Piyasadan bir türlü yeni Battle Royale oyunları eksik kalmıyor. Aklınıza gelmeyecek video oyunlarında bile bu fenomen olayı gördük. Tetris ve Forza Horizon gibi markalar için bu Battle Royale modu, kendi oyunlarına yenilikçi bir şekilde bahsi geçen deneyimi eklemeye çalışırken, bir de modun kökeninde kalmak isteyen geliştiriciler oluyor. Bu geliştiricilerden bir tanesi de Ubisoft. Kendileri, AAA seviyesinde olduğunu iddia ettikleri ilk Battle Royale oyunlarını, Hyper Scape adı altında sonunda piyasaya sürdü. Ekip, oyunun tam çıkışını gerçekleştirdiğini belirtiyor ama menüde beta yazıyor. Bunu ise şimdilik görmezden geleceğim.
Eğer illa günümüzdeki Battle Royale oyunlarını göz önünde bulunduracak olursak, Hyper Space de en fazla Apex Legends oyununa rakip olabilir diye düşünüyorum. Yani; PlayerUnknown’s Battlegrounds ve onun gibi gerçekliği temel alan bu tip oyunlara benzemiyor pek Ubisoft ekibinin yeni ürünü. Bu oyun, özellikle de hızlı oynanışı, akıcı hareket etme sistemleri ve daha fazlası ile bana ilk andan itibaren Apex Legends oyununu hatırlattı. Yalnız, bu oyunun ne yazık ki artısından fazla eksisi bulunuyor benim gözümde. Öncelikle artılardan biraz bahsedeceğim ve onların ilki de hikaye ve hikaye anlatımı olacak sanıyorum ki.
Battle Royale türünde hikaye ve hikaye anlatımı pek önemli değildir. Sonuçta, 100 küsür oyuncu tek bir haritaya atılır, hayatta son kalan oyuncu da karşılaşmayı yener. Böyle bir oynanış mantığını yedirmeniz için hikayeye filan ihtiyaç duymazsınız. Yalnız, bu oyunu geliştiren stüdyo, hikaye ve hikaye anlatımı konusundaki yeteneklerini ortaya koyabilmek için birinci sezona ait çok güzel bir sinematik sahne hazırlamış. Oyun, bu sahneyi izlemeniz ile başlıyor ve sahnedeki kaliteye bakarak bile karşınızda AAA seviyesinde bir yapıtın olduğunu anlıyorsunuz. Yalnız, bu hikaye videonun dışında ne yazık ki ilerlemiyor.
Açıkçası, Hyper Space ile zaten aktif bir şekilde de bir hikayenin anlatılmasını beklemiyordum. Özellikle de oynanış açısından, Battle Royale türü oyunlarda hikaye anlatımını gerçekleştirmek oldukça zor olacaktır. Bunu en iyi Epic Games, Fortnite ile yapıyor ama öylesine milyar dolarlık bir oyunu, Ubisoft ekibinin bu yeni oyunu ile karşılaştırmak doğru olmayabilir diye düşündüm. Aynı zamanda, sezon başlarında ve sonlarında, belki de ortalarında gösterilecek sinematik sahnelerle; onların yanında oyunculara sunulacak olan oyun içi etkinlikler ile hikayenin başarılı bir şekilde anlatılabileceğini düşünüyorum. Bu oyun, ilk adımı doğru atıyor.
Hyper Scape, bizleri adeta bir yağ gibi kaydırıyor
Hyper Scape oyununu eğer ilk defa açarsanız, basit bir öğretici bölümden geçiyorsunuz. Bu bölümde oyunun çok temel ögeleri anlatılıyor, silahları serbest bir şekilde deneme şansı elde edebiliyorsunuz ve bu sayede de kontrollere çok güzel bir şekilde alışıyorsunuz. Ondan sonra ise üssümüze gidiyoruz. Burada, çevremize bakarak veya gerekli ögelerin önüne giderek; mağazayı, savaş biletini, oynayabileceğiniz oyun modların, sıralama tablolarını ve benzeri ögeleri görüntüleyebiliyorsunuz. Dilerseniz öncelikle oyuna bir giriş yapalım. Ardından savaş bileti, mağaza ve diğer ekstra şeylerden bahsederiz efendim.
