Peaky Blinders, Netflix üzerinden izleyebileceğiniz çok başarılı bir TV serisi. Şimdi ise bu serinin bir video oyunu hazırlanıyor. Peaky Blinders: Mastermind isimli bu oyunu bizler de Steam üzerinden bir süredir oynuyoruz ve sizler için bir ön inceleme hazırlamak istedik. Normalde, oyunun tümüne erişim sağlayabiliyoruz; oyunun kendisi 10 bölümden oluşuyor ama ön incelemede sadece ilk üç bölümden bahsedebileceğiz; ortada böyle bir ambargo bulunuyor. Oyun, tam çıkışını gerçekleştirdiği zaman bir inceleme de yazacağız mutlaka.

Peaky Blinders: Mastermind, oyuncu kamerasının tepede olduğu bir bulmaca-macera oyunu. Bu oyunda, TV serisinden tanıdığımız karakterleri farklı şekillerde kontrol ederek, zekamızı kullanarak, bölümleri tamamlamaya çalışıyoruz. Birmingham içerisinde yer alan bu yapıt, TV serisine göre de birinci sezonun öncesini anlatıyor. Shelby ailesine katıldığımız bu oyunda, Tommy karakterinin yükselişine tanıklık ediyoruz ama tabii ki ilk üç bölümde bu hikaye örgüsü, çok etkili bir şekilde kendisini geliştirmiyor. Daha çok temel oyun öğretiliyor.

Peaky Blinders: Mastermind oyununun ilk bölümü, genelde bize temel oyunu öğretiyor ve bazı standart mekanikleri görüyoruz. İkinci ve üçüncü bölümde ise bu mekanikler daha da zenginleştiriliyor; oyunun kendisi, oynanış açısından yerine oturuyor. Aynı zamanda üçüncü bölümde hafiften hikaye de etkili bir hal almaya başlıyor. Tommy, Arthur ve Polly gibi karakterleri farklı durumlarda, farkı şekillerde kontrol ettiğimiz bu oyun, içerisinde bazı zaman ile alakalı sistemleri de bulunduruyor ki bunları aktif olarak kullanabiliyoruz.

Peaky Blinders: Mastermind oyununda zamanı geri alma gibi bir özelliği kullanarak, bölümleri tekrar ve tekrar oynayarak başarılı bir strateji geliştirerek ve pratik yaparak, daha da başarılı olabiliyoruz. Bu başarıya da ulaşmamız gerekiyor; her bölüm, süreler ile değerlendiriliyor. Yani, öyle keyif bir şekilde, sağa sola baka baka hareket edemiyorsunuz. Olabildiğince hızlı bir şekilde hareket edip, bir bölümü hızlı bir şekilde bitirmeniz gerekiyor. Açıkçası ben her bölümü keyifli bir şekilde bitirmeyi seviyorum ama bu özellik de rekabet katıyor tabii ki.

Peaky Blinders: Mastermind
Oynanış anlarında gördüğünüz kullanıcı arayüzü tam olarak bu. Zaman kontrolü ve göreviniz gibi temel ögeleri tek bir sahnede görebiliyorsunuz ve görevde ne kadar sürenizin geçtiğini de kontrol edebiliyorsunuz.

Peaky Blinders: Mastermind oyununda nasıl bölümler karşımıza çıkıyor?

Peaky Blinders: Mastermind oyununun ilk bölümünde, adeta bir öğretici deneyim yaşıyoruz. Altın madalyayı 5 dakikada elde edebileceğimiz bu bölümde asıl amaç, kutlama yapabilmek için şampanya elde edebilmek. Yalnız, bunu yapabilmek hiç kolay değil. Öncelikle bir anahtar bulup, evden çıkmamız gerekiyor. Ondan sonra da sokaklarda insanlara görünmeden bara ulaşmak, oradan gizli yolları kullanarak, şampanyaların tutulduğu binaya girmek ve gizli bir şekilde tüm şampanyaları kaçırmak. Bunu yapabildiğiniz taktirde bölümü geçiyorsunuz.

Temel oyunun mantığını anlamış olduğunuz ilk bölümü benim bitirme rekorum, 3 dakika idi. Ardından da öğrenilmiş olan mekanikler ile çok daha iyisini yapmanız, ikinci bölümde bekleniyor. Öyle ki ikinci bölümde altın madalya alabilmek için 2:40 gibi bir süre elde etmeniz gerekiyor ki ben 2:39 ile orayı da geçmeyi başardım. Üçüncü bölümde ise işin içine hikaye çok daha derin bir şekilde giriş yapıyor. Bazı yeni mekanikler de öğreniyoruz ve beynimizi de kullanarak, bölümleri geçmeyi çalışıyoruz. Yalnız, ilk bölümün kolaylığına inanmayın.

