Üzerinize akın akın gelen zombilerle kıyasıya bir mücadeleye hazır mısınız? Yoksa daha öncesinde pek çok kez hazır oldunuz mu? OVERKILL’s The Walking Dead, bizlere eğlenceli bir yapım sunma vaadiyle karşımıza çıkıyor. Günden güne klişe haline gelen zombi temalı aksiyon ve hayatta kalma türündeki oyunlara bir yenisi eklenirken, bakalım ne kadar başarılı olunuyor? Dilerseniz giriş bölümünü çok fazla uzatmadan, zombilerle nasıl bir mücadeleye gireceğimizi anlattığımız inceleme yazımıza geçiş yapalım. Bakalım, aynı türde olan diğer yapımlarla, OVERKILL’s The Walking Dead arasındaki farklılıklar neler?
OVERKILL’s The Walking Dead ile kasvetli bir macera başlıyor
Eğer Left 4 Dead serisini veya Call of Duty serisinin zombi modunu seviyorsanız, OVERKILL’s The Walking Dead kesinlikle ilginizi çekecektir. Bir de The Walking Dead dizisinin hayranıysanız, gözlerinizin şimdiden kocaman açıldığını düşünüyorum. Hikaye olarak diziyle paralel zamanlarda geçen OVERKILL’s The Walking Dead, 4 farklı karakterin üzerine yoğunlaşıyor. Aslında incelediğimiz oyunun, bu karakterlerin hikayelerinden çok hayatta kalma mücadelesine odaklanıldığını söyleyebiliriz.
Oyun türü olarak ise yukarıda belirttiğim gibi FPS türünde eşli oyunculu tabanlı bir yapım var karşımızda. Harita üzerinden bölümümüzü seçiyor, takım arkadaşlarımızın gelmesini bekliyor ve seçtiğimiz bölümlere dalış yapıyoruz. Eğer şanslıysak kısa sürede eşleştirmemiz yapılıyor. Şansımız yoksa bir hayli uzun bekleme sürelerine maruz kalabiliyoruz ama bu bekleme sürelerine biraz sonra değineceğim. Öncelikle oyunun yapısına dikkat çekmek istiyorum.
4 karakter seçebildiğimizi söyledim hemen yukarıda. Oyuna giren oyuncuların her birisinin aynı karakter seçebileceklerini de söyleyeyim. Tabii gönül isterdi ki herkes kendi görevini üstlensin, farklı kişilerin maceralarını yaşayalım ama oyuncu bekleme sürelerini aza indirmek adına böyle bir tercih kullanıldığını görüyoruz. Kısaca, farklı özellikler barındıran 4 karakterden istediğimizi seçerek maceraya adım atabiliyoruz.
Seçimden bahsetmişken hemen bir ekleme yapayım. Eğer, oyun lobisine 4 kişi gelmezse, oradaki kişi sayısıyla bölüm başlıyor. Bazı maceralara tek başıma atılmak zorunda kaldığım çok oldu. Oyunda ilerleyebilmeniz açısından bölüm haritası içerisinde en azından 3 kişi olmanız gerektiğini söyleyebilirim. Birlikten kuvvet doğar sözünün ne kadar önemli olduğunu, OVERKILL’s The Walking Dead oynarken bir kere daha anlamaya mecbur bırakılabilirsiniz.
Peki, ne yapıyoruz biz bu oyunda?
İncelemesini gerçekleştirdiğimiz OVERKILL’s The Walking Dead oyununun en büyük amacı, diğer pek çok aksiyon oyununda olduğu gibi hayatta kalabilmek. Çevremiz, yürüyen ölü arkadaşlarımızla dolmuş vaziyette. Ayrıca, buradan bu zombi kavramını bulan insana bir selam yollayalım. Her ne kadar artık klişeleşmeye başlasa da zombi kültüründen çok fazla kişi ekmek yedi ve yemeye devam ediyor. Konuyu fazla dağıtmadan inceleme yazısına dönersek, temelde üzerimize akınlar halinde zombiler geliyor, bazen silahlı kişilerin saldırılarına uğruyoruz, bazense kendimiz kilidini açarak bir grup zombiyi serbest bırakıyoruz.
