The Sims serisini eminim ki bilmeyen yoktur ve dünya üzerindeki oyuncuların önemli bir kısmı da mutlaka bu seriden bir oyunu oynamıştır. Bilinmeyen veya dikkat edilmeyen bir kısım ise EA ve Maxis taraflarının yıllar boyunca bu türde tamamen rakipsiz bırakılmış olmaları. Geçmişte bu seriye rakip olabilecek ufak tefek oyunlar gördük ama hiçbiri yüksek bütçeli çalışmalar değildi. Bu yüzden muhtemelen çoğunun adını duymadınız bile. inZOI ise kendisini anında tüm dünyaya duyurdu; kendisi, The Sims serisine rakip olarak gelen yüksek bütçeli bir çalışmaydı.

The Sims 4, oynaması ücretsiz bir hal almışken, inZOI oyununun fiyatı global olarak 40 USD olacak. Yerel fiyatlandırma yapılabilir ama o konu hakkında şu anda ben bir bilgi sahibi değilim. Oyun, bir Erken Erişim ürünü olarak çıkacak ve bu süreç bitene kadar oyuna gelen her yeni içerik ve mekanik ücretsiz olacak. İlk içerik güncellemeleri ise Mayıs 2025, Ağustos 2025 ve Ekim 2025 içerisinde gelecek. Bu durum, oyun tam çıkışını gerçekleştirdikten sonra değişecek gibi görünüyor. Muhtemelen ücretli genişletme paketleri ve ücretsiz güncellemeler göreceğiz daha sonra.

inZOI, sadece gelecek planları değil, görselliği ile de oyuncuları etkilemeye çalışıyor. Oyun, dev gibi bir şirket olan Krafton tarafından yüksek bütçeli bir şekilde geliştiriliyor. Bu yüzden oyunun görselliği de yüksek gerçekçi bir sanat tasarımını hedefliyor. Oyun ayrıca birçok elementinin özelleştirilebilir olmasıyla da ön plana çıkıyor ama tüm bunlar, The Sims gibi klasik bir seriye rakip olmaya yetecek mi? Aslında, kağıt üzerinde karşımızda inanılmaz güçlü bir video oyunu var ve EA ile Maxis cepheleri gerçekten korkmalı ama oyun içinde işler birazcık değişiyor.

Olumsuz elementlerden bahsetmeden önce inZOI oyununun etkileyici yanlarından bahsetmek istiyorum ki bu yanlardan biriyle oyunu açar açmaz karşılaşıyorsunuz: Karakter oluşturma. Sizi öncelikle karakter modellerinin gerçekçi yapısı ve ardından da onları özelleştirmenin derinliği etkileyecek. Görsel kalite bir yana, size şöyle söyleyeyim: Özelleştirme tarafında sıfırdan kendinize bir kıyafet tipi bile yapabiliyorsunuz. Bakın, tasarım demiyorum, direkt olarak yeni bir kıyafet kategorisi yaratabiliyorsunuz. Tişört ve şort filan da neymiş?

inZOI

inZOI, derin olduğu kadar yüzeysel kalmak isteyen oyuncular için de ulaşılabilir. Eğer kendinize sıfırdan bir kıyafet ve o kıyafete tasarım yapmak istemiyorsanız (ki bu tasarıma kendi görsellerinizi veya direkt oyun içinden yapabileceğiniz yapay zeka görsellerini ekleyebiliyorsunuz), seçilebilecek bolca farklı hazır kıyafet ve onların farklı renkleri/tasarımları mevcut. İsim, yaş grubu, kişilik ve hedef gibi diğer elementleri de seçtikten sonra karakteriniz, oyun dünyasına girmeye hazır. Bu noktada, oyun Güney Kore ve Birleşik Devletler temalı iki farklı dünya sunuyor; üçüncüsü de yolda.

Oyun dünyasına girdikten sonra inZOI, oldukça tanıdık ama bir o kadar da karışık hissettiriyor. Karakterinizin yemek ve uyku gibi ihtiyaçları mevcut ama eğer isterseniz bunları kapatabiliyorsunuz. İşe gidebilirsiniz, okula gidebilirsiniz, yeni insanlarla tanışabilirsiniz veya yeteneklerinizi geliştirebilirsiniz… The Sims ile inanılmaz benzer bir mantıkta çalışıyor temel oyun. Yalnız, ayırıcı elementlerin ilk sinyallerini aslında istekleri kapatma opsiyonu veriyordu. Bu oyun, isteyen oyuncular için inanılmaz özelleştirilebilir bir kum havuzuna dönüşebiliyor.

Karakterinizin ihtiyaçlarını kapatın, diğer karakterlerin pozitif/negatif duygularını yönetin, sadece kendi evinizle kalmayın sokakları ve diğer binaları özelleştirin, şehir içerisindeki reklam panolarındaki görselleri ve videoları değiştirin, hayvanlar ekleyin, çiçekleri ve ağaçları değiştirin, kar yağdırın, gece yapın veya havai fişek patlatın… Her şey sizin elinizde. Bunun hikaye açısından sebebi, bir AR şirketi için çalışıyor olmanız ve anlamadığım bir nedenden ötürü bu sanal şehirdeki sanal insanların sorumluluğunun size verilmiş olması. Bu şehirde siz de sanal bir insansınız.