Kolay bir bölümün ardından oyun bir anda kendisini zor ve karışık bir yapıya sokuyor; tuşlar bile karışabiliyor kafanızda. Özellikle ben, video oyunlarında kontrolcü kullanmayı tercih eden bir insan evladı olarak, bu oyunu 1-2 gün oynamasam bile üçüncü günde oyuna döndüğüm zaman bir anda hangi tuşun, nerede olduğunu karıştırmaya başlıyorum. Oyundaki yüksek tempo ve süre sınırlamasından gelen stres de bana pek yardımcı olmuyor. Bu tabii ki kötü bir şey değil. Peaky Blinders: Mastermind, çok daha heyecanlı bir hal alıyor bu sayede.

Tüm bu bölümler ve bölümler arasındaki hikaye temelli anlarda konsept tasarımlar üzerinden diyaloglar okuyoruz. Yani, bir görsel roman tadında deneyim yaşatılıyor, hikaye bu şekilde anlatılıyor. Oyunun kendisi ise zaten bahsettiğimiz şekilde ilerliyor. Açıkçası, ben süre sınırlı ve bölüm bölüm ilerleyen oyunlardan pek hoşlanmıyorum ama Peaky Blinders: Mastermind gibi bir oyunun da daha başka nasıl bir şekilde sunulacağını düşünemiyorum. Bu yüzden de bu konuyu çok problem yapmamaya çalıştım kendi kafamda, işe yaradı da sanırım.

Peaky Blinders: Mastermind
Peaky Blinders: Mastermind oyunundaki hikaye, bu tip tasarımların üzerine eklenen diyaloglar ile anlatılıyor. Bu noktada herhangi bir animasyon veya seslendirme bulunmuyor. Yine de güzel yazılmış diyaloglar karşınıza çıkıyor.

Ne yapacağız bu oyun ile?

Peaky Blinders: Mastermind hakkındaki inceleme yazımı bitirmeden önce oyunun sunum tarafına da değinmek istiyorum. Öncelikle de tabii ki görselliğe değineceğim. Bu oyun, kesinlikle çok yüksek kalitede bir görsellik sunmuyor ama konuya sanat tasarımı yönünden bakacak olursak, kesinlikle başarıyı görebiliyoruz. Netflix üzerindeki yapıtın havasını, bu oyunu oynadığınız zaman da alabiliyorsunuz. Aynı zamanda oyunun bir görsel romana döndüğü anlarda da çok güzel tasarımlarla karşı karşıya kaldığımı söyleyebilirim.

Konu, performans olduğu zaman da Peaky Blinders: Mastermind oyunu beni yarı yolda bırakmadım. Benim kişisel olarak kullandığım bilgisayarım öyle çok güçlü bir şey değil; içinde oldukça yaşlı bir NVIDIA GeForce GTX 850M var. Oyunun görselliğini en düşüğe çektiğim zaman stabil bir şekilde 30 FPS değerlerinde çalıştırmayı başardım oyunu. Eğer çözünürlüğü 1080p yerine daha düşük bir değerde seçseydim, muhtemelen stabil bir 60 FPS de elde edebilirdim diye düşünüyorum. Yani, performans beni pek yarı yolda bırakmadı.

Video oyunları haricinde benim müziğe de çok büyük bir ilgim var. Boş zamanlarımda bas gitar ve elektro gitar çalıp, müzik besteliyorum. Bu yüzden de tahmin edebileceğiniz gibi oyunlardaki müziklere ve seslere, normalden çok daha fazla önem veriyorum. Peaky Blinders: Mastermind, ses efekti konusunda çok başarılı görünmüyor ama müzikler kesinlikle başarı. Özellikle oyunun açılış menüsündeki müzik, birkaç saniyede sizi havaya sokmayı bile başarabiliyor. Uzun zamandır herhangi bir oyunda müzikleri bu kadar çok sevmemiştim.

Peaky Blinders: Mastermind, çok güzel bir strateji ve bulmaca oyunu. Ön inceleme için sadece oyunun ilk üç bölümünü değerlendirebiliyorum ama diğer bölümlerde de deneyim çok kötüleşmiyor. Bu oyunun benim gözümdeki en büyük problemleri, çok kısa sürmesi ve yer yer öğretici bilgilerin yeterli olmaması. Mesela, bu ön inceleme için ben oyunu 15 dakika civarı oynadım ve deneyimleyebileceğim yeni bir şey kalmamıştı. Sürelerde dünya rekorunu hedeflemiyorsanız da oyunda pek derin bir tekrar oynanabilirlik bulunmuyor efendim.