No Rest for the Wicked, bir sürü harika fikri tek çatı altında bir araya getiren, oldukça da güzel görünen bir aksiyon rol yapma oyunu. Üstelik daha önce Ori serisiyle kalplerimizde taht kurmuş olan Moon Studios ekibinin ellerinden çıkan yepyeni bir yapım kendisi. Portfolyoları bu denli kuvvetli olan bir ekipten de beklentiler bir hayli yüksekti açıkçası. Daha önce denemedikleri bir türde gerçekten de ilgi çekici görünen bir oyun üzerinde çalışıyor olmaları bile fazlasıyla heyecan vericiyken, artık bu oyuna erişebiliyor olmak gerçekten de bambaşka bir his.

Şimdilik erken erişim olarak çıkış yapmayı tercih eden Moon Studios ekibi oyunun uzun bir süre de bu şekilde geliştirmeye devam edeceklerini söylüyorlar. Özellikle de bu oyunlarını kendi seviyelerinde bir yapım haline getirmek için bu sürecin ne kadar devam edeceği hakkında net bir tarih belirlenmemiş durumda. No Rest for the Wicked gibi bir oyun için bu kararın açıkçası çok mantıklı bir karar olduğunu söylemek gerek; genele baktığımız zaman oyun için planlanmış olan birçok içerik var ve bu içeriklerin birçoğu geliştirici ekibin daha önce deneyimi olmayan alanlarda bulunuyor.

Mesela, bu oyun için planlanan ve göze çarpan en önemli özelliklerden bir tanesi, oyuna toplamda dört kişi ile oynama imkanı sunan çevrim içi eşli oyun özelliği. Şimdilik bu özellik aktif değil ancak ilerleyen süreçte, arkadaşlarınızla oynamak için oldukça keyifli olabilecek yapıda bir oynanış barındırıyor bu oyun. Çevrim içi eşli oyun imkanının yanı sıra aynı şekilde oyuncuların yeteneklerini ve karakterlerinin güçlerini yarıştırabileceği bir PvP sistemi barındırması da planlanan içerikler arasında yerini almış durumda.

Açıkça söylemek gerekirse ilk aşamada bu eşli oyun ve PvP modlarının erişim dışı olup sadece tek oyunculu oynanış üzerine odaklanılmış olması bu oyunun geleceği açısından kritik bir önem taşıyor. Oyun sektöründe son zamanlardaki fiyaskoların tamamına genel olarak bir göz atarsak bunun sebebini de çok net bir şekilde görmemiz mümkün. Genelde eşli oyun sistemi çevresinde geliştirilen oyunlarda, oynanıştan çok çevrim içi öğelerin entegrasyonu üzerine yoğunlaşıldığı için güzelim oyunlar heba ediliyor. No Rest for the Wicked için tek oyunculu versiyonun sağlayacağı tecrübeye öncelik verilmiş olması bu yüzden tüm oyuncuların yüzünü güldürecektir.

No Rest for the Wicked

Şimdilik ciddi performans sorunları barındırıyor olsa da oyuna düzenli ve bol şekilde getirilen iyileştirme güncellemeleri ve ara güncellemeler sayesinde her geçen gün, performans açısından, bir adım daha iyiye ve ileriye gitmeye devam ediyor. Mevcut durumda ekran kartınız en üst segmentten bir canavar olmadığı takdirde oyun, sabit ve akıcı bir kare sayısını tutturmakta zorlanıyor. Kamera açısı olarak izometrik bir açıdan oynanış sunan No Rest for the Wicked, genel olarak çok büyük sorun yaşatmasa da birkaç iyileştirmeyle daha iyi hale gelebilecek bir durumda şu an için.

Yine de bu oyunla ilgili bu performans sorunları dışında pek de kötü sayılabilecek şeyler söylemek mümkün değil. Görsel yapısı ve sanat tasarımı kesinlikle bu oyun Ori serisini geliştiren insanların elinden çıkmış dedirten bir seviyede. Çoğunlukla pastel tonlar kullanılmış olan da bir renk paleti bulunuyor bu oyunun ki bu tarz için artık geliştirici ekibin imzası haline geldiği konusunda hepimiz hemfikirizdir diye düşünüyorum. Bazı görsel efektler harici asla göz yormayan ama bir o kadar da göz alıcı bir grafik tasarımıyla karşımıza çıkıyor No Rest for the Wicked.

