Google Stadia… Duyurulduğu günden itibaren başarısız olacağını herkesin tahmin ettiği bu bulut temelli oyun platformu, her şeye rağmen bazı özel oyunlara sahipti. Özel oyunlardan kastım da tabii ki başka platformlara değil, sadece Google Stadia için çıkan oyunlar. İşte o oyunlardan bir tanesi de 2021 yılında piyasaya sürülen Hello Engineer idi. Hello Neighbor oyununun evreninde geçen bu yapıt, çok oyunculu bir deneyim sunuyor ve oyuncuları, isminden hemen hatırlayabileceğiniz Golden Apple Amusement Park içerisinde bir şeyler inşa etmek için buluşturuyor.
Golden Apple Amusement Park, yabancı bir mekan değil. Kendisini daha önce bazı oyunlarda görmüştük ama kendisi, ilk defa bu kadar geniş bir şekilde, Hello Engineer oyununda keşfediliyor. Bu dev mekanda malzemeler topluyoruz, o malzemelerle yaratıcılığımızı ve mühendisliğimizi konuşuyoruz ve Neighbor isimli klasik düşmanımıza yakalanmadan bir şeyler inşa etmeye çalışıyoruz. Yaptığımız tüm bu şeylerle hem bulmacaları çözüyoruz, hem de bölüm sonu canavarı savaşlarında boy gösteriyoruz. Bunu hem tek kişi olarak, hem de arkadaşlarımızla yapabiliyoruz.
Hello Engineer oyununda takımın yaratıcı ismi olmak istiyorsanız, Golden Apple Amusement Park içerisindeki şasi parçalarını, dişlileri, motorları, tekerlekleri, silahları ve hatta jet motorlarını kullanarak sürekli değişen ihtiyaçlarınıza uygun farklı araçlar inşa edebilirsiniz. Benim yok ama sizin yeterli beyin gücünüz varsa, mühendis olabilirsiniz ve kendi kendine çalışan mekanik araçlar veya mekanik yaratıklar inşa edebilirsiniz. Bunları yapabilmeniz için oyunda elektrik devreleri ve akıllı modüller gibi birçok gelişmiş özellik bulunuyor. Bulunmayan tek şey sınır.
Hello Engineer oyununu oynarken, yaratıcılığınız her şeyin kaynağında yatıyor. Daha önce de belirttiğim gibi bu video oyunundaki hedefleri tamamlamanız gerekiyor. Bunlar bulmacalar filan olabiliyor ve onları çözebilmek için önceden belirlenmiş çözümler bulunmuyor. Seviye boyunca istediğiniz şekilde ilerliyorsunuz, istediğinizi yapıyorsunuz ve nihai bir “sandbox” deneyimi yaşıyorsunuz. Oyunda hem ilerlemeli bir mod olan Story Mode, hem de herhangi bir sınır bulundurmayan Sandbox Mode bulunuyor. Her iki mod da tek veya çok oyunculu oynanabiliyor.
Hello Engineer, işi olabildiğince yokuşa sürüyor
Hello Engineer, kağıt üzerinde hoş görünen bir oyun olsa bile size sunulan deneyim her zaman o kadar güzel değil. Her şeyden önce oyun, kendisini öğretmek için çok bir çaba sarf etmiyor. Bu yüzden de oyuncuların büyük bir kısmının bu oyunu zor bulacağını düşünüyorum. Özellikle de kendinizi kreatif veya mühendis tipi bir kişi olarak görmüyorsanız, bu oyunda çok zorlanacaksınız demektir. Yani, bu oyun öyle rahatlamak için, beyninizin büyük bir kısmını kullanmadan oynayabileceğiniz bir oyun değil. Bu da ulaşılabilirliği oldukça etkiliyor.
Hello Engineer ayrıca sinir bozucu anlar da içinde bulunduruyor. Mesela, kontrol noktaları çok da mantıklı olmadığı için bazı bölüm sonu canavarı savaşlarında veya bulmaca bölümlerinde, yaptığınız makineler parçalandığı zaman ve siz başarısız olduğunuz zaman, o makineleri geri döndürmenin bir yolu olmuyor, her şeye sıfırdan başlamanız gerekiyor ki bu da oyuncuların çok büyük projelere başlamasını zorlaştırıyor. Yani, parçalandıktan sonra bir makineyi eğer tamamen kaybedeceksek, neden tamamen kaybedeceğimiz bir şey üzerinde o kadar vakit ve emek harcayalım ki?
