Günümüzün video oyunu sektörünü hem geliştiriciler, hem dağıtımcılar, hem de oyuncular öyle bir şekillendirdi ki artık ücretsiz olmazsa kesinlikle oynanmayacak oyun türleri karşımıza çıkmaya başladı. Aslında bunun en büyük sebeplerinden biri de çevrim içi servis mantığı ve bu mantıkla birlikte gelen bolca mikro ödeme sistemi. Oyuncular, bir oyunun mikro ödemeye önem verdiğini görünce yaşanılan temel deneyimin ücretsiz olmasını istiyor. Bu durumu birçok büyük geliştirici ve dağıtımcı da anladı ama o şirketlerden bir tanesi ne yazık ki EA değil. Daha önce Rocket Arena ile büyük bir hata yapan EA, şimdi de aynı hatayı Knockout City ile tekrarladı.
Rocket Arena dediğim zaman gözünüzde sadece Rocket League oyunu canlanmış olabilir. Bunun sebebi, bahsettiğim oyunun EA tarafından ücretli bir şekilde piyasaya sürülmesi. Rocket Arena öyle bir oyun ki ücretsiz olmazsa, uzun vadede oyuncu bulamayacak. Zaten öyle de oldu; EA bu oyunu ücretli bir şekilde piyasaya sürdü ve oyun daha çıkışını gerçekleştirdiği hafta öldü. Bundan hemen birkaç gün sonra EA, oyuna %85 değerinde bir indirim yaptı, ardından PlayStation Plus gibi sistemlere dahil edildi ama Rocket Arena için zaman çoktan geçmişti. O oyunun, oynaması ücretsiz bir yapıya sahip olması gerekiyordu.
Ben açıkçası EA şirketinin bu durumdan ders çıkartacağını düşünmüştüm ama şimdi yine birebir aynı durum Knockout City ile yaşanıyor. Tamamen çoklu oyunculu bir yakar top oyunu olan bu yapıt, çevrim içi servis mantığı sunuyor ve adeta ben oynaması ücretsiz bir oyun olmalıyım diye bağırıyor. EA ise bu oyunu ücretli olarak satmakta kararlı. Şanslıyız ki oyun, ilk 10 gün boyunca tamamen ücretsiz bir şekilde oynanabiliyor. EA muhtemelen 10 gün içerisinde oyuncuları bu oyuna kilitleyebileceğini düşünüyor ama inanın bana Knockout City, 10 gün içerisinde oynayıp, sıkılıp, bir köşeye atabileceğiniz bir oyun.
Bu durum tabii ki kötü bir şey değil; Knockout City gibi bir oyunun 10 gün boyunca oyuncuları oyalayabilecek olması bence güzel bir şey ama benim söylemeye çalıştığım şey, 1 Haziran 2021 tarihinden itibaren aynı Rocket Arena gibi bu oyunun da öleceği. Daha sonra EA yine oyuncu topluluğunu geri kazanmaya çalışacak, muhtemelen yeni indirimler göreceğiz. Oyun zaten halihazırda Xbox Game Pass ve EA Play sisteminde yer alıyor; Temmuz 2021 veya Ağustos 2021 içerisinde de PlayStation Plus sisteminde göreceğiz kendisini ama Knockout City için tren çoktan kalkmış olacak. EA, bir oyunu daha öldürüp, yoluna devam edecek.
Knockout City oyununda ne yapıyoruz?
Daha önce de söylediğim gibi Knockout City, çoklu oyunculu bir yakar top oyunu. Bu oyunda, gerçek oyuncular karşı karşıya geliyor ve yakar top oynuyor. Oyun, her şeyden önce öğretici bir bölüm ile başlıyor. Açıkçası bu oyunu öğrenme konusunda çok dert yaşayacağınızı sanmıyorum; Knockout City, oynaması kolay ama ustalaşması zor bir oyun gibi görünüyor. Zaten çoklu oyunculu yapısından ötürü işin içine anında rekabet giriyor ve oyun hem rekabetçi, hem de günlük oyuncuları destekliyor. Ben yine de rekabetçi tarafta yetenek seviyesinin çok ciddi anlamda yükseleceğini sanmıyorum; sonuçta bu oyunun da belli sınırları var.