Yukarıdaki cümlelerden de anlaşılacağı üzere öyle farklı bir amaç için savaşmıyoruz. Her karakterin kendine has silahları ve özellikleri var. Bu özellikleri kullanarak ekibe destek olmaya ve verilen görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Etraftaki eşyaları toplamak, barikat kurmak, bölümü geçebilmek için yapılması gerekenleri takım halinde yapabilmek ana vazifemiz oluyor. Tabii tüm bu görevleri yerine getirirken, yine ana amacımızı yani hayatta kalabilmeyi sağlamaya çalışıyoruz.
Yukarı kısımda takımımızdaki oyuncuların fazla olmasının öneminden bahsettim. Eşli oyunculu video oyunlarında sıklıkla karşılaştığımız bir durum OVERKILL’s The Walking Dead oyununda da karşımıza çıkıyor. Eğer oyunda öldürülürsek, yaklaşık 1 dakikalık bir süre yardım bekleyebiliyoruz. Yerine göre etrafımızı zombiler sarıyor, bizi bir güzel afiyetle yedikleri durumlarla sıklıkla karşılaşabiliyoruz. Bazen de bir kenarda yatarak kurtarılmayı bekliyoruz. Bu süreyi kısaltmak elimizde. Kısaltınca da tamamen ölüyor ve yeniden doğuşumuz için gerçekleşen geri sayımın bitmesini beklemek kalıyor.
Yine eşli oyunculu temelli oyunların pek çoğunda olduğu üzere, tüm takım aynı anda ölürse görev kaybedilmiş oluyor. Oldukça klasik bir yapının, yeni grafikler ve farklı bir temayla oyunculara sunulduğunu söyleyebilirim. Uzun lafın kısası, OVERKILL’s The Walking Dead benzersiz bir deneyim sunmaktan ziyade, klasik bir eşli oyunculu oyunu önümüze seriyor. Tabii karakterler seçimi ve hikayesiyle farklı bir tat oluşturmaya çalışılıyor bu oyunda ama daha önce defalarca denenen bir yöntem ilginç gelmiyor.
Karakterlerimizi tanıyalım, öğrenelim ve geliştirelim
Oyunda 4 farklı karakterin seçilebildiğini belirtmiştim. Bunlardan da kısaca bahsetmek istiyorum. Heather isimli kızıl saçlı ablamız, araştırmacı özelliğiyle ön plana çıkıyor. Birincil silah olarak bir arbalet kullanan Heather, otomatik tabancasıyla oyuna başlıyor. Yakın dövüş silahı olarak da bu karakterin üzerinde sağlam bir kazma görüyoruz. Bu ablamızın yapışkanlı bomba yapabilmek gibi marifetleri de var.
İncelemesini gerçekleştirdiğimiz oyun tarafından bizlere tank sınıfı olarak lanse edilen Aidan, güçlü bir karakter olarak akıllarda yer edecek gibi görünüyor. Birincil silah olarak pompalı tüfekle oyuna başlayan bu karakterin hafif silah olarak da FIK P255 model otomatik tabanca kullandığını görüyoruz. Yakın dövüşlerde okkalı bir beysbol sopasını tercih eden Aidan, dinamit lokumu düzenleme konusundaki uzmanlığıyla ön plana çıkıyor.
Grant isimli bey amcamız, muhtemelen yaşından ötürü işleri uzaktan halletmek isteyen bir karakter olarak gözler önüne serilmiş vaziyette. Birincil silah olarak dürbünlü tüfek kullanan Grant, ikincil silah olarak J&M M29 model silahı tercih ediyor. Ağaç sopasıyla yakından gerçekleşen mücadeleler için pek tercih edilmeyecek olan bu karakter, molotof kokteyli gibi ateşli patlayıcılar konusunda uzmanlık gösterebiliyor.
