Game Grumps çok uzun zamandır internet aleminde olan ve bu alemi tek başlarına etkileyebilmiş olan nadir isimlerden bir tanesi. Kendileri daha önce Dream Daddy isimli bir video oyunu projesinin de üzerinde çalışmıştı ve şimdi de o projedeki yönetmenlerden biri olan Jory Griffis, tamamen bambaşka bir temada, korku temelli bir video oyunu ile karşımıza çıktı. Bu oyunun adı da tabii ki Homebody ve kendisini PlayStation 5 üzerinde sizler için inceliyoruz. Bu yapıt, bir katille birlikte eski bir evde mahsur kalan bir grup arkadaş hakkında gerilim dolu bir psikolojik korku oyunudur.

Homebody, anksiyete ve paranoya hastası genç bir sanatçı olan Emily ile kendisinin evi terk etmesinin ardından tüm çabalarına rağmen birbirlerinden uzaklaşmaya başlayan arkadaşları arasındaki ilişkiyi inceliyor. Oyun, korkunç ve kanlı bir gecenin sınırları içine hapsolmuş derin duygusal ve psikososyal bir hikaye sunmak için bu grup ile Emily’nin psikozu arasındaki dinamiğe odaklanıyor. Aynı zamanda bundan çok çok daha fazlası oyun içerisinde mevcut ama yapıtın gerilim dolu soğuk açılışını bozmadan bu konuya gerçekten giremem.

Homebody yapıtını zaten beğendiyseniz ve bir göz atmak istiyorsanız, okumayı burada bırakıp, oyunu almanızı şiddetle tavsiye ederim. İncelemenin geri kalanı oyunun daha derin temalarına ve mekaniklerine girecek ve sadece ilk 10-15 dakikayı “spoiler” ile bozacak. Şimdi başlayalım: Oyun, Emily’nin uzun ve sessiz bir yolun kenarında durmuş, telefonundaki sayısız okunmamış mesaj yüzünden geçirdiği anksiyete kriziyle savaşmasıyla açılıyor. Kendimden bayağı bir şey bulabildiğim Emily, eski arkadaşlarıyla uzun zamandır beklediği buluşmaya geç kalmıştır ve onları ve beklentilerini hayal kırıklığına uğratmanın stresi Emily’yi geri dönüp eve gitmeye teşvik eder.

Mesaj yoluyla biraz ikna edildikten sonra Emily, hedefine olması gerekenden oldukça geç varmayı başarır. Karakterimizin psikozu hikayeye içsel olarak bağlı ve hem karakterinin en büyük parçası, hem de onunla grup arasındaki en büyük gerilim kaynağı. Emily gibi bir karakteri yazarken sorunlarının inceliklerini abartmak ve karakteri sinir bozucu, ilişkilendirilemez ya da gerçekçi olmayan bir hale getirmek kolaydır ama Emily inanılmaz derecede iyi yazılmış ve sorunlarının ciddiyetini aktarırken hem sevilebilir, hem de ilişkilendirilebilir olmayı başarıyor.

Homebody

Homebody, ilgi çekici bir hikaye ile sunuluyor

Homebody içerisinde tanıştığınız tüm karakterler arasında en çok Emily’yi sevdim, sebebini tahmin etmek çok da zor olmasa gerek ve Cliff ise hemen arkasından şaşırtıcı bir şekilde ikinci sırada yer alıyor. Garip ve rahatsız sohbetlerle, tuhaf eski evi keşfetmekle geçen birkaç saatin ardından, elektrikler kesilince işler hızla kötüye gider. Çok geçmeden, kilitli tavan arasından bir katil çıkar ve Emily, arkadaşlarının birbiri ardına öldürülmesini izlemek zorunda kalır, sonunda karakterimizin de kendisinin ölümüyle sonuçlanır. Sonra Emily kendine gelir. Evet, işin sürprizi bu.

Şaşırtıcı bir açılıştan sonra, hikaye size Groundhog Day tipi bir senaryo sunarak şok edici bir dönüş yapıyor ve Emily’yi aynı geceyi tekrar tekrar yaşamaya zorluyor. Geceyi her yeniden başlatmak zorunda kaldığınızda, en son kaçmaya çalıştığınızda neler olduğuna dair anılarınızı saklıyorsunuz ve siz ve arkadaşlarınız kaçınılmaz olarak tekrar öldürülmeden önce kaçmanın bir yolunu bulmak için birikmiş bilgilerinizi kullanmanız gerekiyor. Her gece aynı olaylar gerçekleşiyor ve saat 11’i vurmadan ve katil tekrar serbest bırakılmadan önce kaçmanın bir yolunu bulmanız için sizi bir zamanlayıcıya sokuyor deneyimlediğiniz bu video oyunu.

