Marvel tarafından kurulan evren içerisinde Midnight Sons, bugüne kadar hiç duymadığım bir bölümdü. Çizgi romanlarda Blade ve Morbius gibi karakterlerle ilk olarak kendisini gösteren bu takım, Midnight Suns olarak, Marvel’s Midnight Suns oyununda yer aldı. Şimdi, ben süper kahramanlara karşı çok ilgi duymayan ama yine de birçok kahraman hakkında bilgi sahibi olan bir insanım. Yine de bu bilgilerim biraz yüzeysel kalıyor; daha önce bu takımı ve takımın içerisindeki birçok karakteri duymamıştım. Hatta, Magik ve Nico Minoru filan rastgele oluşturulmuş karakterler gibi görünmüştü bana ama durum öyle değilmiş tabii ki.

Marvel’s Midnight Suns oyunundaki hikayemiz aslında HYDRA tarafından yapılan bazı çalışmalar ile başlıyor. Doctor Faustus, bütün şeytanların anası olarak kabul edilen Lilith ile kafayı bozuyor, kendisini tekrar canlandırıp, HYDRA olarak dünyayı ele geçirmek istiyor. İşin canlandırma kısmında başarılı oluyor da. Lilith, bazı süper kahramanları da kendi kontrolü altına alıyor ve dünyayı etkisi altında bırakıyor. Bu sırada da şeytanların anasının kızı, sonsuz uykusundan uyandırılıyor. The Hunter olarak bilinen bu karakter, Lilith’e karşı bir silah olarak kullanılmıştı ve onu öldürmüştü. Şimdi de aynı şeyi tekrar yapması gerekiyor.

The Hunter, Marvel’s Midnight Suns oyunundaki ana karakterimiz. Bu karakterin cinsiyetini biz seçiyoruz, ufak tefek ayarlamalar da yapıyoruz ve daha sonra kendimizi oyun dünyasında buluyoruz. Savaş anlarında takımımızdaki diğer süper kahramanları da kontrol edebiliyoruz ama The Hunter, savaş olmayan anlarda da kontrol edilebildiği için ana karakter olarak kendisini gösteriyor. Tabii oyunun başındaki öğretim kısmında filan Iron Man ile Doctor Strange kahramanlarını kontrol ediyoruz, oyunu o şekilde öğreniyoruz. The Hunter, bunlardan kısa bir süre sonra uyandırılıyor ve daha sonra oyun net olarak başlıyor.

Marvel’s Midnight Suns, aslında içerisinde bolca hikaye bulunduran bir oyun. Bu hikaye, seslendirilmiş olan on binlerce farklı diyalog ile de güzel bir şekilde desteklendiriliyor ama ben çok uzun bir zaman sonra ilk defa, bir video oyununda diyalogları hızlı hızlı geçer hale geldim. Bunun sebebi ise yazılan diyalogların biraz sıkıcı olması ve hikayenin kısmen yavaş bir tempoda ilerlemesi. Tabii yine de sinematik sahnelerde anlatılan olayları filan geçmiyorum; onlar gayet güzel duruyor. Sadece, diyalog yazımının biraz daha fazla kaliteli ve ilgi çekici olması gerekiyordu bence. Ekip, bu noktada kaliteden ziyade bolluğu tercih etmiş.

Marvel's Midnight Suns

Marvel’s Midnight Suns, çeşitli içeriği ile şaşırtıyor

Marvel’s Midnight Suns aslında sadece hikayesinde değil, genel olarak tüm yapısında nitelikten ziyade niceliğe önem veriyor. Yani, içerik kısmına bakacak olursak, burada da çok fazla sistem var ama bunlar ya ilgi çekici değil, ya çok basit, ya da yeteri kadar derinleştirilmemiş yapılarda sunuluyor. Açıkçası, bu durum en başta biraz ilgi çekici olabilir. Ben bu oyunun bu kadar fazla sisteme sahip olacağını düşünmüyordum ama oyunu oynadığınız süre boyunca düzenli olarak yeni sistemlerle tanışıyorsunuz. Bu sistemler sadece tanıştırıldığı seviyede kalıyor; daha sonra derinleştirilmediği için yüzeysel bir deneyim sunuyor.

