Bulmaca ve platform ögelerine dayanan macera oyunları, özellikle de işin içine birazcık gerilim katılınca çok güzel bir hal alabiliyor. Zaten bu yüzden son birkaç sene içerisinde Inside, Limbo ve Little Nightmares gibi oyunların önemli başarılara ulaştığını gördük. Şimdi ise bu oyunlardan biri için devam ürünü, Little Nightmares II, çıktı. Bu serinin ilk oyununda, The Maw isimli bir geminin içerisindeydik ve kontrol ettiğimiz karakterin adı da Six idi. Bu karakter olarak amacımız, etrafımızda neler olduğunu anlamak ve sağ bir şekilde gemiden kaçmaktı. Tabii ki oyun, bu anlattığımdan çok daha derindi ama temel bu şekilde atılmıştı.

Little Nightmares II oyununda ise Mono isimli bir karakterin kontrolünü ele alıyoruz. Kendisi, bir ormanın içerisindeyken uykusundan uyanıyor ve bir süre sonra da ilk oyundan geri dönen Six ile tanışıyor. Six, ne yazık ki sadece bir rehber olarak karşımıza çıkıyor ve Mono’ya yardımcı olmaya çalışıyor. Oyunun büyük bir kısmı Pale City içerisinde geçiyor ve amacımız da çok uzakta olan bir sinyal kulesine ulaşmak gibi görünüyor. Yalnız, oyunun hikayesi bu anlarda çok ilginç yönlere ilerleyebiliyor. Secrets of the Maw sayesinde tanıştığımız Thin Man geri dönüyor ve oyunun ana kötü karakteri olarak yerini alıyor.

Little Nightmares II oyununun hikayesi boyunca birbirinden ilgi çekici anlar yaşanabiliyor. Mesela, ilk oyunun karakteri olan Six, bazı şeylerden etkilenip, bir anda bizim düşmanımız olabiliyor ve özellikle de oyunun finali oldukça etkili olabiliyor. Bu finalde Six, kaçıyor ama Mono’nun geri dönmesini sağlıyor. Böylece de Mono, Thin Man’in yerini alıyor ve oyun bitiyor. Bu sayede de üçüncü oyuna göndermeler yapılıyor. Yani, Six ile Mono karakterlerinin hikayelerinin şu anda bittiğini düşünmüyorum. Eğer geliştirici ekip, döngü üzerinden ilerlemek istemiyorsa, mutlaka bir final oyunu olacaktır diye tahmin ediyorum.

Böylece bir kere daha güzel bir macera yaşamış oluyoruz Little Nightmares II sayesinde. Little Nightmares ve Secrets of the Maw ile karşılaştırdığınız zaman bu oyun bence başarılı bir şekilde ön plana çıkıyor. İşin en iyi yönü ise bu tip oyunlarda anlatılmak istenen şeyin aslında oyunculara bırakılıyor olması. Malum, oyunda herhangi bir diyalog yok ve hikaye anlatımı da öyle çok göz önünde olan bir şey değil. Oyunun hikayesini görsel olarak anlıyoruz ve onu da kendi kafamızda biz biçimlendirebiliyoruz. Bu yüzden, çok geleneksel bir hikaye ve hikaye anlatımı deneyimi arıyorsanız, bu oyun size ihtiyacınız olan şeyi vermeyecektir.

Little Nightmares II

Little Nightmares II, oynanış tarafında çok risk almıyor

Hikaye tarafında beni kısmen memnun etmeyi başaran Little Nightmares II, ne yazık ki oynanışı ile işleri bir tık aşağıya çekiyor. Şimdi, Little Nightmares oyununun oynanış tarafı gayet iyiydi. Mekanikler filan bir serinin ilk oyununa göre yeterliydi. Yalnız, ikinci oyunda ben ileriye daha fazla adım atılmasını isterdim böyle bir oyunda. İlk oyuna farkla, bu oyunda yapabildiğimiz yeni şeyler, bazı objeleri kullanarak etrafı kırabilme ve küçük düşmanlarla bu sayede savaşabilme gibi görünüyor. Ayrıca oyunda bir de el feneri kullanabiliyoruz ki o da bazı düşmanlara karşı silah olabiliyor. Bunun haricinde, oyunda tek olmamamız da büyük bir fark.

Yalnız, tüm bu saydıklarım ne yazık ki bana yeterli gelmiyor. Little Nightmares II, en büyük değişikliği bence Mono ile Six’in birlikte bu macerayı yaşamasını sağlayarak yapıyor. İşte bu büyük adımın yanında atılmış olan başka bir büyük adım bulunmuyor. Tam olarak oynanış ile bağdaştırabilir misiniz, bilemem ama oyunun tek bir mekan yerine 1’den fazla bölümde geçmesi de aslında deneyimi taze tutabiliyor ama temel mekaniklere baktığımız zaman, dediğim gibi ikili macera haricinde büyük bir şey bulunmuyor. Bu da açıkçası benim bu oyunla yaşadığım en büyük sıkıntı. Belki başka oyuncular bu durumu bu kadar kafaya takmayacaktır.

