Uzay temalı video oyunları her zaman ilgimi çekmiştir. Elite Dangerous, No Man’s Sky, Eve Online, Stellaris ve çok daha fazlasını severek oynamıştım. Tahmin edebileceğiniz gibi Outer Wilds da ilgimi çeken bir video oyunu olmuştu. Bu oyuna, klasik bir uzay keşfi deneyimi diye başladım ama karşıma çıkan şeyler, basit bir keşif oyunundan çok daha detaylı, çok daha güzeldi.
Outer Wilds ile bir zaman döngüsünün içerisindeyiz
Outer Wilds oyununun temelinde çok basit bir oynanış sistemi bulunuyor: Küçük bir eğitici bölümü, opsiyonel olarak tamamlıyoruz ve ardından da oyunun açık dünyasına bırakılıyoruz. Oyunda birkaç farklı, birbirinden ilginç gezegen bulunuyor. Amacımız ise o gezegenleri keşfetmek, sırları çözmek, sinyalleri takip etmek. Fakat küçük bir problem var ki sistemdeki güneş, 20 dakika sonra patlayacak.
Keşfin başlamasından 20 dakika sonra güneş patladığı için ölüyoruz ama ardından, eğitici bölümün başından tekrar oyuna başlıyoruz ve anlıyoruz ki bir zaman döngüsünün içerisinde sıkıştık. İşte bu da oyunun kendisini ve dolaylı olarak hikayesini, diğer uzay keşfi oyunlarından çok daha farklı bir noktaya taşıyor. Outer Wilds, bu sistemi sayesinde kısmen benzersiz bir yapıt olmayı başarıyor.
Tabii tüm bunları yaparken, bir uzay gemimiz de bulunuyor. İç tasarımı oldukça hoş olan, kendinizi evinizde gibi hissettiren bu uzay gemisi, dışarıdan pek hoş görünmüyor ve otomatik pilot gibi sistemlere rağmen inanılmaz garip ve bana göre zor bir şekilde kontrol edilebiliyor. Karakterin kontrolleri kısmen ortalama üstü bir seviyede ama uzay gemisine geçtiğiniz zaman gerçekten zevk alamıyorsunuz.
Yine de bu video oyununda zevk alabileceğiniz şeyler bulmak oldukça kolay. Mesela, oyunlarda hikayeden hoşlanıyorsanız, bu oyunda bolca farklı ve ilgi çekici karakter bulunuyor. Farklı diyalog seçimleri ile onlarla konuşup, oyunun hikayesi hakkında daha fazla bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Diyalog seçimleri, oyunun gidişatını hiç etkilemiyor ama karakterimizin kontrolünün elimizde olması hoş bir his.
Mini oyunlar ve farklı mekanikler de bu oyunda bulunuyor
Outer Wilds, FPP olarak oynanabilen bir keşif oyunu ama oyunda aslında farklı mekanikler ve mini oyunlar bulunuyor. Mekaniklerden kastımız, sinyal takibi ve birkaç farklı sistem daha. Mini oyunlar ise genelde öğretici bölümde karşımıza çıkan, ardından da ana oyunda yer yer işimize yarayan şeyler. Tüm bunlar, oyunda çok yoğun değil ama etrafta sadece boş boş yürümekten çok daha iyidir bunların olması.
Tüm bunların haricinde, biraz önce bahsetmiş olduğum zaman döngüsü ve güneşin patlaması, her defasında oyunu daha da farklı bir hale getiriyor. Mesela, keşfe ilk başladığınızda açık olmayan bir nokta, birkaç patlamadan sonra aktif hale gelebiliyor. Değişiklik olmasa bile Outer Wilds, her patlama sonrasında, aynı yere gitseniz bile keşiften ötürü sizi ödüllendiriyor. Hiçbir zaman boş olmuyorsunuz.
Yine de zaman zaman bu oyunda boş olmak da isteyebilirsiniz. Dediğim gibi, oyunun evreninde birkaç farklı gezegen var ve her gezegenin farklı tehlikeleri var. Mesela, bir gezegende tehlike seviyesi maksimum iken bir başka gezegende tehlike oldukça düşük olabiliyor. Bu noktada da oyunun o güzel evrenini, sakin bir şekilde, kamp ateşinde oturarak tadabiliyorsunuz. Bu hissi tarif etmek çok zor.
Oldukça zengin bir oyun olan Outer Wilds, yavaş bir oyun oynama şekli ile 20-25 saatte bitirilebilecek bir yapıt. Yani evet, bu oyunun bir sonu var ve normal bir oyuncunun da 10-15 saatte bu yapıtı bitirebileceğini düşünüyorum. Oyunun fiyatını da göz önünde bulundurursak, bence gayet uzun bir oyun deneyimi sunuyor bu yapıt. Ayrıca her şey bir oyunun uzunluğuna bağlı olmamalı. Önemli olan deneyim.
Outer Wilds, oldukça güzel görünen bir video oyunu
Bahsetmiş olduğum uzay keşfine, Xbox One X aracılığı ile çıktım. Bu konsoldaki oyun deneyimimi de 4K bir televizyon yerine 1080p değerlerinde bir televizyonda yaşadım. Gördüğüm grafik kalitesi ise beni oldukça memnun etti. Outer Wilds, No Man’s Sky tarzında bir grafik yapısına sahip ama oyun, kesinlikle No Man’s Sky kadar renkli değil. Karşımıza daha sakin, daha soluk bir görsel tasarım çıkıyor bu oyunda.
Grafiklerin güzelliği ve tatlılığı sayesinde çoğu zaman çok güzel manzaralar yakalayabiliyorsunuz ve hemen o anın ekran görüntüsünü almak istiyorsunuz. Yani, bu oyun temelinde zaten hoş ve gizemli bir deneyim sunuyor. Bu deneyim, hoş görünen çevre ile de çok güzel bir şekilde zenginleştiriliyor. Bu zenginleştirmeye, oyunun kaliteli görünen efektleri de büyük bir etki bırakıyor tabii ki.
Grafikler haricinde, oyunun performansının da başarılı olduğunu söylemeliyim. Öncelikle, oyunun hedeflediği performans 60 FPS ve bu hedef, oyunun %95 kadarında başarılı bir şekilde sağlanıyor. Ayrıca bu oyun, Xbox One X için özel olarak geliştirildiği için normalden çok daha iyi grafikler ve performans ile karşılaştığımı düşünüyorum efendim.
Oyunun bu konuları üzerinde bahsedebileceğim son şey ise müzikler. Oyunun başlarında, müzikler çok güzel gibi geliyor kulağa ama aslında oyunun müzik kütüphanesi oldukça küçük. Çok değil, sadece 1 veya 2 saat sonra sürekli olarak aynı müziği duymaya başlıyorsunuz ve bir noktadan sonra da artık bu durum sinirinizi bozmaya başlıyor. O hep çalan müzik çok güzel ama alternatifler de olmalıydı.
Benzersiz bir deneyim, sizleri bekliyor
İnceleme yazım boyunca dediğim gibi Outer Wilds, dışarıdan baktığınız zaman klasik bir uzay keşfi oyunu gibi görünüyor ama kesinlikle öyle değil. Bu oyunda hem gizem, hem keşif, hem bulmaca, hem de aksiyon-macera ögeleri birleştiriliyor. Oyundaki hiçbir şey çok az veya çok fazla değil. Müzikler, kontroller ve yer yer yaşanan oyun hataları haricinde de güzel bir deneyim yaşadığımı söylemeliyim.