Hemen konuya gireceğim: Yeniden yapımların ve iyileştirilmiş sürümlerin pek de nadiren görülmediği bir sektörde, Persona 3 Reload tam bir ustalık işi ortaya çıkartıyor. Persona serisinin modern oyununun öncüsü olan Persona 3, JRPG türünün kimlikleriyle mücadele ettiği bir zamanda pırlanta gibi bir oyundu. Batı temelli sürümünden 17 yıl sonra ve benzer bir kimlik mücadelesi sırasında Persona 3 Reload oyununun yepyeni bir şekilde ortaya çıkması beni mutlu etti.
Persona 3, aslında zamanına göre oldukça devrimci bir oyundu. O zaman için en güzel oyun olmasa da nispeten affetmeyen bir dövüş, süper uzun bir ana zindan ve karakterinizin bağlarının çok fazla mikro yönetimini içeren fantastik bir JRPG deneyimi idi. Orijinal oyunun son perdesi pek çok cevapsız soru bıraksa da oyunun PlayStation Portable içerisindeki sonraki sürümleri ve gizli dövüş oyunu devamı bu soruların cevaplanmasına yardımcı oldu. Persona 3, aynı oyunu birden fazla kez oynadığım nadir durumlardan biri olmayı bu şekilde başardı açıkçası.
Bu da beni Persona 3 Reload oyununa getiriyor. Burada orijinal oyunun oldukça geliştirilmiş grafikleri, oynanışı ve mekanikleri sunuluyor. Yenilenen bu yapıt neredeyse tamamen yeni bir oyun gibi sunuluyor; hikayenin kendisi dışında, Persona 3 Reload muhtemelen orijinal oyunu nasıl hatırladığınızı yansıtıyor; Persona 5, geçmişte bu formülü mükemmelleştirdi. Persona 3 Reload ile ilgili olan şey de bu. Bu arada, Persona 3, harika bir oyun olsa da bu incelemeyi yapma konusunda temkinliydim; teknik olarak üçüncü oynayışımda tükeneceğimi hissettim.
İşin komik yanı ise şimdi oyunu elimden bırakamıyorum. Persona 3 Reload oyunuma yaklaşık 40 saat yatırım yaptım ve oyunun yarısına yeni geldim. Bu incelemeye 40 saat daha ekleyebilirim ve yine aynı şekilde hissederim. Pek çok insanın ilk Persona oyunu Persona 5 idi. Kendisi, şimdiye kadar yapılmış en iyi JRPG yapıtlarından biri. İncelediğim bu oyunun, Persona 5 yapıtının pek çok mekaniğini alacağını duyduğumda da sabırsızlandım. Orijinal oyunda süper sürükleyici bir savaş yoktu ve çoğu savaş sonsuza kadar sürüyor gibi hissettiriyordu.
Peki, bu sefer farklı olan ne? Persona 3 Reload, öncelikle Persona 5 yapıtından daha üstün bir grafiksel sunuma sahip. Okulu ilk kez keşfetmeye başladığımda gördüklerimden çok memnun kaldım. Kaç tane eski oyun, nostalji hissi altında hafızanızda iyi görünüyor biliyor musunuz? Persona 3 Reload, onlardan daha iyi görünüyor. Tam boyutlu anime tarzı üç boyutlu modeller, yeniden çizilmiş karakter portreleri ve mekanlar ile artık günümüze daha da uygun duruyor. Elbette, yeni bir kat boya bir yeniden yapımı ancak bir yere kadar götürebilir. İşte bu noktada diğer iyileştirmeler devreye giriyor. Gelin, biraz da onlardan bahsedelim.
Örneğin, Persona 3 Reload artık yeni bir “switch” mekaniğine ve savaşta bir “theurgy” mekaniğine sahip. Switch mekaniği, Persona 5 içerisindeki “Baton Pass” gibi çalışıyor. Bir düşmana zayıflığıyla vurduğunuzda, sendeliyor ve takımınıza ek bir tur kazandırıyor. Aynı karakterin bir sıra daha almasını sağlamak yerine, bu sırayı başka bir takım üyesine verebilirsiniz ve böylece bir “All Out Attack” kurabilirsiniz. Öte yandan Theurgy, karakterlerinizin oyun içi yeteneklerini kullanarak özel bir saldırının kilidini açmasını sağlıyor. Ana karakteriniz Persona yeteneklerini kullanarak göstergesini doldurur. Bu geliştirmeler dövüşü çok daha eğlenceli hale getiriyor.
Persona 3 Reload ile geçirdiğim zamandan çıkardığım bir diğer önemli şey de oyunun sosyal unsurlarını ne kadar geliştirdikleriydi. Bağlarınızı yönetmek, ana haritadan ilerlemenizi kontrol etme yeteneği ile sonraki oyunlardan bile daha kolay. Bunun da ötesinde, tüm fırsatlar her zaman vurgulanıyor, böylece daha önemsiz görevlerden bazılarını yapmayı hatırlamak zorunda kalmazsınız. En sevdiğim yeni özelliklerden biri de zamanı daha önceki bir kilit noktaya geri sararak birden fazla kaydı yönetme ihtiyacını ortadan kaldırması. Bir sosyal bağlantıda yanlışlıkla gezinirseniz veya indirim gününde silah ve zırh mağazasına uğramayı unutursanız, oyununuzu geri döndürebilirsiniz.
Persona 3 Reload ayrıca Persona 5 yapıtından bazı ek sıralar alıyor; ada ve yurt çevresinde yapılacak ek şeyler ekliyor. Takım arkadaşlarınızla geleneksel sosyal bağlantılar dışında da takılarak onların isyan saldırılarına beceri katmalarına yardımcı olabilirsiniz. Bunun dışında, orijinal oyunla aynı anlamda bir yorgunluk sistemi yok. Yani, eğer isterseniz Tartarus içerisinde çok daha fazla zaman geçirebilirsiniz. Yapacak başka bir şey olmadığı için erkenden yatmak zorunda kaldığım ilk birkaç gün dışında tek bir gece bile boş geçirmedim oyunda.
Görünüşe göre Persona 3 Reload oyunu geliştirilirken, ekip Persona serisini bu noktaya kadar başarılı kılan her şeye bir göz attı ve bunları oyuna dahil etmenin bir yolunu buldu. Elizabeth’in istekleri gibi mevcut şeyler bile, isteklerindeki bazı değişiklikler nedeniyle daha eğlenceli hale geldi. Bu istekler aynı zamanda takım arkadaşlarınızın ve sosyal bağlantılarınızın siz etrafta yokken yaptıkları şeylerin perde arkasına da bir göz atmanızı sağlıyor. Bununla birlikte, genel olarak en önemli değişiklik, her sosyal bağlantıdaki her bir diyalog parçasının seslendirilmiş olması olması.
Sadece seslendirme elde etmekle kalmıyorsunuz, aynı zamanda karakter modelleri her sahnede animasyonlu meslektaşlarıyla eşleşiyor. Bu bağlantıları ilerletmek zorunda kaldığınızda mutlak bir metin çöplüğü gibi hissettirmiyor. Kötü şöhretli repliklerin ödüllü seslendirme sanatçıları tarafından seslendirildiğini duymanın ne kadar şaşırtıcı olduğunu anlatamam. Müziklerde de değişiklikler yapıldığının farkındayım ve güncellenmiş müziğin harika olduğunu düşünüyorum. Persona 5 oyununu oynayana kadar bir bu seriden bir müziği beğendiğimi hatırlamıyorum ama Persona 3 Reload bunu değiştirdi; kulaklarım genel olarak mutlu oldu.
Persona 3 oyununu oynamak için ideal versiyon bu olsa da, bu yeniden yapım hala bazı derin kusurları olan bir başlığın yeniden yapımı. Persona 3 Reload için temel bir sorun, orijinal oyundaki tüm hikaye noktalarını takip etmesi. Bu da genel olarak bazı önemli tempo sorunları olduğu anlamına geliyor. Hiçbir şeyin olmadığı ve sadece hareketlerin üzerinden geçtiğiniz anlar ve zar zor ayak uydurabildiğiniz diğer anlar çok sık yaşanıyor. Hikayenin belirli noktalarda ne kadar yerlerde sürüklendiğini ve diğer noktalarda ne kadar hızlı ilerlediğini unutmuşum.
Aynı zamanda Persona 3 içerisindeki kahramanınızın ne kadar boş hissettiğini de unutmuşum. Persona 4 ve Persona 5 oyunlarının aksine, üçüncü oyundaki karakteriniz sizin onu kontrol etmeniz dışında herhangi bir eylemi olan biri değil. Bu nedenle, hikayede kendinizi az ya da çok bir yolcu gibi hissettiğiniz anlar var. Biraz daha kişilik görmek isterdim ama bunun hikayeyi gerçekten önemli ölçüde ayarlamadan yapılamayacağını da biliyorum. Yine de bir hayal kırıklığı yaşadım.
Persona 3 Reload oyununun 17 yıllık bir yapıtın yeniden yapımı olduğunu unutmamak da önemli. Bu nedenle, bazı anlar inanılmaz derecede eski ve modası geçmiş hissettiriyor. Küçük bir kızı evden kaçmaya teşvik etmek veya hayalperest bir gencin bir öğretmenle çıktığı ve ona aşık olduğu inancını körüklemek çok garip hissettiriyor. Ayrıca, Junpei’nin bu kadar sinir bozucu olduğunu hatırlamıyorum ama hikayenin çoğunda çok sinir bozucu idi kendisi.
Persona 3 Reload oyununun Persona 3 FES ve Persona 3 Portable yapıtlarındaki bazı unsurları kaçırdığının farkındayım ama bu yeniden yapımın, bu sürümlerin yanında kendi başına durduğunu da iddia ediyorum. Oyunun bu versiyonunda diğerlerinde olmayan pek çok yeni unsur var ve tüm bu unsurlar bence oyunu tekrar oynamayı ideal hale getirmeyi başarıyor.
Genel olarak, Persona 3 Reload yapıtını gönülden tavsiye etmemi engelleyen pek bir şey yok. Görsel ve mekanik olarak efsanevi bir oyunun mutlak en iyi versiyonu sunuluyor bizlere. Elbette, hikayenin bazı sağlam tempo sorunları var ve bazen oyun modası geçmiş gibi hissettiriyor ama bunlar belki de böyle bir yeniden yapımda düzeltilebilecek sorunlar değildi ve ayrıca o sorunlar bence genel deneyimin birinci sınıf olmasını da engellemiyor.
Persona 3 Reload, dediğim gibi, bir yeniden yapımın nasıl olması gerektiğine dair mutlak bir ders kitabı fikri. Bu nesil, bu oyunu deneyimleyebildiği için çok mutluyum ve sonunda Persona 4 ve Persona 1 ve Persona 2 ikilisine aynı yaklaşımı görmeyi dört gözle bekliyorum. Tabii bu sırada tamamen yeni bir ana seri oyunu da görmeyi çok isterim ki kendisi çok da uzakta değil bence.