Hazelight Studios, ilk oyunuyla benim oldukça ilgimi çekmişti. Belki siz de hatırlarsınız, stüdyonun ilk oyunu A Way Out idi. Oyunda iki farklı suçlunun tanışmasına, hapishaneden kaçmasına, arkadaş olmasına ve özel hayatlarına tanıklık ediyorduk. Bu oyunun benzersiz bir yanı da vardı; oyun sadece eşli oyunculu olarak oynanabiliyordu. Yani, suçlulardan birini siz kontrol ederken, diğerini de gerçek zamanlı olarak bir başka oyuncunun kontrol etmesi gerekiyordu. Bu tabii ki tamamen benzersiz bir konsept değil; daha önce örneklerini görmüştük ama A Way Out, gerçekten kaliteli bir oyundu. It Takes Two ise bu konsepti devam ettiriyor.
It Takes Two, Hazelight Studios ekibinin ikinci oyunu ve A Way Out ile aynı sistem kullanılıyor. Yani, oyun yine sadece eşli oyunculu olarak oynanabiliyor. Bir karakteri siz kontrol ederken, diğerini de arkadaşınız kontrol ediyor. Bu noktada, arkadaşınız ile oyunu oynayabilmeniz için Friend Pass da veriliyor. Bu öge sayesinde oyunun tam sürümünü bir arkadaşınıza hediye edebiliyorsunuz. Yani, tek bir oyun fiyatına aslında iki adet oyun satın almış oluyorsunuz. Ayrıca, oyunu internet üzerinden veya yerel olarak arkadaşınız ile oynayabiliyorsunuz. Yani, geçmişteki o yerel eşli oyunculu oyun deneyimi, 2021 senesinde tekrardan karşımıza çıktı.
Konu, hikaye olduğu zaman ise Cody ve May isimli iki karakter ile tanışıyoruz. Kendileri evli bir çift ama önemli problemler yaşıyorlar. Mesela, Cody, eşinin sürekli olarak çalışıyor olmasından rahatsız ve May de tam tersine sürekli çalışıyor olmasına karşılık hiçbir saygı görmediği için rahatsız. İşin içinde bir de bu çiftin çocuğu olan Rose var. Cody ve May, Rose ile konuşup, ayrılmak istediklerini söylüyorlar ve küçük kız buna çok üzülüyor. Bu sırada, kesinlikle garip değil, Rose’un annesine ve babasına benzeyen oyuncakları bulunuyor; bir damla gözyaşı, o oyuncaklardan birinin üstüne düşünce de Cody ve May, kendi oyuncaklarının içine giriyor.
Bu noktada yeni bir karakter ile tanışıyoruz: Dr. Hakim. Kendisi bir ilişki uzmanı ve Cody ve May de neler olduğunu anlamaya çalışırken, bir diğer yandan da Dr. Hakim ile uğraşıyor. Nedendir, bilmiyorum ama Dr. Hakim de bu ikilinin ilişkisini düzeltmek için elinden geleni yapıyor. Böylece, oyunun hikayesi boyunca ilişkisi üzerinde bir şeyleri düzeltmeye çalışan iki tatlı karakter görüyoruz. Dr. Hakim de birazcık komedi katıyor oyuna diyebilirim. Bu noktada, aslında It Takes Two oyununun hikayesi ile temel oynanışı arasında oldukça ters dinamiklerin olduğunu söylemek isterim. Bu da oyunu kesinlikle kötü yapmıyor; tam tersine daha ilgi çekici kılıyor.
It Takes Two,öncelikle sevdiğiniz insanlarla iş birliği yapmayı öğretiyor
A Way Out oyunundaki eşli oyuncu temelli oynanış bence çok güçlü değildi. Tabii ki eşli oyunculu sistemler olmasa, o oyunu oynayamazdık ama It Takes Two, bu konuya verilen önemi sanki birkaç seviye yukarıya çıkartıyor. Yani, oyun öyle bir eşli oyunculu yapıya sahip ki gerçekten diğer oyuncu olmasa, bölümü geçemeyeceksiniz gibi hissediyorsunuz. Bu da kesinlikle olumlu bir şey. Ayrıca, bu oyundaki her bölümde aldığınız his de değişiyor; bölümden bölüme oyunun temasından tutun da mekaniklerine kadar her şey değişiyor. Bu sayede de her bölümde tamamen yepyeni ama aynı zamanda oyunun temeline bağlı deneyimler elde ediyoruz.
Oynanış tarafında bulmaca ve platform ögelerini birleştiren It Takes Two, eşli oyuncu temelli deneyimi gerçekten muhteşem bir seviyeye çıkartıyor. Cody ve May, birbirine gerçekten ihtiyaç duyuyor oyun boyunca. Bunun en büyük sebebi ise hem hikayenin, oynanış tarafına muhteşem bir şekilde entegre edilmiş olması, hem de her karakterin kendilerine ait ekipmanları ve yeteneklerinin olması. Yani, Cody tarafından yapılabilen bir aksiyonu May yapamıyor; May tarafından kullanılabilen bir yeteneği de Cody kullanabiliyor. Böylece, iki oyuncunun da kusursuz bir şekilde birlikte çalışması gerekiyor. Tabii böyle dediğime bakmayın; oyunda kusura da yer var.
