Yanlış hatırlamıyorsam birkaç sene önce EA, yeni nesil bir Need for Speed oyunu için benim oldukça ilgimi çeken bir görsel yayımlamıştı. Neden bilmiyorum ama o tek görsele bakıp, “Herhalde yeni oyun biraz daha Forza Horizon havasında olacak.” diye düşünüp, beklentilerimi oldukça yükseltmiştim. Yani, seri eğer tekrar yeniden başlatılmayacaksa, öyle bir kaliteli ve gerçekçi bir görselin yayımlanması bana gerip gelirdi. Şimdi ise o yeni nesil oyun Need for Speed Unbound olarak çıktı ve görselin tam aksine, gerçekçilik ile anime tarzında bir sanat tasarımının birleştiği bir video oyununu gördüm. Peki, bundan rahatsız oldum mu?
Aslında, giriş paragrafına bakıp, Need for Speed Unbound oyununa şimdi saydırmaya başlayacağımı düşünebilirsiniz ama durum kesinlikle öyle değil. Evet, o görsele kıyasla bu oyun, beklentilerimi gerçekçilik tarafında karşılayamadı ama bambaşka bir yerden vurdu beni. Meğerse, gerçeklik ile çizgi film tarzı sanat tasarımlarının böyle bir oyunda birleşmesi oldukça iyi sonuçlar verebiliyormuş. Tabii ki bu oyunun sadece görselliği, oraya girmeden önce hikayeden ve oynanıştan bahsetmek gerekiyor. İşte bu kısma bakınca, direkt olarak Need for Speed Heat oyununu aklınıza getirebilirsiniz efendim.
Need for Speed Unbound oyunundaki hikayemiz, bir arkadaşımızın bize ihanet etmesi ile başlıyor ve bütün oyun boyunca kendisinden intikam almaya çalışıyoruz. Bu süreç içerisinde tabii ki sokak yarışçısı olduğumuz için bir diğer yandan da polisler ile uğraşıyoruz. Yalnız, benim en çok ilgimi çeken şey hikayedeki kahraman arabası oldu. Bilirsiniz, her Need for Speed oyununda bir kahraman arabası vardır; BMW M3 GTR GT (E46) ve bir önceki oyundan Polestar 1 gibi. Bu oyundaki kahraman arabası ise aslında bizim tarafımızdan belirleniyor. Bu da açıkçası benim ilgimi çeken, hoş bir detay oldu.
Need for Speed Unbound oyunundaki hikaye dört hafta kadar sürüyor. Oyunun gün yapısından biraz sonra bahsedeceğim ama dört haftalık hikaye ardından tek oyunculu içerikleri bitirdikten sonra, oyunun çok oyunculu moduna giriş yapabiliyorsunuz. Serinin bir önceki oyununa kıyasla, bu sefer tek oyunculu mod ile çok oyunculu mod tamamen ikiye ayrılmış. Her iki mod için de ayrı bir garajımız ve paramız bulunuyor. Bu sayede, her iki içerik için de paramızı gönül rahatlığı ile harcayabiliyoruz. Tabii yine de öyle çok detaylı bir çok oyunculu mod beklemeyin. Sonuçta karşımızda bir Need for Speed oyunu var.
Need for Speed Unbound, temelleri iyileştirmeye odaklanıyor
Need for Speed Unbound oyununun açılış kısmını bitirdikten sonra asıl oyun mekanikleri ile yavaş yavaş tanışıyorsunuz. Eğer daha önce Need for Speed Heat oyununu oynadıysanız, bu mekanikler size hiç de yabancı gelmeyecektir. Mesela, gün yine gündüz ve gece olarak ikiye ayrılıyor. Yalnız, serinin bu oyununda artık gündüzleri de yasa dışı yarışlar yapıyorsunuz ve bu yüzden polislerle başınız belaya girebiliyor. Serinin bir önceki oyununda gündüz yarışları yasaldı ama bu oyunda attığınız her adımda polislere karşı geliyorsunuz. Bu yüzden, tehlike de iki katına çıkıyor. Hatta, bu tehlikeyi yönetmeyi bilmeniz gerekiyor.
