Knockout City, en azından benim hayatıma çok hızlı bir şekilde girdi. Kendisini tanımam ile bir kapalı beta sürecinin gerçekleştirilmesi neredeyse bir oldu. Evet, bu oyunun deneme süreci 3 Nisan 2021 ve 4 Nisan 2021 tarihlerinde gerçekleştirildi. Ben de kısmen yeni tanışmış olduğum bu oyuna bir şans verip, kendisini denemek istedim. Yalnız, bu konu hakkındaki düşüncelerimden bahsetmeden hemen önce oyunun kendisini anlatmak istiyorum. Knockout City, her ne kadar EA tarafından dağıtılacak olsa da pazarlama tarafında henüz pek aktif değiller. Bu yüzden oyunun adını ilk defa duyuyor olabilirsiniz.
Knockout City, temelinde aksiyon bulunduran bir yakar top oyunu. Velan Studios tarafından geliştirilen ve EA tarafından da dağıtımı sağlanacak olan bu oyun, takım temelli bir yapıya sahip. Oyunun kapalı betasındaki oyun modları ise 3v3 ve 1v1 şeklindeydi. Bu oyun modlarında kısaca yakar top oynuyorsunuz. Yani, karşınızdaki takımdan oyuncuları vurarak, canlarını düşürüyorsunuz ve en sonunda da onları nakavt edip, puanı kazanıyorsunuz. Bu arada, herkesin iki vuruşluk canı bulunuyor. Yani, ilk değil, ikinci vuruş rakiplerinizi nakavt etmeyi sağlıyor. Zaten herkes tek vuruşta nakavt olsaydı, eğlenceli olmayabilirdi oyun.
21 Mayıs 2021 tarihinde PC, PlayStation 4/5, Xbox One, Xbox Series X/S ve Nintendo Switch için piyasaya sürülecek olan bu oyun, anlatımımdan da tahmin etmiş olabileceğiniz üzere çoklu oyunculu temelli ve rekabetçi bir deneyim sunuyor. Bu deneyimin içerisinde de aslında şimdilik yeterli olabilecek seviyede derinlik bulunuyor. Yani, farklı top türleri, takım arkadaşınızı top olarak kullanabilme özellikleri, topu atıyormuş gibi yapabilmeler filan gelecekte hoş taktikler oluşturabilir ama bundan ötesine gidilmiyor olması beni biraz düşündürdü. Yani, oynanışta sadece iki günlük bir kapalı betaya yetecek kadar derinlik vardı.
Bu arada, Knockout City oyununun içerisindeki top tipleri de oldukça ilgimi çekti. Mesela, nişan aldığınız zaman yer çekimi etkileyen, adeta bir keskin nişancı tüfeği gibi işleyen, net bir bomba olan ve çok daha fazla türdeki toplar bulunuyor oyunda. Yalnız, her haritada sadece 1 adet özel top bulunuyor ve onlar da oyunun başında rastgele olarak seçiliyor. Yani, her karşılaşma sırasında sadece üç top çeşidi oluyor oyunda: Standart toplar, özel toplar ve gerçek oyuncuların topa dönüşebilmesi. Bu da aslında kötü bir şey değil. Eğer daha farklı tipteki özel toplar da aynı seansa toplansa, çok kaotik bir deneyim yaşanabilirdi.
Knockout City oyununun geleceği var mı?
Daha önce de söylemiş olduğum gibi Knockout City, yakar top gibi oynanıyor. Bu oyunların yer aldığı haritalar ile gelecek temalı ve içlerinde tehlikeler bulundurabiliyor. Mesela, bir haritada evlerin çatısına çıkıyoruz ve aşağı düşersek, direkt olarak nakavt edilmiş sayılıyoruz; takımımız puan kaybediyor. Oyunlar da zaten 2’ye ulaşan kazanır şeklinde oynanıyor. Yani, en fazla 3 raunt sürüyor ve 10 kere nakavt eden takım da raundu kazanıyor. Ayrıca, oyunda rakiplere nişanın da otomatik olarak kitlendiğini söylemem gerekiyor. Yani, birine top atacak olursanız, nişan almak ile uğraşmıyorsunuz. Bu da beni çok rahatsız etmedi.
Peki, birisi size top attığı zaman sizin ne yapmanız gerekiyor? Şimdi, DualSense üzerinden örnek verirsem, kare tuşuna bastınız zaman istediğiniz yöne doğru fırlıyorsunuz. Bunu kaçma hareketi, ileriye doğru hızlıca hareket etmek veya rakibi sersemletmek için kullanabilirsiniz. Aynı şekilde üçgen ve yuvarlak tuşları da farklı hareketler yapabilmenizi sağlıyor ama bunlar kaçmaktan ziyade rakibi şaşırtmak için. Size atılan toplar, az da olsa kilitlenme özelliğine sahip olduğu için kaçmak isterseniz, sadece kare tuşunu kullanmanız gerekiyor. Yalnız, gerçek hayattaki yakar topta olduğu gibi, Knockout City oyununda da topu havada tutabiliyorsunuz.
