Passing By – A Tailwind Journey, düşük stresli hayatta kalma oyunları dünyasına bir başka büyüleyici giriş olmak için çok çalışıyor ki bu tür, Ark: Survival Evolved veya Don’t Starve gibi oyunlarda olduğu gibi ödüllendirici ama bazen cezalandırıcı zorluklarla noktalanan bir tür. Artık hayatta kalma elementlerini dallanan hikayeler anlatmak için kullanan ya da dünyanız üzerinde yaratıcı kontrol sağlayan ve hatta sizi güldüren oyunları içeren çok daha büyük bir çadır bu tür.

Passing By – A Tailwind Journey; benzersiz bir estetik, bulmaca ve platform öğeleri ve ilginç karakterlerden oluşan bir dünya ile kendi nişini oluşturuyor ama yumuşak bir iniş yapabiliyor mu? Oyunun sanat yönetimi; renkli, neredeyse kağıt işi tarzı bir dünya yaratmak için çoğunlukla üçgenler ve eşkenar dörtgenler kullanan düşük poli geometrik bir sisteme dayanıyor. Bu tutarlı stil, oyuna bakmayı bir zevk haline getiriyor. Yapıt, her şeyden önce gözlere hitap ediyor.

Passing By – A Tailwind Journey içerisindeki binalar veya gemiler gibi önemli yapılar, onları öne çıkaracak kadar stile meydan okuyor ki bu da faydalı bir şey aslında. Bir diğer yandan da sizin karakteriniz olan Curly de dahil olmak üzere karakterler aynı şekilde inşa edilmiş, katlanmamış kağıt bebekler gibi ortamlarda ileri geri hareket ediyorlar. Bu, onlar için bir hikaye kitabı hissi yaratıyor ve bana biraz Dorfromantik gibi oyunların temiz ve geometrik estetiğini hatırlatıyor.

Bu net sanat yönetimi tek tek karakterlerin öne çıkmasına yardımcı oluyor; karşılaşmalarınızın kısalığı çoğunu aynı hissettiriyor. Bu karşılaşmalar da genellikle rüzgarda geçen ilginç gemiler zaten. Görevini rahatça terk eden postacıdan, antika eşya satıcısına kadar, size açıklamalarını bırakan ve sizi oyunun dünyasında serbest bırakan hızlı ve uçarı insanlar mevcut bu yapıtta. Oyunun kendisine has olan oynanış döngüsü düşünüldüğünde muhtemelen en iyisi de bu aslında.

Passing By - A Tailwind Journey

Passing By – A Tailwind Journey oyununu Nintendo Switch Lite konsolumda oynadım ve oyunla ilgili ilk büyük sorunum da buradaydı aslında fakat aynı sorun, PC üzerinde filan problem olmuyor. Bu yazı itibariyle, oyunun kontrol şemasını yeniden eşleştirmemin bir yolu yok. Bu da sinir bozucu bir deneyimle sonuçlanıyor. Envanter, X ile açılıyor ve çoğu etkileşim Y ile yapılıyor. Zıplama da A tuşunda. Omuz düğmeleriyle envanter ekranında beceriksizce ilerlerken ve sadece bir muz yemeye çalışırken yanlışlıkla pencereyi kapattığınızda bu tuş atamalarını hatırlamayacaksınız.

ZR ve ZL düğmeleri hem yardımcı olan, hem de hafif bir yavaşlıkla yürütülen yakınlaştırmanızı kontrol ediyor. Sonuna kadar yakınlaştırmak, zeplininizin kontrollerinde ustalaşmaya çalışırken, hayran kalacağınız hoş bir panorama sunuyor. Bunlar oldukça akıcı; batı rüzgarını tek bir yönde takip edeceksiniz, bu yüzden işiniz rüzgar hızını korumak, belki gaz brülörünü kullanmak, bir sonraki inişinizi keşfetmek için teleskopu kullanmak ve ardından demir atmak için acele etmek olacak.

Yakınlarda, çeşitli aralıklarla gerçekleşen otomatik kaydetmeye ek olarak sabit bir kaydetme sunan ranzanız var ve bunu kullandığınızdan emin olmanız gerekiyor. Her bir adaya iniş yapmak size çeşitli karşılaşmalar sağlayacak. Bazı adalar oldukça küçük ve daha iyi yerlere ulaşmanıza yardımcı olmak için sadece biraz yiyecek ve/veya su sunar. Diğer adalar çok daha büyüktür ve oyunun bulmacaları için bir arena sunar. Kendi başlarına birkaç bulmaca zor; kesmek ve bir köprü yapmak için bir ağacın ışıltısını arıyorsunuz, bir uçurumun kenarında bir tünel arıyorsunuz ve benzer şeyler yapıyorsunuz.

