26 Ocak 2018 tarihinde PlayStation 4 ve Xbox One platformları için çıkışını gerçekleştiren Monster Hunter: World, nihayet PC platformu sahiplerinin de karşısına çıktı. Oyunun konsol sürümü bir hayli beğeni kazanmış, kendisinden övgülerle söz ettirmişti. Şimdiyse sizlerle birlikte Moster Hunter: World oyununun PC sürümünü mercek altına alacağız. Bu inceleme yazımızın, yeni çıkmış bir video oyunundan ziyade, PC platformu için yeni çıkışını gerçekleştirmiş bir video oyunu için yapılacağını hatırlatalım.
Oyun konsollarıyla hiç ilgisi olmayan PC kullanıcıları için elbette oyunun içeriğinden bahsedeceğiz. Bize neler sunuyor, nasıl bir oyun yapısı var gibi konulara gireceğiz. Bununla birlikte, bir konsol oyununu PC’de oynama farklılıklarını, konsollara göre daha yüksek donanımlara sahip PC platformunun nimetlerini tek tek sıralayacağız. Dilerseniz daha fazla beklemeden, inceleme yazımıza bir canavarın peşine düştüğümüz gibi düşelim.
Monster Hunter: World neden bu kadar sevildi?
Oyunun PC sürümünün getirilerine girmeden önce, mümkün olduğunca kısa tutmaya çalışarak, biraz sizlere Monster Hunter: World oyunundan bahsetmek istiyorum. Nihayetinde, tüm PC kullanıcıları, oyun konsollarına çıkan oyunları takip etmek zorunda değiller. Zaten bahsettiğimiz seri de ilk kez PC platformuna geliyor. Yoluna PlayStation 2 platformunda başlayan Monster Hunter serisi, dünya çapında geniş bir hayran kitlesini toparlarken, sürekli olarak farklı nesillerdeki oyun konsolları sahipleriyle buluştu.
Tam 5 farklı nesilde çıkışını gerçekleştiren Capcom bünyesindeki bu video oyunu serisi, nihayetinde PC için de çıkışını gerçekleştireceği duyurulduğunda büyük bir heyecan dalgası oluşmuştu. Tabii önceliği yine oyun konsollarına, yani PlayStation 4 ve Xbox One platformlarına verdi. PC sahipleri, bu oyun serisine çok uzak kaldığı için işin köklerine inmeye başlarsak biraz fazla uzun sürecek sanırım. O yüzden kısa keserek, oyunumuzun odak noktasına ışınlayalım kendimizi dilerseniz.
Serinin diğer oyunları gibi Monster Hunter: World oyunu da adından anlaşılacağı üzere canavar avcılığı üzerine kurulu bir aksiyon ve rol yapma türündeki video oyunu. Neden bu kadar sevildiği sorusunun yanıtını, bu inceleme yazısı boyunca anlatmayı sürdüreceğiz ama onu da özetlersek; bu oyunun, oyuncuya farklı bir özgürlük hissi sunduğunu söyleyebiliriz. Yaptığımız basit aslında. Canavarı bulmak ve öldürmek ama bu kadar basit bir yapının, öylesine özgür bir temele oturtulması alkışı hak ediyor.
Rol yapma ögeleriyle birlikte, çevremizdeki değişimlere de uyum sağlamaya çalışıyoruz. Silahlarımızı, zırhlarımızı geliştirerek, öldürdüklerimiz canavarların daha güçlenmiş halleriyle karşılaşmak belki kulağa sıkıcı gelebilir ama öyle değil. Yukarıda belirttiğimiz gibi basit bir yapının, böylesine çeşitlenmesi ve oyuncuyu kendi yolunu seçmesine izin vermesi fark yaratıyor. Dilerseniz, PC oyuncuları için lafı fazla uzatmadan, Monster Hunter: World oyununda neler yaptığımız kısmına da kısaca bir göz atalım.
Bu oyunda ne yapıyoruz?
