Minecraft, video oyunu dünyasının en büyük markalarından bir tanesi ama ona rağmen bu markanın tek bir ana oyunu var. Bunun haricinde, sadece beş farklı yan oyun var ki bunlardan bir tanesi sadece mobil platformlar için olan Minecraft Earth idi ve kapandı. Minecraft: Story Mode, Minecraft: Story Mode: Season 2 ve Minecraft Dungeons da çok büyük başarılar elde edememişti; özellikle de ana oyuna kıyasla. Şimdi ise bu marka, yeni bir yan oyun ile şansını yeniden deniyor ve karşımıza gerçek zamanlı bir strateji oyunu olan Minecraft Legends ile çıkıyor. Evet, bu ikonik oyun markası artık strateji türünde bile bir deneyim sunuyor.
Minecraft Legends oyunundaki ana hedef kulağa aldatıcı derecede basit geliyor: Düşmanlarınız sizi yok etmeden siz onları yok edin. Hikaye modunda bu, Piglinlerin Nether portallarını yıkmak anlamına geliyor. oyuncuları karşı karşıya koyan modda ise (takım başına en fazla dört oyuncuyla PvP tipi bir içerik), Piglin saldırılarını savuştururken aynı anda diğer oyuncunun Kader Kuyusunu parçalamanız gerekecek. Tüm tarafların emrinde çok çeşitli araçlar mevcut ve bu nedenle zafere giden yol hem oldukça çeşitli, hem de oldukça zorlu. Yani, bu video oyunu tahmin ettiğiniz kadar kolay bir yapıya sahip değil; gerçekten strateji gerektirebiliyor.
Yine de farklı beceri seviyelerindeki oyunculara hitap etmek için hikaye modu dört zorluk seçeneği sunuyor: Hikayeli, masalsı, mitik ve efsanevi. Bu zorluk seviyelerinin tamamı gayet iyi dengelenmişler; masalsı isimli zorluk biraz beceri gerektiriyor ancak çoğu oyuncu için zaferi garantileyecek kadar kolayken, efsanevi ciddi bir meydan okuma sunuyor. Hikayeli mod son derece bağışlayıcıdır ve küçük çocukların da oyundan keyif alabilmesini sağlar. Erişilebilirlik konusuna gelince, renk körü modu ve metinden konuşmaya seçeneği mükemmel eklemelerdir ve ikincisi ilk açılışta etkinleştirilmiştir. Yani, oyun stratejik ama yine de herkese hitap etmeye çalışıyor.
Hikaye modu ayrı bir öğretici alanda başlıyor ve artık temel olan “Bir kuralı açıklayacağız, şimdi siz deneyin.” kalıbı biraz sıkıcı hissettiriyor, ancak size en önemli bilgileri sağlamak için iyi bir iş çıkarıyor ve muhtemelen genç kitlenin çoğu için yepyeni bir türe alışması için kasıtlı bir seçim. Bununla birlikte, hikayenin ilk bölümü başladıktan sonra, oyun bir süre daha talimatlar vermeye devam ediyor ve ilk birkaç savunma ve saldırı aşamasında elinizi tutup, sıkıca size rehberlik ediyor. Bir sonraki göreviniz sırasında öğreticiyi atlayabilseniz de biri temel, diğeri gelişmiş olmak üzere iki ayrı eğitim daha iyi bir seçim olabilirdi.
Minecraft Legends, önemli yerlerde Minecraft ile benzerlik gösteriyor
Minecraft Legends oyununun, ana Minecraft oyunundan birçok sapma noktasından biri ve muhtemelen en şaşırtıcı olanı olarak, zombiler, sürüngenler ve iskeletler de dahil olmak üzere eski düşmanlarınızın en büyük arkadaşlarınız haline geldiğini göreceksiniz. Hatta piglin istilasına karşı savaşmak için ordunuza katılacaklar. Bir yan etki olarak, zombi inlemelerinin artık beni korkutmadığını fark ettim, bu da standart Minecraft içerisindeki “hardcore” tipi hayatta kalma dünyama geri döndüğümde pek de iyiye bir işaret olmayacak. Yine de bu yeni oyunda tehlikelerin değiştiğini, yeni dostların olduğunu görmek güzeldi.