Need for Speed Unbound oyununda her gün ve her gece ayrı yarışlar sunuluyor. Yani, gündüz bitirmediğiniz yarışları aynı günün akşamında yapamıyorsunuz. Yalnız, bu kafayı takmanız gereken bir şey de değil; polislerle olan aranma seviyeniz gündüzden geceye taşındığı için zaten her yarışı yapmamanız en ideali. Eğer gündüz yarışlarından beş yıldızlık bir polis belası elde ederseniz, gece yarışlarının tamamını riske sokmuş oluyorsunuz. Ayrıca, her günün ve her gecenin yarışlarında artık farklı sistemler de karşınıza çıkabiliyor. Mesela, bazı yarışlara girmek için para ödemeniz gerekiyor. Bazı yarışlar da ödül olarak para yerine araba verebiliyor.
Need for Speed Unbound oyununda farklı yarış tipleri de bulunuyor. Hıza odaklanan yarışlar, viraj almaya odaklanan yarışlar, uzun dayanıklılık yarışları, şov yarışları filan derken sürekli aynı yarışları, kısmen aynı rakiplerle oynuyor olsanız bile yeteri kadar farklılık hissediyorsunuz. Ayrıca, her yarışa her arabayla da giremiyorsunuz. Oyundaki arabaların B, A, A+ ve S olarak dört farklı seviyesi var. B sınıfının yarışlarına A sınıfındaki arabanız ile erişim sağlayamıyorsunuz. Bu yüzden de her sınıfa ait en azından 1 adet araba bulundurmak işinize çok yarayacaktır. Bu arada, sınıf sistemi geldi diye modifiye özellikleri kalktı sanmayın.
Need for Speed Heat oyununda bulunan sistem neredeyse hiç değişmeden Need for Speed Unbound oyununa geliyor. Yani, kozmetik modifiye işlemleri ve performans iyileştirmeleri bir önceki oyun ile aynı. Bu kötü bir şey değil; ben bu sistemi oldukça sevmiştim. Arabanıza farklı motorlar takabilme, onları ayrı ayrı özelleştirebilme, bolca “body kit” veya detaylara inmek isteyen oyuncular için bolca kozmetik modifiye parçası oyunun içerisinde yer alıyor. Ayrıca bu oyunda arabayı baştan aşağı komple değiştiren özel “body kit” ögeleri de yer alıyor. Yalnız, bu özellik sadece belli başlı arabalarda var, hepsinde değil.
Bu oyunda günler su gibi akıp, geçiyor
Need for Speed Unbound oyununda dört haftalık bir maceranızın olduğunu söylemiştim ve oyunun süresi de gerçekten dört hafta. Tek oyunculu modda her gün, gündüz ve gece olarak ayrılıyor. Geceyi tamamladıktan sonra bir sonraki güne geçiyorsunuz. Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe ve cuma günleri bu şekilde geçiyor. Cumartesi günleri ise intikam alabilmek için katılmaya çalıştığınız yarışın elemeleri ve dördüncü haftanın cumartesi gününde de yarışın kendisi bulunuyor. İlk haftanın elemesinde B sınıfı, ikinci haftanın elemesinde A sınıfı, sonra A+ sınıfı ve son haftada da tüm sınıftan arabalara sahip olmanız gerekiyor.
Need for Speed Unbound oyununda bu intikam yarışının haricinde bazı diğer elementler de bulunuyor tabii ki. Mesela, oyunun açık dünyasında yüzlerce toplanabilir koleksiyon ögesi bulunuyor. Ayrıca, gündüz ve geceleri ayrıca zamana karşı ve polise karşı aksiyon yaşayabiliyorsunuz. Zamana karşı olan içerikler, yeni arabaları satın alabilmeniz için kilit açıyor. Bazı diğer içerikler de diğer güvenli evlerin kilidini kaldırıyor. Ayrıca, oyundaki garajınızın da seviyesi yükseltilebiliyor. Bunu yapmak, daha güçlü performans parçalarının kilitlerini açıyor. Araba alma tarafında da artık stok haricinde, özel modifiye edilmiş arabaları alabiliyorsunuz.