The Sims serisinde kendi karakteriniz olup, onunla bir yaşam macerasına çıkıyordunuz. inZOI, tematik açıdan daha farklı ama eğer dilerseniz aynı macerayı bu oyunda da yaşayabilirsiniz. En önemlisi, eğer isterseniz, EA ve Maxis tarafından size hiçbir zaman verilmeyen bir kreatif serbestlik ile bu yeni oyunun dünyasını da yönetebilirsiniz. Burada önemli olan şey oyunculara opsiyon verilmesi. İsterseniz geleneksel bir The Sims benzeri deneyim yaşayın, isterseniz de bu sanal şehrin, sanal insanlarını pek de iyi anlatılmayan bir karma sistemi üzerinden takip edin.

inZOI oyununun dünyasından bir süreliğine uzaklaşmak isterseniz, kendi karakterlerinizi detaylı bir şekilde oluşturabileceğiniz ve özelleştirebileceğiniz Character Studio haricinde bir de Blueprint Studio var. Burada, şimdilik sınırlı olsa bile kendi ev eşyanızı oluşturabiliyorsunuz, halihazırda var olan eşyaları özelleştirebiliyorsunuz, evler filan yapabiliyorsunuz. Bir de diğer oyuncuların yaptığı şeyleri indirebileceğiniz Canvas özelliği var ki oyun henüz resmi olarak çıkmadığı için onu test edemiyorum. Erken Erişim süreci başladığı zaman topluluk, kreatifliğini gösterebilecek.

Eğer oyun dünyasından bir paragraflığına uzaklaştıysak, şimdi oraya geri dönelim. inZOI, etkileyici bir şekilde tamamen açık bir dünya sunuyor ve karakterinizi WASD ile kontrol edebiliyorsunuz. Hatta, Tab tuşu ile üçüncü şahıs bakış açısına geçiyorsunuz ve kendinizi gerçekten oyunun içinde görüyorsunuz. Evinizden çıkıp, iki sokak ötedeki parka yürüyebiliyorsunuz. Hızlı seyahat de mevcut ki onlar için de metro ve otobüs kullanılıyor. Yalnız, oyun dünyası açık olduğu için kendinize araba bile satın alıp, onu gerçek zamanlı olarak kullanabiliyorsunuz efendim.

Yalnız, söylediğim bu her şey, etkileyiciliğini kısa bir sürede kaybediyor. Bunun en büyük sebebi, oyunun bir ruhunun olmaması. Her şey oldukça gri, ruhsuz ve özensiz hissettiriyor. Mesela, tamamen açık dünyadan bahsetmiştim. Teknik açıdan bu çok güzel ama oynanış açısından o dünyanın içinde hiçbir şey yok. Yani, evinizden çıkıp, etrafta yürüdüğünüz zaman etkileşime geçebileceğiniz maksimum şey bir kafe ve bir park. Koskoca dünyada ilgi çekici çok az nokta var ve bu yüzden de etrafta dolaşmak eğlenceli gelmiyor.

Ayrıca, sizinle birlikte dolaşan diğer karakterler de sürekli aynı birkaç tip ve dümdüz yürümek haricinde hiçbir şey yapmıyorlar. Siz evde dururken de aynı şey oluyor. Kapınızın önünden sürekli aynı birkaç karakter geçiyor. Bir kafeye gittiğiniz zaman gerçek zamanlı olarak orada çalışan kişileri görmeniz güzel ama etkileşimler o kadar yüzeysel bir seviyede ki kendinizi bir kafenin içinde hissetmiyorsunuz. Sadece birkaç karakter rastgele bir mekanda toplanmış ve rastgele şeyler yapıyor gibi görünüyor. Oyun, teknolojik anlamda gelişmiş ama bunu oyun deneyimine aktaramamış.

inZOI

inZOI, önemli detaylardan da yoksun. Mesela, gitar çalma yeteneğini geliştirirken, The Sims 4 oyununda her bir seviyede duyduğunuz gitar sesleri iyileşiyor. Birinci seviyede berbat notalar çalarken, her seviye atladığımızda daha da iyileştiğimizi duyabiliyoruz. Bu ön incelemesini yazdığım oyunda öyle bir detay yok. Karakterler için de aynısı geçerli. The Sims serisinde karşımızdaki bir karakterin ne hissettiğini ve ne yaptığını filan anlamak için kendisine bakmamız yetiyor. Animasyonlar, basit bir konuşma aksiyonunun bile utangaç olduğunu gösterebiliyor…

Ne yazık ki inZOI oyununda durum öyle değil. Karşınızdaki karakterin ne hissettiğini anlamak için alt menülerde dolaşmanız gerekiyor. Ayrıca, karakterlerin söylediği şeylerin bozuk bir İngilizce çevirisi ile metin olarak sunulması da garip. Malum, bunlar The Sims serisinde emojilerle filan veriliyordu. Bu yeni oyunda karakterlerin konuşmaları tamamen var olmayan, saçma bir dil iken İngilizce altyazı geçmesi çok garip. Çeviri eğer Google Translate ile aynı seviyede olmasaydı belki daha farklı düşünebilirdim ama şu anki durumda övebileceğim pek de bir şey yok.

