Gün geçmiyor ki yeni bir Battle Royale oyunu piyasaya sürülmesin. Açık konuşayım, daha seneler önce silahların susmak bilmediği oyunlardan yavaş yavaş bıkmaya başlamıştım. Sürekli olarak R2 tuşuna basıp, etrafa ateş etmek beni eğlendirmiyordu artık. Bu düşüncem dahilinde de aslında Battle Royale tipi oyunlardan hızlı bir şekilde uzaklaştım. Tabii ki Mavi Kol için arada sırada yeni Battle Royale türündeki oyunları inceledim. Şimdi de karşımızda Naraka: Bladepoint isimli, benzer bir oyun var ama bu sefer durum farklı. Bu oyunda silahlar konuşmuyor; Çin mitolojisi üzerine gidiliyor.
Naraka: Bladepoint ile sır gibi saklanan bir adaya yolculuk ediyoruz. Oyunda öğrendiğimize göre geçmişte, tanrılar bu adada büyük savaşlar vermiş ve günümüzün savaşçıları da tanrılardan geriye kalan en ufak bir güce bile sahip olabilmek için adada, hayatta kalan son kişi olmaya çalışıyor. Battle Royale tipi video oyunlarından zaten herhangi bir hikaye beklememek gerekiyor. Evet, oyun aslında hikaye ile desteklense çok güzel olur ama öğretici bölümü tamamladıktan sonra tanrıların savaşını bir daha duymuyorsunuz. Oyunda, Lore üzerinden bilgiler veren kartlar var ama açıkçası oyunun evreni çok da zengin değil; bu yüzden de o kartları okumak sıkıcı oluyor.
Battle Royale deneyimi, öyle 2-3 kişi ile yaşanmaz. Naraka: Bladepoint de sır gibi saklanan adada 60 adet savaşçıya kadar oyuncuyu barındırabiliyor. Bu oyuncular, kendilerini adada buluyor, ganimet toplayarak kendilerini ve yeteneklerini geliştiriyor, hayatta kalan son kişi oluyor ve lobiye geri dönüyor. Çin mitolojisi içerisinde olduğumuz için oyunda M4A1 gibi silahlar tabii ki yok. Oyun, daha çok yakın dövüş temelli silahlara yöneliyor ve bunlara ek olarak, bazı menzilli savaş silahları da sunuluyor. Yine de oyunun odak noktası, her zaman için yakın dövüş tarafında kalıyor; menzilli savaşlar pek parlayamıyor.
Naraka: Bladepoint oyununda hem gerçek oyunculara karşı, hem de yapay zeka tarafından yönetilen düşmanlara karşı bir savaş veriyorsunuz ama bu savaşınız her zaman sizin elinizi kana bulamıyor. Oyunun dünyasında etkileşime geçebileceğiniz bazı çevre hasarları var. Mesela, bir binaya bağlı olan su değirmenini düşmanların üstüne düşürebiliyorsunuz. Oyunun haritasında bu şekilde çok fazla tuzak ve çevre hasarı bulunuyor. Aynı zamanda, oyunda hızlıca hareket edebilmemiz ve Örümcek Adam gibi etrafta dolaşabilmemiz için bir kanca da var. Bu sayede de aksiyona hızlı bir şekilde girip, aynı hızda çıkabiliyorsunuz.
Naraka: Bladepoint oyununda saldırıları zincirlemek çok önemli
Bir video oyunu, yakın dövüş temelli silahlara odaklanınca, tahmin edersiniz ki kombo yapmak oldukça büyük bir önem taşıyor. Naraka: Bladepoint oyununda da kombo yapabiliyorsunuz ve aparkat gibi ek taktikler kullanabiliyorsunuz. Bunların üzerine ek olarak, saldırıları savuşturma, korunma ve benzeri sistemler gelince, oyunun yakın dövüş temelli oynanışı bir anda zenginleşiyor. Tüm bu saldırı ve savunma tipleri, oyun alanında bulabileceğiniz ve satın alabileceğiniz bazı taşlar ile güçlendirilebiliyor da. Eğer tüm bu söylediklerim gözünüzü korkuttuysa, doğru yoldasınız demektir. Bu oyun, basit bir oynanışı pek affetmiyor.