Yani, Need for Speed Unbound oyunu mekanikler ve sistemsel açıdan Need for Speed Heat oyununa oldukça benziyor. Tabii ki iki oyun da birebir aynı değil; bu yapıtın içerisindeki sistemler daha da iyileştirilmiş duruyor. Hatta, diğer oyuna göre daha eğlenceli bir deneyim sunuluyor. Bu deneyimi baltalayan tek şey, bence oyunun zorluğu. Bu zorluğu etkileyen ilk şey, gündüzleri de polisle uğraşıyor olmanız. Bu yüzden de açık dünyada koleksiyon ögeleri toplamak biraz başa bela olabiliyor. Ayrıca, geçen oyunun tam tersine, bu seferki oyunda polislerle savaşmanın pek de bir amacı bulunmuyor.
Daha da önemlisi, Need for Speed Unbound oyununda para kazanmak oldukça zor. Yani, belki beni Forza Horizon 5 oyunu çok şımarttı ama bu yeni yapıtın içerisinde öyle özgürce dilediğiniz arabayı alıp, onunla detaylıca oynamak, bolca modifiye etmek imkansız. Oyunun sonuna doğru kazandığınız para artıyor ama aynı zamanda aynı anda idare etmeniz gereken araba sayısı da artıyor. Ayrıca, modifiye parçaları da pahalılaşıyor. Bu yüzden, oyunda sürekli olarak para sıkıntısı çekiyorsunuz, özgür olarak arabaları pek modifiye edemiyorsunuz. Bu, benim bu video oyunundaki en büyük sıkıntım oldu.
Need for Speed Unbound ile hiç olmadığı kadar hızlı gidin
Need for Speed Unbound oyununun temel oynanışına baktığımız zaman ise yine Need for Speed Heat ile neredeyse aynı olan bir sistem mevcut. Yani, araba kontrolleri filan aynı. Yol tutuşu, “drift” atma sistemleri filan hiçbir şekilde değişmemiş. Sadece, oyundaki nitro sistemi biraz değişmiş. Orada da artık standart nitronun haricinde sarı renkte dolan bir bar var. O bar, tek seferlik bir basış ile kullanılıyor ve arabayı ileri itiyor. Barı doldurmak için de diğer arabaların hava boşluklarında durmanız, “drift” yapmanız ve benzeri aksiyonları gerçekleştirmeniz gerekiyor. Aslında oyuna hoş bir stratejik katman katılıyor.
Yalnız, Need for Speed Unbound tarafının temel oynanışı benim bir tık canımı sıktı. Bu sıkıntılı nokta da yol tutuşu ve “drift” anlarının adeta birer mod olması. Yani, bir araba ile viraj alırken “drift” modunu aktif ederseniz, tam yol tutuşuna geri dönmeniz çok zor oluyor. Aynı şey, tam tersi bir senaryoda da geçerli. Yalnız, gerçek hayatta arabaların öyle modları yok. Yani, oynanış bu sistemi sayesinde doğal hissettirmiyor; söylemeye çalıştığım şey bu. Ha, bu benim keyfimi baltaladı mı, kesinlikle hayır. Sadece, biraz daha doğal bir oynanış sunulmasını tercih ederdim. Fakat bu oyun arcade temelli sistemler sunuyorken de doğallık ne kadar mümkün, bilmiyorum.