Her şeyden önce, Marvel’s Midnight Suns bir aksiyon ve strateji oyunu. Bu oyunda, bir güvenli bölgeniz var ve bu bölgeden görev seçip, dışarıya çıkıyorsunuz. Bir arena içerisinde o görevleri yapıyorsunuz, bu noktada da sıra tabanlı ve kart sisteminin kullanıldığı savaş mekanikleri karşınıza çıkıyor. Görevleri yerine getirdikten sonra da üssünüze geri dönüyorsunuz. Araştırma yapma, sosyal medya, elinizdeki kartları geliştirme, kahramanları özelleştirme, arkadaşlık kurma, hediye alma ve verme, güvenli alanı keşfetme, orada yan görevler yapmak ve çok daha fazlası ne yazık ki yüzeysel bir seviyede kalıyor.

Marvel’s Midnight Suns oyununda araştırma yapmak, aslında en temel sistemlerden biri. Her araştırma belli bir gün sürüyor ve günler de görevlerle belirleniyor. Bir görev yapmak, bir gününüzü alıyor. Araştırmaların kilidini açabilmek için öncelikle araştırma seviyenizin yüksek olması gerekiyor; onun için de görevlerden eser toplamanız gerekiyor. Daha sonra da her araştırma konusunun gereksinimlerini karşılamanız gerekiyor; “Spider-Man ile üç göreve çık.” gibi oluyor bu gereksinimler. Araştırmalar bazen kalıcı özellikler, bazen geçici özellikler, bazen yapılar, bazen de kartlar ile ödüllendiriyor sizi.

Araştırma sistemi biraz yüzeysel kalsa bile yine de en azından oyunun en uzun süreli sistemlerinden biri. Derin görünen asıl özellik, arkadaşlık. The Hunter, diğer her kahraman ile arkadaşlık seviyesine sahip. Bu seviyeler diyalog seçimleri ile yükselip, düşebiliyor. Ayrıca, kahramanlara arada sırada övgü yapabiliyorsunuz, sabah ve akşam olmak üzere iki kere ayrı ayrı birlikte vakit geçirebiliyorsunuz ve günde bir kahramanla antrenman yapabiliyorsunuz. Arkadaşlık sistemi gerçekten derin bir yapıya sahip ama Marvel’s Midnight Suns oyunundaki tek derin sistem de ne yazık ki arkadaşlık. Yalnız, bu sistem de pek bir sonuca sahip değil.

Marvel's Midnight Suns

İçerikler çeşitli olsa bile pek bir derinlik bulunmuyor

Marvel’s Midnight Suns oyununda araştırma ve arkadaşlık ön plana çıksa bile daha fazla sistem yer alıyor. Mesela, kahramanlarımızı özelleştirebiliyoruz. The Hunter, en çok özelleştirme seçeneğine sahip olan kahraman; kendisi zaten ana karakterimiz. Diğer kahramanların da hem savaş kıyafetlerini, hem de günlük kıyafetlerini değiştirip, özelleştirebiliyoruz. Bu noktada, kozmetik ögeler Gloss adı verilen bir birim ile satın alınıyor. Gloss da görevlerden elde ediliyor; bir görevi ne kadar yüksek zorluk seviyesinde başarılı bir şekilde oynarsanız, o kadar Gloss elde ediyorsunuz. Bu arada, Gloss ile ana karakterin odasını da özelleştirebiliyorsunuz.

Uzaktan bakınca Marvel’s Midnight Suns oyununda arkadaşlık, oda özelleştirme, hatta Spider-Man için mayo değiştirme olduğunu filan tahmin etmeniz imkansız olur bence. Yani, oyunda resmen kendi odanızdaki tablolara resim filan satın alabiliyorsunuz; karakterlerin kostümlerini değiştirmenin çok daha ötesine gidiyor bu oyun ama tüm özellikleri göz önünde bulundurduğunuz zaman her şey biraz boğucu olabiliyor. Yani, ben bu oyunda 30 farklı yarım yamalak özellik görmek yerine birkaç tane tam geliştirilmiş, vakit geçirmesi eğlenceli olan mekaniği görmeyi tercih ederdim şahsen.

