Nedendir, bilmiyorum ama genellikle bağımsız video oyunları ciddi anlamda büyük sözler vererek karşımıza çıkıyor. Yetenekten ziyade yeteri kadar kaynak olmadığı için de çoğu zaman bu sözler tutulamıyor ve oyunlar başarısız oluyor. Icarus da bu şekilde tanıtılan bir video oyunu olmuştu. Bu oyunun arkasında DayZ yapıtının yapımcısı, Dean Hall, bulunuyor ve kendisi yaklaşık 1 senedir bu oyun için oyuncuları heyecanlandırıyor. Kendisinin söylediğine göre bu oyun, dev gibi bir dünyanın içerisinde oyunculara yepyeni ve benzersiz bir deneyim sunacaktı. Bu hayatta kalma oyunu, öylesine sözler veriyordu ki benim bile ilgimi çekmişti.
Birkaç gün önce ise Icarus, Steam üzerinden PC için çıkışını gerçekleştirdi. Normalde bu tip oyunları ilk olarak erken erişim sürecinde görürdük ama Dean Hall, erken erişim mevzusuna bulaşmadan, oyunun direkt bitmiş olan versiyonunu oyunculara sunuyor ve gelecekte de bir çevrim içi servis mantığı ile yeni içeriklerle destekleneceğini belirtiyor. Yalnız, bu oyun kağıt üzerinde erken erişim sürecinde gibi görünmese bile sanki henüz final versiyonuna ulaşmamış bir deneyim sunuyor. Bolca oyun hatası, optimizasyon problemleri, oyun tasarımının pek oyuncu dostu olmaması ve çok daha fazlası, kalitesiz bir deneyim sunuyor.
Yalnız bu problemlere ulaşabilmek için öncelikle Icarus oyununa başlamamız gerekiyor. Bu oyun, oldukça uzak bir gelecekte geçiyor ve Wolf 1061 isimli bir gezegeni, yaşanabilir bir yer haline getirmeye çalışıyoruz. Yalnız, bunu yapmak neredeyse imkansız; Exotic Matter isimli bir madde, her şeyi bir felaket haline getiriyor. Yine de bu felaketi ve/veya tehlikeyi ilk bölümlerde hissetmiyorsunuz. İlk bölümler daha çok bizim kendi dünyamızı hatırlatıyor ve tanıdık bir deneyim yaşıyoruz. Bu da çok uzak bir gelecekte geçen bir video oyunu için ne yazık ki olumlu bir yorum değil. Böyle bir oyunda, kendimi evimde hissetmek istemem açıkçası.
Gerçekten uzaylı hayatını hissettiren, yabancı alanlara ulaşabilmek için oyun sonu içeriklere ulaşmanız gerekiyor ki bunu yapabilmek de pek kısa sürmüyor. Oyuna ilk giriş yaptığınız zaman oksijen aletinizi tamir etmeniz ve içecek bir şeyler bulmanız söyleniyor. Bu sayede de oyunun hem hayatta kalma, hem de eşya üretme sistemleri ile oldukça erkenden tanışmış oluyoruz. Tabii su içtikten ve oksijen probleminizi çözdükten sonra yemek yemeniz gerekiyor. Bunun için de hayvan avlamayı öğreniyorsunuz, onların derilerini ve etlerini ayırıyorsunuz ve sonra da madenciliğe soyunuyorsunuz. Ağaç kesmek, maden kazmak ve daha fazlasını yapıyorsunuz.
Icarus, herhangi bir hayatta kalma oyunu gibi hissettiriyor
Icarus oyununun en büyük problemlerinden bir tanesi, herhangi bir mantığı olmaması. Yani, size daha önce de söyledim, çok uzak bir gelecekte, bir uzaylı gezegeni dönüştürmeye çalışıyoruz ve bunun için sahaya indirilen kişi, oksijen maskesini nasıl tamir edeceğini bilmiyor, tahtadan bir evi nasıl yapacağını bilmiyor ve yanında neredeyse hiçbir ekipman bulundurmuyor. Bu noktada, sanki herhangi bir hayatta kalma oyununu oynuyormuş gibi hissediyorsunuz. Rust, Minecraft, The Forest veya aklınıza gelebilecek benzer diğer tüm video oyunları, bu oyun ile neredeyse aynı bir deneyimi sunuyor ve bu ne yazık ki normal bir şey değil.