Şu anda Hyper Scape oyununda iki farklı oyun modu bulunuyor: Tekli deneyim ve üçlü takım deneyimi. Eğer tek başınıza oynarsanız, 99 oyuncu ile karşı karşıya geliyorsunuz. Üçlü takım modunda ise isterseniz arkadaşlarınızı davet edip bir takım oluşturabiliyorsunuz, isterseniz yabancılarla eşleşebiliyorsunuz, isterseniz de takım moduna tek kişi olarak giriş yapıyorsunuz. Takım modunda eğer ölürseniz, arkadaşlarınız sizi canlandırıyor veya haritada serbest bir şekilde dolaşıp, düşmanları işaretleyebiliyorsunuz. Bu bana oldukça garip bir sistem gibi geldi ama yine de farklılık katmış oyuna.
Battle Royale türünün neredeyse her üyesinde olduğu gibi Hyper Scape oyununa da haritanın tepesinden giriş yapıyorsunuz, dilediğiniz bir bölgeye atlıyorsunuz ve düşmanlarınızı öldürebileceğiniz ögeleri arıyorsunuz. Silahları bulmaya başlamadan önce ise oyundaki hareket temeli benim dikkatimi çekiyor. Bu oyunda, sadece sokaklarda değil, çatılarda ve binaların içerisinde de dolaşıyorsunuz. Bu da aslıda savaş deneyimine yeni bir boyut kazandırıyor. Haritanın farklı yerlerinde bulunan zıplama noktaları sayesinde kendinizi bir anda çatılara atabiliyorsunuz ve oralardan ilerlemeye devam edebiliyorsunuz.
Tüm bunları yaparken, etrafta silah ve yetenek bulabiliyorsunuz. Oyun, toplamda iki adet silah ve iki adet yetenek tutmanıza izin veriyor. Bu iki öge de füzyon sistemi ile seviye atlayabiliyor. Yetenekler pek belli etmiyor ama özellikle silahlar, düşük seviyede iken su tabancası gibi hissettiriyor. Mesela, çok yakın bir mesafeden, saldırı tüfeği ile düşmanı öldürmeniz tam bir şarjör sürüyor başlangıçta. Pompalı tüfekler ise 2-3 vuruştan çok daha fazlasını gerektiriyor yine düşük seviyede iken. Silahların ve yeteneklerin aynılarını bularak, füzyon işlemini gerçekleştirebiliyorsunuz ve işleri hızlandırabiliyorsunuz.
Oyunculara yeterli sayıda silah ve yetenek sunuluyor
Hyper Scape oyununda 11 adet silah bulunuyor. Yarı makineli tüfekler, saldırı tüfekleri, tabancalar, pompalı tüfekler, yakın dövüş silahları ve enerji patlaması sıkan fantastik silahlar derken aslında tam seveceğiniz türde bir silah bulabiliyorsunuz oyunda. Aynı zamanda, tüm bu silahlar da üzerlerinde ekstra kaplama yokken bile çok güzel görünüyor. Hatta, oyunun kendisi mimari açıdan çok güzel görünüyor ve bana Destiny 2 oyunundan Vex tarafının yapılarını hatırlatıyor direkt olarak. Silahlar ve harita tasarımının güzel olmasının yanında bir de yetenekler bulunuyor. Kendileri, bu oyunun önemli bir parçası gibi görünüyor.
Görünmez olmak, mayın bırakmak, etraftaki düşmanları ortaya çıkartmak, ışınlamak ve can almak gibi bazı yetenekler oyunda bulunuyor. Bu yetenekler, karakterlere ait değil ve kendilerini bir ganimet olarak dünyada bulabiliyorsunuz. Bu da aslında Hyper Scape oyununa yeni yetenekleri eklemeyi inanılmaz kolay kılıyor. Mesela, Apex Legends da yeteneklerin ön planda olduğu bir video oyunu ama orada her kahramanın kendisine ait yetenekleri bulunuyor. Bu yüzden de her karakter, bir süre sonra sıkıcı hale geliyor ve geliştirici ekip de yeni yetenek eklemek konusunda herhangi bir adım atamıyor.