Need for Speed Unbound oyununun yapay zekası ise fena değil. Hangi zorluk seviyesini seçerseniz seçin, yapay zeka zaman zaman tahmin edilemeyecek hareketler yapıp, sizi şaşırtabiliyor ama karşımızda yine de bir yarış oyunu var ve yapay zeka da tek bir çizgiyi takip ediyor. Bu yüzden de yarışların başlarında veya dönüşlerde arabalar birbirine girip, oldukça yavaşlayabiliyor. Yalnız bu, bu oyuna özel olan bir problem değil. Oldukça uzun bir zamandır piyasadaki tüm yarış oyunlarının yapay zekası zaten ortalama altı bir seviyede. Need for Speed serisinin de bu seviyeyi yükseltmesi bence mümkün değil.
Need for Speed Unbound oyununun çok oyunculu moduna gelince, pek bir şey söyleyebilmek mümkün değil. Yani, gerçek oyuncularla yarış yapabilmek ek bir içerik katıyor oyuna ama boş boş yarışmak haricinde de bir şey yer almıyor ne yazık ki. Yani, ufak bir hikaye filan katılabilirdi belki veya güzel bir ilerleme sistemi eklenebilirdi diye düşünüyorum. Şu anki haline bakacak olursak oyunun çok oyunculu modu oldukça değersiz görünüyor. Yine de daha önce de söylediğim gibi iki modun ayrılmış ve çok oyunculu mod için ayrıca bir garaj ve para hesabının oluşturulmuş olması hoş bir düşünce bence.
Sıra geldi o çok tartışılmış olan görselliğe
Need for Speed Unbound, gerçekçi bir görsellik ile anime tarzı sanat tasarımlarını birbirine karıştırıyor. Mesela, arabalar oldukça gerçekçi iken içinde oturan karakterler bildiğiniz anime tasarımına sahip. Ayrıca, dönerken filan arabanızdan çıkan dumanlar da anime tarzı grafikler ile veriliyor. Oyunun birçok noktasında bu tarz görsel detaylar mevcut ve bence bu detaylar, oyunu bakması oldukça zevkli bir hale sokuyor. Özellikle de hızlı giderken farınızdan ve “spoiler” parçanızdan çıkan ışık çizgileri ve bir arabanın arkasındaki hava boşluğuna girdiğiniz zaman çıkan ufak ışık çizgileri benim kısa sürede favorim olmayı başardı.
Need for Speed Unbound oyununun görselliği bence müthiş iken performans da buna oldukça güzel bir şekilde katkı sağlıyor. Need for Speed sonunda eski nesil konsolları tamamen bıraktı. Bu oyun sadece PC, PlayStation 5 ve Xbox Series X/S için çıktı. İşte bu sayede de yeni nesil konsollar, sonunda 4K/60 FPS değerlerinde bu oyunu deneyimleyebildi. Oyunun hem çözünürlüğü, hem de performansı kusursuz bir şekilde çalışıyor. Ayrıca, yükleme ekranları da oldukça kısa ve DualSense üzerinden verilen destekler ise biraz iyi. Bu arada, tahmin edebileceğiniz üzere oyunu PlayStation 5 konsolumda deneyimledim.
Sesler ve müzikler de Need for Speed Unbound oyununun başarılı olduğu ayrı bir nokta. Her şeyden önce, arabaların motor sesleri gayet güzel. Serinin bir önceki oyununda olduğu gibi zaten her motorun farklı bir sesi var ve araçtaki motorları da değiştirebiliyorsunuz. Ayrıca, egzoz sesini de yine özelleştirebilmeniz mümkün. Müzikler ve karakter seslendirmeleri de kesinlikle başarılı. Bu iki konu hakkında da söyleyebileceğim hiçbir olumsuz şey yok. Müzikler, oyunun sokak yarışı ruhuna güzelce uyum sağlıyor ve seslendirmeler de herhangi bir sıkıntı olmadan dinlenebiliyor. Sadece, ASAP Rocky tarafından yapılan seslendirmeler zayıf.
