Altı yıllık sevgi dolu bir emeğin ardından Glumberland, Ooblets oyununu geçen sene tamamen piyasaya sürmüştü. Şimdi ise bu büyüleyici bağımsız video oyunu, tam sürümünün piyasaya sürülmesinden bir sene sonra Steam üzerindeki yerini aldı. Şimdi, bir ooblet nedir diye sorabilirsiniz. Kendileri dünyanın büyük bölümünde yaşayan, küçük ve duyarlı tipi bitki yaratıklarıdır. Her şekil ve boyutta olabilirler ve her türün nadir olduğunu gösteren birkaç varyasyonu vardır. Böylece koleksiyoncular av heyecanının tadını çıkarabilirler. Yine de oobletlerle ilgili olan ana şey, problemlerini çözmek için savaşmamaları. Kendilerinin daha ilgi çekici bir çözümü var…
Öyle görünüyor ki oobletler bir gün dans etmenin ne kadar keyifli olduğunu gördü ve dans savaşlarına girerek, şiddeti tamamen geride bıraktılar. Oob’da peşinizden gelmedikleri zamanlarda, onları oobcoop’lara yerleştirebileceğiniz çiftliğinizde dolaşıyorlar. Eğer bu kümeslerdeyseler, küçük evlerinin yanındaki ekinlerle çeşitli derecelerde yardımseverlikle ilgileniyorlar. Çiftlikte daha fazla kümes daha fazla ooblete izin veriyor. Böylece sürekli olarak daha fazla çeşit yakalayabiliyorsunuz. Bu arada, yeriniz tükenirse, oobletleri dolaşmaları için bırakabileceğiniz bir rezerv olan yerel Wildlands de var. Kendilerini istediğiniz zaman geri alabiliyorsunuz, merak etmeyin.
Ne olduklarını anladıktan sonra, hayatınızı oobletler olmadan nasıl yaşayabileceğinizi merak etmek kolaydır. Bu oyundan önce hayatınızın tam bir saçmalık olduğu söylenebilir. En azından oyunun hikayesi bize bunu söylüyor. Böylece, yeni bir başlangıç yapmak için anakaradaki Badgetown’a gitmeye karar veriyorsunuz. Uygun bir şekilde, hoş bir belediye başkanı olan Tinstle sizi karşılıyor ve size, kendinize ait diyebileceğiniz boş, harap bir çiftlik mirası bırakıyor. Henüz oobletlere sahip olmasanız da yerel kulüpler sizi aralarına kabul etmekten ve bir tane bağışlamaktan mutluluk duyuyor. Bu tip açılışları eminim ki daha önce sayısız kere görmüşsünüzdür.
Devrimsel bir başlangıç olmasa da Ooblets, oyuncuları heyecan verici ve ilginç bir hikaye boyunca yönlendiriyor. İlk birkaç gün içinde Badgetown’un sevimli, görünüşte masum yerelinde bir şeylerin ters gittiği açıktır. Tinstle ve önemli karakterlerle ne kadar çok sohbet eder ve onlara yardım teklif ederseniz, onları o kadar çok anlarsınız. Onları tanıdıkça ve kasabayı kurcaladıkça, politik yorumlardan ve geç dönem kapitalizmin bizi içine sürüklediği kurumsal cehennemi küçümsemekten çekinmeyen derin bir entrika planını ortaya çıkarıyorsunuz. Tabii hikayeyi boş verip, sadece çiftçilik ile de ilgilenebilirsiniz Ooblets isimli bu video oyununda.
Ooblets ile pastoral bir dünya bizi selamlıyor
Eğer daha önce çiftçilik simülasyonları oynadıysanız, Ooblets içerisindeki pastoral hayata bağlanmak oldukça kolay. Tohum dispanserinden tohum satın alıyorsunuz, arazinizi temizliyorsunuz, tarlaları sürüyorsunuz, ekiyorsunuz, suluyorsunuz ve bekliyorsunuz. Sonunda muz, karoot, freep, thimbis ve Oob’a özgü sayısız tuhaf bitki yetiştirmeye başlıyorsunuz. Zor kazandığınız ürünleri Gummies birimi karşılığında satabilir, daha yüksek gelir için görevleri yerine getirebilir, lezzetli bir yemek oluşturabilir veya getir-götür görevlerinden dans savaşlarına kadar çeşitli şekillerde kullanabilirsiniz. Zamanınızın çoğunu doğru durum için doğru ürünü yetiştirmeye çalışarak geçiriyorsunuz ve göz önünde bulundurmanız gereken çok sayıda durum var.
