Halihazırda bitirdiğim oyunlara geri dönmeyi çok seven bir insan değilim. Yine de sevdiğim her oyunun ek paketini ve genişleme paketini oynamaya gayret ediyorum. Sadece, bir oyunu 100 saat oynayıp, onda ustalaştıktan sonra, bir genişleme paketi için geri dönüp, oynanış hissi açısından her şeye sıfırdan başlamış gibi hissetmeyi çok sevmiyorum. Bisiklete binmek gibi de olmuyor; oynadıkça hatırlamıyorum, kullandığım stratejiler gelmiyor gözümün önüne. Bunlardan bahsediyorum; geçen sene çok severek oynadığım Horizon Forbidden West oyununa Burning Shores isimli bir genişleme paketi çıktı ve şimdi kendimi onun incelemesi için hazırlıyorum.
Horizon Forbidden West, PlayStation 4 için de piyasaya sürüldüğü halde Burning Shores, sadece PlayStation 5 için piyasaya sürüleceği için benim biraz ilgimi çekmişti. Yani, eski nesil konsolların kaldıramayacağı ne olabilirdi ki bu genişleme paketinde? Açıkçası görsel kalite ve birkaç yeni teknoloji haricinde pek bir ayırt edici özellik göremedim. Tabii ki bu genişleme paketi, zamandan tasarruf edebilmek için de eski nesli es geçmiş olabilir. Eğer bu içerik, o konsollar için de optimize edilecek olsaydı, belki bu içeriği yaz veya sonbahar aylarında görecektik. Belki de oyunu yeterince kişi eski nesil konsollarda oynamadığı için de o platform görmezden gelinmiş olabilir.
Horizon Forbidden West: Burning Shores, daha önce pek görmediğim bir şekilde, ana oyunu bitirdiğiniz zaman açılan bir genişleme paketi. Normalde bu tip ek içeriklerin ulaşılabilir olması adına oyunların açılış görevleri filan bitirildikten sonra ek pakete veya genişlemeye geçiş yapılırdı ama hikayenin ilerleyişinden ötürü olarak bu oyunun genişleme paketini deneyimleyebilmek için önce ana oyunu tamamlamanız gerekiyor. Yani, sadece ana hikaye görevi serisini bitirseniz yeter. Bunun sebebi de ek paketin, direkt olarak hikayeyi devam ettiriyor ve hatta üçüncü oyuna tekrar ve tekrar göndermeler yapılıyor olması. Üçüncü oyun, yeni bir konsept de sayılmaz.
Horizon Forbidden West: Burning Shores sağ olsun, oyun içerisinde genişleme paketi ile aynı adı taşıyan ama günümüzde Los Angeles olarak bilinen bölgeye bir yolculuk yapıyoruz. Aloy, ana oyunda öğrenmiş olduğu uçma özelliği ile bu alana gidiyor; meğerse öldürmeyi unutmuş olduğumuz 13. bir Zenith varmış. Kendisinin adı Walter Londra ve en tehlikeli Zenith olarak anında tanıtılıyor. Bu şahıs da diğerleri gibi Nemesis gelip, gezegeni yok etmeden önce uzay gemisine atlayıp, gitmek istiyor. Sorun şu ki eğer bahsi geçen uzay gemisi çalışırsa, bölgedeki herkes ve her şey zehirlenerek ölecek, gezegenin bu bölgesinde hayat kalmayacak.
Horizon Forbidden West: Burning Shores ile yepyeni karakterler tanıyoruz
Horizon Forbidden West: Burning Shores, Aloy için yeni bir macera yerine, halihazırda yer aldığı maceranın devamı gibi hissettiriyor ki ben bunu çok seviyorum. Normalde, ek paketler pek olmasa bile genişleme paketleri, bağımsız deneyimler gibi hissettiriyor. Böyle olunca da oynadığınız şey bir genişleme paketi olmuyor; genişletilen bir şey yok, bağımsız bir deneyim hedefleniyor. Neyse, Aloy işte bu maceraya devam ederken hikaye, diyaloglar ve karakterler tarafında gayet güzel bir iş çıkartılıyor. Aloy, ikonik bir karakter olmaya devam ediyor ve bu sırada Avengers tarzında Nemesis ile savaşmak için yoldaş toplamayı da unutmuyor.
