Video oyunları ile aslında bilgisayarlar sayesinde tanıştım. Zaten bilgisayarlı bir eve doğduğum için oyunlarla tanışmam sadece bir an meselesiydi. Yalnız, oyun konsolları ile tanışmam daha uzun sürdü. Mesela, benim ilk gördüğüm oyun konsolu, PlayStation 2 idi. Eğer yanlış hatırlamıyorsam, kuzenime bu konsol bir hediye olarak Almanya’dan gelmişti ve o konsolda gördüğüm ilk oyun da sanırım Grand Theft Auto: San Andreas idi. Küçücük yaşımda, bilgisayarda değil de, konsolda oyun oynama fikrine nedense bayılmıştım. PlayStation ile aslında böyle tanıştım.

Kuzenime yaptığımız ziyaret biter bitmez, PlayStation 2 konsolunu almak için ailemin başının etini yemiştim, almıştım da. Aile konusunda gerçekten çok şanslıydım. Yani, benim aslında sahip olduğum ilk konsol, PlayStation markasının ikinci konsolu idi. Ardından da tamamen meraktan ötürü ilk konsolu satın alıp, farklı oyunlar oynamıştım. Ondan sonra tabii ki çıkış gününde PlayStation 3 konsolunu alıp, neredeyse bir nesli de o konsolla geçirmiştim. Neredeyse diyorum; bir yaz günü, LittleBigPlanet 2 oynarken konsolum ölmüştü, ardından ince kasaya geçiş yapmıştım.

PlayStation 4 ise benim video oyunları ile aramın en yüksek seviyeye çıktığı, altın dönemlerden bir tanesiydi. Yalnız, bu konsol piyasaya sürüldüğü zaman ben çok farklı bir internet sitesinde çalışıyordum. Bu yüzden de Mavi Kol üzerinde konsola ait herhangi bir inceleme yazamamıştım. Şimdi ise sadece birkaç ay sonra PlayStation 5 çıkmış olacak. Bunu bir fırsat bilip, neslin sonunda sizlerin karşısına bir inceleme ile çıkmak istedim. Sizlere öncelikle PlayStation 4 hakkında fikirlerimi belirteceğim. PlayStation 4 Pro için de bir incelemem olacak ama onun için ayrı bir yazı planlıyorum.

Bu inceleme yazımda ise konsolun tasarımından, donanımından, ekstra ögelerinden, kontrolcüsünden, oyunlarından, performansından, çevrim içi oyun oynama deneyiminden, çevrim içi servislerinden, işletim sisteminden, kusurlarından ve daha fazlasından bahsedeceğiz. Ardından da tabii ki biraz yeni nesil etkisine değinip, belki Xbox tarafı ile bazı karşılaştırmalar yapacağız. Bu, internet sitemizin ilk konsol incelemesi olacak ve açıkçası böylesine büyük ve önemli bir yazıya başlamak için sabırsızlanıyorum. Dilerseniz, şimdiki nesil konsolumuzun ilk konusuna adım atalım efendim.

PlayStation 4

PlayStation 4, nasıl bir tasarım sunuyor?

Bugüne kadar üç farklı PlayStation 4 konsolu tasarımı gördük. İlk tasarım, tabii ki orijinal kasaydı. Eğer diğer iki tasarım da orijinal kasanın devamı niteliğinde yapılsaydı, belki olumsuz konuşabilirdim ama ince kasaya baktığım zaman, orijinal kasayı sevmek için pek de bir nedenim kalmıyor açıkçası. İki tasarım da birbirine çok benziyor ama ince tasarım, çok daha hoş duruyor. En azından konsol, o tasarımı ile oturma odasında, salonda filan güzellikle sergilenebiliyor. İnce kasanın iki katlı görünmesi, iyileştirilen konsolda da üçüncü katın çıkılması bence güzel bir espri.

Tasarım tabii ki konsolun üzerindeki girişleri ve çıkışları da kapsıyor. Benim açıkçası bu yönden herhangi bir şikayetim olmadı. Belki, bir tane daha fazla USB girişi beni daha da fazla memnun edebilirdi ama olmaması çok da bir şey kaybettirmedi. Tabii bu söylediklerim, orijinal kasa ile birlikte PlayStation 4 Pro konsolu için de geçerli. Zaten şu anda aktif olarak kullandığım konsol da orijinalin geliştirilmiş hali. Yalnız, iki konsolun da iç tasarımı hakkında pek bir bilgi sahibi değilim; o konuda çok etkili bir şekilde yorum yapamayacağım ama yine de söylemem gereken birkaç bir şey bulunuyor.