Oyunun öyle çetrefilli bir hikayesi bulunmuyor. Bir saldırı sonucu kayıp adaya düşüyoruz. Adanın her tarafı canavarlarla çevrili. Ayrıca büyük canavarlar da nedense bu adaya ulaşmak için uzak diyarlardan gelmekteler. Ekibimizdeki diğer canavar avcılarıyla birlikte amacımız; incelemelerimizi yapmak, adada bulunan canavarlar hakkında elimizden geldiğince bilgi toplamak ve bazı gizemli durumları çözmek. Temelde ise oyunun hikayesi öyle çok ön plana çıkmıyor. Ayrıca hikaye bittikten sonra da maceramız devam ediyor.
En basit şekilde anlatırsak, bir canavar avcısı topluluğunun üyesiyiz. Bize verilen araştırma görevlerini yapıyoruz. Ana görevlerimiz de doku örneklerini takip ederek görevde belirtilen canavarı bulmak ve öldürmek. İşte işin şekli burada renkleniyor. Bulduğumuz canavarı öyle hemen öldüremiyoruz. Öldürmek için yeterli güce ulaşmalı, doğru taktikleri kullanmalı ve gelişimimizi bu yönde yapmalıyız. Gelişim demişken hemen bir parantez açalım. Oyunda karakter gelişimi bulunmuyor, silahlarımızı ve çeşitli donanımlarımızı geliştirebiliyoruz.
Yine seriyi uzaktan takip edenler için konuyu biraz açarak devam edelim. Monster Hunter: World oyununda kullanacağımız öyle birkaç tane silah yok. Her birisi, farklı oyun tarzlarına uygun olan pek çok farklı silah mevcut. Bu silahlarla uzmanlaşmak da öyle kısa sürede olmuyor. Tabii bazıları daha detaylıyken bazıları, gerçekten oyuncuları zorlayacak seviyedeler. Oyunun başlangıcında açık olan bu silahlardan dilediğimizi seçebiliyor, bu silahı geliştirirken bir yandan da uzmanlaşmaya çalışabiliyoruz.
Oyunun genel anlamda artılarından birisi de burada ortaya çıkıyor. Monster Hunter: World oyunundaki her silah, öylesine bir mekanikle tasarlanmış ki, silah değiştirdiğimizde kendimizi farklı bir oyunu oynuyormuş gibi hissediyoruz. Hızlı ve güçsüz vuruşlar da yapabilir, seyrek fakat güçlü vuruşları yapmayı da tercih edebiliriz. Bu kısım tamamen oyuncunun özgürlüğüne ve kendi tarzına bırakılıyor. Oyuncu olarak bizler de canavarlar çok zorlamadığı sürece, birkaç silahın kullanımında uzmanlaşıyoruz. Tabii canavarlar karşısında zorlanmak da oyuncuları farklı stratejiler belirlemeye itiyor. Bu stratejilerden bir tane de uzmanlaştığımız silahtan vazgeçmek olabiliyor.
Ne kadar özgürüz, ne kadar kısıtlıyız?
Oyunun haritasından bahsederken, nasıl desek tam bilemedim. Oyunda devasa bir açık dünya haritası bulunmuyor. Bunun yerine 5 adet, hiç de azımsanamayacak büyüklükte haritamız mevcut. Bu haritalarda, görevimizdeki canavarın izini takip ederek, belirttiğimiz gibi bu canavarlara ulaşmaya çalışıyoruz. Ulaştığımızda ise savaş başlıyor. Öyle birkaç vuruşta kazanacağımız müsabakalar da yok karşımızda. Biraz ilerledikten sonra ortalama 15 dakika kadar süren savaşlara hazır olun derim.
Şimdi bunun neresinde özgürlük, diyen okurlarımız da çıkabilir haliyle. Uzaktan duyunca gerçekten kulağa sıkıcı geliyor bu durum ama öyle değil. Bir kere sürekli bir canavarın peşinden gitmek zorunda değiliz. Bize verilen yan görevleri yaparak, bahsettiğimiz haritaları arşınlamakta, farklı türdeki keşif ve benzeri görevleri yapmakta özgürüz. Bununla birlikte oyunun öylesine bir yapısı var ki sizi yan görevlere pek bağlamıyor. Canınız bir sonraki hedefinizi bularak, karşınıza çıkacak canavarı alt etmek istiyor. Sıkıldığınızda tekrar yan görevlerle sakinleşebiliyorsunuz.
Bir de canavarlarla yapılan savaşlarda verilen özgürlük hissinden bahsedelim. Yine yukarı kısımda belirtiğimiz gibi geniş bir silah seçimi yelpazemiz bulunuyor. Buradaki silahları özgürce geliştirebiliyoruz. Kendi tarzımıza uygun biçimde savaşabilirken, canavarın davranışlarına ve yapısına göre de strateji belirlememiz gerekiyor. Yani bir canavarı illa şöyle yenebilirsiniz diye bir yaptırımla karşılaşmıyoruz. Tamamen kendi belirlediğimiz yöntemlerle sonuca ulaşmamız lazım. Bu da başlı başına bir özgürlük hissini doğuruyor.
Ayrıca, merkezimizdeki kantin ve envanterlerimizle ilgili detaylarla uğraştığımız bölümler de bir başka dünya adeta. Hem vakit harcatıyor hem de bazı yorucu canavar dövüşlerinin ardından dinlenmemizi sağlıyor bu bölgeler. Kantinden satın aldığınız yiyeceklerin, ekstra güç verdiğini, farklı noktalarda kazançlar sağladığını da eklemeden geçmeyelim. Uzun lafın kısası; bu yaz günü harcayacak boş zamanı olan oyuncular için ilaç niteliğinde bir video oyununun karşımızda olduğunu belirtelim. Moster Hunter: World oyununun PC sürümünün; ne gibi artılar veya olumsuzluklar barındırdığından, konsol sürümüne göre farklılıklarından, özellikle de klavye ve fare kardeşliğinin getirilerinden bahsetmeye başlayalım.
Yılların konsol oyunu, klavye ve fare ile oynanır mı?
Kontrolcü kullanmaya alışan bir kişinin, FPS türündeki oyunlar dışında, pek klavye ve fare ikilisine geri dönüş yapması beklenmez. Yıllardır oyun konsolları için piyasada olan bir oyunun da haliyle klavye ve fare ile oynanması zor olur diye düşünebilirsiniz. Bir de bu oyun TPS benzeri bir kamera açısını barındırıyorsa işin iyice zorlaşacağı akıllara gelecektir. Yalnız hiç de öyle düşündüğümüz gibi olmuyor. Moster Hunter: World oyununa, klavye ve fare ikilisi gayet güzel yakışıyor.
Burada bir zorunluluk yok tabii. Dileyen oyuncular, kontrolcülerini bilgisayarlarına bağlayıp, diledikleri gibi oyunlarını oynayabilirler. Zaten, Monster Hunter: World, geniş yelpazede bir kontrolcü desteği sunuyor. Bu desteğe eklenen klavye ve fare ikilisi de ekstra oluyor desek yanlış olmaz herhalde. Ayrıca bu kontrolcü çeşitliliği, ek bir seçeneğin de önüne geçerek, bazı anlarda avantaja da dönüşebiliyor. Bu avantajlardan da bahsedelim.
Özellikle zorlu canavar dövüşlerimizde, klavyenin fazla sayıdaki tuş avantajından yararlanabiliyoruz. Bazı kombolarda, ani ataklar yapmamızın gerektiği yerlerde, klavyenin avantaj sağladığını söyleyebilirim. Elimizin altında onlarca tuş olması, özellikle deneyim kazandıkça ve biraz da klavyenin tuşlarına alıştıkça gayet yararlı oluyor. Oyunu ilk başından beri klavye ve fare ikilisiyle oynasam da bir ara kontrolcü ile kullanmayı denedim. Tamam, kontrolcü biraz daha konforlu bir oynanış sağlayabilir ama klavye ve fare ikilisinin işlevselliğini de göz ardı edemeyiz.