Homebody oyununun zamanda yolculuk konseptini bir şekilde kullanması hem hikayeyi, hem de oynanışı açısından mükemmel bir deneyim sunuyor. Mekanik olarak, sizi aynı bulmacaları inanılmaz derecede kısa bir zaman diliminde tekrar tekrar tamamlamaya zorluyor ve kaçınılmaz olarak tekrar tekrar başarısız olurken, bir dahaki sefere başarılı olmak için yararlı bilgiler keşfetmenizi sağlıyor. Emily, arkadaşlarıyla sürekli olan olaylar hakkında konuşmaya çalışırken, ağzından çıkan kelimelerin gizemli bir şekilde değiştiğini ve az önce olan kabusu tartışmasını engellediğini de fark ediyor.

Arkadaşları daha önce olanları hatırlama belirtileri göstermeye başladıkça, etraflarındaki dehşetten gerçekten habersiz olup, olmadıklarını ya da sizinle aynı döngüde sıkışıp kaldıklarını, yardım çığlıklarının sizi burada tutan gizemli güç tarafından sansürlenip sansürlenmediğini merak etmeye başlıyorsunuz. Homebody, daha çok klasik korku oyunlarını temel alıyor ve bu temelin üzerine bahsetmiş olduğum hikaye ve oynanış elementleri mükemmel bir şekilde oturtuluyor. Oyunun sonuna kadar o mükemmelliği hissedebiliyorsunuz.

Homebody

Oyunda tek bir ufak problem bulunuyor

Homebody, güçlü bir önermeyle karşınıza çıkıyor ve bu lanetli evden kaçma yolunuz boyunca birçok kıvrım ve dönüşle gerilimi sürekli ama sürekli olarak yüksek tutmayı rahatlıkla başarıyor. Oynanış, basit bir “Point and Click” tarzı bulmacalar ve sizi oyuna bağlayacak kadar sık ve ilginç bir hikaye sunuyor. Karakterler sevimli ve etkileyici bir şekilde karşınıza çıkıyor ve yüzeyin altında bir sürü şey oluyor, bunu rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Daha oyunun birinci saniyesinden itibaren bir şeylerin ters gittiğini hem anlayabiliyorsunuz, hem de görebiliyorsunuz.

Homebody, küçük çaplı bir video oyunu olmasına rağmen hikayesindeki derinlik ile gerçekten ağzınızı açık bırakmayı başarıyor. Aynı şeyi ne yazık ki oynanış için söyleyemeyeceğim; hikaye ile karşılaştırdığınız zaman oynanış elementleri biraz geri planda kalıyor ama zaten macera temelli bir yapıtta da bunun olması çok doğal. Oyun, çok basit bir şekilde sunuluyor ama daha sonra katmanlarını tek tek size gösteriyor ve final anlarına kadar da bu olay devam ediyor. Durum böyle olunca, böyle bir oyunu sevmemek de imkansız oluyor.

Aynı zamanda Homebody, sırf bir korku oyunu diye günümüzdeki modern korku oyunlarının başvurduğu klişe elementleri de kullanmıyor. Mesela, oyunda “jump-scare” dediğimiz olaylar yok denecek kadar az ve korkunun temeli genellikle hikayeye ve size sunulan atmosfere dayanıyor. Aslında bu yüzden oyunu korku türünü çok sevmeyen ama Game Grumps tarafının ne yaptığını merak eden oyuncular için de önerebilirim. Evet, korku ve gerilim mevcut ama bunlar biraz daha benzersiz yollarla sunulduğu için özellikle korku, bir tık hafif kalıyor.

Bu yapıtın göze çarpan tek problemi, oyunun ne yazık ki karakterler arasındaki ilişkilere tam olarak odaklanmıyor olması. Mesela, Emily ile Gary ve Meagan arasındaki geçmişi hala bilemiyoruz. Oyunda bunun gibi birkaç örnek daha bulunuyor. Hikaye, diyaloglar ve karakterler bu kadar güzel bir şekilde sunulurken, bu noktalardan tek eksinin gelmesi pek güzel hissettirmiyor. Homebody, kendisini bitirdikten uzun süre sonra bile aklınızdan çıkmayacak fantastik bir psikolojik korku oyunu. Tahmin edilemez olduğu kadar ilginç bir hikayeye sahip olan bu oyundaki garip evin ve içindeki arkadaşların ardındaki gizemi keşfetmeye çalışırken ekrana yapışıp kalacaksınız.

Homebody
Olumlu
Gerilim tarafı oldukça ağır basan, atmosferi yoğun bir deneyim yaşatılıyor.
Psikoloji ve zaman temaları üzerinden anlatılan korku hikayesi etkileyici.
Karakterlerin tamamı ilgi çekici ve diyalogları güzelce yazılmış; özellikle de ana karakterimiz kusursuz.
Oynanış tarafındaki bulmacalar zaman döngüsünü güzelce ele alıyor; kaliteli bir eğlence sunuyor.
Olumsuz
Karakterlerin arasındaki ilişkiler tam olarak keşfedilmiyor, detaylandırılmıyor.
Mini oyunlardan bir tanesi zaman zaman sinir bozucu seviyede zor olabiliyor.
9

Etiketler: