Piyasada şu anda arkadaşınızla birlikte oynayabileceğiniz birçok farklı oyun var ve onlardan biri de restoran yönetip, yemek yaptığınız PlateUp!. Bu oyun ile Overcooked arasındaki karşılaştırmalar kaçınılmaz; sonuçta her ikisi de küçük ekiplerin yemek pişirme temalı oyunları ama her iki oyun da oynanış açısından büyük ölçüde farklı aslında. Overcooked serisi daha çok bulmaca çözme ile ilgiliyken, bugün inceleyeceğim bu oyun bir yemek pişirme/restoran simülatörü deneyimi sunuyor.
PlateUp! içerisindeki amacımız, bir restoranın müşterileri rahatsız etmeden birkaç gün ayakta kalmasını sağlamak. Hizmet sektöründe çalışan herkes bunun başarılması oldukça zor bir şey olduğunu onaylayacaktır sanırım. İşleri daha da zorlaştırmak için sinirlenen tek bir müşteri tüm işinizi durdurabilir. Bu yüzden müşterileri masa için bekletemez, siparişleri yavaş alamaz ya da yemekleri geç servis edemezsiniz. Tek bir hata yaparsanız işiniz biter.
PlateUp! size küçük bir eğitim veriyor ve sizi hızlıca derinlere atıyor. Bu noktada bunu söylemenin klişe olduğunu biliyorum ama oyun, yemek pişirme oyunlarının Dark Souls deneyimi gibi hissettiriyor. Burada başarılı olabilmek için öncelikle tekrar ve tekrar başarısız olmanız gerekiyor. Bir sonraki yemek pişirme girişimini planlamak için siz ve en fazla 3 diğer oyuncunun toplanabileceği bir karargahınız var. Restoran düzeni ve ana yemek ayarlandıktan sonra bir sonraki gün başlıyor.
Önceden belirlenmiş küçük restoranınıza girdikten sonra, kurulumu değiştirmekte özgürsünüz. Lavaboları, tezgahları, ocakları, buzdolaplarını, çöp kutularını ve çok daha fazlasını uygun gördüğünüz şekilde yerleştirmeniz ideal. Oda düzeni dışında her şey değiştirilebilir. Verdiğiniz hizmetler karşılığında para kazanacaksınız ve bu parayı yeni eşyalar, yükseltmeler ve dekorasyonlar satın almak için kullanabilirsiniz. Bu da uzun vadede işlerinizi kolaylaştıracaktır.
PlateUp! içerisinde restoran açıldıktan sonra siparişleri almanız, yemeği hazırlamanız ve servis etmeniz gerekiyor. Ondan da sonra, bir sonraki müşteriye hizmet vermek için masayı temizlemeniz gerekecek. Kulağa basit geliyor değil mi? Kendimi biftekleri yakarken ve domatesleri çok fazla doğrarken bulana kadar ben de öyle düşünüyordum. İşler çok kısa bir süre içerisinde kaotik bir hal alabiliyor ve oyunun temelinde ve eğlence kaynağında bu yapı yatıyor zaten.
PlateUp!, tek başına oynayan benim gibi bir oyuncu için çok fazla olabiliyor. Yemek pişirmek, beklemek, yıkamak ve temizlemekle uğraşmak oldukça zorlayıcı. Belki de benim beceri sorunum ama haftanın sonuna tek başıma ulaşmakta ciddi anlamda zorlandım. Bununla birlikte, her başarısız restoran bana daha fazla deneyim kazandırdı ve bir sonraki restorana fayda sağlayacak yeni öğelerin kilidini açtı, adeta bir rogue-like gibi.
Deneyimle birlikte daha fazla yemek, tarif, düzen, yükseltme ve daha fazlasının kilidini açacaksınız. İlerleme, başarısızlığı eğlenceli hale getiren ve eleştirmenlerce beğenilen biraz önce adını geçirdiğim rogue-like türünden popüler Hades oyunu kadar ödüllendirici. PlateUp!, birkaç arkadaşla oynandığında en iyi halini alıyor. Bu tarife birkaç arkadaş eklediğinizde başarı için harika bir potansiyel oluşturmuş oluyorsunuz. Tabii ki daha fazla oyuncu, daha fazla kaos demek.
Planlama aşamasında düzeni ve tarifleri rastgele bir havuzdan seçiyorsunuz. Dolayısıyla deneyimler her seferinde biraz farklı oluyor. Restoranlarıma kimin sermaye yatırdığı hakkında hiçbir fikrim yok ama derin cepleri olduğu için minnettarım. Sadece bu inceleme yazısı için bile yaklaşık 50 restoranı batırdım ama 51. restoran ile işler düzelecek, buna eminim. Amacımız sonuçta başarısız olmak ve daha iyi şartlarda bir kere daha bunu denemek.
PlateUp! oyununu bugün inceliyor olma sebebim ise oyunun konsol sürümlerinin resmi olarak çıkmış olması. Ben, PlayStation 5 sürümünü deneyimledim ve kendisi, Steam ve PlayStation 4 sürümleri kadar iyi çalışıyor. Sistemleri zorlayıcı bir oyun değil kesinlikle ama yine de tonlarca karaktere sahip. Yalnız, bazı hatalarla karşılaştığı için çevrimiçi elementleri test edemedim. Yine de bu konu hakkında uzun vadede sıkıntı yaşanacağını sanmıyorum.
Her şeye rağmen PlateUp! oyununu eğer oynayacaksanız tek başınıza olmamanızı, çevrim içi veya çevrim dışı olarak yanınızda birkaç arkadaşınızı getirmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Arkadaşlarla birlikte oynamak bu oyunu daha kolay ve çok daha eğlenceli hale getiriyor. İçinizden birinin yeni Gordon Ramsey olacağı ve kaliteli hakaretler savurmaya başlayacağı garanti. Aynı eğlence ne yazık ki oyunu tek başınıza oynarken pek de mümkün olmuyor.
Ayrıca, oyunun konsollardaki kontrolleri de bir tık sıkıntılı. Bu kontroller genel anlamda biraz tepkisiz hissettirebiliyor. Umuyorum ki kontrollerin verdiği his gelecekte birkaç ufak güncelleme ile iyileştirilebilir. Ek olarak, artık oyunu büyük bir ekranda oynuyor olsam bile bazı yemek tariflerini hala ufacık görünen görsellerden çıkartmak çok zor olabiliyor. Yani, bu anlar keyifli oyun deneyimini bir tık zedeliyor benim gözümde, kusursuzluğa ulaşılamıyor.
Durumu özetlemek gerekirse PlateUp! isimli bu video oyunu, arkadaşlarınızı mutfağa getirmenizi sağlayan mükemmel bir rogue-like esintili yemek pişirme simülatörü. Dik bir öğrenme eğrisi bazı oyuncuları caydırabilir ama etrafta kalan şefler için ödüllendirici bir deneyim sunuluyor. Tek başına üstesinden gelmek için çok fazla olsa da çevrim içi veya çevrim dışı olarak arkadaşlarla eğlenceyi kolayca çoğaltabilir ve iş yükünü bölebilirsiniz. Tek başınıza oynamak için uygun bir oyun değil.