Öte yandan Capcom, fare kullanımını öylesine kolay bir mekanikle tasarlamış ki; ister ana menülerde, ister karakter oluşturma ekranında, isterse de geliştirme unsurlarını kullanırken, hayli hızlı hareket etmemiz sağlanıyor. Bir de canavar dövüşlerinde, hızlıca etrafımızdan dolanan canavar karşısında, fare yardımıyla daha rahat pozisyon alabiliyoruz. Artı olarak, menzilli silahların kullanımında fare sayesinde, kontrolcülerden çok daha hassas bir biçimde hedefleme yapabildiğimizi de söylemeden geçmeyelim. Tabii bu hedefleme avantajları, yakın dövüş silahlarında da kendisini gösteriyor. Yani kısaca söylemek gerekirse; klavye ve fare ikilisi, biraz da alışıldığı takdirde, işleri zorlaştırmaktan çok kolaylaştırıyor.
Oyunun PC sürümünün grafikleri çok farklı mı?
Gelelim PC platformunun bir başka önemli artısına. Eğer donanımınız ortalamanın üzerindeyse, standart bir son nesil konsol oyuncusundan çok daha iyi grafiklerle karşılaşmayı bekleyebilirsiniz. Bilgisayarınızı son bir yıl içerisinde aldıysanız bu beklentiniz daha bir anlam kazanır. Elinizdeki video oyunu; en yüksek hızda, en detaylı haliyle ve en yüksek çözünürlükte oynamak istersiniz. Peki, Monster Hunter: World, oyun konsollarının ötesinde bir grafiği ve performansı, bizlere PC platformunda sunabiliyor mu? Bunun yanıtı hem evet hem de hayır. Hemen açıklayalım.
Hatırlanacağı üzere Monster Hunter: World oyunu, yüksek donanımlı oyun konsolları için standart cihazlarda bulunmayan bir seçenek sunmuştu. Yüksek donanımlıdan kastımız olan PlayStation 4 Pro ve Xbox One X isimli cihazlarda, oyuncular karşısında üç seçenek buluyorlardı. Bu üç seçenek: Oyunu yüksek kare hızında yani 60 FPS ile oynamak, yüksek çözünürlükte yani 4K olarak oynamak ve oyunu 1080p çözünürlükte ama yüksek grafik detaylarıyla oynamak idi.
Bu seçenekler, her ne kadar donanım anlamında geliştirilmiş cihazlar olsalar da teknik anlamdaki yetersizliklerinden ötürü oyunculara bırakılmıştı. Şimdi fazla kafa karıştırmadan, bu oyunun PC grafikleri ve performansı için şöyle diyebiliriz: Monster Hunter: World oyununun PC sürümü, oyun konsollarından fazlasını vermiyor ama tüm seçenekleri aynı anda sunabiliyor. Yani PlayStation 4 Pro ve Xbox One X cihazlarında yapılan üç tercihi, aynı anda seçme imkanı bulunuyor.
Tabii bu 3 tercihi aynı anda uygulamak için de yüksek donanımlara sahip bir bilgisayarınızın olmasının gerektiğini belirtelim. Yeterli donanımınız varsa, yukarıdaki özellikleri kullanabilirsiniz ya da oyunu farklı şekilde ayarlama imkanına sahipsiniz. Misal olarak çözünürlüğü dilediğiniz gibi ayarlayabilir, oyundaki detayların derecesini değiştirebilir, hatta FPS değerlerinin sınırını ayarlayabilirsiniz. Grafikler ve performans değerlerinde geniş bir seçenek yelpazesi var ve PC oyuncuları için büyük bir avantaj bu. Öte yandan oyunun öyle çok zorlayan bir yapısı olmadığını, PC platfomu için gayet iyi optimize edildiği bilgisini vererek devam edelim.
Monster Hunter: World PC sürümü daha geniş içerikli mi?
Akıllara gelebilecek bir başka unsur da oyun konsolları için çıkışını aylar önce gerçekleştiren bir oyunun, PC sürümünün ekstra içeriklerle birlikte gelip gelmeyeceği olacaktır. Bilindiği üzere PlayStation 4 ve Xbox One platformları için oynanabilir olan Monster Hunter: World oyununa, pek çok güncelleme ve bazı eklentiler gelmişti. Bu eklentiler, oyunun PC sürümünü kapsıyor mu? Sorularımızı sorduk, yanıtlara geçelim hemen.