Sizlerle paylaşacağım son karakter Maya. Bu çekik gözlü kızımız, destek sınıfı olarak OVERKILL’s The Walking Dead oyununda kendisine yer bulmuş vaziyette. Birincil silah olarak hafif makineli MP-5 modeline benzeyen bir tüfek kullanıyor. Kısa sürede benim favori karakterim olan Maya yakın dövüş silahı olarak paslı bir pala kullanıyor. Destek birimi olduğunu ifade ettiğim Maya’nın sağlık paketleri taşıdığını belirttikten sonra biraz da oyundaki geliştirme sisteminden söz etmeye başlayayım izninizle.
Geliştirmelerle dinamikleşen bir oyun yapısıyla karşı karşıyayız
Şimdiye kadar anlattığım kadarıyla karşımızda öyle farklı bir yapım olmadığı sonucunu muhtemelen çıkartmışsınızdır. Üstüne üstlük, yukarıda giriş özelliklerini anlattığım karakterlerin ilk halleriyle oyunu oynamak bazı zamanlarda işkenceye dönüşüyor. Koşamıyorlar, güçleri çabuk tükeniyor, silahlara yeterli cephane alamadıklarından birkaç kurşun attıktan sonra sıkıntılar boy gösteriyor.
Tüm bu olumsuzluklar üst üste geldiğindeyse, oyuncuların OVERKILL’s The Walking Dead oyunundan erken kopmaları için yeterli zemin oluşmuş oluyor. Neden bu oyunla vakit kaybediyorum demeyen; ısrarlı, kararlı ve karakterine odaklanarak geliştirmeleri yerinde uygulayan oyuncular içinse ileride güzel günler var diyebilirim. Şöyle ki başlarda aşırı sıkıcı ve hantal yapısı bulunan OVERKILL’s The Walking Dead, karakterimizi geliştirdikçe çok daha akıcı hale geliyor. Böylelikle oyundan alınan keyif de misliyle artıyor.
Oyunda karakterlerimizi ve onların özel yeteneklerini geliştirebildiğimiz gibi oyun boyunca yardımımıza koşacak olan istasyonların kademelerini de arttırabiliyoruz. Öte yandan silahlarımız için ayrı bir geliştirme ekranı bulunuyor. Geliştirme bölümleri şemalara ayrılarak, kolay anlaşılabilir bir yapıda karşımıza çıkartılıyor. Karakterlerimizin özel yetenekleri, hızları, yardımcı olacağı unsurlar ve pek çok ayrı özelliğini topladığımız puanlarla geliştirebiliyoruz.
Kampımızın gelişimini birkaç ayrı koldan sağlayabilmekteyiz. Bu ayrı kol diye bahsettiklerimin de sağlık istasyonları, silah seçim alanları, radyo dereceleri gibi unsurlardan oluştuğunu ekleyeyim. Öte yandan her bir karakterimiz için birkaç tane özel eşyayı da geliştirme bölümlerini kullanarak aktif edebiliriz. Belirttiğim gibi OVERKILL’s The Walking Dead, başlarda hantal bir yapı sunmasına rağmen ilerleyen aşamalarda çok daha dinamik bir oynanışla bizleri kucaklıyor.
Grafikler orta düzeyde, sesler ise bildiğimiz zombi sesleri
OVERKILL’s The Walking Dead oyununun grafikleri için ne söylemem gerektiğinde açıkçası biraz düşünmek zorunda kaldım. Hani kötü desem kötü değil, harika desem çok daha iyilerini gördüm, şeklindeki fikir alışverişleri zihnimde dolanıp durdu. Sonrasında, bu oyunun grafiklerinin vasatı aşamadığı sonucunu çıkarttım. Grafikler fena değil, rahatsız da etmiyor ama eski görünüyorlar. Bir de fazlasıyla bulanıklık efekti olunca, özellikle zombilerle daha önceki pek çok video oyununda karşılaştığımı hissettim.