Biliyorum, kendi zamanına göre PlayStation 4 ve PlayStation 4 Pro konsolları çok da güçlü değil. İki konsolun da modern oyunları oynatırken zorlanması beni artık şaşırtmıyor. Yalnız, iç tasarımın üzerinde daha fazla duyurulsaydı, özellikle de iyileştirilmiş konsoldaki fan ve soğutma işlemlerinin pek de sağlıklı bir şekilde yapıldığını düşünmüyorum. Öyle ki konsol, bekleme modunda bile birkaç saat içerisinde ısınabiliyor; The Last of Us Part II, God of War ve Marvel’s Avengers gibi oyunlar açıkken de öyle yüksek bir fan sesi çıkıyor ki oyunda konuşan karakterleri duymam imkansız hale geliyor.

Tasarım demişken, özel sürüm konsollara da biraz değinmek istiyorum. Malum, her nesilde ve her konsolda öncelikle jet siyahı denen renkleri görüyoruz ve ondan sonra daha farklı renkler, özel tasarımlar filan çıkıyor. Bu tasarımlar filan çok iyi düşünülmüş şeyler ama çıkış döneminde konsol satın alanlara biraz haksızlık değil mi? Bence, konsolların çıkış döneminde en azından iki farklı renk opsiyonu sunulması gerekiyor ve ek olarak bir de çıkış oyunlarından sadece bir tanesi için özel bir tasarım oluşturulması gerekiyor. Bu sayede de insanlar, üç farklı tasarımdan birini seçebilir hale geliyor.

PS4

Konsolun donanımına değinmeyecek miyiz?

PlayStation 4, tasarım olarak bence gayet güzel. Yalnız, donanım çok daha önemli. Bu konsolun orijinal ve ince kasası, 1.6 GHz hızında çalışan, iki çekirdekli bir işlemci ile geliyor. Bu işlemciye de 800 MHz ve 1843.2 GFLOPS değerinde çalışan bir grafik işlemci birimi eşlik ediyor. GDDR5 tipinde ve 8 GB büyüklüğünde olan bir RAM ve 500 GB büyüklüğünde olan bir HDD de oyunculara sunuluyor. Böyle söylendiği zaman bile konsolun güçsüz olduğu anlaşılıyor ki zaten daha neslin başında bile donanım olarak bu konsol, teknolojinin çok gerisinde kalmaya başlamıştı bile.

Bir nesil boyunca idare etmesi gereken bir donanım böyle olmamalıydı bence ama yine de oyun geliştiricileri büyülü elleri ile inanılmaz işler çıkarttı seneler boyunca. Özellikle son birkaç seneyi göz önünde bulundurmazsak, şimdiki nesil konsolun yeteri kadar güçlü bir şekilde sergilendiğini gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Yalnız, bu konsolun donanımının 1080p/30 FPS civarındaki oyunlara yetiyor olması beni seneler boyunca rahatsız etmişti. Tabii ki 400 Dolar üzerinden satılan bir konsoldan daha fazlasını beklemek haksızlık olacaktı ama yine de bu konu beni rahatsız ediyordu.

Yine de geriye dönüp bir baktığım zaman bu donanımın güzel iş çıkarttığını söyleyebilirim. Yani, birbirinden güzel oyunlar gördük ve bu oyunları 1080p/30 FPS değerlerinde seneler boyunca oynamayı başarabildik. Yalnız, HDD tarafının çok güçsüz kalması yüzünden birkaç dakikaya bile ulaşabilen yükleme ekranları filan her zaman rahatsız edici noktalardan bir tanesi idi. Buna ek olarak, konsolun verdiği internet desteği de hiçbir zaman beni memnun etmedi. Yani, kablolu internet kullandığım zaman bile 50 Mbps yerine 20 Mbps civarında interneti konsolun alabilmesi, bu noktada ucuza kaçıldığını gösteriyor.

PlayStation 4 için piyasaya sürülen harici donanımlar var bir de. Yalnız, ben bunların hiçbirine kişisel olarak sahip olamadım. Tabii ki DualShock 4 isimli kontrolcümüzü bir sonraki başlığa saklıyorum ama PlayStation Camera, PlayStation VR ve diğer harici donanımlar hiçbir zaman benim ilgimi çekmedi ve bu sebepten ötürü satın almadım. Tabii ki sanal gerçekçilik başlığını deneme imkanım oldu birkaç kere ama genel olarak o teknolojiden hoşlanmadığım için PlayStation VR ile yapılan birçok proje ilgimi çekemedi. Peki, bu harici donanımlar arasında yer alan DualShock 4 isimli kontrolcümüz nasıldı?

PlayStation 4

DualShock 4 için bir hayal kırıklığı diyebilir miyiz?