Horizon Forbidden West içerisinde olduğu gibi Burning Shores dahilinde de tanıştığımız her önemli karakter, üçüncü oyunda Nemesis ile olan savaşımızda bize katılıyor. Mesela, ilk oyundan Gildun geri dönüyor. Kendisiyle bir yan görevde tanışıyoruz ve hoş anlardan sonra aramıza alıyoruz. Tanıştığımız bir diğer önemli karakter ise genişletme paketinin neredeyse her anında Aloy için yardımcı karakter rolünü üstlenen Seyka oluyor. Hikaye dahilinde bu ikili aslında birbirlerine farklı yönlerden benzediklerini fark ediyorlar ve birbirlerine karşı duygu da beslemeye başlıyorlar. Opsiyonel olarak Aloy, Seyka ile romantik bir ilişkiye girebiliyor ki bu da seride bir ilk.
Horizon Forbidden West: Burning Shores sayesinde Aloy, insani duygular tatmaya devam ederken ve yeni yönlerini bize gösterirken, Seyka gibi benzersiz hissettiren birkaç diğer karakter ile tanışıyoruz. Oyundaki her karakter kesinlikle akılda kalıcı yapılara sahip ve güzel yazılan diyalogları sayesinde kendileriyle etkileşime geçince sıkılmıyorsunuz. Walter Londra da kesinlikle havalı bir düşman ama ben açıkçası, “Aaa, unuttuğumuz bir Zenith daha varmış.” olayını pek sevmedim, bana çok tembelce geldi. Belki ana oyunda böyle bir şeyin ihtimali verilmiştir ama onu da ben kaçırmış olabilirim. Yine bir Zenith yerine, daha farklı ama ana hikaye ile alakalı bir düşman görmek isterdim.
Horizon Forbidden West oyununun hikayesi, diyalogları ve karakterleri bence gayet başarılıydı ve Burning Shores da bu çiti kesinlikle aşıyor ve oyuncuların karşısına bir kere daha anlamlı bir hikaye, akılda kalıcı hareketler ve takip etmesi kolay olan diyaloglar sunuyor. Eğer ana oyunda sunulan hikayeyi sevdiyseniz, üçüncü oyun için de en azından hikaye açısından heyecanlandıysanız, bence bu genişleme paketinde sunulan hikaye sizi memnun edecektir. Ayrıca, Aloy’un da romantik bir ilişki yaşaması kalpleri ısıtıp, yumuşatabilecek bir olay. Bunun gibi birkaç hoş an daha bulunuyor genişleme paketinin içerisinde. Bu kategoride sadece düşmanımız biraz tembel.
Daha önce hiç deneyimlemediğimiz şeylerle karşı karşıya kalıyoruz
Horizon Forbidden West: Burning Shores, aslında içerik tarafında ana oyunun düzenini pek bozmuyor. Ana görevler, yan görevler, toplanabilir eşya görevleri filan derken ana oyunun mini versiyonunu deneyimliyormuşsunuz gibi hissettiriyorsunuz. Genişleme paketinin haritası da zaten ana haritanın 3’de 1’i kadar filan. Bunlar kesinlikle olumsuz şeyler değil; zaten bir genişleme paketinin daha büyük olmasını bekleyemezdim. Neyse, oyunun bu dünyasında Los Angeles gerçekten muhteşem duruyor. Artık doğayla bir bütün olmuş şehir alanı, volkanik noktalar filan derken yine akıllarda yer edebilecek bir harita tasarımı sunuluyor.
Horizon Forbidden West: Burning Shores, tahmin edersiniz ki karşımıza yepyeni düşmanlar da çıkartıyor ve zaten bu sayede, genişleme paketinde daha önce hiç deneyimlemediğimiz şeylerle karşı karşıya kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi de hem havada, hem de su altında ilerleyebilen Waterwing. Ana oyunda Sunwing kullanmayı öğrenmiştik, genişleme paketinde de Waterwing kullanabiliyoruz. Yalnız, oyunun asıl benzersiz deneyimini, tanıtım videolarında da sinyalleri verilmiş olan Horus yaşatıyor. Evet, ilk oyundan beri sürekli duyduğumuz ve hareketsiz şekilde gördüğümüz Horus veya diğer adıyla Metal Devil, bu genişleme paketinde canlanıyor.
Horizon Forbidden West: Burning Shores içerisinde öğreniyoruz ki en azından 1000 adet Horus yapılmış ve bunların bir tanesi de zaten Los Angeles bölgesindeki o ünlü dağda yatıyor. Burada dağı değil de dağın üstünde duran Hollywood yazısını daha kolay hatırlarsınız muhtemelen. Neyse, işte genişleme paketi daha piyasaya sürülmeden önce kendisinin canlanabileceğine dair ipuçları verilmişti, aynı ipuçları oyun boyunca da veriliyor ve daha sonra da canlanıyor. Evet, bu pek de büyük bir sürpriz olmadı; geliştirici ekip bence çok ön plana çıkardı bu dev metal şeytanı ama yine de yaşatılan anlar bence sürprizlerin olmamasını gölgede bıraktı.
