Eğer Ajan 47, emeklilik hayalleri kurmaya başladıysa, yanılıyor. Kendisiyle birlikte gerçekleştireceğimiz daha çok suikast var daha. Dünyanın çeşitli bölgelerine seyahatler düzenleyecek, kılıktan kılığa girecek, pek çok farklı yolu kullanarak hedeflerimize ulaşmaya çalışacağız Ajan 47 ile birlikte. Sizler de hazırsanız, Hitman 2 oyununun incelemesine hızlı bir giriş yapalım ve beraberce bu köklü serinin son oyununa göz atalım. Belki bu video oyununun, beklentilerimizin ötesinde, bizlere göstereceği sürprizleri vardır.
Hitman 2 ile sessiz yolculuğumuz devam ediyor
Hemen bir itirafta bulunup, Hitman 2 oyununun inceleme yazısına öyle başlamak istiyorum. Biraz da en sonra söyleyeceğimi en başta söylemiş olacağım ama kendimi tutamıyorum. Büyük bir beklenti oluşturmayan bir oyundu Hitman 2, benim için. Bu video oyunu serisi boyunca yıllardır yapılanların tekrar edileceğini; gizlen, adam öldür, kamufle ol, insanların arasına karış diyerek aynı aktiviteleri defalarca yapacağımızı zannediyordum.
Bir başka deyişle, incelemesini gerçekleştirmekte olduğum video oyunundan, bu denli keyif alacağımı beklememiştim. Aslında Hitman 2 oyununun savaş mekanikleri mükemmel değil, silahlı çatışmalar oldukça vasat, grafikleri de etkilemiyor ama oyuncuya sunduğu özgürlük hissi tüm bu detayların önüne geçmeyi başarıyor. Bir nevi Nintendo Switch konsolu için çıkan The Legend of Zelda: Breath of the Wild gibi diyebilirim.
Verdiği özgürlük hissi, tüm etmenlerinin üzerine çıkan bir yapım Hitman 2. 2016 senesinde yeniden HITMAN adıyla başlanan serinin devam oyunu niteliğinde Hitman 2 fakat onun gibi bölümler halinde dağıtılmayacak. İncelediğimiz video oyununda, içerikteki tüm bölümlere ve oyun modlarına erişebiliyoruz. Geliştirici ekip tarafından farklı süreler için geçerli olacak aktivitelerle birlikte bir nevi canlı servis niteliği görecek bir yapımı inceliyoruz.
Tüm bunlarla birlikte, Hitman 2: Snipper Assassins modu ve Ghost Mode ile beraber çeşitliliğin de arttırıldığını görüyoruz. Tabii en baştan ifade ettiğim gibi oyunun verdiği özgürlük hissi ve bölüm içerisindeki çeşitlilikler, tüm Hitman 2 etmenlerinin önüne geçiyor. Öyleyse inceleme yazımıza oynanışa dair değerlendirmelerle devam edelim ve bizlere yaşatılan özgürlük hissine biraz daha derinlemesine göz atalım.
Ne suikastı? Bırakın biraz dolaşayım
Hitman adı geçen oyunların temelinde, pek çok okuyucumuzun bileceği üzere kullanışlı bir bölüm tasarımı yer alır. Çizgisel bir ilerleyişten ziyade, o bölümün oyun alanı içerisinde hareket ederek Ajan 47 olarak bildiğimiz bir hayli şirin kardeşimizi oradan oraya sürükleriz. Hitman 2 oyununun temelinde de yaptığımız bu aslında ama derin farklılıklar bulunuyor. Bir kere, 2016 senesinde çıkan Hitman oyununa nazaran daha geniş oyun alanları var karşımızda. Bu genişlikten daha da önemlisiyse özgürce hareket edebileceğimiz pek çok unsurun karşımıza çıkıyor oluşu.
