LEGO 2K Drive, oldukça sürpriz bir şekilde duyurulmuştu ve duyurusundan kısa bir süre sonra da piyasaya sürülmüştü. Aslında sadece bu bilgiyi aklımda tutarak bile oyun için çok fazla heyecan yapmayabilirdim ama zamanında bunu akıl edemedim ve LEGO 2K Drive, bir anda 2023 senesinde beni heyecanlandıran oyunlardan biri olmayı başardı. Bu heyecan tabii ki oyunu alıp, oynamaya başladığım zaman bitti. Hatta oyunda ilerledikçe yaşadığım deneyim, heyecan olmayan bir yapıdan çıktı ve yavaş yavaş hayal kırıklığına dönüştü. Sonunda da görmüş oldum ki bu yapıt, vasata kaçmak üzere, aslında ortalama üstü olan bir oyundan başka bir şey değil.
Adından da tahmin edebileceğiniz üzere LEGO 2K Drive, LEGO markasını temel ve tema olarak alan bir yarış oyunu ve yine adından tahmin edebileceğiniz üzere bu oyunu 2K şirketi yapıp, piyasaya sürüyor. Projenin arkasında ise NBA 2K ve WWE 2K serilerinden hatırlayabileceğiniz Visual Concepts var. Bu stüdyonun “grind” mantığını ne kadar sevdiğini biliyordum ama LEGO temalı bir yarış oyununda da sanki MMORPG oynuyormuş gibi “grind” yapmayı beklemiyordum açıkçası. Zaten bu oyunu benim için öldüren ve hayal kırıklığına döndüren şey de aslında buydu. Yoksa, Mario Kart tarzı alakasız oynanışı veya dengesiz yapısı böyle günlük bir oyun için çok da sıkıntı değil.
LEGO 2K Drive ile Bricklandia dünyasına gidiyoruz. Bu dünyanın içerisinde toplamda dört farklı bölge bulunuyor ama bu bölgelerden bir tanesi oldukça küçük ve genel anlamda ana üssümüz olarak kullanılıyor. Yani, aslında üç büyük bölge var oyunda ve bu her bölgede belli yarışları kazanmamız, daha sonra da büyük turnuvada kendimizi göstermemiz, o turnuvaları yenmemiz ve oyunun final yarışına girmeye hak kazanmamız gerekiyor. Aslında gayet basit bir mantık mevcut ama bu mantığı zevksiz hale getiren şey oyunun sizden çok fazla “grind” istiyor olması. Bunu özellikle de oyunun dörtte birini bitirdikten sonra görüyorsunuz.
LEGO 2K Drive oyununun dünyasında yapılabilecek aktivitelerden ilki Race. Bu yarışlar üç farklı zorluk seviyesinde geliyor ve kendi seviyenizi yükselttikçe bu zorlukların kilidi açılıyor. Bu yüzden oyundaki her yarışı üç kere tamamlamanız gerekiyor eninde sonunda. Race haricindeki diğer tüm içerikler de aslında adı farklı olan mini oyunlar. Story, Minigame, Challenge, Quest ve On-the-go isimli geri kalan içerik tipleri mini oyun tarzında oynanıyor. Bu mini oyunlarda bazen inek topluyorsunuz, bazen gökyüzünden UFO düşürüyorsunuz, bazen de girdiğiniz bölgenin genelinde zamana karşı bir yarış veriyorsunuz. Bunların hepsi size para ve puan kazandırıyor.
LEGO 2K Drive, parti gibi bir yarış deneyimi veriyor
LEGO 2K Drive oyununu ilk gördüğüm zaman aslında standart, arcade tipli bir yarış oyunu deneyimleyeceğimi sanmıştım ama bu yapıt, Mario Kart serisindeki gibi bir yapıyı temel alıyor. Yani, ortada gerçekten bir yarış var, onu yapıyoruz ve her köşede “drift” yapıyoruz. Bu sırada da etraftaki güçlendirmeleri veya tuzakları alıp, rakiplerimize karşı avantaj elde etmeye, onlara tuzak kurmaya çalışıyoruz. Bu şekilde de yarışları yeniyoruz. Çoğu yarışı ilk defa yendiğiniz zaman size yeni bir araba, karakter, LEGO parçası ve benzeri hediyeler veriliyor. Aynı şeyler Quest ve Challenge tipi içerikler için de geçerli. Geriye kalan her şeydeki ödül para ve puan.
LEGO 2K Drive oyununda kazandığımız parayı Unkie’s Emporium içerisinde kullanabiliyoruz. Burası aslında bildiğiniz bir mağaza. Bu mağazada hem oyun içinde kazandığınız paralar, hem de gerçek paralar geçiyor. Sezon bileti benzeri bir sistem olan Drive Pass, yeni karakter modelleri, LEGO setleri, çıkartmalar ve en önemlisi de yeni arabaları buradan alabiliyoruz. Tabii ki tüm bunları yarışlardan filan da kazanabiliyoruz ama mağazada satılan ögelerin bir eşi veya benzeri yok. Bu mağazada, “FOMO” olayını iyice gözünüze batırmak için günlük, haftalık ve sezonluk geri sayımlar ile geliyor. Sadece, Drive Pass içerisinde böyle bir olay yok.