Icarus oyununda bir teknoloji ağacı da bulunuyor. Oyun içerisinde kazandığınız puanları bu ağaç üzerinde harcayarak, yeni tariflerin kilidini açabiliyorsunuz ve yaşamınızı zenginleştirebiliyorsunuz. Oyun aslında daha bu noktasında kendisini çok tekrar eden bir yapı sunuyor ama bu tekrar etme durumu daha da kötüleşiyor. Mesela, şu anda bu oyunda 40 adet görev var ve amacımız da kendi karakterimiz ile ölmeden, bize verilen zaman sınırı içerisinde bu görevleri tamamlamak. Öldüğümüz zaman kilidini açtığımız tüm teknolojileri ve tarifleri kaybediyoruz. Görevlerin kendileri ise bir hedefi öldürmek veya bir bölgeyi taramaktan farklı bir hal almıyor.
Görevleri tamamlamak için 1 hafta gibi bir süre veriliyor oyunculara. Yalnız, ölmeseniz bile bu 1 hafta içerisinde her yeni görevi aktif ettiğiniz zaman hayatta kalmaya sıfırdan başlıyorsunuz. Yani, 1 hafta içerisinde aynı şeyi tam 40 kere yapacaksınız. Bir ağacı kesip, ondan odun evi yapmayı tam 40 kere tekrar edeceksiniz. Tabii ki teknoloji ağacındaki ilerlemelerinizi korumak, zaman zaman işleri hızlandırıyor ama oyunun kendisini tekrar etme problemini çözmeyi başaramıyor. İşin içine daha sonra Orbital Workshop da giriyor. Buradaki ağaç sayesinde oyuna başladığımız zamanki ekipmanlarımızı da özelleştirebiliyoruz ama bunlar da sorunu çözmüyor.
Her şeyden önemlisi, Icarus oyununun içerisinde çok fazla hata bulunuyor. Mesela, bu oyunu çevrim dışı bir şekilde oynamak isterseniz, Orbital Workshop özelliğini kullanamıyorsunuz. Bu bir özellik değil, hata. Ayrıca oyun içerisinde size hiçbir amaç vermeyen, içi tamamen boş olan görevler bulunuyor. Bu görevleri tamamlamanız da imkansız oluyor; herhangi bir amacınız yok. Hayvanların veya görev noktalarının yanlış yerde doğması, siz 20. seviyedeyken, 100. seviye karakterlere uygun görevlerin verilmesi ve çok daha fazlası, bu oyunu oynamayı ciddi anlamda sinir bozucu bir hale getiriyor. Daha da kötüsü, oyunda çok daha fazla kritik problem bulunuyor.
Bu oyunu sağlıklı bir şekilde oynayabilmek mümkün değil
Dean Hall, hayatta kalma tipi video oyunlarında deneyimsiz bir isim değil. Yalnız, Icarus oyununu oynadığınız zaman bu oyunun arkasında sanki deneyimsiz isimler çalışmış; projenin içinde DayZ oyununun yaratıcısı yokmuş gibi hissediyorsunuz. Bunun sebebi ise oyunda ulaşılabilirliğin ve genel oynanış kalitesinin çok düşük olması. Yani, tek bir tuşla ganimetleri toplayamamaktan tutun da verilen eksik bilgilere kadar sanki daha önce hiç oyun geliştirmemiş bir isim varmış gibi duruyor bu projenin arkasında. Yani, bir görev için sadece, “Yetenek gerekiyor.” diye bir uyarı olabilir mi? Hangi yetenekten bahsediyoruz? Oyun hiçbir şekilde oyuncuya yardımcı olmuyor.
Aynı zamanda, oyunu tek başına oynayan oyuncular da genellikle cezalandırılıyor. Mesela, öldüğünüz zaman hem ilerleme, hem de tecrübe puanı kaybediyorsunuz ama bir takım halindeyken, takım arkadaşlarınız sizi kurtarabiliyor. Yani, ölümünüz garanti olmuyor ama bunun karşılığında tek başına oynayan oyuncular için hiçbir çözüm bulunmuyor. Ayrıca, ekstrem hava şartları yaşanırken sadece evinizin içinde saklanmaya zorlanmanız da pek eğlenceli bir oyun tasarımı değil benim gözümde. Eğer tek başınızayken, ekstrem hava şartları ile uğraşırsanız da muhtemelen öleceksiniz ve tecrübe puanlarınızı kaybedeksiniz.
Icarus oyununda biraz daha özgür olduğunuz Outposts isimli bir oyun modu da bulunuyor. Bu oyun modunda herhangi bir zaman sınırı yok ve sonsuza kadar gezegeninizde yaşayabiliyorsunuz. Bu yüzden de sürekli ilerlemelerinizi filan silmenize gerek yok ama Outposts tarafına da hiçbir önem verilmemiş gibi görünüyor. Bu oyun modunda hiçbir görev yok, savaşabileceğiniz hiçbir zorlu hayvan yok ve oyunun kritik özelliği olan Orbital Workshop da yok. Yani, kağıt üzerinde çok daha zevkli ve oyuncu dostu görünen Outposts, kendisini oynamamanız için elinden geleni yapıyor. Ana oyun modu olan Prospect ise sürekli olarak kendisini tekrar ediyor.
