Ben bu oyunu oynamak için saatlerimi harcadım ve pişman oldum. Ne yazık ki Hunter’s Arena: Legends oyununa harcadığım saatleri geri kazanabilmem mümkün değil. Bu yüzden, en baştan söylüyorum: Bu oyun inanılmaz ucuz ve berbat bir yapıya sahip. Kendisinden uzak durun; oyunu oynamayı geçtim, oyuna ait bu incelemeyi okumakla bile zamanınızı harcamayın. Ben bir hata yaptım, bu oyuna vakit harcadım ama siz, sanki bu oyun var olmamış gibi hayatınıza devam edebilirsiniz. Piyasada daha güzel Battle Royale oyunları var, PlayStation Plus veya Xbox Game Pass ile verilen daha güzel oyunlar var; gidin ve onlara zamanınızı harcayın.
Her şeye rağmen, inceleme dendiğinde bir video oyununa birkaç cümle dökmek gerekiyor. Hunter’s Arena: Legends oyunu için de bunu yapmam gerekiyor ne yazık ki. Bu oyun, çoklu oyunculu bir şekilde oynanabilen ve Battle Royale tipindeki bir video oyunu. Antik Asya içerisinde yer alan bu oyun, aslında şeytanların dünya üzerine gelmesi ile başlıyor. Yalnız, oyunun hikayesinde bir şeytan avcısının aslında bunu yaptığı öğreniliyor ve bu yüzden de avcılar, hem şeytanlarla, hem de diğer avcılarla savaşıyor. Hunter’s Arena: Legends oyununun Battle Royale mantığı ve içerisinde bulundurduğu PvPvE tarzı içeriği de bu şekilde doğuyor.
Piyasada var olan birçok Battle Royale oyununda olduğu gibi Hunter’s Arena: Legends oyununda da avcımızı seçiyoruz, savaş alanına iniyoruz ve ganimet toplamaya başlıyor. PvE tipi içerikler ile düşmanları öldürüp, ganimet elde edebiliyoruz. Haritayı keşfedip, ganimet elde edebiliyoruz ve PvP tipi içerikler ile gerçek oyuncuları öldürüp, ganimet elde edebiliyoruz. Tüm bu ganimetler, avcımızın istatistiklerini ve değerlerini güçlendiriyor. Bu sayede, daha fazla hasar verebiliyoruz, daha fazla canımız oluyor ve bazı ek özelliklere kavuşuyoruz. Oyunun temel mantığı budur. Güçlenip, birbirimizi öldürüyoruz. Yalnız, oyunun problemi tam olarak burada değil.
Hunter’s Arena: Legends, aklınıza gelebilecek her noktası ile ucuz ve bayat bir oyuna benziyor. Karakter modelleri, animasyonlar, açık dünya, kullanıcı arayüzü tasarımı, mikro ödeme sistemleri, kozmetik ögeler ve çok daha fazlası, sanki oyun motorlarının öge mağazalarından ücretsiz bir şekilde indirip, oyun yapabileceğiniz seviyedeki ögelere benziyor. Tahmin ediyorum ki yakın dövüş sistemleri ilginizi çekebilecektir böyle bir video oyununda. Eğer durum böyleyse, Hunter’s Arena: Legends yerine Naraka: Bladepoint oyununu bekleyin, daha iyi. En azından o oyuna verilmiş olan emeği gerçekten hissedebiliyorsunuz.
Hunter’s Arena: Legends, video oyunu sektörü ile dalga geçiyor
Biraz önce de söylemiş olduğum gibi Hunter’s Arena: Legends oyununda ilginizi çekebilecek olan noktalardan bir tanesi, aslında yakın dövüş sistemi. Bu sistem dahilinde avcıların farklı menzillerde silahları oluyor. Aynı zamanda, avcıların tamamı dövüş sanatı hareketlerini de kullanabiliyor. İşin içine animasyon iptali, saldırılardan kaçma, savuşturma ve benzeri sistemler girdiği zaman aslında oldukça taktiksel bir yapı elde edilebiliyor ama bu video oyunu, onu yapmayı bile başaramıyor. Oyundaki hiçbir hareket, hiçbir yetenek, hiçbir kombinasyon tatmin edici değil. Ayrıca, denge sorunları olduğu için taktiksel bir yapı da bulunmuyor oyunda.
Diyelim ki yukarıda yazdığım şeyler aslında problem değil. Bu sefer de oyunun saçma tuş takımı ile savaşmak zorunda kalıyorsunuz. Allah aşkına, hangi video oyununda bir nihai yeteneğin L1 + R2 gibi saçma bir kombinasyon ile aktifleştirildiğini gördünüz? Nihai yetenekler her zaman L1 + R1 veya L2 + R2 ile açılır. Eğer çok çılgınlaşmak istiyorsanız, kare + üçgen veya çarpı + daire yapabilirsiniz ama budur yani maksimum çılgınlık. L1 + R2 şeklinde açılan nihai yetenek, tuş takımlarının saçmalığının en basit seviyesi. Oyunda savuşturma yapabilmek, defans yapabilmek ve diğer animasyonlar da kesinlikle sıra dışı bir şekilde yerleştirilmiş tuş takımına.