PlayStation tarafının çok büyük bir hayranıyım. Yalnız, konu kontrolcü olduğu zaman hiçbir zaman DualShock serisini sevemedim. Özellikle de konu DualShock 4 olduğu zaman, Xbox Kablosuz Oyun Kumandası her zaman için rakibini tokatlayabilecek seviyedeydi benim gözümde. Xbox One, Xbox One S ve Xbox One X konsollarını kullanmış bir kişi olarak gözüm kapalı söyleyebilirim ki Xbox Kablosuz Oyun Kumandası, DualShock 4 kontrolcüsünden çok daha kaliteli bir deneyim yaşattı bana. Yalnız, ondan önce bu kontrolcünün genel tasarımına filan bir değinelim, ardından diğer konulara geçeriz.

DualShock 4, bence hoş bir tasarıma sahip ama diğer renk opsiyonlarına göre jet siyahı kesinlikle güzel değil. Mesela, ben şu an bu kontrolcünün beyaz rengini kullanıyorum ve jet siyahına göre kendisi çok daha güzel görünüyor. Kontrolcü, genel kullanım rahatlığı olarak da bence güzel tasarlanmış fakat şarj kablosunu takmamız gereken yer ne yazık ki hiç sağlam değil. Ben nesil boyunca üç farklı kontrolcü kullandım ve hepsinde de şarj kablosunun takıldığı nokta bir sene içinde problem çıkartmaya başladı. Tabii benim bu kontrolcüde sürekli olarak yaşadığım tek problem, bu da değildi.

Dediğim gibi bugüne kadar üç farklı DualShock 4 kontrolcüsü kullandım. Bu kontrolcülerin tümünde de analog kayması problemini yaşadım. Bazen sol analog kendi kendine kaydı, bazen sağ analog kendi kendine kaydı, bazen R2 ve L2 gibi tuşları kullandığım sırada analoglar kaydı. Yani, bu kontrolcünün analogları sürekli kaydı ve minimum seviyede kaymaya da devam ediyor. Eğer yeni neslin kontrolcüsünde de bu problem devam edecek olursa, ben gerçekten kafayı yiyeceğim. Aynı zamanda bu kontrolcünün bataryası da bana oldukça zayıf geldi. Beğenmediğim bir de o yönü var.

Bunlardan en önemli olanı, oyun sırasında verilen his. DualShock 4, temel olarak iyi bir kontrolcü ama Xbox Kablosuz Oyun Kumandası ile karşılaştırdığınız zaman bizim kontrolcü oldukça geride kalıyor. Özellikle de Xbox Kablosuz Oyun Kumandası ile herhangi bir yarış oyununu oynadıktan sonra, DualShock 4 ile kesinlikle herhangi bir yarış oyunundan zevk alamamaya başlıyorsunuz. Özellikle de R2 ve L2 tuşlarında herhangi bir his bulunmuyor. Bu problemin DualSense ile düzeldiğini biliyorum ama konumuz o değil zaten. DualShock 4, ne yazık ki oyun hissi tarafında sınıfta kalıyor benim gözümde.

PS4

PlayStation 4, en güzel oyunları oynattı mı?

Oyunlar olmadan, PlayStation 4 konsolunun herhangi bir önemi olmaz tabii ki. Açıkçası ben bu nesilde ana konsolum olarak bu donanımı kullandım ve kararımdan da bir gram pişman olmadım. Konsolun çıkış oyunlarından tutun da; birinci parti, ikinci parti ve üçüncü parti oyunlarına kadar her şey gayet güzeldi. Assassin’s Creed IV: Black Flag, Battlefield 4, Blacklight: Retribution ve Warframe, benim oynadığım çıkış oyunlarıydı ve ardından da tabii ki bazı birinci parti yapıtlar gelmişti. Özellikle de Assassin’s Creed IV: Black Flag, bana Assassin’s Creed serisini sevdirmeyi başaran yapıt olmuştu.

Sony Interactive Entertainment ve PlayStation Studios tarafından nesil boyunca sunulan birinci parti oyunlar ise tek kelime ile mükemmel idi. Infamous Second Son, The Last of Us Remastered, Bloodborne, Until Dawn, Uncharted 4: A Thief’s End, Horizon: Zero Dawn, Detroit: Become Human, The Last of Us Part II, God of War ve aklıma şu an gelmeyen bütün oyunlar, neredeyse hepsi muhteşemdi. Aynı şekilde ikinci parti oyunlardan da yeterince zevk aldım, özel anlaşmalar filan PlayStation 4 tarafında oyunları oynadığıma beni pişman etmedi kesinlikle. Ayrıca oyunların sunumu da gayet başarılıydı.

Tabii bir de üçüncü parti oyunlar var. Tahmin edebileceğiniz gibi bu konsol, üçüncü parti oyunlar için en kritik platformlardan bir tanesiydi. Bu sebepten ötürü de sayısız oyunu bu konsolda gördük ve oynadık. Yalnız, özellikle neslin sonuna doğru üçüncü parti oyunların kalitesi oldukça düştü. Bunun sebebi tabii ki konsolun yaşı ve birinci parti kadar tek bir konsola tüm odağın verilmemesi ama yine de oyun geliştiricilerinden bir tık daha fazla emek beklerdim. Aynı zamanda Sony Interactive Entertainment tarafının üçüncü parti oyun geliştiricileri ve dağıtımcıları ile yaptığı içerik anlaşmaları da güzeldi.