Marvel’s Midnight Suns içerisinde daha bahsetmediğim birçok şey mevcut. Mesela, Intel birimi kazanıp, kahramanları günlük görevlere yollayabiliyorsunuz veya The Hunter, Light ile Dark elementleri arasında diyalog seçimlerine göre geçiş yapabiliyor. Karakterlerin seviyeleri var ve her seviye atladığınız zaman 9 farklı istatistik kendisini geliştirebiliyor. Göreve çıkan kahramanlar çok hasar alırsa sakatlanabiliyor. Bunlar, oyunun en temelinde yer alan şeyler. Bir de güvenli alanı keşfetmek var. Burada toplayabileceğiniz materyaller ile eşya üretmek, sayısız farklı gizemi çözmek filan birçok farklı şey yapılabiliyor ama bunlar güzelce sunulmuyor.

Aslında benim en büyük problemim de Marvel’s Midnight Suns oyununun biraz özgürlükçü olması. Daha savaş anlarına geçmedim, oraya gelmeden önce, güvenli alanda serbestçe dolaşabiliyorsunuz ve görevler keşfedebiliyorsunuz. Sıkıntı şu ki bu görevleri takip edemiyorsunuz. Yani, bulduğunuz o gizemli oyuncak ile alakalı görev, sadece onu keşfettiğiniz anda görünüyor, daha sonra kendisini unutuyorsunuz, gidiyorsunuz. Geliştirici ekip, oyuna aslında güzel düşünceler ile çok fazla şey eklemiş ama bunların arkasına kalite eklemeyi, oyunculara bazı şeyleri hatırlatmayı unutmuş bence.

Marvel's Midnight Suns

Marvel’s Midnight Suns, eğlenceli bir temel oynanışa sahip

Ben böyle güvenli alanı geliştirme, gizem çözme, arkadaşlık, karakter/oda özelleştirme ve benzeri şeylerden inanılmaz hoşlanan biriyim ama Marvel’s Midnight Suns içerisindeki aynı özellikler beni gerçekten kendinden soğuttu. Yine de bu kötülükler, oyunu yerin dibine sokmaya yetecek seviyede değil; temel oynanış oldukça eğlenceli. Oyunda farklı görev tipleri var ve bu görevlere çıktığınız zaman gerçek eğlence ile tanışıyorsunuz. Her göreve, üç farklı kahramanı seçerek başlıyorsunuz. Her kahraman da 8 kartlık bir desteye sahip. Kartları güçlendirebiliyorsunuz, yeni kartlar kazanabiliyorsunuz ve desteleri özelleştirebiliyorsunuz.

Savaş alanına indiğiniz zaman sıra tabanlı bir sistem yer alıyor. Sizin tüm karakterleriniz için duruma göre tur başına 3-4 adet kart oynama şansınız yer alıyor. Düşman taraftaki karakterlerin her biri de bir kere saldırıyor tur başına. Tabii bazı düşmanlar, saldırmak yerine destek yapmayı filan da tercih edebiliyor. Sizin amacınız, verilen görevi en kısa süre içerisinde tamamlamak. Bu görev bazen düşmanların hepsini öldürmek, bazen bir düşmanı ele geçirmek, bazen bir kanıtı toplamak filan oluyor. Savaşlar, ufak arenalarda yaşanıyor ve bu arenaların dışına çıkılmıyor. Yalnız, arenalardaki çevre detayları, avantaj olarak kullanılabiliyor.

Marvel’s Midnight Suns oyununda iki tip ana düşman tipi var. Bunlardan ilki, tek hasarda ölen düşmanlar. Diğer düşmanlar ise belli canlara ve farklı tiplere sahip düşmanlar. Oyunun amacı, bol canlı düşmanlara hasar verip, onları öldürmek ama bir diğer yandan da tek vuruşluk cana sahip olan düşmanları unutmamak. Bu noktada genellikle düşmanları birbirine vurdurabileceğiniz kartlar işe yarıyor. Siz, kartınızın ana hasarı ile büyük canlı düşmana vuruyorsunuz, daha sonra o da savrulup, tek canlı düşmana vuruyor ve ölüyor. Ayrıca, çevredeki varilleri patlatma ve diğer destek kartlarını kullanma da işe yarıyor.

Marvel’s Midnight Suns oyunundaki her kahramanın kendisine ait bir oyun şekli var. Aslında her kahraman hem hasar verip, hem saldırı yapabiliyor ama Doctor Strange ve Nico gibi karakterler destek kısmında daha fazla ön plana çıkıyor. Düşmanlara olumsuz efektler bırakabilme, takım arkadaşlarını güçlendirebilme ve daha sayısız fazla şeyi yapabilme imkanı mevcut bu oyunda. Yani, diğer sistemler gibi temel oynanışta da çok fazla şey var ama diğer sistemlerin tam tersine, temel oynanıştaki her mekanik detaylı, kaliteli ve eğlenceli hissettiriyor. Yani, sıra tabanlı ve kart temalı strateji oyunlarının arasında ilgi çekebilecek bir seviyede bu oyun.

