Piyasada olan iki PlanetSide oyunundan sonra serinin yeni bir oyunu olan PlanetSide Arena için erken erişim süreci başladı. Ücretsiz olarak oynanabilen bu çevrim içi savaş oyununa sizler için göz attık. Bu erken erişim sürümünde dikkatimizi çekenleri, eksikleri, fazlalıkları sizler için değerlendiriyoruz. Eğer siz de hazırsanız, bu yeni oyunun ön inceleme yazısına beraberce başlayalım. Bakalım karşımızda nasıl bir yapım duruyor?
PlanetSide Arena ile farklı bir savaş deneyimi yaşanıyor
Dilerseniz, öncelikle ön incelemesini yaptığım bu oyunun nasıl bir yapısının olduğundan biraz bahsetmek istiyorum. PlanetSide Arena, kısaca özetlemek gerekirse bir topyekûn uzay savaş oyunu. Çevrim içi ve çok oyunculu olan bu yapımda bir açık dünyaya bırakılıyoruz ve savaşta hayatta kalan taraf olmaya çalışıyoruz. Bu kısma kadar bir farklılık bulunmuyor yalnız hayatta kalma işlemini Battle Royale tarzında bir mekanikle gerçekleştirince işlerin boyutu biraz değişiyor.
Şöyle ki, oyunun bir açık dünya haritası bulunuyor. Bu haritaya, seçtiğimiz oyun tarzına göre iki türlü giriş yapabiliyoruz. Takım oyunu temelli oyun modunu seçersek; klasik Battle Royale oyunlarında olduğu gibi bir hava aracıyla dilediğimiz zaman atlama imkânımız bulunuyor. Manga temelli oyunu seçersek de 12 kişiden oluşan ekibimiz, bir noktaya bırakılıyor ve oradan açık dünyaya giriş yapıyoruz.
Yine Battle Royale oyunlarında olduğu gibi oyunun açık dünyasına indiğimizde parçalar toplayabiliyoruz. Yalnız, bu alana elimiz bomboş inilmediğini belirteyim. Oyunun başında üç sınıftan bir tanesini seçmemiz gerekiyor. Bizler de başlangıçta; saldırı, mühendis ve sağlıkçı sınıfları arasında seçim yaparak oyuna başlıyoruz. Bu sınıfların öyle aman aman farklı özellikleri olmadığını belirteyim. En azından oyun alanında kritik bir önem arz etmiyorlar.
Bununla birlikte, seçilen her sınıfın ekipmanlarında farklılık görülüyor ve bu ekipmanları özelleştirebiliyoruz. PlanetSide Arena için aynı oyunda birden fazla oyun türünü görüldüğü bir yapım yorumunu yapabilirim. Amacımız, üst kısımda da belirttiğim gibi sürekli daralan açık dünyada toplayabildiğimiz geliştirme unsurlarını toplamak ve rakip takımla karşılaştığımızda onları öldürmek oluyor. Hayatta kimin oyuncusu kalırsa, o takım maçı kazanıyor.
Oynanış mekanikleri fena değil ama günümüzde daha iyileri bulunuyor
Ön incelemesini gerçekleştirdiğim PlanetSide Arena oyununun oynanış mekaniklerine biraz değinmek istiyorum eğer izin verirseniz. Bu oyunda, oynanış mekanikleri açısından bir uzay havası oluşturulmaya çalışılmış durumda. Her bir karakterin belirli sürede havada kalma imkânı bulunuyor. Sırta takılan jetler sayesinde, pek çok oyunda gördüğümüz sınırlı süreli uçma mekaniklerini karakterlerimizde görebiliyoruz. Bu durum, savaş alanlarında farklı bir konuma geçmek için önem arz ediyor.
Öte yandan, savaş mekaniklerinin idare ettiğini ama günümüzde çok daha akıcı örneklerinin olduğunu söyleyebilirim. Oyun türü ve yapısal benzerlikler açısından bir Apex Legends oyunuyla, PlanetSide Arena oyununu karşılaştırdığımda, Apex Legends oyununun akıcılık açısından üstün olduğunu görüyoruz. PlanetSide Arena ise ilk etapta, oldukça amatör bir yapım izlenimi veriyor. Öyle çok akıcı bir oynanışı ne yazık ki bulunmuyor. Çağın çok gerisinde değil ama belirtiğim gibi bazı örneklere, kalite açısından yaklaşamıyor.
Bu arada, ön incelemesini gerçekleştirdiğim oyundaki görüş açısını seçebildiğimizi belirtmeden geçmeyeyim. Oyunun ayarlarından, hareket anlarında FPS ya da TPS kamera açısıyla oynayabilme seçeneklerinden bir tanesini seçebiliyoruz. TPS yani üçüncü kişi kamera açısını seçseniz dahi nişan aldığımız anlarda oyun birinci kişi kamera açısına geçiş yapıyor. Şahsen ben bir süre TPS kamerayla oynadıktan sonra FPS kamera açısına geçmeyi tercih ettim çünkü karakter animasyonları, gözüme fazla hoş gelmedi açıkçası.