Tüm bunların dışında Horizon Forbidden West: Burning Shores içerisinde benim pek ilgimi çekmemiş olan yeni silahlar ve yeni zırhlar da var. İçerik tarafında toplamda 6 adet ana görev, 3 adet yan görev, 1 adet ayak işi, 5 adet açık dünya aktivitesi ve bir adet de Cauldron var. Tahmin ediyorum ki bu genişletme paketini 10 saat gibi bir sürede kolaylıkla bitirebilirsiniz ki zaten içeriğin fiyatı da 200 TL. Yani, sırf bu fiyata bakarak bile karşımıza kocaman bir deneyimin sunulmayacağını anlayabilirdiniz. Bundan da şikayetçi değilim. Zaten sürekli olarak birbirinden ilgi çekici oyunlar çıkıyor; geçen sene 100 saat oynadığım bir oyuna, bir 100 saat daha vermek istemezdim.
Horizon Forbidden West: Burning Shores, teknik açıdan bir şölen yaratıyor
İnceleme yazımı bitirmeden önce Horizon Forbidden West: Burning Shores içeriğinin sunum elementlerinden bahsetmek istiyorum ve her şeyden önce de görsellik geliyor. Şunu söyleyebilirim ki bu genişleme paketi tek kelimeyle şahane görünüyor. Sanıyorum ki şu anda PlayStation 5 konsolunda en güzel ve en gerçekçi görünen deneyim budur. Görsel tarafta sadece animasyonlar biraz eski nesil kalıyor fakat açık dünya oyunlarında da The Last of Us Part II seviyesinde animasyonlar pek görmediğimiz için alışılmadık bir şey değil bu zaten. Bu oyunun, hatta serinin genelinde sadece düşman tasarımlarını sevmiyorum, bu da kişisel bir şey zaten.
Horizon Forbidden West: Burning Shores, performans tarafında da görselliği kadar kusursuz. Bir süredir konsollarda güzel performanslı bir oyun görmemiştim, Dead Island 2 haricinde. Mesela, Redfall sadece 30 FPS; Star Wars Jedi: Survivor da çok problemli bir performans ile piyasaya sürüldü… Bunun gibi örnekler dolu piyasada şu an. Deneyimlemekte olduğum bu genişletme paketi ise tamamen stabil, hatasız, inanılmaz hızlı yüklenen ve DualSense üzerinde hoş destekler bulunduran teknik elementler bulunuyor. Teknik anlamda bu genişleme paketinde en ufak bir kusur bile görmediğimi belirtmek istiyorum.
Sesler ve müzikler, Horizon Forbidden West: Burning Shores içeriğinin başarılı olduğu bir başka alan. Aloy hala muhteşem bir seslendirme performansına sahip. Diğer karakterler için de aynı şeyler geçerli. Düşman robotların çıkarttığı sesler, dünyadaki diğer atmosferik sesler ve diğer ses elementleri de kesinlikle başarılı. Müzikler de kesinlikle belli bir noktaya başarıya ulaşıyor ama kendilerini ana oyundaki kadar epik seviyelerde göremedim. Yine de bunu olumsuz bir yorum olarak yapmadığımı belirtmek istiyorum. Genel olarak bu genişleme paketi, sunum kategorisinde neredeyse kusursuz bir yapı sunuyor ve beni etkiliyor.
Horizon Forbidden West oyununu ilk incelediğim zaman kendisine çok ısınamamıştım. Evet, oyunu 100 saat oynadım, %100 olarak bitirdim ama bunun en büyük sebebi hikaye ve sunum elementleriydi, oynanış değildi. Aynı şey ne yazık ki bu genişleme paketi için de geçerli. Hikaye ve sunum tarafında bu genişleme paketi muhteşem; aksiyon anları da ilgi çekici olabiliyor ama temel oynanış beni ne yazık ki uzun vadede sıkıyor. En azından genişleme paketi ideal uzunlukta bir deneyim sunuyor ve macera hissini güzelce yaşatıyor. Eğer ana oyunu oynadıysanız ve bitirdiyseniz, bu genişleme paketine de bir şans verebilirsiniz.
