Humanity gibi video oyunları çok sık karşımıza çıkmıyor. Bugünlerde yeterince nadir görülen yüksek profilli bir bulmaca oyunu olmasının yanı sıra, ilginç ama ciddi, garip ama tanıdık Japon stiline sahip bir yapıt kendisi. Geliştirici ekip olan tha ltd. ekibinin 2018 senesinde çıkması planlanan ve “kitlesel aksiyon oyunu” olarak adlandırdığı bu yapıtı hazırlaması uzun zaman aldı, ancak dağıtımcı şirket olan Enhance ekibinin de yardımıyla bu zahmete değdi. Kurushi oyununun kübik düzeni, Katamari Damacy oyununun tuhaflığı ve Super Mario Maker oyununun yaratıcılığı arasında bir yerde yer alan Humanity; hem zorlu, hem de sanatsal olan harika bir modern bulmaca oyunu.
Humanity oyununu tanımlamaya çalışmak zor ve bir o kadar da aptalca bir iştir aslında. Bu video oyunu, bir shiba inu ruhunun, insan tipi koyun sürülerine havlayarak verdiği emirlerle onları bir ışık sütununa doğru yönlendirmesiyle ilgilidir. Bir köpeğin neden gizemli bir sesin emriyle insan şeklindeki varlıkları nihai bir hedefe doğru yönlendirdiğini sorgulamak, Katamari Damacy içerisinde tüm kâinatın kralının neden bir prensten yıldızlar oluşturmak için topraktan toplar yuvarlamasını istediğini sormak gibidir. Bu tip oyunlarda veya deneyimlerde sadece geliştirici ekibin planladığı konsepte uymak daha kolay ve eğlenceli. Çok fazla düşünmemek lazım.
Yine de Humanity oyununun hakkını vermek gerekiyor aslında; hikaye sonunda neden tüm bu denemelerden geçtiğinizi açıklıyor. Bu konu hakkında çok da fazla detay vermeyeceğim; hikayeyi kendinizin denemesini tercih ederim ama bu yapıt bana HBO cephesinden Westworld yapıtını hatırlatan birkaç temayla karşınıza çıkıyor. Demek istediğim, konunun büyüklüğü göz önüne alındığında, herhangi bir oyunun kendisini doğrudan “İnsanlık” olarak adlandırması zaten cesurca. Hikayenin bir tür insani ilerlemeyle ilgili olduğu daha giriş bölümünden itibaren belli oluyor.
Neyse ki Humanity, kolayca acımasız ve kasvetli hale gelebilecek temalarda büyük ölçüde metaforik ve hafif kalıyor. Bu, oyunun karanlık anları olmadığı anlamına gelmiyor; özellikle de şiddet, kabilecilik ve hapsedilmeyi araştıran olay örgüsünün ikinci yarısında karanlık yapılar görebiliyoruz. Ancak oyun, bu ağır konuları ne aşırı açıklıyor ne de aşırı dramatize ediyor; oyunun, kendi adına konuşmasına izin veriyor. Eğlencenin büyük kısmı oyunun ilginç tonu ve Elevenplay grubundan “cube” veya SIRO-A ve Kenichi Ebina gibi sanatçıların “PARA BOX” gibi teknolojiyi, sanatla birleştiren Japon şovlarını anımsatan sıra dışı müziklerinden geliyor.
Humanity, özgünlüğü ve zorluğu ile kendisini hemen ön plana atıyor
Humanity oyununun en başarılı olduğu nokta bulmacalarının çeşitliliği, özgünlüğü ve genel zorluğudur. Genel olarak oyun, Pipe Dream oyununun çağdaş bir üç boyutlu versiyonu veya BioShock serisindeki hackleme mini oyunu gibi oynanıyor; tek fark, gezinmeniz gereken akarsuyun, akan su yerine insanlardan oluşması. Bu arada, insanların ölmesi konusunda endişelenmenize gerek yok; eninde sonunda yeniden doğuyorlar ya da en azından gizemli ses bunu böyle açıklıyor. Ayrıca oyundaki her bölüm veya denemeler dizisi, ekstra bir karmaşıklık katmanı ekleyen yeni bir güç veya kavram da sunar.
Mesela, ilk birkaç bölümde insanlara nereye döneceklerini ve zıplayacaklarını söyleyerek başlayacaksınız, böylece bir boşluktan geçecekler veya blokları doğru şekilde itecekler. İnsanlara yüksek atlama veya uzun atlama yapabilecekleri, düğmelere basabilecekleri ve ölmeden bir çıkıntıdan düşebilecekleri yerleri söylemenizin istenmesi de çok uzun sürmüyor. Bazı bölümler suda gezinmenizi veya hem insanları hem de blokları taşıma bantlarına yerleştirmenizi istediğinden ortamlar da daha zor hale geliyor. Tam bir mekaniğe alıştığınızda, oyun sizi farklı düşünmeye itecek bir ters köşe yapıyor. Yine de hikaye modundaki 90 kadar farklı bulmacanın büyük bir kısmını çözmek ortalama yarım saat filan sürecektir diye tahmin ediyorum.