Bir diğer yandan Hello Engineer, kesinlikle kendi evrenin en ucuz hissettiren oyunu. Yani, içerisindeki sayısız hata ve genel olarak sunulan kalitesizlik/ucuzluk hissi inanılmaz rahatsız edici. Yani, bu oyuna bakınca üzerine iki kat daha cila çekilebilirmiş diye düşünüyorum sadece. Oyunda her ne kadar daha karışık şeyler yaptıkça sunulan deneyim daha da eğlenceli bir hale gelse de bir diğer yandan o karışıklık arttıkça, oyunun yeteri kadar büyük bir çapa sahip olmadığı da ortaya çıkıyor. Yaşam kalitesi eksiklikleri kendisini hemen belli ediyor ne yazık ki.
Hello Engineer içerisindeki bulmacalar da öyle çok zor sayılmaz. Bu oyundaki asıl zorluk bulmacalar değil, kalitesiz ve ucuz hissettiren fizik sistemleri. Zaman zaman video oyunları, garip fizik motorları ile eğlence sunabiliyor ama bu oyun, onlardan biri kesinlikle değil. Bu oyundaki fizik sistemi ile uğraşmak sadece sinir bozuyor. Bir diğer yandan kameralar da son derece sınırlayıcı hissettiriyor ve kameralarınızın rotasyonunu korumanın veya hatta kamerayı başka bir cihaza kilitlemenin çok yararlı olacağı seviyeler var. Buna rağmen kameralar kalitesiz olunca insanın canı daha çok yanıyor.
Sıkıntıların sonu yok
Hello Engineer oyununun bir diğer problemi ise inşa etmenin göz korkutucu olması. Bunun sebebi de özellikle yaşam kalitesi özellikleri eksikliği. Mesela, birbirine bağlı tüm parçaları seçmeden birden fazla parça seçmenin kolay bir yolu yok ve herhangi bir şeyi “ayna” yöntemiyle kopyalayamıyorsunuz da. Bu nedenle, simetrik karmaşık yapılarınız varsa, bunları muhtemelen iki kez inşa etmeniz gerekecek. Tek tek parçaları veya komple yapıları kopyalayabiliyorsunuz ama belli parçaları aynalayamamak bana biraz garip geldi efendim.
Daha önce de belirttiğim üzere Hello Engineer oyununda karmaşık mekanik yapılar oluşturma iyi bir özellik ama motorların yerleştirilmesinde ciddi kısıtlamalar var ve rotorları artımlı olacak şekilde ayarlamanın bir yolu da yok. Motorlarda daha da fazla problem bulunuyor. Mesela, birden fazla tekerleğe güç verilmesini istiyorsanız, esasen her tekerlek için bir motora ihtiyacınız oluyor. Birden fazla tekerlek arasında tek bir şaft çalıştırmak mümkün olsa da seviyelerin çoğu bunu yapmanızı engelleyecek şekilde tasarlanıyor. Bu da pek özgürlükçü hissettirmiyor.
Hello Engineer, oynanış tarafında ortalama üstü bir deneyim sunuyor ama en azından sunum elementleri üzerinde oyun bir tık daha iyi bir noktaya çıkmayı başarabiliyor. Oyunun öyle çok şahane bir görselliği yok tabii ki ama en azından göze hitap ediyor. Aynı şey sesler ve müzikler için de geçerli. Teknik tarafta ise oyunun hataları bir tarafa, optimizasyon tarafında benim gözüme pek de bir şey çarpmadı. Ayrıca, bir şeyler inşa ederken oyunun görsel açıdan çok karışmaması, sadeliğini koruması da bence bu tip oyunlar için oldukça önemli bir detay.
Durumu özetlemek gerekirse Hello Engineer, arkadaşlarla eğlenceli bir şekilde oynanabilecek bir video oyunu ama şu anda değil. Eğer arkadaşlarınızla birlikte bu oyuna girip, makineler filan yapmak ilginizi çekiyorsa, büyük bir indirim beklemenizi öneriyorum. Bu satırları yazdığım sırada oyun, Steam üzerinde 150 TL ama bence en fazla 50 TL filan eder. Günümüzde bu fiyata oyun bulmak zor ama açıkçası bulamazsanız da ben başka oyunlara yönelmenizi öneriyorum. Yani, bu oyun öyle illa oynamanız gereken çok benzersiz yapıtlardan biri değil kesinlikle.