İlerleme sistemi Ooblets oyununu diğer simülasyonlardan kolaylıkla ayırıyor ve Glumberland sizi kendine bağlayacak ve daha fazlasını istemenizi sağlayacak kadar özel görevler vererek başarılı bir formül yakalamış gibi hissettiriyor. Ooblets oyununu oynamadığım zamanlarda kendimi neden oynamadığımı sorarken buldum; bağımlılık yaratan bir ritmi var. Sadece oyunun sonlarına doğru, oyunun geçtiği yerlerden biri, oyunun temposunu ciddi şekilde bozan bazı sinir bozucu getir-götür görevlerine sahne oluyor ama biraz soğukkanlılığınız varsa, bu sorun olmayabilir sizin için.
Her gün belediye başkanının kasabaya yardım etmek için belirlediği genel hedeflere ve toplum için yapmayı kabul ettiğiniz herhangi bir şeye ek olarak üstlenmeniz gereken yeni görevleriniz var. Bunlar genellikle “bunu yetiştir”, “şunu getir”, “onlarla dans et” veya “oobletimi bul” gibi görevlerin bir kombinasyonudur ama taze kalmaya yetecek kadar çeşitlilik gösterirler. Önemli karakterler ile benzersiz sohbetler yapmak ve onlarla arkadaşlık puanları kazanmak, Ooblets içerisinde zaman geçirmenin bir başka yoludur. Arkadaşlık seviyesi atladığı zaman patladığında, bazı tatlı (işe yaramaz olsa da) çıkartmalar ve hediyeler alırsınız.
Neyse ki Ooblets, herkesin doğum günlerini veya en sevdiği yiyecekleri öğrenmek için koşturmanıza gerek bırakmıyor. Bunun yerine, isterseniz arkadaşlıkta büyük bir artış sağlamak için yalnızca bir kişinin günlük ihtiyaçlarına odaklandığınız bir sistem var. Gereksiz hediyeler aksi takdirde kibarca reddediliyor… İyi hoş da, dans savaşları ne olacak? Ooblets oyununun çözmesi eğlenceli olan ve simülasyon oyununu tamamlayıcı olarak oyunun ilerlemesini sağlayan harika bir savaş/dans sistemi var. Bu savaşlar, sıra tabanlı kart dövüşü ile oynanıyor, vuruşlarınızı çeşitli etkilere neden olan ve size puan kazandıran tatlı hareketler yapmak için harcıyorsunuz. Gelin, bu sistemin detaylarından bir sonraki başlıkta bahsedeyim efendim.
Dans savaşları yapmaya hazır olun
Ooblets oyununda puan toplamı, dans savaşındaki ooblet sayısına bağlı olarak değişiyor. Amaç her zaman aynıdır: Puan toplamınızı en üst düzeye çıkarmak veya maç bitmeden en fazla puanı almak. Her takımın temel bir kart destesi var ama her ooblet seviye kazandıkça destenize eklemek için en fazla üç hareket edinebilir. Bazı hareketler sersemletir, bazıları puan kazanımını artırır veya azaltır, diğerleri çalabilir ve bu böyle devam eder. Sistemin dehası, her bir ooblet’in neler yapabileceğini bilmek ve rakibinizin tarzından yararlanmak için düzgün bir takım kombinasyonu oluşturmaktır. Ne yazık ki çoğu savaş çok zorlayıcı değil. Neredeyse hiç mücadele etmedim, sadece kötü bir takım kurulumu yaptığımda veya RNG (şans elementi) beni alt ettiğinde ve ihtiyacım olan puan kazanma kartlarını alamadığımda kaybettim. Bu da hayal kırıklığı yarattı.
Ooblets içerisindeki yapay zeka çok da zeki görünmüyor, genellikle belirli bir sırayla oynayabildiği kartları oynuyor. Birçok hikaye anı da dans savaşları gerektiriyor ama bu anlarda zorluk daha da düşüyor. Ayrıca günlük turnuvalar için ziyaret edebileceğiniz Badgetown Dancebarn da var. Bu turnuvalar özel kurallara sahip üç turdan oluşuyor ve kazanmanız halinde genellikle bazı radikal ödüllere sahip oluyor. Özel kurallar nedeniyle, bunlar biraz daha eğlenceli ve bazen zorlayıcı olma eğiliminde ama aynı zamanda yapay zekanın da sınırlamalarını gördüğünüz bir yer.
Bunlar bir yana, dans savaşının en önemli kullanımı yeni oobletler yetiştirmektir. Vahşi oobletler, Oob’un çeşitli yerlerinde küçük gruplar halinde dolaşır ve her türlü meydan okumaya hazırdır. Ancak, onları dans etmeye ikna etmek için kolayca elde edilebilen yiyeceklerden karmaşık mutfak lezzetlerine kadar belirli eşyalara ihtiyacınız var. Bunları teslim ettikten sonra dans grubunuzu seçebilir ve savaşın başlamasına izin verebilirsiniz. Kazanırsanız, kaybeden takımın liderinden çiftliğinizde yetiştireceğiniz bir tohum alabilir ve oraya yeni bir arkadaş ekleyebilirsiniz.