Zorluğun önemli bir kısmı, her bulmacada toplayabileceğiniz daha büyük altın renkli bir insan olan Goldie’leri toplamak şeklinde geliyor. Bu altın insanlar genellikle ulaşılması zor alanlara yerleştiriliyor ve her komutu ve kavramı tam olarak anlamanızı test ediyor. Oyundaki her Goldie’yi toplamak gerekli değil, ancak bir dizinin son denemesinin kilidini açmak için belirli sayıda Goldie kazanmanız gerekir. Bazı bulmacaları tamamlayabilmeniz için belirli bir noktaya bir Goldie getirmeniz de gerekiyor. Bonus olarak, Goldie’leri toplamak insanlar için kozmetiklerin ve zamanı durdurma, ileri sarma, serbest kamerayı kullanma ve bir düğmeye basmadan önce düğmeyi açtığınızda ne olacağını bilme gibi bazı önemli oyun özelliklerinin kilidini açıyor.
Neyse ki, bir denemede takılıp kalırsanız, oyun size bulmacayı nasıl tamamlayacağınıza dair temel bir anlayış kazandıracak bir çözüm videosu sunuyor. Yalnız bu video opsiyonel Goldie’lerin nasıl alınacağını paylaşmıyor, bu yüzden hala mücadele edilmesi gereken bazı zorluklar oyunda mevcut. Geliştiriciler, çoğu oyuncunun onur sistemine uyacağına ve tamamen şaşırmadıkları sürece cevaba ulaşmayacaklarına güveniyor. Ayrıca zaman kazanmak için tüm komutları tahtada tutarken bir denemeyi yeniden başlatabilirsiniz. Ancak, keşke bir denemeyi tamamladıktan sonra da komutları saklamanın bir yolu olsaydı, böylece tamamen baştan başlamak zorunda kalmadan önceki bir bulmacaya geri dönebilirdiniz ve oyun daha iyi hissettirebilirdi.
Oyun, farklı yönler katıyor kendisine ama bu sefer de kimliğini kaybediyor
Oyunun yarısına doğru Humanity, diğer türlere girerek garip de olsa ilginç bir dönüş yapıyor. Oyun hala bulmaca öğelerinin çoğunu koruyor, ancak yavaş yavaş gerçek zamanlı strateji, gizlilik aksiyonu ve mermi cehennemi tipi mekanikler sunuyor. Bu kademeli değişim, oyunun çeşitliliğine ve özgünlüğüne katkıda bulunuyor ve hikaye anlatısı açısından da çok mantıklı; insan grubunuza bir folyo görevi gören The Others adlı bir grup gri insan tanıtıyor. Tematik olarak, her yeni tür stilinin eklenmesi, insan gelişiminde bir başka adımı temsil etmek anlamına geliyor. Ancak oyun, basit bulmacalara kıyasla bu eklenen mekaniklerle o kadar hassas bir şekilde sunulmuyor.
Yakın dövüş ve atış birimleri arasında savaşın nasıl işlediğini anlamak olması gerekenden daha zor ve mermi cehennemi bölümleri zaman zaman biraz sade ve sinir bozucu kalıyor. İnsan gruplarına sizi takip etmeleri için komut verdiğiniz Pikmin benzeri sekanslar ilginç olsa da, gizlilik bölümleri biraz fazla zorlayabiliyor. Arada sırada, bir kenara çok yaklaştığınız için veya bir düşman geride kalan bir birime vurduğu için bir birim kaybedeceksiniz. Bu kulağa çok önemli bir şeymiş gibi gelmeyebilir ancak bazı düğmeler ve hedefler sadece belirli sayıda insanınız varsa etkinleşiyor. Oyunun farklı oynanış biçimlerini anlatı ile birleştirme çabasını takdir etsem de, oyun ilerledikçe kimliğinin bir kısmını kaybediyor ve temel güçlü yönlerini gözden kaçırıyor.
Humanity oyununun bir diğer önemli parçası da kullanıcı tarafından oluşturulan içeriğe yaptığı yatırımdır; oyun, oyuncuların tasarımcıların sahip olduğu tüm yapı taşlarını kullanarak bulmacalar oluşturmasına olanak tanıyor. Bir bakıma hikaye modu, yaratım motorunun gerçekten ne kadar sağlam olduğunu gösteren kapsamlı bir örnekleyici. Bulmaca yaratmaya meraklı her yeni oyun tasarımcısı, hem bir oyun alanı hem de bir ilham vitrini olarak bu oyuna göz atmalı. Kullanıcı bölümleri, benim oyunu incelediğim sırada beta aşamasında olsa da, halihazırda mevcut olan hayran yapımı bulmacaların çeşitliliği etkileyiciydi. Bunların büyük bir kısmı PlayStation logosu ve dev bir masaüstü bilgisayar gibi farklı tasarımlardaydı.
Daha fazla zorluk arayanlar birden fazla katı olan dev bir piramidi veya köpeklere özel bir platform denemesini keşfedebilirler. Geliştiriciler ayrıca, kullanıcıların yüksek puan verdiği bulmacaları öne çıkarırken, tutarlı bir şekilde en iyi bulmacalar olduğunu düşündükleri bulmacaları da seçiyorlar. Oyunun mekaniklerinin genişliği göz önüne alındığında, topluluğun geliştiricileri bile şaşırtacak denemeler yaratacağından eminim. Portal 2 ve The Talos Principl oyunlarından bu yana Humanity gibi bir bulmaca oyunundan bu kadar etkilendiğimi ya da zorlandığımı hissetmemiştim. Sony Interactive Entertainment da muhtemelen bu oyunda özel bir şeyler gördü ki kendileriyle özel bir anlaşma yaptı. Humanity, sonlara doğru bir bulmaca olmaktan çıksa da aldığı riskler, yaratıcı içerik yelpazesi, düşündürücü hikayesi ve tuhaf sunumu göz önüne alındığında eğlenceli bir yapıt.