Son zamanlarda tamamen eşli oyunculu olan oyunların popülerliği iyice arttı. A Way Out ve It Takes Two derken, şimdi de hayatımıza Operation: Tango girdi. Haziran 2021 içerisinde PlayStation Plus ile ücretsiz olarak da verilen bu video oyunu, sadece arkadaşınız ile birlikte oynanabiliyor. Eğer bu oyuna ücretsiz bir dönemde sahip olduysanız, zaten problem yok demektir; arkadaşınız da ücretsiz iken oyunu kütüphanesine ekleyip, sizinle oynayabilir. Eğer oyunu ücretli bir şekilde satın alırsanız da size bir Friend Pass ögesi hediye ediliyor. Friend Pass sayesinde oyunun bir tam kopyasını, istediğiniz arkadaşınıza hediye edebiliyorsunuz.
Operation: Tango, sadece eşli oyunculu olarak oynanabiliyor ve bunun için de bir arkadaşa ihtiyacınız var ama işin içine platform farklılıkları girdiği zaman durumlar biraz karışabilir. Tabii böyle bir karışıklık, birazdan incelemesine başlayacağım bu oyun için geçerli olmayacak; çapraz platform da destekleniyor. Yani, siz PlayStation 5 konsolundan oyuna bağlanırken, arkadaşınız da PC tarafından sizinle oynayabilecek. Yalnız, Friend Pass ögelerini platformlar arasında gönderebiliyor musunuz, bilmiyorum ama tahmin ediyorum ki böyle bir şey mümkün değil. Oyunu eğer PC üzerinden satın alırsanız, sadece PC için hediye edebiliyor olabilirsiniz.
Operation: Tango, casusluk temasına sahip olan ve gelecekte geçen bir oyun. Bu oyunda, oyunculardan biri Agent, diğeri ise Hacker oluyor. Eşli oyunculu bir macera deneyimi sunan bu video oyunu, iletişimi de öne çıkartıyor. Yani, oyunda başarılı olabilmek için arkadaşınızla sesli iletişim kurmanız gerekiyor. Açıkçası bu benim için kısmen bir eksi sayılır. Yani, sonuçta ben rahatlamak için oyun oynuyorum ve rahatlamaya çalıştığım o anlarda belki de sessiz kalmak isterim. Bu yüzden iletişim üzerinden cezalandırıldığınız oyunlara pek sıcak bakamıyorum. Daha önce adını geçirdiğim A Way Out ve It Takes Two kesinlikle böyle oyunlar değildi; kendilerini çok sevmiştim.
Bu arada, Operation: Tango oyununun sadece 3 saat içinde bitirilebileceğini de belirtmek istiyorum. Yani, arkadaşınız ile tek oturuşta bu oyunu bitirebilmeniz mümkün. Yalnız, Agent ve Hacker, farklı rotalardan ilerlediği için bir de rolleri değiştirip, oyunu öyle oynamak isteyebilirsiniz. Bu durumda da bahsi geçen bu video oyununun size sağlayabileceği maksimum oyun süresi bence 5-6 saat civarında olacaktır. Zaten oyunun Steam üzerindeki fiyatı 30 TL civarında; PlayStation 5 konsolunda da ücretsiz. Daha uzun bir deneyim beklemek, bu oyuna karşı yapılmış bir haksızlık olabilirdi. Ayrıca, arada sırada böyle kısa oyunlar deneyimlemek de güzel oluyor.
Operation: Tango, bizlere önce bulmaca çözdürüyor
Daha önce de dediğim gibi Operation: Tango oyununda Agent veya Hacker oluyoruz. Bu iki karakter de oynanan casusluk görevlerine farklı açılardan bakıyor. Asimetrik bir eşli oyuncu deneyimi sunan bu oyun, içerisinde toplamda 8 adet görev bulunduruyor ve bu görevlerin tamamı da yeteri kadar eğlence sunmayı başarıyor. Görevler boyunca bazı tuzakları aşıyoruz, lazerlere karşı savaşlar veriyoruz ve bazı hedefleri takip ediyoruz. Yani, Hollywood dünyasından akıllara gelebilecek, klasik casusluk numaraları karşımıza çıkıyor. Arkada işleyen hikaye ise sadece görevleri neden yaptığınızı açıklamak ile yetiniyor. Yani, öyle etkili bir hikaye sunulmuyor.
Operation: Tango oyununun temelinde bulmacalar yer alıyor. Neredeyse her bölümde karşınıza farklı farklı bulmacalar çıkabiliyor. Bazı bulmacaları iletişimi minimum bir şekilde kullanarak geçebiliyor olsanız da çoğu bulmaca için arkadaşınızla sürekli sesli iletişim halinde olmanız gerekiyor. Görevler boyunca birbirinizle kod paylaşıp, yol tarifi etmeniz gerekebiliyor. Bu yüzden de oyun, arkadaşınız ile tam bir uyum içerisinde çalışmaya başladığınız zaman maksimum seviyeye çıkabiliyor. Evet, arkadaşınızı tuzaklara filan da sürükleyebiliyorsunuz; oyun bu noktada komik olmaya çalışıyor ama böyle şeyler beni pek güldürmüyor.