Naraka: Bladepoint oyununa ilk adım attığınız zaman botlara karşı bir savaş veriyorsunuz. Oyun, bu kısmı sizi alıştırmak için kullanıyor. Botlar çok da zorlu olmadığı için tuşlara rastgele basarak bile kendilerini yenebiliyorsunuz. Asıl mücadele ise gerçek oyuncularla karşılaşmaya başladığınız zaman başlıyor. Eğer karşınıza çıkan oyuncu, daha ilk maçında değilse, kontrollere alıştıysa, rastgele tuşlara basarak kendisini yenmeniz pek mümkün olmayacaktır. Özellikle komboların ve savuşturma sistemlerinin üzerine gitmeniz gerekecek. Saldırı yapmayı bilmeniz gerektiği gibi savunma ve kaçınma yapmayı da bilmeniz gerekecek.
Naraka: Bladepoint, aslında oynanışını gayet derin bir hale sokabilse bile ilk büyük problemi de bu noktasında bulunduruyor. Bahsetmiş olduğum tüm bu şeyler, oyun içerisinde ne yazık ki başarılı bir şekilde anlatılmıyor. Ne zaman ve nasıl saldırıları savuşturabileceğiniz, renklerle kodlanan sistemler filan pek sağlıklı gösterilmiyor. Ayrıca, oyundaki silahlarınız zamanla kalitesini kaybediyor ve bozulabiliyor. Bu, benim hiç ama hiç sevmediğim bir sistem. Bu arada, bozulmaya başlayan silahlarınızı savaş alanında iyileştirebiliyorsunuz ama bu da oyunun aksiyonunu kaçırıyor benim gözümde; tempo düşüyor.
Naraka: Bladepoint oyununun bir başka olumsuz noktası da kontrol şeması. Oyunda bu kadar fazla mekanik olunca, temel oynanış en rahat şekilde kontrolcü ile sağlanıyor. Yani, bir kontrolcü taktığınız zaman komboları filan daha rahat bir şekilde yapabiliyorsunuz. Yalnız, bir diğer tarafta da envanter yönetimi ile uğraşmanız gerektiği için fare-klavye ikilisine geri dönmeniz gerekiyor; onlar da kontrolcülerle pek yapılmıyor. Kontrol şemasını tabii ki özelleştirebiliyorsunuz ama ne yaparsanız yapın, bahsetmiş olduğum problemi iyileştiremiyorsunuz. Peki, bu Battle Royale oyununun başka dertleri bulunuyor mu?
Zaman geçirmek için yeteri kadar oyun modu var mı?
Naraka: Bladepoint oyununda deneyimleyebileceğiniz iki farklı oyun tipi var. Bunlardan biri, takımlı bir şekilde size Battle Royale deneyimi sunuyor. Diğer oyun modunda ise herkes tek bir şekilde ölüm maçına çıkabiliyorsunuz. Ben açıkçası oturup, saatlerce bir Battle Royale deneyimi yaşamaya sabrı olan bir insan değilim. En fazla iki karşılaşmadan sonra sıkılırım; oyunun sunacağı şeyler bitmiştir. Bu yüzden de ölüm maçının var olması, deneyime çeşitlilik katıyor. Yine de bir tane daha alternatifin olmasını isterdim. Malum, kozmetik ögeler filan için, “Grind” yapmanız gerekiyor ve iki oyun modu ile de bu pek eğlenceli olmuyor.
Bu oyun modları aracılığı ile ziyaret ettiğimiz ada ise muhteşem. Daha önce söylemiştim, Naraka: Bladepoint oyununda Çin mitolojisi işleniyor ve bunun izlerini ada içerisinde sıkça görebiliyorsunuz. Eğer bir de bilgisayarınızın donanımı, maksimum görselliği destekliyorsa, düşman aramak yerine manzara seyretmeniz bile mümkün. Yalnız, Çin mitolojisinin izleri haritada olduğu kadar karakterlerde bulunmuyor. Oyunun karakter kadrosunun yarısı, hiçbir kişiliğe sahip olmayan, sıradan karakterler gibi duruyor. Hem kişilik, hem de oynanış tarafında bu karakterler en azından bana hiçbir tat vermiyor.
Bu arada, karakterler ile daha fazla oyun oynayıp, tecrübe puanı kazanarak yeni yetenekler veya yeteneklerin gelişmiş versiyonlarını açabiliyorsunuz. Bu durum açıkçası belli bir karakteri sürekli oynamak için güzel bir sebep sunuyor. Ayrıca, karakter üzerinden böylesine pasif bir ilerleme sistemi sunulması da ödüllendirici olabiliyor. Karakterlerin tamamını görsel anlamda özelleştirebilmek de mümkün ve bu noktada da ganimet kutuları kullanıyor. Evet, Çin mitolojisi kadar eski olan bu mikro ödeme sistemi, Naraka: Bladepoint ile geri dönüyor. Bu arada, oyunda fazla para birimi olduğu için bu kısım da biraz kafa karıştırabilme potansiyeline sahip.