Öğretici bölüm sayesinde Knockout City oyununun temelini öğrendikten sonra geriye sadece oyunu oynamak kalıyor. Bu noktada karşınıza günlük oyun deneyimi içeren Street Play, rekabetçi olan League Play, arkadaşlarınızı davet edebileceğiniz Private Match ve oyunu öğrenmeye devam edebileceğiniz Training sekmeleri çıkıyor. En çok zaman geçirebileceğiniz içeriklerden olan Street Play de kendi içinde 4 farklı oyun modu bulunduruyor. Team KO modunda 3 kişiden oluşan iki takım karşı karşıya geliyor ve rakibini 10 kere nakavt etmeyi başaran taraf, raundu yeniyor. Oyuncular, ikinci kere hasar aldıklarında nakavt oluyor ve toplam 3 raunt oynanabiliyor.
3 kişiden oluşan iki farklı takımla oynanabilecek olan bir diğer oyun modu ise Diamond Dash olarak geçiyor. Bu oyun modunda da nakavt ettiğiniz oyunculardan elmas düşüyor. O elmasları toplayarak puan elde ediyorsunuz. Diamond Dash modunda 30 adet elmas toplayan takım raundu kazanıyor. Team KO, bu oyunun standart içeriği gibi görünürken, Diamond Dash modu işin içine biraz strateji katıyor. Party Team KO ise Team KO ile aynı ama modun içerisinde sadece özel toplar yer alıyor. Yani, standart, hiçbir özelliği olmayan toplar yerine farklı oynanış imkanları sunan, birbirinden farklı özel toplar, sürekli olarak karşınıza çıkıyor bu modda.
Bu noktada ufak bir not da düşeyim: Her karşılaşma başlamadan önce Team KO ve Diamond Dash modlarında rastgele bir özel top seçiliyor ve sadece o top, haritanın belli noktalarında oluyor. O özel topun haricinde, yine haritanın rastgele noktalarında standart toplar bulabiliyorsunuz. Party Team KO, işin içinden sadece standart topları kaldırıyor. En sonda da Street Play dahilinde teke tek oynanabilecek olan Face-Off modunu görüyoruz. Burada da oyuncular en saf şekilde düello gerçekleştiriyor. Face-Off içerisinde özel toplar filan bulunmuyor. Bu arada, rekabetçi olan League Play de 10. seviyede açılıyor herkes için.
Tahmin edilenden bir tık daha derin olan bir oyun
Street Play, League Play veya isterseniz Private Match kategorilerinden Knockout City oyununu oynamaya başlayın; her şekilde tahmin edilenden biraz daha stratejik bir deneyim karşınıza çıkıyor. Öncelikle bu oyunu üçüncü şahıs bakış açısından oynuyorsunuz ve rakibinize topu atmadan önce biraz düşünmeniz gerekiyor. Bu oyunda isabetli atış yapmanın bir önemi yok; belli bir mesafeye girdikten sonra zaten rakiplerinize kitleniyorsunuz. Oyun, isabete önem vermek yerine oyuncuların biraz düşünmesini ve strateji yapmasını istiyor. Mesela, sahte atışlar yaparak rakibinizi şaşırtıp, ondan sonra hemen hızlı bir atış yapıp, karşınızdaki kişiyi vurabilirsiniz.
DualSense üzerinden örnek vermek gerekirse, R2 tuşuna ne kadar uzun süre basarsanız, o kadar hızlı atış yaparsınız. Atış hızı önemli; rakibiniz L2 tuşunu kullanarak sizin attığınız topu yakalayabiliyor. Eğer kendisi, tam zamanında L2 tuşu ile yakalarsa, aynı hızda, size hemen topu geri atabiliyor. R3 tuşunu kullanarak sahte atış yapabiliyorsunuz, L1 tuşunu kullanarak elinizdeki topu arkadaşınıza verebiliyorsunuz, kare ile kaçış yapıyorsunuz ve üçgen ile yuvarlak sayesinde de havalı atışlar gerçekleştirebiliyorsunuz. Mesela, yuvarlak + R2 yaparsanız, topu falsolu bir şekilde atıyorsunuz ve bu da rakibin L2 tuşuna basma zamanını karıştırabiliyor.