Hitman 2 ile dilerseniz asistanımız sayesinde yol gösterilerek çizgisel bir yapıyı da izleme imkanına sahibiz. Yalnız harita üzerinde bu yapıyı bozan pek çok etken bulunuyor ve pek çoğu rastlantısal olarak karşımıza çıkıyor. Bu rastlantısal kavramını, bölüm içerisinde Ajan 47 ile yürürken gözünüze çarpan bir detaydan, hiç tanımadığını kişilerin konuşmalarında gizlenen ip uçlarına kadar pek çok farklı durum için kabul edebiliriz. Bizlere farklı çözümler sunulurken, hiç aklımıza gelmeyecek aletlerle suikast gerçekleştirebilmemiz sağlanıyor.
Duvarda duran balıktan, kayık küreklerine kadar etrafta etkileşime girebileceğimiz herhangi bir aleti silah olarak kullanabiliyoruz. Ayrıca gözümüze çarpan ve işimize yarayacak olan pek çok kişinin kıyafetlerini giyebilme gibi bir lüksümüzün hala var olduğunu hatırlatayım. Tüm bu etkenler birleştirildiğindeyse, kendi kararlarımızı verdiğimiz, alternatif yöntemlere yönelebildiğimiz ve özgürlük hissini farklı bir yöntemle verebilen bir yapım çıkıyor karşımıza.
Yeri gelmişken hemen belirteyim: Hitman 2, öyle bir seferde oynanıp kenara atılacak bir yapım kesinlikle değil. Hem geliştirici ekip tarafından sunulan meydan okumalar sayesinde, hem de bölümlerdeki çeşitlilikten ötürü, aynı bölümü defalarca oynamak istiyor insan. Hitman 2 oyununun bünyesindeki çevrim içi yapı sayesinde de bu farklılıkla puan olarak ödüllendirilince, oyuncuların yeniden aynı görevi yapmak istemeleri kaçınılmaz oluyor. Nihayetinde, farklı yöntemler deneyebileceğimiz, farklı aletler kullanarak değişik yollar izleyeceğimiz bir yapım Hitman 2.
Hitman 2 oyununun bölümlerinde sabırlı olmanın faydalarını görüyoruz
Seriye yeni adım atacak oyuncular için belirtmeliyim ki Hitman 2 kesinlikle bir aksiyon oyunu değil. Elimizde türlü çeşitte silahlar olmasına bakıp, aman aldanmayın. Bu oyunda öyle acele edip, hedefi harita üstünden bularak öldürdüğümüzde gerçek başarıyı elde edemiyoruz. Düşünmeden saldırabilme özgürlüğümüz de bulunuyor, evet ama sonuçlarına katlanmamız gereken bir deneyimle karşılaşma ihtimalimiz büyük oluyor.
Sakin olmakta ve doğru adımlar atmakta fayda var çünkü hikaye bir yerden sonra işlerimizi kolaylaştırmaya başlayacaktır. Hitman 2 incelemesini gerçekleştirdiğim PC klavyesinde, CTRL tuşuna basıldığında hedefi görebiliyordum. Oyun konsollarında ve PC’de kontrolcü kullanarak oynayanlar için aynı durum geçerli. Hedefimizi gördüğümüzde, hatta yanı başımızdan geçerken bile heyecana kapılıp ortalığı ayağa kaldırmak hiç akıllı bir yöntem değil.
Bir de cereyan eden olayların sıradan bir döngüyle oluştuğunu sanmayın. Biz müdahale ettikçe ve doğru kişilerle etkileşime geçtikçe hikaye ilerliyor. Çok zor, imkânsız dediğimiz görevler için dikkatli olmakta ve kulaklarımızı biraz açmakta fayda bulunuyor. Rastlantısal olarak peşinden gittiğimiz birisinin, hedefimiz olan kişiyle buluşacağını duyabilirsiniz. Bu yöntem oyunun senaryo bölümlerinde defalarca olabiliyor.