Kahramanlar demişken, beni Hyper Scape oyununda hayal kırıklığına uğratan ilk şey, oyundaki karakterler oldu. Oyunu ilk açtığınız zaman kendinize temel bir kahraman seçebiliyorsunuz, kendisini daha sonra serbest bir şekilde değiştirip, özelleştirebiliyorsunuz ama karakterin kendisini özelleştirmek adına pek bir şey bulunmuyor. Daha çok, karakterin etrafındaki efektleri, ifade hareketlerini filan özelleştirebiliyorsunuz. Eğer daha kaliteli görünen karakterler istiyorsanız, haftalık olarak güncellenen mağazaya veya savaş biletine göz atmanız gerekiyor. Ben, temel karakterlerin de özelleştirilebilir olmasını isterdim.
Şöyle bir problem var ki Hyper Scape oyununun mikro ödeme tarafından nefret ettim. Savaş biletinde elde edebileceğiniz silah görünümleri baştan sona birbirinin aynısı. Haftalık mağazadan satın alınabilecek şeyler de aynı probleme sahip. Yani, oyundaki kozmetik olan birçok ödül ve alınabilir eşya, tamamen sıfır ilham ile hazırlanmış gibi görünüyor. Eğer bu oyunun arkasında birkaç kişi olsaydı, buna tamam diyebilirdim ama bu Battle Royale oyunu AAA seviyesinde ve muhtemelen milyon dolarlar harcanarak, Ubisoft tarafından geliştirildi. Ubisoft, kozmetik öge tasarlamayı çok iyi bilen bir şirketti bana göre.
Hyper Scape, hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor mu?
Hyper Scape gibi Battle Royale oyunlarında ilerlemeyi göstermenin en iyi yoludur kozmetik ögeler. Bu yüzden de kozmetik ödüllerin üzerinde yer alan sıfır ilham beni inanılmaz rahatsız etti. Mağazaya baktığım zaman keşke benim olsa dediğim hiçbir şey olmadı ki bu normalde nadir bir olaydır benim için. Bununla birlikte, oynanış tarafında da beni ciddi seviyede hayal kırıklığına uğratan şeyler oldu. Bunların başında ise kontroller ve silahlardaki vuruş hissi var. Öncelikle, bu oyunun konsollardaki kontrolleri kesinlikle bana nöbet geçirtecek seviyede bir hassasiyete sahip. Ayarlara baktım ama yine de nedeni anlayamadım.
Bunun haricinde, silahlarda hiçbir vuruş hissinin yer almıyor olması benim için daha büyük bir problem. Yani, tamam belki tabancalarda filan vuruş hissi minimum seviyede olursa, bir noktaya kadar anlayabilirim ama enerji topu sıkan silahtan tutun da pompalı tüfeklere kadar hiçbir silahta vuruş hissine dair bir şey yok. Bu da oyunda ateş etmeyi sıkıcı bir hale getiriyor. Ateş etmek de böyle bir oyunda sıkıcı hale gelmemeli bence; sonuçta tüm temel, düşmanları öldürmekte yatıyor. Ben, düşmanları öldürmekten zevk almadığım zaman da böylesine bir Battle Royale oyununu oynamaya gerek duymuyorum açıkçası.
Hyper Scape oyununda önemli olan bir başka şey ise ganimetler ve onları toplamak. Yalnız, ben bu sistemi de biraz karışık buldum. Mesela, Call of Duty: Warzone ve Fortnite gibi oyunlarda, düşmanlardan ganimet toplamak oldukça kolay ve hızlı oluyor. Bu oldukça önemli; ölen düşmandan gerekli ganimeti hızlıca alıp, yolunuza devam etmeniz gerekiyor. Ubisoft şirketinin bu yeni Battle Royale oyunu ise ne yazık ki bunu başaramıyor. Bir düşman öldüğü zaman kendisinin ganimetlerinin tamamı aynı renk tonunda ve hepsi birbirinin kopyası gibi görünüyor. Bu da ganimetlerin arasından istediğiniz görmeyi zorlaştırıyor.