Açıkçası; sahte atış, falsolu atış ve aşırtma atış tuşlarına elinizi alıştırdıktan sonra, bir de üzerine refleksinizi L2 tuşuna adadıktan sonra gayet rahat bir şekilde oynayabilirsiniz bu oyunu. Şu anda Knockout City oyunundaki rekabet seviyesini göremiyorum, yani oyuncular ne kadar çılgın bir şekilde oynuyor, bilemiyorum; League Play henüz açılmadı ama yine de dediğim gibi ben bu oyundaki tavanın çok yüksek olacağını tahmine demiyorum. Sonuçta, yapılabilecek şeyler kısıtlı ve özel toplar da stratejiyi baştan aşağı değiştirmeniz gereken seviyede olan şeyler değil. Tamam, kendileri eğlenceli ama stratejiye çok çok büyük bir etkileri yok.
Bu arada, özel toplardan o kadar bahsettim, biraz da örnek vereyim: Mesela, oyunda bir ay topu bulunuyor. Bu topu elinizde tutarken yer çekimi biraz hafifliyor ve havada çok daha uzun süre kalabiliyorsunuz. Bu da oyuncuları şaşırtabiliyor. Ayrıca, bomba gibi işleyen bir top, keskin nişancı tüfeği gibi uzun menzilde hızlı bir şekilde atış yapabileceğiniz bir top, elinizde 1’den fazla standart top tutmanızı sağlayan özel bir top ve çok daha fazlası oyunda yer alıyor. Buna ek olarak, kendinizi de top yapıp, arkadaşınızın sizi atmasını sağlayabiliyorsunuz. Bu da farklı taktikler için kullanılabilir tabii ki ama özetle, L2 tuşuna alıştıktan sonra sırtınız pek yere gelmez.
Knockout City ile karakterimizi de özelleştiriyoruz
Karakter özelleştirme olmadan bir çevrim içi servis oyunu olur mu? Şikayet ettiğimden değil tabii ki. Bu tip video oyunlarında karakter özelleştirme olmasa zaten odaklanabileceğiniz bir şey olmuyor. Knockout City oyununda da kendi karakterinizi özelleştirebiliyorsunuz. Karakter ikonu, kıyafet seti, vücut, surat, saç, gözlük, eldiven, ses, hologramlar ve ifadeler filan özelleştirilebiliyor. Bu arada, kıyafetler filan da 1’den fazla stile sahip olabiliyor. Burada da aslında aynı kıyafetin farklı renkli halini görüyoruz. Yeni kozmetik ögeler şu anda hem oyunun mağazasından satın alınabiliyor, hem de siz seviye atladıkça bazı şeyler kazanabiliyorsunuz.
Evet, oyun içi para ve mikro ödeme ile işleyen bir kozmetik öge mağazası da Knockout City oyununda yer alıyor. Brawl Shop, her gün güncelleniyor ve haritaya ulaşmanızı sağlayan arabadan tutun da yeni kıyafet setlerine kadar birçok farklı şeyi buradan satın alabiliyorsunuz. Bir kıyafet seti 300 Holobox üzerinden satılıyor ve 500 Holobox satın almak için de 37 TL ödüyorsunuz. Eğer yanlış hatırlamıyorsam, her seviye atladığınızda da 100 Holobox hediye ediyor oyun size. Aynı zamanda, Street Rank üzerinde de arada sırada 50 Holobox filan verilebiliyor. Street Rank da sizin kendi seviyeniz ama savaş bileti gibi her seviyede ödül veriyor.
Çevrim içi servis mantığı sayesinde Knockout City oyununda etkinlikler filan da var. Mesela, şu anda Block Party isimli bir etkinlik aktif ve bu etkinlik sayesinde oyuncular, bu oyunu 10 gün boyunca tamamen ücretsiz bir şekilde oynayabiliyor. Bu süre içerisinde hiçbir şekilde sınırlandırılmıyorsunuz ama oyun, deneme sürümü gibi göründüğü için PlayStation konsollarında kupa kazanamıyorsunuz. Diğer platformlardaki durumu bilmiyorum. Bu arada, Block Party ile yeni kontratlar da oyuna ekleniyor ki bu kontratlar, seviye atlamak için ana aracınız. Seviye atlamak için 1000 civarı tecrübe puanı gerekiyor ve kontratlar da o kadar puan veriyor zaten.