Bu noktada benim en çok ilgimi çeken şeylerden bir tanesi de It Takes Two oyunundaki deneyimin sürekli olarak taze tutulması. Bazı oyunlar vardır ki ilk bölümde 3-4 mekanik tanıtır, 20 bölüm boyunca o mekanikler sürekli, aynı şekilde kullanılır. Bu oyunda kesinlikle öyle adım atılmıyor. Oyun, finale kadar düzenli olarak yeni ekipmanlar, yetenekler, sistemler ve yetenekler tanıtıyor. Tüm bunlar, oyun boyunca yeteri kadar sıklıkta kullanılıyor. Yani, tüm mekanikler oyunun sonuna kadar sürekli olarak karşımıza çıkmıyor; her şey yettiği kadar kullanılıyor. Açıkçası düşündüğünüz zaman çok kolay gelen bu yenilik hissini sektörde çok ama çok az görüyoruz.
It Takes Two, aynı zamanda gerçeklik ile fantastik ögeleri de birleştiriyor. Bu noktada zaten Cody ve May karakterlerinin Rose yüzünden bu halde olduğunu unutmamak gerekiyor. Oyunda bazı bölümler var ki Rose’un hayal gücü ciddi anlamda ön plana çıkıyor ve inanılmaz güzel deneyimler elde ediyorsunuz. Burada, bölüme güzel diyorum ama bu öyle bir güzel ki deneyimlediğiniz zaman içinizden tatlı bir gülücük geliyor. Tabii bazı fantastik bölümlerdeki güzellik, garipliklerle filan da ortaya çıkabiliyor. Genel anlamda şunu söylemek istiyorum, bölümlerdeki kreatif yapı muhteşem. Bu yapıya oynanışın eşlik edebilmesi daha da muhteşem.
A Way Out oyununda olduğu gibi bu oyunda da keşfe de önem veriliyor
A Way Out oyunundaki bölümleri hatırlayacak olursanız, neredeyse her bölümde yapılabilecek özel aktivitelerin olduğunu hatırlayabilirsiniz. Yanlış hatırlamıyorsam, bir bölümdeki yan içerik sayesinde uzaya bile çıkıyorduk. Bir başka bölümde ise bir çeşit spor yapıyorduk, net olarak hatırlayamadım yine. İşte bu aynı sistem, It Takes Two oyununda da bulunuyor. Yani, yine neredeyse her bölümde yapılabilecek yan içerikler, keşfedilecek eğlenceli gizemler bulunuyor. Ayrıca, kupalara veya başarımlara önem veriyorsanız, keşif yapmanız ve elinizdeki mekanikleri farklı şekillerde kullanmayı denemeniz de gerekiyor zaten.
Konu, sunum tarafına geldiği zaman da It Takes Two oyununun başarısı devam ediyor. Öncelikle, ben bu oyunu 4K/HDR destekli bir televizyonda, PlayStation 5 konsolumda oynadım ve görsellikten inanılmaz memnun kaldım. Artık gerçekliği temel alan görsellikteki oyunlar bana sıkıcı görünmeye başladı. Kreatif yapıların, fantastik temaların öne çıktığı görsellikler bana daha ilgi çekici geliyor. Bu oyun da zaten tam olarak öyle bir görsel sunuma sahip. Aynı zamanda oyunun sanat tasarımı da yeterince kaliteli ve benzersiz. Oyunun geliştiricilerinin seviyesini de göz önünde bulundurursak, bundan daha iyisi olamazdı herhalde.
Görsellik haricinde bir de performans, sesler ve müzikler var. Performans tarafında herhangi bir problem yaşamadım açıkçası. Beni hayal kırıklığına uğratan tek şey, oyunun DualSense için pek de fazla destek vermiyor olmasıydı. Tabii ki her oyun böyle bir destek vermek zorunda değil ama It Takes Two gerçekten büyük bir potansiyele sahipti bu konuda. Geliştirici ekip ne yazık ki kullanmamış bunu. Ses tarafında ise ses efektleri hoşuma gitse de seslendirmeleri bir tık başarısız buldum. Bunun haricinde, müzikler de yeterince güzeldi. Yine de çok daha etkili ve akılda kalıcı müzikler dinlemeyi isterdim böyle bir oyunda.
Şunu demek istiyorum ki It Takes Two, bu sene oynadığım en iyi oyunlardan bir tanesi. Ayrıca oyunun tamamını da bir arkadaşımla oynadım, kendisi bu tip yapıtlara pek alışık değildir ama ona rağmen yaşadığı deneyimden memnun kaldı. Eğer bu tip macera ve eşli oyunculu temelli oyunlardan hoşlanıyorsanız ve/veya A Way Out hoşunuza gittiyse, bu oyuna da mutlaka bir şans vermenizi isterim. Hazelight Studios gerçekten bir iyi bir iş başarmış ve kendilerinin bir sonraki projesi için çoktan heyecanlanmaya başladım bile. Umuyorum ki stüdyo, A Way Out ve bu oyun ile yakaladıkları başarının yakasını hiç bırakmadan devam ederler.