Televizyonlar, hayatımızın odak noktasına girdi. Televizyon olmadan kalkamıyoruz, televizyon olmadan yatamıyoruz, televizyon olmadan yemek yiyemiyoruz, televizyon olmadan eğlenemiyoruz… Şimdi ise Not For Broadcast isimli bir erken erişim oyunu ile o televizyon yayınlarını bizlere sunan yetkili bir kişinin yerine geçiyoruz, canlı yayında hangi kameraların gösterileceğini, hangi reklamlarla insanların kandırılacağını filan seçiyoruz. Dilerseniz bu oyunu, ön inceleme masasına bir yatıralım.

Ön inceleme yazımıza başlamadan önce söylemek istiyoruz ki Not For Broadcast, bir erken erişim oyunu ve bu yüzden de kendisi için puanlı bir değerlendirme yapmayacağız. İçerisinde final bir puan yer alacak gerçek inceleme yazımız, oyun tam sürümü ile çıkış gerçekleştirdiği zaman sizlerin karşısına çıkacak. O zamana kadar da bu ön inceleme yazımız ile idare edilebileceğini düşünüyoruz. Ayrıca, eğer gerek görürsek, erken erişim boyunca ön inceleme yazımızı da güncelleyebiliriz efendim.

Not For Broadcast

Not For Broadcast, tahmin ettiğinizden daha detaylı ve daha eğlenceli

Biraz önce de dediğim gibi Not For Broadcast oyununda bir kanalın akşam saatlerindeki bir haber programı sırasındaki 3 bölümlük canlı yayınını yönetiyoruz. Yönetmekten kastım ise gerçekten yönetmek. Stüdyoda, bu haber programı farklı kameralardan çekiliyor ve bizler de kendi keyfimize göre o görüntüleri, programı izleyen insanlara aktarıyoruz. Kurallara uygun hareket edersek, daha fazla izleyici kazanıyoruz ve işimizden olmuyoruz. Başarısız bir yayın yönetimi ise oyunu sonlandırıyor.

Not For Broadcast, hikaye temelli bir erken erişim oyunu. Oyunun tamamı da stüdyoda geçmiyor zaten. Her iş sonrasında eve gidiyoruz ve diyalog seçimi yaparak hayatımızı ilerletiyoruz. Stüdyo içerisinde ise oyunun gidişatını ve hikayeyi verdiğiniz anlık kararlar, gösterdiğiniz haber başlıkları, fotoğraflar ve hatta gösterdiğiniz kamera açıları ile yayınladığınız reklamlar ile belirliyorsunuz. 1980’lerde geçen bu video oyununda bir canlı yayını yönetmenin gerçekten nasıl stresli olduğunu net olarak anlayabiliyorsunuz.

Not For Broadcast oyununda yapacağınız ilk şey, canlı yayına hangi kameradaki görüntülerin gideceğini seçmek. Bu noktada aslında günümüz kuralları uygulanıyor. Yani, kim konuşuyorsa, onun görüntülenmesi ama bu görüntünün de 10 saniyeden fazla verilmemesi gerekiyor. Reaksiyonlar ise en fazla 3 saniye olmak zorunda. Tabii siz daha farklı kurallar da belirleyebilirsiniz ama en iyi sonucu, modern kurallar veriyor. Ayrıca, ritmik bölümlerde ritmle kamerayı değiştirmek gerekiyor.

Bahsetmiş olduğum bu video oyunu, hangi kameranın gösterileceğini seçme konusunda ciddi anlamda eğlenceli olabiliyor. Eğer dikkatinizi verebilirseniz, zaten haber programında ve diğer bölümlerde yaşanan olaylar ciddi anlamda eğlenceli ve satirik. Sadece canlı yayın sırasında değil, reklam yayınlarında bile kamera arkasında komik olaylar yaşanıyor ve bazen sadece oturup, programı izlemek istiyorsunuz. Bu arada, reklamlar da birbirinden ilginç ve komik oluyor ki onları da siz seçiyorsunuz.

Not For Broadcast

Küfür yok dememiş miydik?

Ben, kişisel hayatımda küfürden nefret ederim ve tesadüfe bakın ki canlı yayınlar sırasında da küfürler çok olumlu karşılanmıyor. Oyuna başladığınız ilk anda, kamera yönetimini öğreniyorsunuz ve öğrendiğiniz ana ikinci şey, küfürleri sansürlemek oluyor. Şimdi, sizin izlediğiniz görüntü ile canlı yayın arasında iki saniye olduğu için küfürlere sansür basabiliyorsunuz ve bunu yapabilmek için de tabii ki kısıtlı bir süreniz oluyor. Aynı şekilde, istenmeyen bilgilere de sansür basabiliyorsunuz, isterseniz.