Passing By – A Tailwind Journey incelemesi içerisinde yüzme de var. Bu yüzden koleksiyon malzemeleri veya daha fazla tünel için bir iç lagünün derinliklerinde dolaşmanız gerekebileceğini unutmayın. Ne yazık ki Nintendo Switch Lite konsolunun ekranında, size rehberlik etmesi gereken bazı göstergeler çok küçük kalıyor. Kayalar veya meyveler gibi etkileşime girebileceğiniz özellikler, küçük gümüşi beyaz bir elmasla gösterilir ve gün ışığında parıltıyı seçemiyorsunuz. Tüneller, sarımsı kahverengi toprağa karşı altın bir ışıltıya sahip ve su altındaysa çok soluk kalıyor.

Passing By - A Tailwind Journey

En sinir bozucu olan şey ise zıplamak. Bu mekanik çok titizlik gerektiriyor ve arka plandaki bir kayaya karşı zamanınızı boşa harcadığınızı düşünebilirsiniz. Aslında, bu sizin bir sonraki bulmaca dönüm noktanızdır ve hedefinizden sadece birkaç piksel uzaktasınızdır… Bu nedenle, ilerlemek için kürek ve anahtar gibi yeni öğeler bulmak, diğer oyunlarda olduğu gibi beni heyecanlandırmıyor. Bunlar zaten huysuz olduğum bir envanterde uğraşmam gereken daha fazla öğe. Bunlar, oyunun birden fazla hayatta kalma çubuğuyla da hokkabazlık yapmanız gerektiği gerçeği olmasaydı, uyum sancılarından başka bir şey olmayacak küçük ayrıntılar olabilirdi.

Yüzerken bir oksijen çubuğuna ek olarak oyunda dört tane çubuk var: Genel sağlık çubuğu, açlık çubuğu, su çubuğu ve sıcaklık çubuğu. Karakterimizin yiyecek ve sıvı tüketimi, özellikle de tek bir yeniden kullanılabilir su şişesi ve ada başına bir avuç meyve ile başladığınızda, açıkçası stresli bir hızda tükeniyor. Vücudunuzun sıcaklığını yönetmek o kadar da kötü değil; çoğunlukla çeşitli giyim eşyaları için ticaret yapmaktan zevk almak için bir bahane gibi görünüyor. Oksijen ölçer, ilk anlarda sizi rahatsız edecek, özellikle de bir bulmaca tünelinden geçmeye çalışırken sadece bir arka plan parçası olmayan bir kayaya takılırsanız ama sonra işler bir tık iyileşiyor.

Bu sayaçların çoğu, seyahatleriniz boyunca iyileşecek ama kontrollerle birleştiğinde, oyunun başlarında sinir bozucu bir deneyim yaratıyor. Oyun, tutarlı tarzını ve içeriğini koruyor ve Nintendo Switch Lite üzerinde güzel bir şekilde çalışıyor. Tuhaflıkları ve sorunları, sevimli koleksiyon eşyaları toplamaya ağırlık veren, iyi fiyatlı, daha hafif bir hayatta kalma oyunu arayan bazı hayranlar için şüphesiz sorun olmayacaktır. Ben ise daha aksiyonlu hayatta kalma oyunlarındakinden daha sert olan sayaçlar ve hem mevcut kontrol şeması, hem de tepenizdeki sayaçlarla üstesinden gelinmesi zor olan bulmacalar nedeniyle oyunu önerdiği kadar rahat bulmakta zorlanıyorum.

Yeni bir bağımsız geliştiricinin ilk oyunu olarak, oyunun cilası ve hevesi için hakkını veriyorum Passing By – A Tailwind Journey yapıtının. Bence geliştirici ekibin önünde parlak bir gelecek var ve dediğim gibi özellikle kontrol şemasının üstesinden gelebilir veya değiştirebilirseniz, oyunu çok sevenelr olabilir. Ne yazık ki bu oyun, bu hali ile bana göre değil. Yine de ben inceleme yazılarımda eleştiri yaparken kendim üzerimden konuşuyorum ama puanlarımı daha genel bir şekilde vermeye çalışıyorum. Bu yüzden, bahsettiğim problemlerin üstesinden gelebileceğinizi düşünüyorsanız, bence bu video oyununa bir şans verebilirsiniz efendim. Kendisi bu şansı hak ediyor.

Passing By - A Tailwind Journey
Olumlu
Etrafta dolaşmak, bulmaca çözmek ve uçmak eğlenceli.
Geometrik tarzdaki görselliği benzersiz ve hoş.
Mekanikleri çok derin değil ama tatmin edici.
Olumsuz
PC ile kıyasla Nintendo Switch üzerinde oynaması pek ideal değil.
Görsellik çok güzelken sesler ve müzikler bir tık geride kalıyor.
Karakterler daha fazla diyalog ile biraz daha derinleştirilebilirdi.
7