Daha önce piyasada Frostpunk gibi hayatta kalma elementlerine sahip olan şehir kurma oyunlarını birçok kere gördük. Hatta bu türün birçok oyununun başarılı olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. 2022 senesinin sonlarında ise bu türe IXION isimli yepyeni bir üye katıldı. Bu oyunda işin içine hem hayatta kalma zorluğu, hem şehir kurma stratejisi, hem de uzay keşfi girince, açıkçası kendisinden uzakta kalmak biraz imkansız oldu. Bu yapıtın içerisinde kısmen yakın bir geleceğe gidiyoruz. Bu gelecekte Dünya artık çökmenin eşiğinde ve insanlık da artık yeni bir yaşam alanı için galaksiyi keşfe başlıyor. Burada da devreye biz giriyoruz.
IXION ile belli bir hikaye de anlatılıyor ve aslında oyunun ilk olumsuz noktası da burada karşımıza çıkıyor. Her ne kadar bu hikayenin anlatımı farklı sebeplerden ötürü başarılı olsa da hikayenin kendisi oldukça klişe. Eğer daha önce bilim kurgu türünden oyunlar oynadıysanız, dizi veya film izlediyseniz, kitaplar okuduysanız, anlatılan hikayeyi muhtemelen sıkıcı bulacaksınız. Hikaye her ne kadar çok klişe olsa da, orijinal elementlere sahip olmasa da hikaye anlatımı için kullanılan sinematik sahneler ve hikayede yaşanan ilgi çekici olaylar, aslında hikayeye katlanmanızı güzel bir şekilde sağlıyor. Oyun, orijinal olmayan bir hikayeyi, epik bir şekilde anlatmayı başarıyor.
Normalde inceleme yazılarımda sunum elementlerine en sonda değinirdim ama IXION için bir farklılık yapmam gerekiyor; oyunun sunduğu görsellik şahane ve biraz da bu hikayeye katlanmanızın sebebi o. Oyun, uzay hissini ve o benzersiz atmosferi, inanılmaz kaliteli görselliği ile kusursuz bir şekilde veriyor. Yani, tamamen görsel açıdan konuşacak olursak, uzay temasını sevip de bu oyunu sevmemek çok zor bence. Zaten görsellik hakkında söylediğim şeyler eminim ki inceleme yazıma ekleyeceğim görsellerden de kendisini belli edecektir. Bu görsellerde en ufak detaya bile önem verildiğini, oyunun gerçekçiliği çok güzel bir şekilde yansıttığını söyleyebilirim.
IXION içerisinde kurduğunuz şehre yakından baktığınız zaman muhteşem detaylar görebilmeniz mümkün. Kamerayı uzaklaştırdığınız zaman ise oyunun size sunduğu atmosfer tarif edilemez bir yapıda. Yine de oyunun görsel elementleri tam olarak kusursuz değil. Özellikle de oyundaki karakterler, çevre detaylarına kıyasla çok zayıf duruyor ve özellikle de kamerayı yaklaştırdığınız zaman herkes adeta bir çamur parçası şeklini alıyor. Animasyonlar da bu oyunun güçlü olduğu noktalar değil ne yazık ki. Yine de bu problemleri görselliğin ve oynanış kısmının kalitesi ile gölgede rahatlıkla bırakabiliyorsunuz. Şimdi de gelin o oynanıştan bahsedelim.
IXION, yeteri kadar benzersiz yön sunmayı başarıyor
IXION aslında kendi türüne öyle çok da fazla ve büyük yenilikler getirmiyor. Oyun, daha çok kendi türünün en iyi özelliklerini alıyor ve bunları kendi çapında, benzersiz sistemlerle birleştiriyor. Mesela, hayatta kalma ve şehir kurma tarzındaki bir oyundan beklediğiniz her şey, bu yapıtta mevcut ve bunun üzerine ek olarak, çok seviyeli bir yönetim sistemi devreye giriyor. Bu sistem dahilinde hem şehrinizi içeriden, hem dışarıdan yönetiyorsunuz, hem de gezegen keşfi yapıyorsunuz. Tabii bu sırada kaynak toplamayı ve yapınızda yer alan insanları da mutlu etmeyi unutmamanız gerekiyor. Bu kaynaklar ve insanlar sayesinde işliyor her şey.
IXION oyununda konu, iç kısmı yönetmek olduğu zaman aslında oyunun temel işleyişi ile karşılaşıyoruz. Birçok içerik burada karşımıza çıkıyor ve genellikle ekibimizi yönetiyoruz. Uzay istasyonumuzun dış kısmının yönetimi ise daha pasif bir şekilde çalışıyor. Yani, buraya arada sırada bakıyoruz, pasif güçlendirmeler yapıyoruz ve daha sonra iç kısma geri dönüyoruz. Gezegen ve uzay keşfinde de mürettebatımızı farklı yerlere gönderiyoruz ve burada kendilerinin görevler tamamlayıp, materyaller elde etmesini sağlıyoruz. Oyunun hikaye görevleri de ayrıca bu sistem dahilinde ilerletiliyor. Tabii buraya çok kapılıp, uzay istasyonunuzu unutmayın.