Televizyon kanalındaki canlı yayını yönetmek, sadece kamera ve sansürden oluşmuyor tabii ki. Haber bölümü sırasında ekranda görüntülenecek başlıkları ve fotoğrafları da siz seçiyorsunuz. Bu seçimleriniz, mutlaka bazı şeyleri etkiliyor ve bu etki ile de eninde sonunda buluşuyorsunuz. Yani, program sırasında basit bir sansürden tutun da ekranda gösterdiğiniz bir fotoğrafa; yayımlanan reklamlardan, yayına dahil etmediğiniz bir ekrana kadar her şey etkiliyor oyunu.

Doğru zamanlamalar ile reklamı girmek, doğru anlarda kameraları değiştirmek filan bir noktadan sonra kolaylaşabiliyor. İşte bu anda da işin içerisinde doğal afetler veya diğer ögeler giriyor. Mesela, oyunda zaman zaman frekans ayarlaması yapmak gerekiyor. Hem canlı yayını yönetip, hem de frekans ayarlamak gerçekten zor olabiliyor. Bunun haricinde, yayın sırasında fırtınalar çıkabiliyor ve sizin kullandığınız bazı butonları devre dışı bırakabiliyor; bu da işleri zorlaştırmaktan başka bir şey yapmıyor.

Şu anda oyunda 3 adet tam bölüm bulunuyor ve geliştirici ekip, oyunun tam çıkışına kadar 10 adet bölüme tamamlanacağını söylüyor bu video oyununun. Her program sonrasında, eğer dilerseniz kayıtlara girip, ortaya koyduğunuz yayını da izleyebiliyorsunuz ki canlı yayın telaşında ne kadar iyi bir iş yaptığınızı düşünseniz bile tekrarları izlediğiniz zaman aslında ne kadar berbat bir yapımcı olduğunu alıyorsunuz. Bunun haricinde, yayın sırasındaki komik diyaloglara da dikkat verebiliyorsunuz.

Not For Broadcast

Not For Broadcast, para kazandırıyor ve harcattırıyor

Not For Broadcast oyununda çalışıyorsunuz ve çalıştığınız için para kazanıyorsunuz. Bu paraları oyuncak alarak, ofis için aksesuar alarak filan kullanabiliyorsunuz. Tabii aynı para ile iyileştirmeler ve güçlendirmeler de alabiliyorsunuz. Mesela, eğer para biriktirirseniz, küfürleri otomatik olarak sansürleyen bir sistemi elde edebiliyorsunuz ki bu, işinizi ciddi anlamda kolaylaştırıyor. Zaten oyundaki her iyileştirme ve güçlendirme, çok güzel düşünülmüş ve gerçekçi ögelerden oluşuyor.

Tüm bunlar haricinde bir de görsellik var tabii ki. Bu video oyununu en düşük görsellikte, NVIDIA GeForce GTX 850M ile oynamayı başardım, 25 FPS civarı idi. En düşük grafik ayarlarında sunulan görsellik ise benim için yeterliydi. Yani, oyun ucuz veya kötü görünmüyordu, yeterince yüksek kaliteli idi. Bununla birlikte, müzikler de gayet başarılıydı. Ben, müziklere normalden biraz daha önem veririm ve bu oyun, gerçekten beni müzik konusunda memnun etmeyi başardı; çok güzel besteler bulunuyor.

Tüm bunlardan önemlisi ise tabii ki canlı aksiyon için insanların verdiği emek. Sonuçta, kameralarda CGI görüntüler izlemiyoruz, gerçek insanlar rollerini yapıyor ve hepsi birbirinden başarılı. Oyun boyunca hiçbir oyuncu sırıtmıyor ve demiyorsunuz ki ya ben bir oyun oynuyorum, bundan ötürü performanslar kötü. Tam tersine, kendinizi 1980’lerde gerçek bir program izliyormuş gibi hissedebiliyorsunuz ki böyle bir oyunda da en önemli şey bence oyuncu performanslarıdır. Not For Broadcast, bu noktada inanılmaz.

Durumu özetlemek gerekirse bu video oyunu, bence başarılı. Oyun sadece birkaç bölüm sunuyor ve sizi daha fazlası için istekli bırakıyor. Tabii ki bu bir erken erişim oyunu olduğu için içeriklerin bitmemiş olması doğal bir durum. Eğer birkaç saatliğine sizi oyalayacak, eğlenceli bir video oyunu arıyorsanız; geliştiricilere de güveniniz varsa ve Not For Broadcast oyununun nasıl ilerlediğine şahitlik etmek istiyorsanız, bu video oyununu sizlere kesinlikle öneriyoruz efendim. Bizce, başarılı bir yapıt kendisi.