Tahmin ediyorum ki Hunter’s Arena: Legends oyununu geliştiren kişiler, tamamen bilgisayar oyunları üzerinde deneyimli ve ellerine daha önce hiçbir şekilde kontrolcü almamışlar. Eğer durum böyleyse, yine de kapalı beta ve açık beta gibi süreçlerden elde edilen geri bildirimler kullanılabilirdi. Bu arada, PvE temelli içeriklerde de heyecan verici hiçbir şey bulunmuyor. PvP tarafı zaten tamamen çöp. Denge problemi olduğu için siz, bir oyuncuya tepki veremeden bile ölebiliyorsunuz. Bazı avcıların, bazı diğer avcılara ciddi anlamda bir üstünlüğü oluyor ki bu, Battle Royale tipi bir oyunda kesinlikle kabul edilebilir değil.
Avcıların kendisine, kozmetik ögelere filan baktığınız zaman da başka bir rezillik görüyorsunuz. Öncelikle, karakter modelleri, kesinlikle tamamen bedava indirmeye açılan oyun geliştirme ögelerindeki gibi. Karakterler için tasarlanmış kıyafetler de aynı şekilde. Hatta, bunun üzerine silah tasarımlarını ve animasyonları da ekleyebilirsiniz. Bu arada, oyunun içerisinde tamamen fan servisi diyebileceğimiz içerikler de var. Yalnız, oyunun kalitesi yerin dibindeyken, fan servisine bile katlanabilmek mümkün değil. Ayrıca, kostümler haricinde karakterlere özel neredeyse hiçbir şey bulunmuyor; her karakter, aynı saçma sapan dansları paylaşıyor.
En azından sunum tarafında ilgi çekici bir şey var mı?
Hunter’s Arena: Legends, ucuz ve bayat bir halde oynanıyor. Aslında aynı şey sunum için de geçerli. Oyunun grafik kalitesi için kötü demem mümkün değil ama görsellik, herhangi bir yaratıcılıktan tamamen uzak. Sanat tasarımının kaliteli olabilmesi adına hiçbir çalışma yapılmamış gibi görünüyor ve çevre detayları adına da neredeyse hiçbir şey yok. Yani, sağa sola atılmış çimleri eğer detay olarak sayacaksanız, o zaman oyunun detaylı göründüğünü söyleyebilirim ama onun haricinde, bu video oyunun görselliğinin ne yazık ki övülebilecek hiçbir noktası bulunmuyor. Peki, bu durumda performans nasıl işliyor?
Hunter’s Arena: Legends oyununu PlayStation 5 konsolumda deneyimledim. Bu oyunun zaten PlayStation 5 versiyonu da bulunuyor. Bu versiyonun tam olarak neler sunduğunu bilmiyorum ve kontrol edebilecek kadar da önem vermiyorum oyuna. Yine de oyunun 60 FPS değerinde çalıştığını belirtebilirim. Eğer ekranda çok fazla NPC ve gerçek oyuncu varsa, bunun üzerine bir de efektler çılgınca ortaya çıkıyorsa, performans tarafında çok ufak düşüşler yaşayabiliyorsunuz. Bunun sebebinin de optimizasyon problemleri olduğunu düşünüyorum. Bu arada, sunucu performansları da ne yazık ki hiçbir şekilde tatmin edici değil.
Sesler ve müzikler için de olumlu bir şey diyebilmem mümkün değil. Öncelikle, oyunda akılda kalıcı hiçbir müzik yok. Hatta, hiçbir müzik bile olmayabilir; o kadar unutulabilir parçalar var. Sesler, ses efektleri ve karakterler seslendirmeleri de olabildiğince ucuz bir şekilde oyunun içine koyulmuş. Hatta bazı ses efektlerinin diğerlerinden çok daha kalitesiz olduğunu, onları sadece dinleyerek bile kolayca fark edebiliyorsunuz. Aslında bu da oyunun ses efektlerinin sağdan soldan, rastgele toplandığını gösteriyor olabilir. Yani, genel anlamda Hunter’s Arena: Legends oyunu, sunum tarafında ilgi çekici hiçbir şey sunmuyor.
Hunter’s Arena: Legends, ne yazık ki oynanabilecek bir video oyunu değil. Diyelim ki Battle Royale oyunlarını seviyorsunuz, bazı ilgi çekici oyunların çıkışını bekleyene kadar oynayabileceğiniz diğer bir sürü kaliteli deneyim var. Aynı şey, yakın dövüş ve dövüş sanatları temelli oyunlar için de geçerli. Hiçbir şey yoksa bile birkaç gün içerisinde Naraka: Bladepoint oyunu piyasaya sürülecek; onu oynayın, en azından video oyunlarından nefret etmemiş olursunuz. Şu anda bu oyunun PlayStation Plus ile ücretsiz olarak veriliyor olmasına filan da aldanmayın. Bu oyun, net bir şekilde vakit kaybından başka bir şey değil.