Little Nightmares II oyununda övebileceğim noktalar da bulunuyor. Mesela, bu oyunu 6-7 saatte bitirebilmeniz mümkün ki bence böylesine bir süre, böyle bir oyun için oldukça uzun. Aynı zamanda Six’in yapay zekası da işleri zorlaştırmaktan ziyade kolaylaştırıyor gibi görünüyor. Yani, bazı oyunlarda yapay zekadan arkadaşınızın olmasını hiç istemezsiniz ama bu öyle bir oyun kesinlikle değil. Six, akıllıca hareket edebiliyor. Ayrıca, kendisini siz de sağa veya sola çekebiliyorsunuz. Bunun haricinde, oyunda gerçekten akıllıca hazırlanmış ve sizin zekanızı test edebilecek bazı bulmacalar da bulunuyor ki ben, kendilerine bayıldım.

Little Nightmares II oyununda beni genel olarak rahatsız eden bir şey ise aslında deneme ve yanılma yönüyle oyunun çalışması. Yani, basit bir bölümde, dümdüz ilerlemekten tutun da bulmacaları çözmeye veya bazı düşmanlarla savaşmaya kadar her şeyi, deneme ve yanılma yöntemiyle yapılıyor. Özellikle bu durumun bulmacalara sıçramasından pek memnun kalmadım. Eğer böyle bir şey olmasaydı, bulmacalar benim için kusursuz olacaktı ama kendisinden birkaç puan kıracağım şimdi. Her neyse, genel anlamda deneme ve yanılma ile değil de doğal yollarla oyunu ilerletebilsek, çok daha eğlenceli olabilirdi her şey.

Little Nightmares II

Son zamanlarda görebileceğiniz en iyi video oyunu

Sırada, Little Nightmares II oyununun görselliği var. İnceleme yazıma eklediğim görsellerden de anlayabileceğiniz üzere bu oyun, karanlık ortamlarda geçiyor ve aslında atmosfere çok önem veriyor. Oyunun genel görsel kalitesi öyle çok yüksek olmasa bile sanat tasarımı tek kelime ile muhteşem. Oyunun bölüm tasarımları, bu tasarımlardaki ufak ama etkileyici detaylar, yoğun atmosfer ve çok daha fazlası bence bu oyunu görsel anlamda çok başarılı bir noktaya taşıyor. Ayrıca oyunun o umutsuz diyebileceğim havası da bu görsellikte bence çok iyi bir şekilde yansıtılıyor; zaman zaman oyundaki manzaralar bile iyi anlamda içinizi sıkıyor.

Görsellik başarılı ama performans tarafında can sıkıcı olan ufak bir nokta bulunuyor. Little Nightmares II oyununu ben PlayStation 5 konsolumda deneyimledim. Yalnız, oyunun herhangi bir yeni nesil desteği olmadığı için aslında PlayStation 4 Pro sürümünü geriye dönük uyumluluk aracılığı ile oynuyorsunuz. Bu durumda da, sahte 4K çözünürlük ile 30 FPS değerinde deneyim yaşıyorsunuz. Bu da 60 FPS değerinde çalışan onlarca oyunun yanında çok sırıtıyor. Yani, çoğu zaman ben bu oyundan aldığım performanstan memnun kalamadım; kendisinden önce ve sonra oynadığım tüm oyunlar 60 FPS idi ve gözünüz alışmayınca da 30 FPS gerçekten berbat olabiliyor.

Ses ve müzik tarafında ise bahsetmeye değer pek bir şey bulunmuyor. Yani, bu kategori altında çok bir sıkıntı yok ama aynı zamanda konuşmamı gerektirecek bir şeyler de yok. Vasat yani her şey. Yine de başarılı olan sanat tasarımı, performansın ve vasat olan sesler ile müziklerin boşluğunu kısmen kapatmayı başarıyor. Ayrıca, bu oyunu zaten bilgisayarlarda güzel bir donanım ile oynarsanız, performans probleminin de olacağını sanmıyorum. Okuduğum kadarıyla oyunun PC tarafındaki optimizasyonu gayet başarılı. Ses ve müzik ise benim yüksek standartlarımdan ötürü vasat görünüyor olabilir, diyerek durumu yumuşatabilirim.

Little Nightmares II, güzel bir devam oyunu ama ne yazık ki biraz fazla eksiği bulunuyor. Bu oyunun, ilk oyunla çok benzer olması, çok da fazla yenilik bulundurmaması benim canımı sıkıyor. Yine de bölümlerin güzelliği, atmosferin inanılmaz etkileyici olması ve tabii ki hikayenin kendisi, birçok olumsuz olan noktayı kapatmaya yetiyor. Bu yüzden de türü seven oyuncular için bu oyunu rahatlıkla önerebilirim. Sadece, oyunu konsollar yerine PC tarafında denemenizi bir tık daha fazla isterim veya alternatif olarak oyunun yeni nesil güncellemesinin gelmesini de bekleyebilirsiniz. Aksi halde, 30 FPS çok da katlanılabilir bir şey değil.

Little Nightmares II
Little Nightmares II
Olumlu
Akılda kalıcı anlar yaratan, inanılmaz kaliteli bölümler.
Bazı bulmacaların çok akıllıca tasarlanmış ve eğlenceli olması.
Sanat tasarımı çok başarılı ve atmosfer de muhteşem.
Olumsuz
Oynanış tarafında yeteri kadar büyük yenilik bulundurmuyor.
Deneme ve yanılma yöntemiyle ilerlemek can sıkıcı olabiliyor.
Yeni nesil konsollarda 30 FPS olarak pek de çekilemiyor.
8