Naraka: Bladepoint oyununda bahsedebileceğim son problem ise aslında direkt olarak kullanıcı arayüzü ve genel kullanıcı deneyimi hakkında. Daha önce de söylediğim gibi oyun, size gerekli olan şeyleri çok başarılı bir şekilde açıklayamıyor. Bunun üzerine, kullanıcı arayüzü de özellikle oyunun başlarında sizin hiç ihtiyacınız olmayan ve sadece kafa karıştıran bilgilerle dolu oluyor. Tabii ki oyunda deneyim kazandıkça bu bilgiler sizin işinize yarıyor ama bu kadar karışık bir arayüz sunmak ve deneyim oluşturmak, yeni oyuncuların oyundan hızlı bir şekilde soğumasını sağlayacaktır. Umuyorum ki zamanla bu deneyim iyileştirilebilir.
Naraka: Bladepoint, Çin mitolojisini çok iyi bir şekilde gösteriyor
İnceleme yazımı bitirmeden önce Naraka: Bladepoint oyununun sunumuna da değinmek istiyorum. Bu konuya da oyunun görselliği ile başlayacağım. Öncelikle, temel görsellik kalitesi ortalama üstü seviyede. Yani, öyle karşımızda yeni nesil bir oyun yok ama detay olmayan, ucuz bir oyun gibi de görünmüyor. Yalnız, bunun temelini oluşturan sanat tasarımı, aslında görselliği ciddi anlamda ön plana çıkartıyor. Çin mitolojisi belki de en güzel şekilde bu video oyununun içerisinde görünüyor. Bu yüzden de görsellik bakımından oyunun sizi memnun edebileceğini düşünüyorum. Özellikle de sanat tasarımı çok dikkat çekici olacaktır.
Performans tarafında da çok fazla konuşacak olumsuz bir şey bulunmuyor. Naraka: Bladepoint, şimdilik sadece PC platformunda bulunuyor, konsollara daha sonra gelecek. PC tarafında istenen sistem gereksinimleri ise NVIDIA GeForce GTX 750 Ti ile başlıyor. Önerilen sistem gereksinimlerinde de NVIDIA GeForce GTX 1060 bulunuyor. Yani, günümüzde birçok oyuncu, çok bir sıkıntı yaşamadan bu oyunu çalıştırabilecektir. Optimizasyon ile alakalı çok bir problem olmadığı için de sağlıklı bir şekilde oyunu oynayabileceksiniz. Yalnız, oyunun geliştiricileri, ideal deneyim için oyunu bir SSD içerisine yüklemenizi öneriyor. Aklınızda bulunsun efendim.
Görsellik ve performans haricinde bir de ses ve müzikler var. Naraka: Bladepoint, karakter seslendirmeleri ve diğer ses efektleri konusunda ortalama bir halde. Müzikler ise böyle bir Battle Royale oyunu için yeterli seviyede. Çin mitolojisi oyunun arkasında olduğu için belki müziklerin üzerine daha fazla gidilse, daha otantik bir deneyim oluşturulabilirdi diye düşünüyorum ama oyun, bu hali ile de kesinlikle yeterli. Yani, oyunun genel anlamdaki sunumu eğer bana soracak olursanız gayet kaliteli. Bu kalite sonrasında oyunun konsol versiyonunu, özellikle de PlayStation 5 konsolundaki halini merakla beklemeye başladım açıkçası.
Naraka: Bladepoint, kesinlikle güzel bir Battle Royale oyunu. Evet, oyunun temelinde ne yazık ki bazı kritik problemler bulunuyor ama yine de oynanış ve sunum kaliteli olunca, o problemleri göz ardı edebilmeniz biraz da olsa mümkün oluyor. Mesela, sıradan karakterler bile oyuna sonradan eklenecek olan daha kaliteli karakterlerin gölgesinde kalabilir. Yalnız, benim anlam veremediğim tek konu, bu tip video oyunlarının neden ücretli olduğu. Bu oyun için 20 USD – 130 TL ödemeniz gerekiyor. Konsollarda oyun daha da pahalı olacaktır. Ben açıkçası durum buyken, uzun vadede bu oyunun aktif oyuncu problemi çekeceğini düşünüyorum.