünden hoşlanıyorsanız Harmony: The Fall of Reverie, bu türde oynayabileceğiniz en yüksek bütçeli ve en derin deneyimlerden bir tanesi olabilir ama buna rağmen ne yazık ki türe tamamen yeni olan oyunculara önerebileceğim bir yapıt değil kendisi. Eğer görsel roman türüne merakınız varsa daha küçük ve daha hafif bir video oyununa yönelmenizi, daha sonra bu yapıta bir şans vermenizi tercih ederim. Yine de Don’t Nod ekibini bu yapıt için tebrik etmek istiyorum; yaşatılan macera ne yazık ki biraz uzun sürüyor ve bu yüzden de zaman zaman sıkabiliyor ama onun haricinde oyunda eleştirilebilecek pek bir şey yok.

Harmony: The Fall of Reverie
Olumlu
Birbirinden güzel tasarlanmış karakterlerle tanışıyoruz ve mekanları ziyaret ediyoruz.
Geleceği görebilme olayı hoş ve stratejik bir şekilde oyun mekaniği/sistemi haline çevrilmiş.
Her bir karakterin seslendirme performansları oldukça başarılı; müzikler ise başarılı.
Anlatılan ana hikaye ve alt hikayeler oldukça anlam taşıyor, anlayabilen için.
Olumsuz
Anlatılan hikaye gereğinden fazla esnetilmiş; biraz daha kısa bir macera yaşatılabilirdi.
8