Minecraft Legends oyununun bu yeni keşfedilen dostluğu tanıtan komik açılış ara sahnesi özel bir övgüyü kesinlikle ama kesinlikle hak ediyor. Masum küçük bir yaratığın vahşice öldürülmesiyle başlayan ve kahramanın sınırda kaçırılmasıyla sona eren bu sahne, oyunun geri kalanı için tuhaf bir ton belirliyor. Hikaye sırasında her büyük olayı, genellikle kızgın bir domuzun kötü bir şey yaptığı eşit derecede aptalca bir ara sahne takip ediyor. Hikaye modunda anlatılan olay, oyunun önemli bir parçası olmasa da (ve isterseniz her zaman atlanabilse de) oyunun çekiciliğine büyük katkıda bulunuyor. Çoğu zaman bir Minecraft hayranı olarak beni güldürüyor.
Minecraft Legends, tamamen farklı bir tür olmasına rağmen ana oyundaki mekanikleri bu yan oyuna dahil ederek etkileyici bir iş çıkarıyor. Kaynak toplamanız, haritayı keşfetmeniz ve binalar inşa etmeniz gerekiyor. Örneğin, ordunuz için birimler oluşturmak için topladığınız odun, taş ve cevherleri kullanarak bir “spawner” inşa etmelisiniz. Dışarı çıkıp, cevher damarları (kızıltaştan elmasa kadar) bulmanız gerekse de, pratik madencilik kısmıyla ilgilenecek bir grup minyonunuz da var. Bu, tanıdık olan deneyimi alıp, yüksek tempolu bir aksiyon oyununa uygun benzersiz bir formatta kullanmanın akıllıca bir yoludur ve oyunda çok iyi bir şekilde çalışıyor.
Aynı şekilde Minecraft Legends, tanıdık biyom sistemini ve küp sanat stilini kullanmaya devam ediyor ve bunları çok daha küçük, daha yoğun bir açık dünya haritasında yeniden hayal ediyor. Bu biyomlarda bulunan çeşitlilik ve detaylar inanılmaz ve köyden piglin üssüne seyahat etmeyi çok daha keyifli hale getiriyor. Biyomlar, geliştiriciler tarafından akıllıca bir hareketle, onlara görünümlerinin ötesinde bir amaç veren belirli kaynaklarla bağlantılıdır. Bu da aslında temel biyom keşfi deneyimini, ana oyundaki biyom keşfinden daha derin bir hale getiriyor. En azından yaşadığınız deneyim daha iyi ve daha farklı hissettiriyor.
Özgürce bir strateji oluşturabileceğiniz, eğlenceli bir deneyim sunuluyor
İster senaryo, ister PvP modu olsun, Minecraft Legends oyununun savaşının en iyi yanı düşmanlarınızı yenmek için kullanabileceğiniz çok sayıda gülünç stratejinin olmasıdır. Benim kişisel favorilerimden bazıları “senin kalen benim kalemdir” tekniği olarak adlandırdığım, duvarlarının içine kendi kalemi inşa ederek bir düşman üssünü yavaşça ele geçirmek veya görünüşe göre bu uğurda kendilerini patlatmaya fazlasıyla istekli olan sürüngenlerden oluşan bir yıkım ekibine liderlik etmek. Minecraft oyununun ruhuna uygun bir şekilde yaratıcılık için bolca alan var bu yapıtta. Stratejik bu video oyunu, bu yüzden diğer benzer oyunlardan daha özgürlükçü hissettiriyor.
Bununla birlikte, savaş sistemi genel olarak keyifli olsa da kusursuz değil. Yeni başlayanlar için, komutlar “oraya git” veya “bu hedefe saldır” tipinden öteye gitmiyor. Yakındaki yapılarınızı otomatik olarak savunmayacakları için birliklerinize savunma görevi veremezsiniz ve eğer onlardan bir köprünün üzerinde konumlanmış bir hedefe odaklanmalarını isterseniz, bazılarının düşüp orada kalması ve siz peşlerinden atlayıp onları bizzat yukarı yönlendirmediğiniz sürece hedeflerini bulamaması ihtimali çok yüksek. Bu da anlık oyun deneyimini bir tık problemli hale getirebiliyor ve oyundan biraz daha düzgün çalışmasını, sizi daha iyi anlamasını istiyorsunuz.
Dahası, komuta sisteminin kendisi de biraz yavaş. Bir grup birime emir vermek için önce onları etrafınızda toplamanız, komut seçeneklerini açmanız, doğru birim türünü seçmeniz ve nereye gitmeleri gerektiğini belirtmek için haritanın üzerine gelmeniz gerekiyor. Bu mutlaka bir eleştiri noktası olmasa da; bu aynı zamanda birimlerinizi mikro yönetmek için her zaman hazır bulunmanız gerektiği anlamına gelir. Büyük bir strateji oyunu oynamak yerine, bir anaokulu öğretmeni gibi savaşçı grupları arasında koşturacak, onlara ne yapmaları gerektiğini söyleyecek ve her zaman bunu yapmamalarını bekleyeceksiniz. Bu da pek iyi hissettirmiyor her zaman.