Görevler, çiftçilik, arkadaşlıklar ve dans savaşları var – başka bir şeye gerek var mı? Gerek yok ama oyunda daha fazlası var. Bu video oyununda herkesin toplayabileceği mantarları satmanıza olanak tanıyan bir mağaza açabilirsiniz ya da yetiştirdiğiniz mahsulleri, ihtiyacınız olmayan ooblet aksesuarlarını, yaptığınız yiyecekleri, bu tür şeyleri satışa çıkartabilirsiniz. Her günün sonunda, satışlara ve fiyatları ne kadar iyi pazarlık ettiğinize bağlı olarak mağazaya yönelik deneyim kazanırsınız ve bu da yükseltme yapmanıza olanak tanır. Bu biraz hantal bir deneyim ama çiftçiliğin monotonluğundan güzel bir değişim sunuyor.
Ooblets, bağımlısı olabileceğiniz bir oyun
Tüm bunlarla birlikte kazandığınız paraları giyim ve ev dekorasyonu mağazalarında harcayabilir, saçınızı yaptırabilir veya bir spressy satın alabilirsiniz. Vücudunuza geçirebileceğiniz pek çok havalı kıyafet ve evinize yerleştirebileceğiniz pek çok boya, döşeme ve mobilya var. Ne yazık ki, renk şemasında çeşitlilik eksikliği de var. Belirli bir ürün için ne görüyorsanız, onu alıyorsunuz, rengi özelleştiremiyorsunuz, bu nedenle bunu göz önünde bulundurarak tasarım yapmanız gerekiyor. Eğer tüm bunlar bu sizi meşgul etmek için yeterli değilse, mini oyunlar da var! Paranızı, Port Forward oyunları için jetonlara harcayabilirsiniz. Sinir bozucu bir şekilde, bunları hikayenin bir parçası olarak oynamanız gerekiyor. En azından bunlar denenmiş ve gerçek uygulama oyunlarının eğlenceli uyarlamaları, bu yüzden sizin deneyiminiz daha iyi olabilir benimkinden.
Arcade oyunlarından güzel ödüller için takas edebileceğiniz biletler kazanıyorsunuz ya da kendi markasını taşıyan J. Jonah Jameson ile birlikte yerel haber zeplinini (evet, böyle bir şey gerçekten var) ziyaret ederek para kazanabilir ve gazetelerin basılmasına yardımcı olmak için bir slayt tipi bulmaca oyunu oynayabilirsiniz… Yani, enerjiniz varsa, Ooblets her gün sizi böyle bekliyor. Konuşmak, koşmak ve dans savaşlarında oobletlerinizi desteklemenin yanı sıra, çiftçilik faaliyetleri ve bir şeyler toplamak için enerji kullanıyorsunuz. Toplam enerjiniz azaldıkça, daha fazla yemek yiyene veya günün sekizinci fasulye suyunu (kahve) içene kadar fazla koşamazsınız. Dayanıklılığınız tükendiğinde, ayaklarınızın üzerinde uyuyakalırsınız ve kestirmeniz gerektiğinden yakınırsınız ama asla gerçekten bayılmazsınız.
Aslında, iyi bir uyku çekene kadar her gün toplam enerjinizi azaltsa da tüm gece çalışabilirsiniz. Başınızı yastığa koyduğunuzda ise yaptığınız her şeyin anlamsız olmadığını fark edeceksiniz. Yaptığınız hemen hemen her şey, her günün finalinde kişisel deneyiminize göre hesaplanır. Seviye atladığınızda, dilek kuyusunda daha fazla seçeneğe sahip olursunuz. Kuyu, çeşitli günlük görevlerle kazandığınız dilekleri kasabayı yükseltmek, dayanıklılığınızı artırmak, daha iyi tariflerin kilidini açmak, Badgetown’a daha fazla ooblet tanıtmak ve daha fazlası için harcayabileceğiniz yerdir. Simülasyon tarzı bir oyun için ilerleme sistemine güzel bir yaklaşım, ancak hikayede ilerledikçe dilekleri elde etmek zorlaşıyor, bu yüzden onları akıllıca harcadığınızdan emin olun.
Ya da emin olmayın! Ooblets oyununun güzelliği, sevimli veya çirkin küçük yaratıklarla istediğinizi yapabilmeniz ve enerjiyle gece boyunca dans edebilmenizdir. Animal Crossing ve Story of Seasons gibi oyunlar seviyorsanız, bu oyuna bayılacaksınız. İlginç pastel sanat yönetimi, esprili diyalogları ve keyifli renk paletleri ile stil muhteşem. Mekanların çoğu Badgetown kadar heyecan verici olmasa da performans daha büyük haritalarda yavaşlıyor, bazı yavaş yükleme ekranları da var. Yapmak istediği şirin küçük oyunu bilerek yola çıkan bir ekip olduğu için karşımızda, yarattıkları şeyi oynamak bir zevk bence. Eğer güzel şeyleri seviyorsanız, Ooblets oyununu seveceğinizden emin olabilirsiniz.