Her şeyi göz önünde bulundurduğum zaman Need for Speed Unbound, gerçekten oynanması gereken bir yarış oyunu gibi görünüyor. Need for Speed serisi, bir süredir pek de başarılı bir noktada değildi. Need for Speed Heat ile olumlu adımlar atıldı ve serinin bu yeni oyunu ile de o adımlar daha da sağlam bir şekilde yere basar hale geldi. Umuyorum ki serinin bir sonraki oyununda da bu iyileştirmeler devam eder ve bundan daha da iyisini görebiliriz. Eğer bu seriden hoşlanıyorsanız ve/veya arcade tipi bir yarış oyunu deneyimlemek istiyorsanız, bu yapıta bir şans vermenizi öneriyorum. Bence bu şansı hak ediyor oyun.
Para sıkıntısı konusunda haklısınız fakat çok lazımsa single player kısmında hile yaparak istediğiniz paraya sahip olabilirsiniz. Ayrı olarak multiplayer, oyun ilk çıktığında sıkıcıydı fakat haziranda gelen vol3 güncellemesi ile günlük ve haftalık etkinlikler gelmiş ve verdiği paralar çok fazla ve bu da iyi bir şey. Bunların yanında birkaç oyun modu daha geldi ve artık eskisi kadar sıkıcı gelmiyor ama en nihayetinde online bir araba oyunu oynuyorsunuz 2 saate elbet sıkılacaksınız. Yapay zeka konusunda size katılmıyorum nfs heat’ten sonra gayet güzel işliyorlar ilaç gibi geldi. Gündüzleri yarış yapmazsanız polisler gelmez ve açık dünyayı keşfedebilirsiniz orada yanlışınız var.
Konsollarda hile imkanı yok fakat olsa bile bir oyunun eksisini görmemek için hile yapmak pek kabul edilebilir bir şey değil.
Sıkıcı oyun döngüsü konusunda, Need for Speed Unbound’dan katlarca eğlenceli ve yeni hissettiren dakikalık ve saatlik oynanış döngüleri sunan birçok yarış oyunu var. F1 23, Gran Turismo 7, The Crew 2, Forza Horizon 4 ve hatta Need for Speed Heat aklıma 1-2 saniyede gelen ilk örnekler. Ayrıca, Need for Speed Unbound, öncelikli olarak çevrim içi ve çok oyunculu bir yarış oyunu değil. Bu yüzden kendisine “Online araba oyunu işte, 2 saatte sıkması normal.” demek doğru değil. Oyunda tabii ki çok oyunculu modlar olabilir ama tüm bunlar arka planda; oyunun resmi açıklamasında bile çevrim içi ve çok oyunculu özelliklerden bahsedilmiyor: https://www.ea.com/games/need-for-speed/need-for-speed-unbound/about
Özellikle yarış türündeki video oyunlarında yapay zeka birkaç nesil geriden geliyor. Şu anda koskoca bu oyun türünde gelecek vaat eden tek şey Gran Turismo Sophy. O da birkaç yıl uzakta gibi görünüyor. Bunun haricindeki her yapay zeka teknolojisi diğer türdeki günümüz oyunların seviyesinde değil ne yazık ki. Yapay zeka belki bir önceki oyundan daha iyi olabilir fakat bu genel anlamda sistemi iyi yapmıyor; Need for Speed Heat de yapay zeka konusunda diğer tüm yarış oyunları gibi birkaç nesil geriden geliyordu.
Gündüzleri yarış yapmayacak olursak, bir günün yarısını çöpe atmış oluyoruz. Serinin önceki oyununda zaten böyle bir durum yoktu; bu oyunda kurdukları sistem, eğlenceli bir mekanikten ziyade sınırlandırıcı sadece.
Güncellemelerle gelen içeriklerle oyun daha iyi bir hal almış olabilir, doğrudur fakat bizler oyunları, oynadığımız halleri ile inceliyoruz. 2022 yılında tam 180 adet oyun inceledik. Bu sene rakam daha da yüksek olacak ve bu kadar oyunun güncellemelerini takip edip, oynayıp, daha sonra incelemeleri uygun şekilde değiştirmek imkan dahilinde olan bir şey değil.