Maalesef Monster Hunter: World oyununun PC sürümü, PlayStation 4 ve Xbox One için gelen eklenti içerikli güncellemeleri kapsamıyor. Oyunu, yukarıda saydığımız oyun konsollarına çıktığı haliyle karşımızda buluyoruz. Tabii Capcom cephesinden yapılan açıklamalarda, oyunun çıkışından sonra PC sürümü için de eklenti paketleri ve güncellemelerin geleceği doğrultusunda açıklamaların yapıldığını hemen ekleyelim.
Biraz daha basit bir biçimde anlatırsak. Zamanda geriye gidiyoruz ve Ocak 2018’e dönüyoruz. Monster Hunter: World; PlayStation 4 ve Xbox One ile aynı anda PC’ye çıkıyor. Kabaca böyle ama bazı zırh paketleri ve oyunda bulunan hataların düzeltilerek PC oyuncularına sunulduğunu da es geçmeyelim. Karşımızda olgunlaşmış, hatalarından arındırılmış bir video oyunu var. Yalnızca ekstra içerikler konusunda öyle fazlaca bir getiri bulunmuyor. Zaten oyuna yeni başlayacaksanız, ihtiyaç da duymayacağınızı söyleyelim.
Başından kalkmakta zorlanacağınız, koşulsuz onlarca saati uğruna heba edeceğiniz bir yapımın, birkaç ekstra içerikten mahrum olması göze batmayacaktır. İhtiyaç duyulduğu zamana kadar ise Capcom cephesinden gerekli adımların atılacağını düşünebiliriz. Söylenenler bu yönde diyerek, yazımızı toparlamaya başlayalım dilerseniz. Oyunu oynayacakların daha fazla zamanını almayalım çünkü 200 saat kadar sürecek bir işleri var onların.
Monster Hunter: World oyunu PC üzerinden alınır mı?
İnceleme yazısı boyunca grafiklerdeki ayarlara değindik ama oyun ilk kez çıkışını gerçekleştirmediği için grafikler başarılı mı, oyunun sesleri nasıl gibi konulara girmedik. Bunun nedenini de giriş kısmında belirtmiştik ama kısaca Monster Hunter: World oyununun bir hayli yerinde grafiklere sahip olduğunu belirtelim. PC platformu için çıkışını yapan sürüm, beğenilen grafik yapısını koruyor. Gözümüze de hiç de kötü gelmeyen, yer yer hayranlık uyandıran görüntüleri yansıtıyor.
Oyunu denediğimiz AOC Q2781PQ monitöründen de memnun kaldığımızı belirtelim. Oyun konsollarının sunduğu görselin çok daha fazlasını bizlere verirken hayli başarılı iş çıkardı bu monitörler. Hem kullanımındaki pratiklik hem de performans bakımından gayet olumlu bir işlevsellik sergiledi. Öte yandan oyunun seslerinin, ortalama oyun kalitesinin biraz gerisinde kaldığını, konsol sürümündeki seslerin geliştirilmediğini ifade edebiliriz.
Yazımızı özetlemek gerekirse; oldukça eğlenceli bir yapıda, oyunculara pek çok anlamda özgürlük sunan ve 100 saatin üzerindeki bir zamanı hedef alan bir yapımın karşımızda olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. PlayStation 4 ve Xbox One platformlarında hayli beğeni toplayan oyunun PC sürümü, farklı avantajları kapsıyor. Klavye ve fare ikilisi, işleri zorlaştırmaktan ziyade alışıldığı takdirde çok daha işlevsel oluyorlar.
Yüksek donanımlı oyun konsollarına sunulan grafik ve performansa dayalı seçeneklerin tümünü birden tercih edebilme, kendi ayarlarımızı uygulayabilme özgürlüğü de yine oyunun PC sürümünde sahibiz. Grafiklerde, konsol sürümüne göre fazlaca bir değişim gözlenmese de belirttiğimiz özellikleri kullanabilme ve değiştirebilme farklılıkları değer katıyor. Şimdiye kadar deneme imkanı bulamayan tüm Pc oyuncularına, özellikle bu yaz günleri için harika bir alternatifin sunulduğunu söyleyerek sözlerimizi sonlandıralım.