Bir oyun her ne kadar güzel görünürse görünsün, bu özelliğin yanında iki öğenin daha etkili şekilde uygulanması gerekiyor. Oynanış ve hikaye. Bu iki öğe de kendi içerisinde birçok gerekliliği beraberinde getiriyor evet, ancak genel hatlarıyla şöyle bir göz gezdirdiğimizde bile Moon Studios ekibinin bu alanda da hünerini konuşturduğunu fark etmemiz çok zaman harcatmıyor bize. Aksiyon Rol Yapma Oyunu olan ana türünün yanı sıra içerisinde Rogue-like, Souls-like özelliklerini de barındıran bu yapım gerçekten de oyuncular için bir hazine sunabilecek bir yapım.

Bu kadar çok oyun türünden de esintilerle harmanlanmış oynanışı ise hiç de fena durmuyor bu oyunun. Özellikle oyun içerisinde bulunan hangi silahı kullanmayı seçerseniz seçin, oldukça tatmin edici bir vuruş hissiyatı bulunuyor. Kullandığınız silahın ağırlığını veya hafifliğini gerçek anlamda hissettirmeyi başarıyor. Çoğu Souls-like türündeki oyunda bulunan dayanıklılık sistemi de ayrıca tercih edilmiş ve oyunun oynanışı konusunda belki de en önemli kaynaklardan birisi olarak dikkat etmeniz gereken bir nokta.

No Rest for the Wicked

Her saldırınızı dikkatlice planlamalı, düşmanlarınızın hareketlerini iyi okumanız ve saldırı şemalarını öğrenmeniz gerekiyor. İlk başta ağır ve oynaması zor gibi bir his verse de alıştıktan sonra, bu dövüş sistemi çok büyük bir haz veriyor. Üstelik düşman çeşitliliği konusunda bir FromSoftware seviyesinde olmasa da zaman zaman yeni düşmanlarla karşılaşıp onların da şemalarını öğrenmeye çalışıyoruz. Bu konuda da erken erişim sürecindeki bir oyun olarak iyi bir iş çıkardığını söyleyebilirim. Oyunun bünyesinde barındırdığı yüksek risk, yüksek ödül sistemi de oldukça iyi işliyor.

Zorlu bir düşmanı uzun süre çabalayıp, hareketlerini ezberleyip, alt etmeyi başarmanın verdiği hazzın yanı sıra yeni bölgeleri ve daha önce ulaşamadığınız yerleri keşfetmesi de oyuncuları sürekli daha fazlasını görmek istemeye itiyor. Tüm bunların da güzel bir hikaye ve harika bir sunumla birleşmesiyle de karşımıza No Rest for the Wicked çıkıyor. Özellikle ara sahneler ve seslendirmeler açısından üst seviye bir sinematik tecrübe sunuyor bu oyun. Gerçekten ara sahneleri birleştirip izlemek istesek şu anki haliyle kısa bir animasyon filmi çıkartabilecek seviyede bir çalışma mevcut.

Kralın ölmesi ve taçla birlikte yönetimin de kralın kibirli ve bir o kadar da tecrübesiz oğlu Magnus’a geçmesiyle başlıyor hikaye. Üstelik bin yıldır görülmeyen bir veba da dokunduğu her şeyi yozlaştırmaya başlıyor. Yönetimdeki bu ani değişiklikle birlikte krallık içerisinde bir güç çatışması da ortaya çıkıyor. Bunlardan en öne çıkanı ise, krallığın üzerine çökmüş olan vebayı yenerek, kendisini tanrısına kanıtlamak isteyen hırslı bir rahibe olan Madrigal Seline. Genç kralın tecrübesizliğini de fırsat bilerek, oyunumuzun geçtiği Isola Sacra’ya amacını gerçekleştirmek üzere bir sefer düzenliyor.

Bu sırada biz de Cerim adı verilen mistik ve kutsal savaşçıların bulunduğu bir grubun parçası olarak ortaya çıkıyoruz. Olağanüstü yeteneklere sahip olan bu savaşçılar, vebaya karşı savaşıp, ne olursa olsun yenmeye ant içmiş bir topluluk. Her türlü yeteneğimizi sınayacağımız oyunun erken erişim macerası oldukça heyecanlı bir şekilde başlamış bulunuyor. Fantastik bir orta çağ dünyası resmeden No Rest for the Wicked önümüzdeki erken erişim süreci boyunca bolca değişikliğe uğrayacaktır. Bu gelişmelerle birlikte son halini görmek için sabırsızlanmamak elde değil.