Bir de kamera geçişleri sırasında süre kaybı olacağından FPS kamera açısını, diğerine nazaran daha kullanışlı bulduğumu belirteyim. Kamera açılarıyla bir sorununuz kalmadıysa işin savaş kısmıyla ilgileneceksiniz. PlanetSide Arena oyununun savaş mekaniklerinin de henüz tam anlamıyla yerine oturmadığı yorumunu yapabilirim. Bazı silahlar oldukça tok bir vuruş hissi sunarken, bazıları çatapat tabancasından ileriye gidemiyor. Oyunun bir erken erişim sürümü olduğunu göz önüne alarak bu durumu şimdilik fazla büyütmeye gerek yok. Bununla birlikte geliştirilmesi gerektiğini belirtelim.
Grafikler ve performans açısından istikrarlı bir yapım göremiyoruz
PlanetSide Arena oyununun grafiklerini tanımlamak gerekirse, Borderlands serisine benzer bir yapısının olduğunu söyleyebilirim. Tam manasıyla aynı değil ama iki boyutlu gibi görünen bir üç boyutlu yapı bu oyunda bulunuyor. Uzaktaki nesneler görünmez olmak yerine bir yağlı boya tablosu gibi duruyorlar. Bu özelliğin beğenimi kazandığını belirteyim. Öte yandan gerçekleştirilen sanatsal çalışmaları her ne kadar olumlu bulsam da grafiklerin öyle hayret verici olmadığını söylemek isterim.
Biraz daha açık ifade etmek gerekirse, bu oyunun grafikleri farklı ama zamanın bir hayli gerisinde duruyor. Bu durumun kesinlikle, Borderlands serisine benzer bir yapı kullanılmasıyla alakası yok. Karakter modellemeleri, oyundaki detaylar bir hayli eksik bırakılmış durumda. Dolayısıyla, oyunu oynarken insanın gözünün bazı grafiksel detayları arıyor. Bunların öyle fazla abartılmasına gerek yok ama ufak tefek çizgilerle oyunun sunduğu his, daha detaylı bir biçimde verilebilirdi, diye düşünüyorum.
Oyunun seslerinin de vasatın altında kaldığını belirteyim. Tabii karşımızda bir erken erişim sürümü bulunuyor ve zamanla çeşitli düzeltmeler yapılacaktır. Ancak, oyunun performansındaki sorunlar ve sunucuların tutarsızlığı önemli bir sorun. Neredeyse PlanetSide Arena oyununa her girdiğimde fakklı bir sorunla karşılaştım. Yine neredeyse her oyuna girişimde, grafik ayarlarını en baştan yapılandırmak zorunda kaldım. Tercih etmememe rağmen bazen oyun çerçeveli bir biçimde açıldı. Ayarlar menüsünde tam ekran gözükmesine rağmen biraz uğraşmak zorunda kaldım.
Biraz uğraşmak dediğim de önce çerçeveli moda alıp sonra tekrar tam ekrana geçip kayıt etmem oldu. Yalnız bu işlem basit bile olsa her oyuna girişte tekrar edilmesi can sıkabiliyor. Bununla birlikte oyuna farklı girişlerimde çözünürlük ayarların değiştirildiğine de şahit oldum. Belirttiğim gibi henüz erken erişim sürecinde olunduğu için tüm bu hataların düzeltileceğini umut etmekten başka bir çarem bulunmuyor. Bu arada oyunun karakter özelleştirme seçeneklerinin oldukça cılız kaldığını da sözlerime eklemek istiyorum. İki tanesi kilitli olan üç seçenekle, giysi ve silah kaplaması gibi özelleştirmeler yapabiliyoruz.
PlanetSide Arena, henüz erken erişim seviyesinin bile altında
Ön inceleme yazısını toparlarken, oyuna girişlerde oldukça uzun süre lobide beklenildiğini belirtemeden geçmek istemiyorum. Dakika tutmadım ama yaklaşık bir on dakika bekledikten, boş bir hangarda takım arkadaşlarımıza gereksiz silah atışları yaptıktan sonra oyuna geçiliyor. Bu sürenin çok ama çok uzun olduğunu söylemek isterim. Ayrıca, oyuna girildiğinde yine uzunca bir süre Battle Royale tarzında boş koşuların zamanla can sıkıcı bir hal aldığını da sözlerime ekleyeyim.
PlanetSide Arena için pek çok şeyi denemek isteyen fakat işleri biraz çorbaya çeviren bir yapım yorumunu yapabilirim. Battle Royale temeline dayanan topyekûn savaş mantığı beğendiğim bir fikir olmasına rağmen oyunun eksiklikleri eğlence oranını aşağılara çekiyor. Oynanış mekaniklerinin, benzerlerine kıyasla fazla akıcı olmaması da beğeni derecemi azalttı. Açıkçası ben bu yapımda umut görüyorum ama erken erişim sürecinde ne gibi dokunuşların yapılacağını henüz bilemiyorum. Beraberce bekleyip göreceğiz, bakalım karşımıza daha oturaklı ve eğlenceli bir oyun çıkabilecek mi?