Tabii bir de yetenekler var. Ben, yerden yetenek almayı ve neyin, ne olduğunu ayırt etmekte de zorlandım. Belki, birkaç haftalık oyun deneyimininden sonra yetenekleri görüntülerden tanıma, yetenek yerleştirmek için envanterde kolayca gezinme gibi olaylar oturacaktır ama böylesine bir video oyununun daha en baştan ulaşılabilir olması gerekiyor. Oyundaki ganimetlerin birbirinden ayrılamıyor olması bence en büyük problemlerden biri. Son olarak, oyunda düşmanları fark edebilmek de bana zor geldi. Piyasadaki neredeyse tüm Battle Royale oyunlarını oynamış birisi olarak, ben bu oyunda nedense düşmanları ayırt edemiyorum.
Bu oyun, Ubisoft şirketinin yeni başarısı mı?
İnceleme yazımı noktalamadan önce Hyper Scape oyununun görselliğine, performansına, müziklerine ve seslerine de değinmem gerekiyor. Öncelikle, bu oyunu 4K/HDR destekli bir televizyonda deneyimlediğimi söylemek istiyorum. Yalnız, oyunda sanıyorum ki özel bir HDR desteği yoktu. Bu, çok da bir problem değil; oyun bence gayet güzel bir görselliğe sahip. Genel görsel kalite bir yana, sanat tasarımı çok başarılı ve yazımın bir başka noktasında da dediğim gibi bana Destiny evreninden Vex tarafının mimarisini hatırlatıyor. Yalnız, görüntü olarak çok az efekt kullanılması benim dikkatimi çeken tek şey oldu sanırım.
Performans ise tahmin edebileceğiniz gibi 60 FPS ve gayet stabil bir şekilde çalışıyor kendisi. En yoğun savaş anlarında, en kalabalık sahnelerde, en çok oyuncunun çok küçük bir alanda toplandığı anlarda ve daha fazla farklı durum içerisinde bu oyunun performansında herhangi bir düşüş yaşamadım. Yalnız, bu akıcılığı baltalayan tek şey, oyunun yükleme ekranlarının bir tık uzun olması idi. Yani, muhtemelen bu sahneler birkaç saniye daha kısa olsaydı hiç dikkatimi çekmeyecekti bile uzun yükleme ekranları. Peki, sesler ve müzikler ne alemde dersiniz? Kısa bir şekilde onlardan da bahsedeyim.
Hyper Scape, ne yazık ki ses ve müzik konusunda benim beğenimi elde edemiyor. Öncelikle, oyunda akılda kalıcı olan herhangi bir müzik bulunmuyor. Ben bu oyunu günlerdir oynuyorum ve şu anda mırıldanabileceğim bir müzik bile yok kafamda. Ayrıca, oynanış sırasında da hiçbir müzik, güzel bir atmosfer oluşturmuyor. Bununla birlikte sesler, seslendirmeler ve diğer ses efektleri de bana ortalama seviyede geldi. Seslendirmeler, tüm bu konuda bir tık öne çıkıyordu bence. Ayrıca, oyunun Türkçe olması da güzel bir hareket olmuş Ubisoft tarafından. Umuyorum ki bu dil desteğinin devamı gelir diğer oyunlarda.
Ubisoft da bir Battle Royale oyunu yapmayı denedi. Yalnız bu denemenin pek başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim. Genel oynanış hissi olsun, yaşadığım problemler ve daha fazlası olsun, ben bu oyundan neredeyse hiç zevk alamadım. Benim bugüne kadar en çok oynadığım Battle Royale oyunları Call of Duty: Warzone, Apex Legends ve Fortnite idi. Hyper Scape, ne yazık ki bu oyunların hiçbirine yaklaşamıyor bile. Bu oyunu Ubisoft tarafının geliştirdiğine bile inanmak zor geliyor zaman zaman; oyunda ne bir kişilik var, ne bir ilham kırıntısı var, ne de ilgi çekici başka bir şey var.
Bedava diye indirip oynamıştım ama oyun çok kötü gerçekten. Yalnız, kontrol problemi ayarlarınızla alakalı olabilir, dediğiniz kadar abartılı görmedim.