IXION içerisindeki bu istasyon, sektörlere bölünmüş halde sunuluyor. Oyundaki her sektör aslında bağımsız olarak işliyor ve hepsini ayrı ayrı yönetmeniz gerekiyor. Mesela, bir sektördeki kaynakları, diğer sektörde kullanamıyorsunuz. Her sektör, kendisine ait zorluklarla geliyor. Zaten bu yüzden oyunun çok seviyeli yönetim kısmında dış alan ve uzay keşfi biraz pasif kalıyor; oyun çoğunlukla iç kısımda dikkatinizi istiyor. Sektörler içerisinde denge kurabilmek için de hem kaynak dağıtımını, hem de kaynakların kontrolünü iyi yapmayı bilmeniz gerekiyor. Oyunun zor olan kısmı da bu zaten, sektörler arasında her kaynağı, insanı ve binayı dengede tutabilmek.
Tabii ki IXION içerisinde kendinizi sürekli uzay istasyonuna kilitlemeniz pek sağlıklı olmaz. Çoğu zaman uzay keşfi yapmak, ana hikayede ilerlemek, yeni olaylara tanıklık etmek, yan görevler keşfetmek ve çok daha fazlası da ana eğlence kaynağı olabiliyor bu oyunda. Aynı zamanda, bu yapıtta aslında Frostpunk oyunundan hatırlayabileceğiniz Book of Laws benzeri bir sistem de var. Bu sistem dahilinde mürettebatınız için seçimler yapabiliyorsunuz ve bazen, onların sizden istekleri olabiliyor. Yalnız, sıkıntı şu ki bu sistemler Frostpunk içerisindeki kadar zengin ve anlamlı değil. Yani, oyuna sanki öylesine eklenmiş gibi zayıf duruyorlar.
Oyun, birçok noktasında derinlik kazanamıyor
IXION oyununun bir diğer zayıf ve yüzeysel duran noktası da aslında teknoloji ağacı. Bu tip hayatta kalma, şehir kurma ve uzay keşfi oyunlarında aslında teknoloji veya yetenek ağaçları çok büyük bir önem taşıyor ama bu yapıt, inanılmaz basit bir ağaç ile karşımıza çıkıyor. Bu ağacın içerisinde yeteri kadar farklı güçlendirme bulunmuyor ve çok çizgisel bir şekilde ilerlediği için yetenek ağacı üzerinden bir strateji yapabilmek de mümkün olmuyor. Ayrıca her yetenek için güçlendirme de mevcut ama bu güçlendirmeler de basit bir şekilde istatistik iyileştirmesinden öteye geçemiyor. Açıkçası bu oyunun en zayıf yönlerinden biri bu diyebilirim.
IXION oyunundaki bu ağaç içerisinde kullanabileceğiniz puanlar da ayrı bir sıkıntı. Bu puanlar özellikle de oyunun başlarında o kadar az veriliyor ki hataya yapmaya korktuğunuz için yeni şeyler deneyemiyorsunuz; sadece belli olan tek bir güçlendirme rotasını takip etmeniz gerekiyor. Aksi taktirde, kaybettiğiniz puanları tekrar kazanmak inanılmaz uzun sürebiliyor. En azından kullanıcı arayüzünün temiz ve anlaşılır yapısı, oyuncular daha oyun sonu içeriklere geçtiği zaman sıkıntı çıkartmıyor ve bizler de bu sırada puanlar üzerindeki sıkıntımızı çözmüş oluyoruz. Oyunun arayüzü, nereye bakmanız gerektiğini, nereye dikkat etmeniz gerektiğini net bir şekilde gösterebiliyor.
IXION oyununun en büyük avantajlarından biri de aslında kullanıcı arayüzü çok temiz ve anlaşılabilir olduğu için; içerisinde de çok fazla karışık sistemler bulundurmadığı için türe yeni olan oyunculara çok iyi bir şekilde hitap ediyor olması. Eğer bu tip oyunlar konusunda deneyimliyseniz ve sizi gerçekten zorlayacak yeni deneyimler arıyorsanız, bu oyun belki istediğinizi veremez ama hem türe yeni girmek üzere olan oyuncular, hem de sadece farklı bir temada oyun deneyimlemek isteyen oyuncular için ideal bir yapıt gibi görünüyor bu oyun. Özellikle de oyunun sunumu oldukça yüksek kalitede olduğu için daha fazla oyuncunun dikkati kolaylıkla çekilecektir.
IXION, Steam üzerinde 325 TL üzerinden satılıyor. Paranızı nasıl harcayacağınızı tabii ki ben size söyleyemem ama ben eğer bu yapıtı satın alacak olsam, %40 civarında bir indirim filan beklerdim. Oyun her ne kadar geniş çaplı olsa bile derinlik sunmayan birkaç temel sistem ne yazık ki bu oyunun fiyatının biraz yüksek görünmesine neden oluyor bence. Bunun haricinde oyuna düzenli olarak yeni içerikler gelecek gibi de görünmüyor. Yani, oyun şu anda bitmiş halinde sunuluyor ama gelecekte ne olacağını bilemeyiz tabii ki. Stüdyo, hata düzeltmeleri için her ay bir güncelleme yayımlıyor gibi görünüyor. Yani, aktif bir destek de mevcut oyunda.