Ayrıca takip edilecek kişileri yeni bir hedef olarak görmemek daha mantıklı. Sırf üstündeki elbiseyi alalım diye kalabalık ortamlarda bizler için gösterilen yardımcı kişileri alt etmezsek, bu kişilerin bir yolunu bularak hedeflerimizle konuşmalarına, bizleri doğru yöne ittiklerine şahit olabiliyoruz. Sürprizleri kaçırmamak için örnek vermiyorum ama kimi zaman bir bankta gazete okumak, kimi zaman tanımadığımız insanların yanına oturmak, kimi zamansa koridorda öylesine takılmak bile oynanan bölümün seyrini değiştirebiliyor.
Bölümlerdeki çeşitliliği oyun modlarıyla taçlandıralım mı?
Hitman 2 ile yaşayacağımız farklı deneyimlerden bahsetmişken, bu oyunla sunulan bir başka çeşitlik yöntemiyle devam etmek niyetindeyim. Bu çeşitlik, henüz oyun içi menülerle ilk karşılaştığımız andan itibaren fark edilebiliyor. Oyunun hikaye modunda bulunan bir bölümü defalarca oynama imkanını Hitman 2 ile elde etmişken, bir de yeni oyun modlarıyla karşılaşmak yüzümüzü güldüren bir durum oluyor.
Tabii ki oyunun ana bölümünü hikaye modu olarak görebiliriz. Birbirinden farklı yapıdaki hikaye modunun bölümlerinin defalarca oynanabileceğini belirtmiştim. Bu bölümler; Nightcall, The Finish Line, Three-Headed Serpent, Chasing a Ghost, Another Life ve The Ark Society isimleriyle sıralanıyor. Sırasıyla bir bölümü tamamladığımızda, diğer bölüm oynanabilir hale geliyor. Ayrıca oyunun üst sürümünü aldığımızda 2016 senesinde çıkışını gerçekleştiren Hitman oyununun bölümlerine de erişebiliyor.
Tüm bunlarla birlikte birkaç tane de alıştırma bölümünün bulunduğunu inceleme yazımıza ekleyelim. Bu alıştırma bölümleriyse; Arrival, Guided Training, Freeform Training ve The Final Test isimleriyle karşımıza çıkmakta. Hemen hatırlatayım, Hitman 2 oyununun senaryo modundaki görevlere benzer şekilde, her bir alıştırma bölümünü bitirince bir sonraki bölüme ulaşabiliyoruz. Hitman 2 oyununda bulunan oyun modlarından bahsederken Hitman 2: Sniper Assassin moduna değinmesem eksiklik olur. Hitman 2 oyununun standart sürümünde Sniper Assassin modu için bir tane harita bulunuyor.
Gayet eğlenceli yapıda olan bu oyun modunda, keskin nişancı tüfeğimizle uzaktan atışlar atarak hedefimiz olan 3 kişiyi öldürmeye çalıyoruz. Bir düğünü uzaktan mahvetmek hoş olmasa da oyuna eğlenceli bir hava kattığını söylemeliyim. Öte yandan henüz beta aşamasında olan Ghost modunda, çevrim içi olarak bir rakipten daha hızlı görevleri bitirmeye çalışıyoruz. Bu oyun modunun henüz bazı aksaklıklarının bulunduğunu da yeri gelmişken belirteyim. Tamamlandığında, eğlenceli bir yapı sunacak gibi görünüyor.
Grafikler çok iyi değil ama performans konusunda sıkıntı yaşamıyoruz
Hitman 2 oyununun inceleme yazısına başladığımda oyunun grafiklerini biraz arka plana attığımı belirtmiştim. Hikaye modunun kapsamı, oyunun grafiklerinde detay aramamızı engelliyor. Yine de 3 sene önce olsa çok beğeneceğimiz grafikler var karşımızda. Hayran bırakmıyor ama çok rahatsız da etmiyor. Hemen belirteyim, oyunun öyle çok aşırı derecede grafiklere sahip olmayışı, aldığımız performansı doğrudan etkiliyor.