Beni yanlış anlamayın, inZOI oyununun var olması çok önemli. Bu sayede hem The Sims serisi için EA tarafının göz önünde bulundurabileceği dişli bir rakip gelmiş oldu, hem de o serideki kreatif özgürlüğün yetmediği oyuncular için alternatif bir oyun çıkmış oldu. Evet, rakibine kıyasla bu yeni oyun oldukça ruhsuz ama ilgi çekici yönleri de yok değil. Derin özelleştirme imkanı ve grafiksel kalite bunların başını çekiyor. Ayrıca, Erken Erişim döneminin daha ilk haftasındaki bir oyundan bahsediyoruz. Güncellemelerle de düzeltilebilecek ve eklenebilecek sayısız şey var.

Yalnız, işte o grafiksel kalite, The Sims 4 oyununun aksine, bu oyunu herkesin oynayamayacağı anlamına geliyor. Ben bu oyunu NVIDIA GeForce RTX 4080, Intel Core i9-13980HX ve 32 GB RAM bulunduran bir dizüstü bilgisayarda deneyimledim ve oyun, NVIDIA DLSS desteği aktifken, 1600p çözünürlükte, Medium (belki High) seviyesindeki grafik ayarlarında anca stabil çalışıyor ama bir yandan da donanımı yakıyor. Açıkçası, ayarlarla biraz oynadığınız zaman bir tık yukarı da çıkabilirsiniz ama oyun içinde o kadar çok teknik hata var ki buna her zaman değmiyor.

inZOI oyununu eğer bir şekilde donanımınız kaldıracak olursa bile teknik sorunlardan kaçamıyorsunuz. Mesela ben çökme problemleri çok yaşadım ama daha ona gelene kadar oyun dünyasında daha kaotik şeyler yaşanıyor. Mesela, etkileşime geçilebilir evler görsel olarak yok oluyor, karakterler tek bir noktada doğuyor, önünüzdeki oyun içi ögeler siz çok yakınına gittiğiniz zaman doğuyor ve buna benzer şeyler yaşanıyor. Ayrıca, bu problemler bana özgü de değil; YouTube üzerinden video yayımlayan kişilerin görüntülerine baktım, durum herkeste aynı.

Olumlu cephede ise yapay zeka var. Açıkçası, inZOI, yapay zekayı en iyi kullanan oyunlardan biri ve kendisi henüz tam bir destek vermiyor bile. Basit bir şekilde kıyafetlere doku yaratmaktan tutun da oyun içerisindeki karakterlere düşünce vermek için bile yapay zekayı kullanabiliyorsunuz. Son dediğim şey Smart Zoi olarak geçiyor ve önce kendi karakterinize bir kişilik yazıyorsunuz ve daha sonra hem kendi karakterinizin, hem de oyundaki diğer tüm karakterlerin gerçek zamanlı olarak düşüncelerini görebiliyorsunuz. Oyun, bu şekilde ciddi bir derin gerçekliğe gidiyor.

inZOI için hazırlamış olduğum ön inceleme yazımda bazı olumlu ve olumsuz elementlerden bahsettim. Belki olumsuz kısımlar biraz ön planda kalmış olabilir ama bu oyunun çok büyük bir gelecek vaat ettiğinden bahsetmek istiyorum. Oyun, şu andaki ilk çıkış halinde bile kesinlikle eğlenceli yönlere sahip. Tabii ki The Sims gibi onlarca yıllık bir seriye kıyasla detay tarafında çok eksiklik var ama bu oyunun da daha henüz Erken Erişim sürecinde olduğunu unutmamak gerekiyor. Eğer geliştiriciler, topluluğu dinlerse çok büyük şeyler olabilir bu oyun türü içerisinde.

Durumu özetlemek gerekirse inZOI, inanılmaz ilgi çekici bir oyun ve The Sims serisi için çok uzun zamandır beklenen gerçek bir rakip. Eğer ki EA ve Maxis tarafının oluşturduğu tarzda eğlenceli, renkli ve garip bir deneyim arıyorsanız, bu yeni oyun onu size veremeyecek. Krafton ekibinin oyunu daha ciddi, daha gerçekçi ve daha gri. Yalnız, özelleştirme ögelerinden keyif alan oyuncular da bu yapıttan daha fazla zevk alacaktır; kendi kıyafetinizi ve ev eşyanızı bile yapabiliyorsunuz. Daha ne olsun? Aslında, daha çok şey olacak, hepsi Erken Erişim boyunca güncellemelerle geliyor.

Etiketler: