Aslında kendisini geride bıraktığımız haftalarda gerçekleştirilmiş olan bazı video oyunu etkinlikleri sırasında gördük ama MADiSON yine de sessiz sayılabilecek bir çıkış gerçekleştirdi. Bilgisayar ve konsollar için bugün piyasaya sürülmüş olan bu yapıt, korku türünü ele alıyor ve herhangi bir korku oyununda olabilecek bir şekilde başlıyor: Her yerde kan ve gizem var. Bu elementler, oyunun sonuna kadar varlığını bir şekilde sürdürüyor ve aslında hikayeye verilen önem ile bu yapıt kendisini bir tık öne çıkartmayı başarıyor. Bu hikayede, Luca isimli normal bir insanı kontrol ediyoruz; kendisi, ailesine ve evine ne olduğunu çözmeye çalışıyor.

MADiSON içerisindeki karakterimiz doğa üstü olaylara alışık olmayan, herhangi bir insan olduğu için her şey onun gözünde çok daha korku dolu oluyor ve hikaye de bunu güzel bir şekilde hissettirmeyi başarıyor. Kısa bir süre sonra oyunun içerisindeki ikiye ayrılıyor ve Luca haricinde bir de seri katil ile tanışıyoruz. Bu seri katil, normal bir insan bile değil, kendisi bambaşka bir varlık. İki hikaye de tabii ki birbiriyle bağlantılı ve oyun bunu hoş bir şekilde sunmayı başarıyor. Sıkıntı şu ki hikaye, hiçbir zaman potansiyelini gösteremiyor, kendisini bir adım öteye itip, “Vay be!” dedirtemiyor. Her şey çok standart hissettiriyor.

Yine de MADiSON, hikayeyi anlatma temposu ile kusursuz bir nokta yakalıyor. Oyundaki hikayeyi zaman zaman kayıt teyplerinden duyuyoruz, bazen farklı makinelerden bilgiler alıyoruz, bazen de karakterimizin yaptığı yorumları dinleyerek hikayeyi öğreniyoruz. İşte hikaye ile alakalı olan tüm bu bilgiler oldukça düzenli ve tempolu bir şekilde veriliyor. Hiçbir zaman, hikayenin aşırı yüklendiğini veya yeteri kadar anlatılmadığını hissetmiyorsunuz. Yalnız, bu başarının tam tersine oyun, halihazırda çok etkili olmayan hikayesini, final anlarında daha da kaybediyor ve bu yüzden yaşadığınız final, tatmin edici de olmuyor ne yazık ki.

MADiSON, sadece hikayesi ile değil, atmosferi ile de korkutmaya çalışıyor oyuncuları, Tahmin edebileceğiniz gibi bu yapıt, oldukça karanlık ve sessiz bir atmosfer sunuyor. Bu karanlığın içinde hareket ettiğini düşündüğünüz gölgeler, “jump scare” anları ve rastgele gibi gelen sesler bulunuyor. Tüm bunlar, sizi en başlarda gerçekten korkutuyor ama oyunun içerisinde çok bir çeşitlik olmadığı için bir süre sonra o rastgele çalan seslerin hiçbir anlam ifade etmediğini fark ediyorsunuz. Ayrıca, “jump scare” tarzı korkutma da pek benlik değil. Bu yüzden, o kısımları da sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Bence o tarz oldukça ucuz bir şekilde kullanılıyor.

MADiSON

MADiSON, sizi korkularınız ile yüzleştiriyor

MADiSON oyununda sizin için en büyük tehdit olan varlık, bahsetmiş olduğum seri katil. Kendisi aynı zamanda oyuna adını veren tehdit. İşte bu varlığın tasarımı oyun içerisinde bence gayet korkutucu. Halihazırda yüksek kaliteli olan atmosfer ile birleştiği zaman da gerçekten unutulmaz anlar oluşturulabiliyor. Ayrıca oyun, zaman zaman sizi korkularınız ile yüzleşmeye zorluyor. Yani, her zaman korktuğunuz şeylerden kaçmıyorsunuz, bazen de onların üzerine koşmanız gerekiyor. O anlarda da oyun gayet güzel hissettiriyor. Yalnız, bu video oyununda yürümenin ve koşmanın haricinde de hoş bir oynanış elementi var.

MADiSON oyununda yaptığımız iki şey bulunuyor: Oldukça korkutucu bir evi keşfetmek ve bu keşfi gerçekleştirebilmek için bulmacalar çözmek. Tüm bunları yaparken oyun, oldukça farklı ve benzersiz bir kamera açısı kullanıyor. Bu açının düşünülmüş olması çok güzel ama uygulanması ne yazık ki biraz rahatsız edici. Kamera, ne yazık ki çok sallanıyor ve bu durum da en azından beni oldukça rahatsız etti. Ayrıca, bu kamera açısını sabitleyebilmek de mümkün değil. İşte bu kamera açısı ile oyunun başından, sonuna kadar bulmacalar çözüyorsunuz, anahtarlar buluyorsunuz, kasaların kilidini açıyorsunuz efendim.

MADiSON içerisinde ayrıca Luca, elinde bir makine tutuyor ve bu makine ile baktığımız şeyler değişebiliyor. Bir oynanış elementi olarak kendisi oyuna güzel bir farklılık katıyor ama ne yazık ki yeterli kalmıyor. Yani, bu sistem o kadar iyi entegre edilmiş ki makineyi kullanmadığınız zaman çözmeye çalıştığınız bulmacalar çok vasat hissettiriyor. Ayrıca, çoğu zaman evin içinde A noktasından B noktasına koşturmak, bulmacaları çözmek için halihazırda keşfettiğiniz mekanlara sayısız kere geri dönmek de ne yazık ki bir süre sonra sıkıcı bir hal alıyor. Tüm bunların haricinde, bazı bulmacaların da çözümü tamamen şansa bırakılmış gibi hissettiriyor.

Bahsetmiş olduğum makine ile aynı zamanda etrafımızı daha aydınlık bir şekilde görmek için de kullanabiliyoruz. MADiSON oyununun içerisindeki bu gibi sistemlerin çoğunluğu farklı korku ve gerilim oyunlarını hatırlatıyor. Bu da aslında büyük bir problem; incelemiş olduğum bu video oyunu, tamamen orijinal bir şey oluşturmak veya en azından birkaç orijinal element kullanmaktan ziyade, akıllara gelebilecek birçok farklı korku-gerilim oyununu birbirine katmış gibi hissettiriyor. Resident Evil, Silent Hill, Layers of Fear, Outlast, Visage ve akıllara gelebilecek diğer birçok video oyunundan kalıntıları bu yapıtta bulabilmek mümkün.

MADiSON

Sunum tarafında kısmi bir başarı yakalanıyor

MADiSON oyununu PlayStation 5 ve PC platformlarında ayrıca deneyimleme şansını elde ettim. İki platformda da elde ettiğim görsellik gayet güzeldi. İnceleme yazıma eklemiş olduğum görseller direkt olarak PC platformundan geliyor ama PlayStation 5 cephesinde de oyun buna oldukça yakın görünüyor. Peşimizdeki varlığın tasarımı, çevre detayları ve tabii ki atmosferin kendisi, çok başarılı bir şekilde sunuluyor. Görsellik ile alakalı olabilecek olan tek problem, daha önce de söylemiş olduğum gibi kameranın çok sallanıyor olması. Bunun haricinde de gözlerinizi rahatsız edecek hiçbir şey bulunmuyor bu yapıtın içerisinde.

Performans tarafında ise işler biraz kötüye gidiyor ne yazık ki. PC tarafındaki optimizasyon problemleri minimum seviyede olsa bile PlayStation 5 cephesinde durum öyle değil. Daha doğrusu, oyun aslında yeni nesil konsollarda da genel anlamda güzel bir şekilde çalışıyor ama rastgele zamanlarda FPS değeri kısa bir süreliğine 20 FPS civarına filan rahatlıkla düşebiliyor. MADiSON neden böyle yapıyor, belki arka planda yüklenen bir şeyler optimizasyon problemlerinden ötürü performansı böylesine olumsuz etkiliyor, bilemiyorum ama özetle, zaman zaman ne yazık ki rahatsız ediyor bu sıkıntılar beni.

Performans haricinde, oyunun içerisinde irili ufaklı hatalar da mevcut. Yalnız, bu hataların çok büyük bir kısmının düzeltileceğine dair söz aldığım için kendileri hakkında çok detaylı bahsetmeyeceğim. Onun yerine, oyunun ses ve müziğine değineceğim. MADiSON, ne yazık ki çok akılda kalıcı müzikler sunmuyor. Bu tip korku oyunlarında atmosferi daha da zenginleştirmek için müziklerin çok büyük bir önemi vardır ama bu yapıtta o önem göz ardı ediliyor. Seslendirmeler ve diğer ses efektleri de ne yazık ki vasat bir seviyenin üzerine çıkamıyor. Sunum tarafında en çok sesler ve müzikler hayal kırıklığı oluşturuyor.

MADiSON oyununu net olarak önerebilmek çok zor. Bunun sebebi ise aslında oyunun fiyatının henüz belirlenmemiş olması. Yani, 8 Temmuz 2022 tarihinde bu yapıt çıkışını gerçekleştirecek ve resmi çıkış gerçekleştirilmediği için Steam ve PlayStation Store üzerinde fiyat bilgilerini görebilmek mümkün değil. Ben yine de her şekilde bu oyun için indirim dönemi beklemenizi öneriyorum. Evet, sunulan korku ve gerilim deneyimi kesinlikle fena değil ama aynı zamanda pek orijinal de değil. Bu yüzden, bu oyunu birkaç ay oynamayıp, indirim beklerseniz, pek bir şey kaçıracağınızı hiç sanmıyorum. Umuyorum ki gelecekte daha orijinal yapıtlar görürüz.

MADiSON
MADiSON
Olumlu
Hikaye, bulmaca ve keşif elementlerine verilen önem çok büyük.
Korkuya alışana kadar ciddi anlamda dehşet verici anlar yaşatılabiliyor.
Sesler ve müzikler vasat olsa bile en azından görsellik etkileyici.
Çevre tasarımları ve temel kontroller de yeterince kaliteli.
Olumsuz
Sunulan korku ve gerilim deneyimi pek de orijinal hissettirmiyor.
Rastgele gibi yaşanan performans problemleri deneyimi zedeliyor.
Kameranın çok sallanıyor olması rahatsız edici olabiliyor.
Mekanlar arasında sürekli gidip, gelmek korku havasını biraz bozuyor.
7

Etiketler: