Persona 5 oyununa 200-300 saat harcadıktan sonra her şeyin bittiğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bu oyunun finalinden aylar sonra Phantom Thieves of Hearts, bir yaz tatiline çıkmak istiyor. Malum, oyun boyunca karakterlerin başından yüzlerce farklı olay geçti ve bir tatil de hakları. Yalnız, tatil sırasında her şey sakin bir şekilde ilerlemiyor ve Phantom Thieves of Hearts, kendilerini bir kere daha bolca aksiyonun içerisinde buluyor. Böylece de karşımıza Persona 5 Strikers çıkıyor. Bu oyun aslında direkt bir devam ürünü ama buna rağmen birçok yeni karakteri içerisinde bulunduruyor. Onlar da aslında oyuna oldukça olumlu bir etki bırakıyor.
Persona 5 oyunundan geri dönen karakterlerin tamamını zaten tanıyoruz. Hepsi gayet iyi yazılmış, muhteşem bir şekilde sunulan karakterler. Önceki oyundaki başarı, Persona 5 Strikers oyununda da devam ediyor. Bunun üzerine gelen yeni karakterler de kıdemli olanlardan hiç eksik kalmıyor. Tanıştığımız herkes benzersiz, hatırlanabilir ve güçlü kişiliklere sahip. Ayrıca kendilerinin tasarımı, yazımı ve sunumu da oldukça başarılı. Belki de oynadığım oyunlarla alakalıdır ama Persona 5 oyununu oynadığımdan beri bu kadar başarılı ve etkileyici sunulan karakterler görmediğime inanıyorum. Aslında aynı şeyi hikayenin geneli için de söyleyebilirim.
Persona 5, hikaye konusunda inanılmaz geniş ve kompleks bir oyundu. Persona 5 Strikers ise bu konuda biraz daha sakin hareket ediyor. Bu oyun da kaliteli, akıcı ve sürekli merak hissi uyandıran bir hikaye sunuyor ama sanki her şey daha sade bir şekilde sunuluyor. Yani, oyundaki hikayeyi anlamak için bu sefer beyninizi yakmanız gerekmiyor. Bu durumu bazı oyuncular sevebilir, bazıları da sevmeyebilir. Ben açıkçası bu konuda nötr olmak istiyorum ama yine de hikayede beni rahatsız eden bir nokta bulunuyor: Sanki bu oyun ile önceki oyunun hikayesi, birebir aynı yapıyı kullanıyor. Bu da pek bir yeni hikaye hissi vermiyor.
Persona 5 Strikers, hikaye konusunda ne yazık ki kusursuz değil. Öncelikle, dediğim gibi bu oyun, bir önceki oyuna çok benzer bir yapı kullanıyor. Bu yapı yerine çok daha orijinal şeyler denenebilirdi; sonuçta Persona serisinden bir oyun oynuyoruz ama olmadı işte. Bunun haricinde, oyundaki birçok karakter ve hikaye olayı da pek detaylandırılmıyor. Yani, oyunun hikayesini anlayabilmek ve karakterleri tanıyabilmek için daha önceden kesinlikle Persona 5 oyununu oynamış olmanız gerekiyor. Bu bir devam oyunu, bu yüzden pek şaşırmadım böyle olmasına ama yine de daha ulaşılabilir bir oyun olabilirdi bu yapıt.
Persona 5 Strikers, günlük rutin yaşamımızı yok ediyor
Persona 5 Strikers hakkında aslında söylenebilecek çok fazla olumlu şey var. Hikayeden ve karakterlerden zaten giriş kısmında bahsetmiştim. Bir de ufak olumsuz nokta vardı ama bunların yanında, daha önce Persona 5 oyununu oynamış olan kişiler için de adeta bir şölen bence bu yapıt. Özellikle de o oyundaki karakterleri sevdiyseniz, kendileri bu oyunda çok daha ileri götürülüyor. Yani, sırf yeni oyuna geçtik diye önceki karakterler olduğu yerde saymıyor. Hikaye açısından kendilerini geliştiriyorlar, daha da derin kişilikler oluşturuyorlar. Tabii önceki oyundan gelen gelenekler de bu kadarı ile sınırlı kalmıyor.
Persona 5 oyununda bir takvim sistemi vardı. Oyunda öğrenci olduğumuz için günümüzü iyi planlamamız gerekiyordu. Persona 5 Strikers oyununda da aslında henüz öğrenciliğimiz bitmedi ama tatildeyiz. Tatilde herhalde okula gidecek halimiz yok. Bu yüzden de takvim sistemi oldukça değişmiş bir şekilde geri dönüyor. Önceki oyundaki günlük rutini bozan tek şey, değişen takvim sistemi değil tabii ki. Oyunun genel yapısı da oldukça büyük bir farklılık gösteriyor. Bu oyunu oynarken kendimizi adeta bir yolculukta gibi hissediyoruz; Japonya’yı karış karış dolaşıyoruz ve sürekli olarak kendimizi farklı olayların içerisinde buluyoruz.
Persona 5 Strikers, aslında Persona 5 oyununa çok benzer bir şekilde başlıyor. İlk birkaç bölümde pek de bir farklılık göremiyoruz ama bir noktadan sonra oyun kendisini ciddi anlamda açıyor ve yeniliklerle tanışıyoruz. Ondan sonra da zaten her yeni macera için Japonya’da yeni bir şehre gidiyoruz, aksiyonumuzu yaşıyoruz, uzunca diyaloglara şahitlik ediyoruz, gittiğimiz şehirdeki turistlik alanları ziyaret ediyoruz, sosyal oyunlar oynuyoruz ve bunu bir sonraki şehirde tekrar ediyoruz. Ayrıca, Persona 5 oyununda olduğu gibi bu oyunda da bir mağara sistemi bulunuyor ki bu sistemde birkaç adım ileriye gidiliyor.
Persona 5 Strikers oyunundaki mağara sistemi, kesinlikle Persona 5 oyunundakinden daha iyi. Bunun en önemli sebebi ise mağaraların çok daha büyük olması ve keşfe izin vermesi. Bunun yanında; sürekli değişen tasarımlar, bulmaca ögeleri ve platform anları derken, mağaralar aslında oyunun en eğlenceli yanı olup, çıkıveriyor. Tabii ki önceki video oyununda da mağara içerikleri yeterince eğlenceliydi ama bu yeni oyunda sanki işler bir sonraki adıma geçmiş gibi görünüyor. Aslında, bunun sebebi oyunun değişmiş olan dövüş sistemi de olabilir. Gelin, ondan da yeni bir başlık altında bahsedeyim efendim.
Sıra tabanlı dövüş sistemi gidiyor, aksiyon geliyor
Persona 5 oyununda sıra tabanlı bir dövüş sistemi kullanılıyordu. Bu sayede oyuncular, oldukça stratejik davranabiliyordu. Yalnız, bana soracak olursanız bu tip sistemler pek de aksiyon sunmuyor. Persona 5 Strikers ise aksiyona daha çok önem veriyor ve bunu gösterebilmek için de öncelikle sıra tabanlı dövüş sistemini siliyor, gerçek zamanlı bir dövüş sistemi ekliyor. Evet, bu video oyununda gerçek zamanlı olarak dövüşebiliyoruz veya savaşabiliyoruz. Bu sırada, önceki oyundan kalan stratejik ögeler de bu aksiyonun içerisinde yaşamayı başarabiliyor. Oynanış ise oldukça hızlı ve akrobatik hissettiriyor.
Persona 5 Strikers oyununu oynarken aslında Persona 5 oyununda eksik olan aksiyonu en iyi şekilde hissedebiliyorsunuz. Tabii bu sırada, önceki oyundaki gibi düşmanların zayıf noktalarını bulmaya devam etmeniz gerekiyor ve sürekli olarak dövüşen/savaşan karakterler arasında da değişiklik yapmanız gerekiyor. Eğer daha önce Final Fantasy VII Remake oyununu oynadıysanız, dövüş/savaş sistemi tam olarak ona benziyor. Tabii ki basit bir şekilde ilerleyerek de bu oyunu oynayabilirsiniz ama bunu Easy seviyesinde yapabilirsiniz; Normal ve Hard eminim ki kısmen taktiksel oynanışı ödüllendirecektir.
Bu arada, Persona 5 Strikers oyununun dövüş/savaş kısmı gerçek zamanlı oldu diye karakterler de kişiliklerini ve benzersizliklerini kaybetti sanmayın. Persona 5 oyununda olduğu gibi bu oyunda da grubunuza ekleyebileceğiniz her karakterin ve tabii ki ana karakterimiz olan Joker’ın benzersiz vuruş setleri, yetenekleri filan bulunuyor. Bu sayede aslında oynanış tarafını dilediğiniz gibi özelleştirebiliyorsunuz. Bunu zaten özellikle de bölüm sonu canavarı karşılaşmalarında yapmanız gerekecek. Doğru karakterlerle savaşmak, her zaman en tatmin edici sonucu çıkartacaktır sizin için ki bölüm sonu canavarları da zaten muhteşem savaşlar sunuyor.