Özellikle FPS oranlarındaki başarıya tanık olunca, grafikleri bir kademe daha geri plana atabiliyoruz. Donanımları yeterli düzeyde olan bir bilgisayara sahipseniz zaten pek çok oyunda sıkıntı yaşamıyorsunuzdur. Hitman 2 de sıkıntısız çalışabilen video oyunlarınızın yanına rahatlıkla yazılabilir. Daha önemlisi bu video oyununun, 5 yaşını dolduran oyun konsollarında gösterdiği performans da takdiri hak ediyor. Hem standart bir PlayStation 4 hem de standart bir Xbox One cihazıyla, rahatlıkla 60 FPS hızında görüntü alabilirsiniz.
Unutmadan, oyunu deneyimlediğim AOC AGON AG241QG model oyuncu monitöründen aldığım verimi de sizlerle paylaşayım. 2K grafik desteği sunan bu oyuncu monitörleri, NVIDIA G-Sync desteği ve 165 Hz görüntü hızıyla, Hitman 2 oyununa ayrı bir hava kattı. 24 inçlik ekranı bulunan bu oyuncu monitörüyle, özellikle yakın oyun deneyimini yaşamak hayli eğlenceliydi.
Bir de oyunun seslerinden bahsetmek isterim ama seslerin üzerimde öyle etkileyici bir izlenim bıraktığını söyleyemem. Sesler de zamanın bir miktar gerisinde kalsa da öyle çok rahatsız edici bir deneyim yaşamadım. Hitman 2 inceleme yazısı boyunca belirttiğim gibi oynanıştaki çeşitlilik, pek çok unsurun önüne geçiyor ve bazı eksiklikleri görmezden gelmemizi sağlıyor. Dilerseniz sözlerimizi toparlamak için sizleri son bölüme alayım.
Hitman 2, özellikle PC platformunda fiyatının karşılığını verebilen bir yapım
İnceleme yazısında belirttiğim unsurları izninizle biraz toparlayayım son sözlerime geçmek niyetindeyim. Belirttiğim gibi Hitman 2, görsel anlamda öyle hayran bırakacak, ağızları bir karış açık tutacak bir yapım değil. Öte yandan oynanışındaki çeşitlilik, senaryo moduna ait bölümlerin defalarca oynanabilmesi ve yeni oyun modlarıyla birlikte düşünüldüğünde, karşımızda başarılı bir yapımın bulunduğunu söyleyebilirim.
Unutmadan, salt aksiyon seven oyuncuların bu oyunu beğenmeyebileceklerini hatırlatayım. Diğer yandan, gizlilik unsuruyla hareket etmeyi sevenler için Hitman 2 biçilmiş kaftan kategorisine girebilir. Kendi kararlarını almayı isteyen oyuncular, farklı alternatifleri düşünerek hareket etmekten hoşlananlar, Hitman 2 ile aradıkları tadı bulabilirler. İncelemesini gerçekleştirdiğimiz video oyunu, satın almak için ödenen miktarı karşılıyor mu diye soracak olursanız, yanıtım evet olacaktır.
Döviz kurlarındaki dengesizlikten ötürü oyun fiyatlarının da bu dengesizlikten nasibini aldığını biliyoruz. Yaşı genç olan, çalışmayan oyuncular şöyle dursun bir oyuna 500 Türk Lirası vermek, öyle her babayiğidin harcı olmuyor artık. Neyse ki Hitman 2 öyle çok pahalı bir etiketle karşımıza çıkmıyor. Ayrıca Türk Telekom bünyesindeki Playstore sitesinde hayli uygun bir fiyat görüyoruz. Bu platforma üye olarak Hitman 2 oyununu internet faturanıza yansıtarak edinebilme imkânınız da bulunuyor.
Eğer bütçeniz uygunsa ve gizlilik temasını seviyorsanız, bu oyunu yukarıda belirtiğim şartlarla alabilmeniz için bir engel bulunmuyor. Hali hazırda, benzer türde video oyunlarına sık rastlanmazken, Hitman 2 oyununa şans verilebileceğini düşünüyorum.