Kontratlar; antrenman, günlük, etkinlik ve kariyer olarak dörde ayrılıyor. Antrenman kontratları, oyunun temelini anlamanıza yardımcı oluyor. Günlük kontratlar da zaten sürekli güncelleniyor ve 1 kere maç kazanın gibi görevler sunuyor. Etkinlik kontratları ise tecrübe puanı yerine Holobox veya kozmetik ögeler verebiliyor ama onlar tabii biraz daha uzun sürüyor. Mesela, 100 Holobox için 100 kere birini nakavt etmeniz lazım. Kariyer kontratları ise daha uzun vadeli şeyler oluyor; mesela 100 kere size atılan bir topu L2 ile kusursuz bir şekilde tutmanız isteniyor. Bunun karşılığında 1000 adet tecrübe puanı elde ediyorsunuz.
Bu video oyununa zaman harcamaya değer mi?
Knockout City hakkındaki inceleme yazımı bitirmeden önce oyunun sunumuna da değinmek istiyorum. Sunum deyince de öncelikle görsellikten bahsedeceğim. Oyun, kesinlikle güzel ve temiz görünüyor. Sanat tasarımı tarafında tabii ki gerçekçilik hedeflenmiyor, bunu yazıma eklediğim görsellerden de görebilirsiniz ama Knockout City, kesinlikle göze de hitap edebilen bir oyun bence. Bu arada, ben bu oyunu PlayStation 5 konsolumda deneyimledim ama oyunun ne yazık ki yeni nesil sürümü yok; geriye dönük uyumluluk sayesinde oyunun PlayStation 4 Pro sürümünü deneyimleyebiliyorsunuz.
Performans ise aynı görsellik gibi sorun yaşamayacağınız bir nokta. Oyun, gayet stabil bir şekilde, 60 FPS değerinde oynanabiliyor. Ben bu oyunu piyasaya sürüldüğü günden beri her gün oynadım ve bir kere bile performans ile alakalı sorun yaşamadım. Ses ve müzik tarafında da işler kesinlikle ortama seviyede. Yani, oyunu aslında bu kategori altında sesler ve ses efektleri yukarı çekiyor ama müzikler bu yukarı çıkışı biraz engelliyor. Sesler, gayet kaliteli olsa bile müzikler bana hiç etkileyici gelmedi. Daha doğrusu, oyunda akılda kalıcı bir müzik yoktu. Çoğu zaman o müziği hissetmiyorsunuz bile ki bence bu iyi bir şey değil.
Knockout City, kesinlikle eğlenceli ve oynanabilir bir oyun. Bu oyunu tek başınıza da dilediğiniz kadar oynayabilirsiniz, yanınıza iki arkadaşınızı alıp, bir takım kurup da dilediğiniz kadar oynayabilirsiniz. Yeni içerikler ve dahası ile bu oyun eminim ki belli bir başarıya ulaşacaktır. Bunlar, eğer bahsettiğim bu oyun ücretsiz olsaydı, geçerli olacaktı. Şu anda Knockout City oyunu ücretsiz ve bir süre daha ücretsiz kalacak ama ben bu oyunu ne kadar seversem seveyim, 10 günün sonunda para verip, satın almayacağım. Rocket Arena gibi bu oyun da ben ücretsiz olmalıyım diye bağırıyor yani. Ben gerçekten EA şirketini anlayamıyorum burada.
Temeli güzel olsa da Knockout City, 1 Haziran 2021 tarihinden itibaren ölme aşamasına geçecek. Eğer bu söylediklerim çıkmazsa, açıkçası mutlu olurum ve EA şirketinin, “10 gün deneyin de sonra zaten oyunu sevip, satın alacaksınız.” mantığı da çalışıyormuş diye şaşırırım. Yalnız, Rocket Arena da gayet güzel bir oyundu ama ücretli yapısı yüzünden hemen unutuldu. Knockout City de ne yazık ki öyle hatırlanabilir bir oyun değil. Bu oyun, ön plana çıkıyorsa, onun sebebi ücretsiz olmasıdır. Bunu oyuncuların elinden aldığınız zaman ise kendisi kaybolacak. Bu yüzden, imkan varken bu oyunu bolca oynayın, tüketin ve ayrılın.