Bu ileri-geri savaşın genellikle çok uzun savaşlarla sonuçlandığını fark edebilirsiniz. Minecraft Legends içerisinde bir PvP maçına başlamadan önce gündeminizi netleştirmeniz gerekecek; özellikle takımlar iyi eşleştiğinde genellikle uzadıkça uzuyor bu karşılşamlaar. Bu da her zaman kötü bir şey değildir ama en az bir saatlik zamanı olmayan herkesi dışlıyor. Buna bir de oyun içi sohbet sisteminin yokluğunu ekleyin… İşte size rastgele eşleştirme için değil, çoğunlukla arkadaş grupları için uygun bir oyun. Durum böyle olunca hem oyunu tek başına oynayan oyuncular, hem de tek bir seans için 1 saatlik zamanı olmayan oyuncular biraz dışlanıyor.
Minecraft Legends için biraz fazla zaman ayırmanız gerekebilir ne yazık ki
Minecraft Legends oyununun PvP modu zaten tekrar oynanabilirlik vaadiyle geldi ama hikaye modu da dahil olmak üzere her modun prosedürel olarak oluşturulmuş bir haritaya sahip olduğunu; yani biyomların, köylerin ve piglin üslerinin rastgele konumlarda ortaya çıktığını belirtmek önemlidir. Oyunun çok oyunculu modunda arkadaşlarınızla yapacağınız keyifli bir maça zarar vermeyecek olsa da, başlangıç üssünüz rakiplerinizinkinden daha kötü konumlanmış olabileceğinden, bu durumun oyuna bir şans unsuru kattığını belirtmek önemlidir. Strateji ile ön plana çıkan oyunlarda da şans unsurunun bu kadar ön planda olması her zaman iyi hissettirmiyor.
Daha önce bahsedilen prosedürel üretim ve taktiksel özgürlüğe rağmen, genel ilerlemenin her maç boyunca aynı kaldığını unutmayın: Odun ve taş toplayarak, yükseltmeler satın alarak ve birimler üreterek başlıyorsunuz. Ardından bir düşman üssüne saldırıyorsunuz ve bu üs, hikaye modundaki piglin üsleri de dahil olmak üzere genellikle aynı birimleri, yapıları ve genel düzeni kullanıyor. Başka bir deyişle, evet: bir süre sonra oyun tekrara düşüyor. Bu yüzden de bu oyunu uzun vadede oynamak istediğiniz zaman oyunun kendisi değil, arkadaşlarınızla yaptığınız muhabbet biraz daha ön plana çıkıyor. Yani, oyunu oyun için değil, muhabbet için oynuyorsunuz.
Minecraft Legends oyununun bir de Lost Legends and Myths modu var ki bu mod ek senaryolar eklediği için en heyecan verici bir deneyim sunuyor. Şu anda mevcut olan tek senaryonun adı The Portal Pile ve sizi üç piglin üssüyle çevrili bir köyün içine bırakıyor. Toplam otuz dalgada hayatta kalırsanız, kazanıyorsunuz. Küçük bir kule savunma oyunu gibi oynanıyor ve hikaye ve PvP temelli modda çok zaman geçirdikten sonra hoş bir değişiklik oluyor. Gelecekteki senaryolarının kalitesi, bu video oyununun lansman sonrası başarısında büyük rol oynayacaktır. Yalnız ben bu oyunu çıkış döneminden sonra çok da fazla deneyimlemediğim için neler olduğunu bilmiyorum.
Sonuç olarak; sol elinizde savaş taktiklerini anlatan bir kitabı tutarken, sağ elinizle büyük orduları komuta etmeye çalışan sıkı bir gerçek zamanlı strateji türü oyuncusuysanız, bu oyun size göre değil. Madalyonun diğer yüzüne bakacak olursak, eğer kural kitabı gerektirmeyen, içine atlaması kolay bir oyun arıyorsanız, bu da değil. Ancak, renkli karikatürize bir diyarda Robin Hood gibi davranarak neşeli sürüngen grubuyla birlikte koşmak ve ilerlerken savaş planları yapmak hoşunuza gidiyorsa, Minecraft Legends muhtemelen zaman ayırmaya değer. Aynı zamanda, Minecraft markasını seven oyunculara da öyle veya böyle hitap edecektir bu yapıt.