Bir video oyununa detaylı bir inşaat sistemi kurup, ilerleme mekanikleri hazırlayıp, tüm bunları her defasında sıfırlayan görevler hazırlamak, nasıl bir mantık, ben gerçekten anlamıyorum. Büyük oyun şirketlerinden tutun da küçük oyun geliştirme takımlarına kadar, kimsenin mi aklına gelmiyor bunların bazı şeyleri anlamsızlaştırdığı? Icarus aslında Rust gibi oyunlara alternatif olabilecek bir yapıttı eğer Outposts ile Prospect arasında bir denge bulunabilseydi. Mesela, Outposts içerisinde ilerleme sağlanabilse; Prospect içerisinde de her görev başında ilerlememiz silinmese, her şey çok daha güzel olabilirdi.
Icarus, teknik açıdan biraz da olsa etkileyici olabiliyor
Icarus oyununun en iyi yönü aslında görselliği. Eğer günümüzün en yüksek donanımlarından birine sahipseniz, bu oyunu en yüksek grafik ayarlarında açabiliyorsunuz ve gerçekten hoş bir görsel deneyim elde edebiliyorsunuz. Oyunun dünyası, görsel açıdan ne yazık ki pek uzaylı havası sunmuyor ama yine de derin ormanların içerisinde kendinizi kaybetmek, karanlık mağaraları keşfetmek, karların arasında kurtlarla savaşmak filan görsel açıdan oldukça güzel olabiliyor. Yalnız, bu güzelliği elde edebilmeniz için NVIDIA GeForce RTX 3080 ve 32 GB RAM gibi bir donanıma ihtiyacınız olacak. Günümüzde herkeste de böyle bir donanım yok.
Performans ise tahmin edebileceğiniz gibi pek hoş bir noktada değil. Günümüzün en yüksek kaliteli donanımına sahip olsanız bile bu video oyununda performans problemleri yaşıyorsunuz; ortada başarılı bir optimizasyon çalışması ne yazık ki yok. Yani, NVIDIA GeForce RTX 3080 ve 32 GB RAM ile bile özellikle karlı ortamlarda 30 FPS değerinin altını görebiliyorsunuz. Ayrıca, oyunda çok da fazla çökme hatası bulunuyor ve oyunda hızlı kayıt teknolojisi yer alsa bile oyununuz çöktüğü zaman her şeye sıfırdan başlıyorsunuz. Bu da oyundan ciddi anlamda soğutucu olabiliyor. Düşük seviyeli donanımlarda oyun daha sık çöküyor.
Sesler ve müzikler de ne yazık ki çok yüksek kalitede değil. Özellikle müzik konusunda oyunda bahsetmeye değebilecek kadar bile bir şey yok. Sesler ve ses efektleri ise ortalama seviyede. Özellikle oyunun açık dünyasında, oldukça uzaklarda ulayan kurtları duyabilmek filan güzel bir atmosfer sağlayabiliyor ama biz neden bir uzaylı gezegeninde ayılara ve kurtlara karşı savaşıyoruz? Oyun gerçekten de Dünya gibi hissettiriyor ve bu da aslında ses ile alakalı olmasa bile kritik bir problem. Konuyu sesle birleştirecek olursak da bu uzaylı gezegeninin bizim dünyamız gibi sesler çıkarttığını belirtebilirim.
Her şeyi özetlemek gerekirse, Icarus oyunu büyük bir hayal kırıklığı. Bolca tasarım problemi, sayısız oyun hatası, performans problemleri ve çok daha fazlası bu yapıtı oynanmaz bir hale getirebiliyor. Belki gelecekte bu problemlerin tamamı düzelebilir, belki de düzelmez. Ben tahmin ediyorum ki bu oyunun ihtiyacı olan uzaylı hissi, ek paketlerle gelecek ama oyunun açıklamasına göre bu ek paketler de muhtemelen ücretsiz olacak. Bu yüzden, bahsi geçen bu oyunu şimdi veya gelecekte kimseye önermiyorum. Eğer kendisini indirim sırasında, 10-20 liraya filan görürseniz ve alternatif bir hayatta kalma oyunu arıyorsanız, keyfiniz isterse bir şans verebilirsiniz.