Operation: Tango oyununun en iyi yönlerinden bir tanesi, her bölümde yeni bir mekanik ve sistem ile oyuncuların karşısına çıkıyor olması. Yani, her bölüm atladığınız zaman sürekli olarak yeni şeylerle tanışıyorsunuz. Oyun zaten 2-3 saat sürüyor ama bu 2-3 saatlik deneyim içinde oldukça zengin bir içerik ile tanışıyorsunuz. Bu içeriklerin, mekaniklerin ve bulmacaların en kötü yönü ise sadece deneme ve yanılma mantığına dayanıyor olması. Yani, karşınıza çıkan sorunları mantık kullanarak, bazı şeyleri çözmeye çalışarak geçemiyorsunuz; denemeniz, yanılmanız, sonra daha başka bir şeyi deneyip, o şekilde bölümü geçmeniz gerekiyor.
Böyle bir casusluk oyununda deneme ve yanılma mantığının kullanılması ne yazık ki çok kötü bir şey. Adı üstünde, casusuz ve karakterlerimizin zeki olması gerekiyor. Onların zeki görünebilmesi için de oyundaki bulmacaları deneme ve yanılma ile değil, bulmacaları gerçekten çözerek geçmemiz gerekiyor. Operation: Tango, ne yazık ki bunu başaramıyor. Ayrıca, oyun size herhangi bir şeyi denetmiyor da. Yani, deneysel bir oynanış sergileyemiyorsunuz. Her şeyin yapılabilmesi için tek bir yol var ve sizin o yolu yanıla yanıla bulmanız gerekiyor. Bu da yine bulmaca oyunları için pek iyi bir nokta değil.
Oldukça güzel görünen bir oyun var karşımızda
Operation: Tango, gerçekçilikten ziyade bir çizgi film gibi görünmeyi tercih ediyor. Oyun bu noktada kesinlikle kaliteli bir görsellik sunuyor ve göze hitap etmeyi de başarıyor. Ayrıca oyunun sanat tasarımı da gayet benzersiz bir havada. İşin içine kullanıcı arayüzünün tasarımı ve diğer birkaç detay da girdiği zaman bir anda görsel açıdan olumsuz hiçbir şey bulamıyorsunuz. Ayrıca bu oyunun yeni nesil sürümü de bulunuyor. Eğer daha kaliteli bir görsellik ve daha stabil bir performans arıyorsanız, oyunun PlayStation 5 sürümüne yönelebilirsiniz. Zaten ben de bu oyunu yeni nesil konsolumda, 4K/HDR destekli bir televizyonda deneyimledim.
Performans ise PlayStation 5 konsolunda olmama rağmen pek stabil değildi. Daha doğrusu, oyunun çoğunluğu gayet stabil bir performans değeri ile geçiyor ama rahatsız edebilecek bir seviyede performans düşüşleri ile de karşılaşabiliyorsunuz. Bu noktada, PlayStation 5 gibi bir konsolun Operation: Tango oyununu kaldıramıyor olma gibi bir ihtimali olamaz diye düşünüyorum. Daha çok oyunun optimizasyonunda sıkıntı bulunuyor olabilir. Ayrıca, performans haricinde oyunda bazı rahatsız edici hatalar da bulunuyor. Belki de geliştirici ekip, cila ve optimizasyon çalışmalarına yeteri kadar vakit ayıramadı.
Sesler ve müzikler de kesinlikle idare eder seviyede. Oyunda bazı hoş müzikler var ve akılda kalıcı da olabiliyorlar. Ses efektleri de ortalama kalitede. Operation: Tango oyunu zaten çok yüksek bütçeli bir yapıt değil. Bu yüzden de ses ve müziklerin bu halde olması çok şaşırtıcı olmadı. Oyunun sunumunu, yani görselliğini, performansını, seslerini ve müziklerini topluca ele alacak olursak, başarılı bir yapıt görebiliriz. Yani, başarılı bir sunum yapıldı diyebiliriz. Yine de tüm bu kategoriler arasından en çok parlayan nokta, kesinlikle oyunun görselliği ve sanat tasarımıydı. Ardından da müzikler geliyor benim için.
Durumu özetlemek gerekirse, Operation: Tango kesinlikle fena değil. Yani, oyunun arkasındaki düşünce gayet güzel. Sunulan temel oynanış da başarılı sayılır. Görselliği zaten daha önce övmüştüm. Bu oyunun benim gözümdeki en büyük problemleri, bulmacalar üzerinde kullanılan deneme-yanılma yöntemi, deneysel oynanışa izin verilmiyor olması ve çok kısa sürüyor olması. Açıkçası bu tip oyunlar için 2-3 saat değil de 7-8 saat daha uygun gibi geliyor. Ayrıca, oyunda yer alan bazı ufak tefek hatalar ve optimizasyon problemleri de rahatsız edici olabiliyor. Yine de arkadaşınız ile oynayacak ufak bir oyun arıyorsanız, bu yapıta bir şans verebilirsiniz.