Knockout City oyununda yine DualSense üzerinden konuşmak gerekirse, R2 tuşuna basılı tutarak nişan alıyorsunuz. Bu tuşu ne kadar geç bırakırsanız, top da o kadar hızlı gidiyor düşmana. Yani, R2 tuşuna hemen basıp, bırakırsanız, rakibiniz kolaylıkla o toptan kaçacaktır. Tabii arkası dönük filan değilse. Bir de L2 tuşu bulunuyor kullanabileceğiniz. Bu tuşa bastığınız zaman da karşıdan gelen topu tutabiliyorsunuz ama L2 tuşuna bir kere basmak, 2-3 saniyeliğine topu tutma animasyonu yapmanızı sağlıyor. Yani, topun size ne zaman geleceğini zamanlamanız, öyle L2 tuşuna basmanız gerekiyor. Kendisine sürekli basılı tutamıyorsunuz.
Knockout City oyununa baktığım zaman aslında aklıma direkt olarak Destruction AllStars geliyor. Destruction AllStars oyununu çok sevmiştim ama hem derinlik, hem de içerik anlamında kendisini yetersiz bulmuştum. Daha sonra oyun çıktı ve bu sebeplerden ötürü unutuldu. Şimdi, Velan Studios ve EA ekiplerinin bu yeni oyununu da sevdim. Yani, oynanış tarafı filan gayet güzel ama yine derinlik eksik. İçerik hakkında bir şey söylemek istemiyorum; kapalı beta sürümünü oynadım ama en azından oyunun günlük olarak güncellenen bir mağaza, bolca kozmetik öge ve daha fazlası ile piyasaya sürüleceği daha bu süreçten görünüyordu.
Oyunu oynadık diyelim, ne kazanacağız?
Video oyunlarında en çok önem verdiğim şeylerden bir tanesi de ilerleme sistemleridir. Yani, eğer karşımda Knockout City gibi hikaye temelli veya maceraya önem vermeyen bir oyun varsa, benim o oyunu oynamaya devam etmem için bir şeyler kazanmam, ilerleme kaydetmem lazım. Bu noktada da işin içine kozmetik ögeler giriyor. Bazı oyuncular, kozmetik öge temelli ilerleme sistemlerini sevmeyebilir ama ben bayılıyorum. Ön incelemesini yazdığım bu oyunda da benzer bir sistem bulunuyor. Ayrıca, oyunun kapalı beta sürümünde mikro ödeme yoktu ama işin arkasında EA olduğu zaman mikro ödemelerin geleceğini kolayca tahmin edebilirsiniz.
Knockout City oyununda kendi karakteriniz bulunuyor ve onu birçok farklı kategoride özelleştirebiliyorsunuz. Mesela, kıyafetler set olarak satılıyor. Bunun üzerine saçınızı seçebiliyorsunuz, yeni animasyonlar belirleyebiliyorsunuz, aksesuar takabiliyorsunuz ve daha fazlasını yapabiliyorsunuz. Oyun, her seviye atladığınızda size önceden belirlenen bir kozmetik öge veriyor. Ayrıca oyunda bir kozmetik mağazası da yer alıyor. Oradan da oyun içi parayı kullanarak, farklı şeyler satın alabiliyorsunuz. Zaten sırf bu mağazanın varlığından ötürü mikro ödemelerin geleceğini tahmin ediyorum. Savaş bileti gibi bir sistem de yolda olabilir.
Knockout City, sunum olarak da gayet güzel duruyor. Ben bu oyunu PlayStation 5 konsolumda denedim ama yanlış hatırlamıyorsam oyunun zaten PlayStation 4 sürümü kullanılıyordu. Oyun, 4K/60 FPS olarak oynanıyordu ve performans tarafında da hiçbir sıkıntı görmedim. Görsellik de yeterince kaliteli. Sanat tasarımı da rahatsız edici seviyede basit değildi. Sadece kozmetik ögeleri, özellikle de kıyafet setlerini birbirine çok benzer buldum ama onun dışında tasarım tarafında problem görmüyorum. Sesler ve müzikler ise ortalama üstündeydi. Yani, müzikler yine sunumun en zayıf tarafı ama yine de yerin dibine sokulacak kadar kötü değil.
Knockout City, kapalı beta sürecine katıldığıma memnun olduğum bir oyundu. Hatta bu süreçten sonra oyunun tam sürümünü oynama isteği de doğdu içimde. Sanıyorum ki oyun ücretli olarak çıkacak. Açıkçası bu noktada bir problemin yaşanacağını düşünüyorum. Oyunun içinde zaten belli ki mikro ödemeler filan da olacak. En azından oyuncu sayısını kazanabilmek için ücretsiz hazırlanabilirdi oyun. Ayrıca, bir diğer problemin oynanış tarafındaki yüzeysellik yüzünden de doğabileceğini düşünüyorum. Son olarak, içerik de problem olabilir. Eğer geliştirici ekip, bu problemlerin üstesinden gelebilirse, 21 Mayıs 2021 tarihinde çok eğlenceli bir oyun çıkacak demektir.