Yalnız, hikayede olduğu gibi oynanış tarafında da bazı ufak tefek problemler bulunuyor. Mesela, Persona 5 Strikers artık gerçek zamanlı dövüş sistemi sunduğu için zaman zaman kamera tarafında problemler yaşanabiliyor; istediğiniz kamera açısını elde edemeyebiliyorsunuz. Aynı zamanda, dost olan yapay zekalar da savaş anlarında pek etkileyici bir iş çıkartamıyor. Bu yüzden de yapay zekalara komut vermek isteyebilirsiniz ama ne yazık ki onu da yapamıyoruz. Bu arada, gerçek zamanlı savaş sisteminin kullanılması, bazı sürpriz bölüm sonu canavarı karşılaşmalarını da tatsız hale getirebiliyor ama hepsine zamanla alışabiliyorsunuz.
Persona 5 Strikers, bir önceki oyun kadar başarılı mı?
İnceleme yazımı sonlandırmadan önce Persona 5 Strikers oyununun sunumundan da bahsediyorum. Öncelikle tabii ki oyunun görselliği geliyor. Görsel kalitenin aslında Persona 5 ile arasında pek bir fark bulunmuyor. Sanat tasarımı ise bir önceki oyunda olduğu kadar kaliteli ve başarılı. Menü tasarımları olsun, kullanıcı arayüzü olsun ve oyundaki diğer ufak tefek noktalar olsun, temayı çok iyi bir şekilde yansıtmayı başarıyor. Yalnız, oynanış anlarında görsel kalitenin düşmesi zaman zaman beni rahatsız etti. Keşke geliştirici ekip, oyundaki görsel kaliteyi tek bir noktada tutabilseydi diye düşünmedim değil açıkçası.
Persona 5 Strikers, performans tarafında da pek bir problem çıkartmıyor. Oyunun bilgisayar tarafında herhangi bir optimizasyon sıkıntısı bence bulunmuyor. Konsol tarafında ise oyuncular zaten bu oyunu 60 FPS olarak oynayabiliyor. PC tarafında zaten oyunun sistem gereksinimleri de pek yüksek sayılmaz; önerilen sistem gereksinimlerinde ekran kartı olarak NVIDIA GeForce GTX 680, işlemci olarak da Intel Core i5-3470 öneriliyor. Eğer donanımız bu gereksinimleri karşılayabilecek seviyedeyse, oyunda hiçbir problem yaşayacağınızı sanmıyorum. Konsollarda da performans tarafında bir problem yer almıyor.
Ses ve müzik ise aynı Persona 5 oyununda olduğu gibi oldukça başarılı. Persona 5 Strikers da müziklere ve oyun içerisindeki ses efektlerine ciddi anlamda büyük bir önem veriyor. Yalnız bu noktada da mutlaka bahsetmem gereken bir şey var: Önceki oyundan bazı müzikler geri dönüyor. Bu, bazı oyuncular için tembel bir hareket gibi görünebilir ama ben bunu bir eksi nokta olarak görmüyorum. Önceki oyunun müzikleri de müthişti. Aynı müzikleri tekrardan duymak beni hiçbir şekilde rahatsız etmedi, hatta mutlu bile etti. Genel olarak baktığım zaman ise oyunun sunumunu oldukça başarılı buldum efendim.
Persona 5 oyununu oynadıysanız ve onu sevdiyseniz, Persona 5 Strikers kesinlikle oynamanız gereken sıradaki oyun olmalı. Daha önce Persona 5 oyununu oynamamış olan kişilere ise hikayeden ötürü yeni oyunu önerebilmem çok zor. Zaten bu oyun serisi de genelde kendi fanlarına hitap ediyor, bir tek Persona 5 oyunu yeni oyuncuları çok iyi bir şekilde kabul etmişti. Bu yüzden Persona 5 Strikers ile durumların tekrardan eskiye dönmesine şaşırmadım. Demek istediğim şudur ki bu oyun serisine aşina biriyseniz, incelemiş olduğum bu oyunu kesinlikle oynamanız gerekiyor. Seriye yeni gelecek bir oyuncuysanız, ilk hedefiniz Persona 5 olmalı.