Oyunu deneyimlediğim AOC AGON AG352QCX model oyuncu monitöründen ise gayet iyi verim aldığımı belirtebilirim. 2560×1080 piksel çözünürlük ve monitörün sunduğu 200 Hz görüntü hızıyla beraber, oyunun kalitesi bir kat daha arttı. Yalnız belirtmeliyim ki alınan görüntünün orta seviyede kalması, monitörün etkisi de en aza indirdi. Bir de karşılaştığım kaplamalarla ilgili sorunlar eklendiğinde, açıkçası biraz burukluk hissettim.
Kaplamalardan bahsetmişken, OVERKILL’s The Walking Dead oyununun performansıyla ilgili birkaç cümle sarf edeyim. Çok iyi olmayan grafiklere bir de kaplamaların geç yüklenmesi gibi sorunlar eklenince sıkıntı yaşanıyor. Ayrıca eşli oyunculu bir video oyununda sunucu hızlarından kaynaklanan yavaşlamalar baş gösterince, bazı anlar katlanılmaz hale gelebiliyor. Zamanla yayımlanacak olan yamalar vasıtasıyla durumun düzeltileceğini umduğumu belirteyim. Yine de bir zombinin kafasına, elimdeki palayı geçirmek için uygun zamanı kolladığım sırada kendimi ölüyor olarak görmem hiç hoş değildi.
Oyundaki çeşitli sebeplerden kaynaklanan yavaşlamalar, performansı kötü etkiliyor ve istikrarlı bir oynanıştan uzak kalıyoruz. OVERKILL’s The Walking Dead oyununun sesleri ise yine vasatı aşamıyor. Zombilerin sesleri bildiğimiz zombi böğürtüsü, oyunun müzikleri fazla etkileyici değil. Bir tek bazı silah seslerin oyunun atmosferini önemli yönde etkiliyor ama her silahtan da hayal ettiğim sesin çıkmadığını belirtmem gerekiyor.
OVERKILL’s The Walking Dead satın alınır mı, yoksa eldekiler yeterli mi?
Açık konuşmak gerekirse, elinizin altında; Left 4 Dead, Dead Rising veya Call of Duty serileri varsa eldekilerle idare edebilirsiniz. Son zamanlarda Call of Duty: Black Ops IIII oyununu edindiyseniz, tam manasıyla aynı olmamasına rağmen özellikle performansından ötürü bu oyunu oynamanız daha mantıklı olacaktır.
Vasatı aşamayan grafikleri ve sesleriyle karşımıza çıkan OVERKILL’s The Walking Dead, başlardaki zorlu yapısıyla oyuncuları erken yorabiliyor. Öte yandan, inceleme yazısında ifade ettiğim gibi azimli bir oyuncuysanız; oyundaki geliştirmeleri doğru adımlarla gerçekleştirdiyseniz, uzun vadede eğlenceli bir yapımla karşı karşıya olduğunuzu söyleyebilirim.
Görev yapılarının ve oyunun ilerleyişinin gayet mantıklı ve sürükleyici tasarlandığı gerçeğini de göz ardı etmemek gerekiyor. Bölümleri geçtikçe açılan yeni bölümlerin açılıyor olması, oyunculardaki merak unsurunu kaşıyıp, oyuna bir nebze olsun başlanmalarını sağlayacaktır.
Yine de yetersiz hikayesi, klişelerle çevrili yapısı ve özellikle oyunun başlangıcındaki oynanışa dair hantallıkları göz ardı etmek kolay görünmüyor. Rakiplerinin oldukça güçlü adımlar attığı bir dönemde OVERKILL’s The Walking Dead için zorlu bir hayatta kalma mücadelesinin göründüğünü belirterek inceleme yazısını sonlandıralım.