LEGO 2K Drive oyununda Street, Off-road ve Water kategorilerinde araçlar var. Oyun, üzerinde sürdüğünüz yere göre araç tipini otomatik olarak değiştiriyor. Yani, sudayken Water tipi aracı kullanıyorsunuz, topraktayken bir anda Off-road arabasına geçiyorsunuz ve asfalt yollarda da Street aracınız karşınıza çıkıyor. Tüm bu araçların maksimum hız, hızlanma, kontrol kolaylığı ve can değerleri var. Ayrıca arabalar, oluşturulduğu LEGO parçalarının çokluğuna göre hafif veya ağır olabiliyor. Tüm bunlar yarış pistlerinde gerçekten etkili olabiliyor. Pist için yanlış araba seçimi yapmak, özellikle ikinci ve üçüncü zorluk seviyelerinde işinizi çok zorlaştırabiliyor.
LEGO 2K Drive oyununda yarış arabalarınızı daha da özelleştirebilmeniz için bir de Perk sistemi bulunuyor. Oyunda üç farklı zorluk seviyesini açtıkça, her seviye için bir adet Perk seçebiliyorsunuz. Bunlar da yine yarışlardan kazanılabiliyor. Mesela, C seviyesindeki bir Perk, size daha fazla can veya hız verebiliyor. B seviyesindeki bir Perk ise bir güçlendirme aldığınız zaman aracınızın Boost özelliğini otomatik olarak doldurabiliyor. Yani, seviye yükseldikçe daha stratejik Perk ögeleri elde edebiliyorsunuz. Zaten yarışlardaki rakiplerinizin bir kısmı da bu tip farklı özelliklerle geliyor. Benzer özellikler arabalarda da bulunuyor. Mesela bir araba, arkasından top yumağı bırakıyor.
Kendi yarış aracınızı yapmaya hazır olun
LEGO 2K Drive oyununun en büyük özelliklerinden biri, içerisindeki bin farklı LEGO parçasını kullanarak tamamen özgür bir şekilde kendi yarış aracınızı oluşturabiliyor olmanız. Bu sisteme alışabilmek için oyunda var olan tüm araçları aynı detay seviyesinde özelleştirebiliyorsunuz ve hatta sistemi daha yakından görmek için bir aracı sıfırdan yapmayı seçebiliyorsunuz. Eğer bunu seçerseniz, oyun size adım adım aynı aracı nasıl yapabileceğinizi güzelce gösteriyor. Yalnız, yine de bunlar pek oyuncu dostu bir şekilde çalışmıyor. Açıkçası araç yapma ile satın alma arasında dağlar kadar bir emek farkı var ve yaptığınız aracın performansı da tamamen ayrı bir konu.
Tamamen eğlence amaçlı olarak tabii ki LEGO 2K Drive içerisinde kendi aracınızı oluşturup, çevrim içi şekilde arkadaşlarınızla yarışıp, eğlenebilirsiniz ama konu, hikaye modu olduğu zaman elde edebileceğiniz tüm performansa ihtiyacınız var. Bunun sebebi ise oyunun hem zorlaşması, hem yapay zekanın “rubber banding” kullanıyor olması, hem de derin bir “grind” sisteminin içine giriyor olmanız. Yani, oyunun sadece ana yarışlarını yapmayı, sadece ana hikayeye odaklanmayı seçerseniz bile “grind” mantığından hiçbir şekilde kurtulamıyorsunuz. Açıkçası, daha çok genç oyunculara, belki çocuklara da hitap edebilecek bir oyunda neden böyle bir yol izlenmiş, anlamıyorum.
Bu arada, LEGO 2K Drive oyununda sadece hikayeye odaklanmak isterseniz, sizi suçlayamam; gerçekten güzel yazılmış bir hikaye karşınıza çıkıyor. Akılda kalıcı ve komik karakterler, aynı özelliklere sahip olan diyaloglar ve genel olay örgüsü ile sunuluyor. Oyun tahmin edebileceğiniz üzere kendisini çok ciddiye almıyor ve bu sayede kaliteli bir şekilde eğlenebiliyorsunuz hikayede. Sunum kategorisinde de oyun hiç fena değil; görsellik gayet hoş, seslendirmeler başarılı ve müzikler de fena değil. Tüm dünyanın yıkılabilir LEGO parçalarından yapılmış olması hoş bir detay ve genel anlamda tüm yarış pistlerinin tasarımları da birbirinden benzersiz.
LEGO 2K Drive, beni biraz hayal kırıklığına uğratan ortalama üstü bir video oyunu oldu. Bunun suçlusu biraz da benim ama yine de 2K ve Visual Concepts ekiplerinin bu oyunda verdikleri bazı olumsuz kararları da göz ardında bırakamam. Özellikle de yapay zekanın sıkıntılı yapısı ve “grind” mantığının ağır basması beni oldukça rahatsız etti. Bunları göz önünde bulundurarak, eğer arkadaşlarınızla birlikte oynayıp, eğlenebileceğiniz, Mario Kart tarzı bir LEGO oyunu arıyorsanız, LEGO 2K Drive yapıtına güzel bir indirim döneminde şans verebilirsiniz. Geriye kalan oyuncular bence diğer yarış oyunlarına yönelmeli. Piyasaya bu yönden oldukça zengin.