Marvel's Midnight Suns

Problemler oyunun sunum kısmında da devam ediyor

Marvel’s Midnight Suns, ne yazık ki sadece savaş kısmı ile beni etkilemeyi başardı. Oyunun görselliği bile ne yazık ki günümüz şartlarında biraz kalitesiz görünüyor. Karakter modelleri, Marvel’s Avengers oyununu bile size güzel gösterebilecek kadar kötü. Aslında bu modellerin standart versiyonları biraz sıkıntılı; mesela Nico, standart haliyle sanki Saints Row oyununda rastgele oluşturulmuş bir karakter gibi görünürken, Shadow Witch isimli efsanevi seviyedeki kıyafet setiyle muhteşem duruyor. Oyundaki birçok karakter için durum ne yazık ki aynı. Ayrıca, yine savaş anları dışında karşınıza çıkan çevre detayları da pek ilgi çekici değil.

Marvel’s Midnight Suns oyununda savaş anları, arenaya kısmen tepeden baktığınız bir kamera ile oynandığı için çevre görselliğinin çok yüksek kaliteli olmaması hiçbir şekilde sizi rahatsız etmiyor. Karakter modellerinin de düşük kalitede olması rahatsız etmiyor. Yalnız, güvenli alana girdiğiniz andan itibaren The Hunter karakterinin omzundan dünyaya baktığınız için görsel kalite bir anda yerin dibini boyluyor neredeyse. Sadece görsellik değil, üçüncü şahıs bakış açısından karakteri kontrol etme, sağa sola gitmek, etrafla etkileşime geçmek, animasyon filan izlemek de çok düşük kaliteli duruyor.

Sesler ve müzikler ise kısmen başarılı. Daha doğrusu, oyundaki seslendirmeler bence ortalama üstü bir seviyede. Bolca diyalog var ve bunların tamamı seslendirilmiş. Problem biraz müzik tarafında. Marvel şirketinin lisanslı bir süper kahraman oyununda müzikler bence biraz daha fazla ön plana çıkmalıydı. Performans tarafında ise Marvel’s Midnight Suns, PlayStation 5 konsolunda gayet stabil bir 60 FPS değerinde oynanabiliyordu. DualSense ile herhangi bir destek filan sunulmuyor ama böyle bir oyunda da zaten yeni nesil destek pek aramıyorum. Ondan önce genel kalitenin daha yüksek olmasını tercih ederdim.

Marvel’s Midnight Suns, gerçekten incelemesi zor olan bir oyun. Oyunda çok fazla içerik var ama bu içeriklerin neredeyse tamamı, bahsetmeye değmeyecek kadar az etkiye sahip ve/veya çok yüzeysel. Eğer bu oyunda güvenli alanı özgürce keşfetme özelliği olmasaydı, oyunun büyük bir kısmı güvenli alan yerine gittiğimiz görevler olsaydı, bence bu senenin dikkat çeken oyunlarından biri olabilirdi. Fakat bu oyun, en güçlü alanına önem vermek yerine kendisini olabildiğince farklı şekillerde geliştirmeye çalışmış, çoğunda da başarısız olmuş. Yine de kart temelli bir strateji oyunu olarak temel oynanışı eğlenceli idi.

Marvel's Midnight Suns
Olumlu
Göz önünde tutulması gereken birçok fazla sistem/mekanik mevcut.
Kart temelli, strateji türündeki sıra tabanlı oynanışı çok eğlenceli.
Kontrol edilebilir, güçlendirilebilir ve özelleştirilebilir bolca kahraman mevcut.
On binlerce diyaloğa sahip, hepsi seslendirilmiş bir hikaye mevcut.
Olumsuz
Bu sistemlerin çoğunluğu pek de bir derinlik sahibi değil.
Savaş anları haricinde ilgi çekici pek de bir şey yok.
Bu kahramanların karakter modelleri çok vasat.
Diyalog yazımı biraz sıkıcı olduğu için hikaye pek sarmıyor.
7