Özetle, PlayStation 4 ile sunulan video oyunları beni yeterince memnun etti. Tabii ki Xbox One ve Nintendo Switch tarafında da eşi benzeri bulunmayan yapıtlar bulunuyor ama sayı ve kaliteye baktığım zaman, ben her zaman bu konsolu ön planda görüyorum. Yalnız, Sony Interactive Entertainment da kusursuz bir iş çıkartmadı tabii ki. Mesela, Driveclub gibi bir markanın geride bırakılması, Quantic Dream gibi bir stüdyonun PlayStation Studios çatısı altına alınamaması, genel olarak bu çatının çok da büyütülememesi beni üzen noktalardan bir tanesi oldu açıkçası.

PlayStation 4

Konsolumuz nasıl bir performans veriyor?

Birbirinden güzel oyunları PlayStation 4 üzerinde oynayabiliyoruz ama hem konsolun kendisi, hem de konsoldaki oyunlar nasıl bir performans sergiliyor? Mesela, kurulum işlemleri nasıl, yüklemeler ne kadar hızlı, güncellemeler yeterince hızlı kopyalanıyor mu? Öncelikle konsolun kendi kurulumundan bahsetmek istiyorum: Cihaz oldukça hızlı ve basit bir şekilde kurulabiliyor. Zaten rehberler aracılığı ile kurulum gerçekleştirildiği için çok zorlanmıyorsunuz da. Oyunların kurulumları ise birkaç dakika ile saniyeler arasında değişebiliyor. Kurulumlar, genelde kutulu oyunlar için işliyor.

Güncellemeler ise işin problemli olduğu kısmı ne yazık ki. Öncelikle, güncellemeleri indirmeniz normalden çok daha uzun sürüyor; daha önce de belirttiğim gibi PlayStation 4, internetinizin tamamını kullanmıyor. Örnek olarak ben, 50 Mbps civarında bir internet kullanıyorum. Kişisel bilgisayarım, 5 GHz bağlantı ile 45 Mbps alabiliyor. Konsolum ise 30 Mbps civarındaki bir interneti, kablolu şekilde zor görüyor. Aynı zamanda, güncellemelerden sonra bir kopyalama işlemi gerekiyor ki konsoldaki HDD güçsüz olduğu için bu kopyalama, saatler bile sürebiliyor. Bu, bildiğiniz net bir işkence.

Bu sırada, güncellemeleri bekleme modu sırasında otomatik olarak alamıyor olmanız da büyük bir problem. Şöyle ki konsolunuz bekleme modundayken, internet tarayıcınız ile PlayStation Store platformunu ziyaret ederek, oyun indirme emirleri verebiliyorsunuz. Bu işlem, istediğiniz oyunun indirme işlemini başlatıyor. Yalnız, bekleme modundayken, güncelleme indirme komutu veremiyorsunuz. Eğer bekleme modundan önce güncelleme indirmeyi başlatırsanız problem yok ama bekleme modu sırasında bir oyuna güncelleme gelirse, o güncellemeyi anca konsolu açtıktan sonra indirmeye başlayabiliyorsunuz.

Tüm bu bahsettiğim şeylere, konsolun anlık durumu da etki ediyor. Şöyle ki eğer bir indirme işlemi yapıyorsanız, konsolda aktif olarak oyun oynarken inanılmaz yavaş bir hız alıyorsunuz. Eğer her uygulamayı ve oyunu kapatıp, ana menüye dönerseniz birkaç tık daha hızlı performans alıyorsunuz. Konsol, bekleme modundayken de olabildiğince hızlı bir performans alıyorsunuz. Aynı şey, güncellemelerin kopyalama hızı için de geçerli ama bazen güncelleme kopyalanırken bekleme moduna geçtiğiniz zaman, güncelleme kendisini en başa alıyor ve bu da tabii ki zamanınızı tamamen çöpe atıyor.

PS4

PlayStation 4, hangi çevrim içi servisler ile geliyor?

PlayStation 4, oldukça kapsamlı bir konsol. Bu konsolda çevrim içi şekilde oyun da oynayabiliyorsunuz ve bu sebepten ötürü de PlayStation Network sistemini kullanmanız gerekiyor. Bu konsolu ilk aldığım zamanlarda, özellikle de daha iyileştirilmiş sürüm çıkmadan önce PlayStation Network, pek de stabil değildi ama özellikle de son birkaç sene içerisinde ben bu çevrim içi sistem üzerinden hiçbir problem yaşamadım. Sistemin kendisi ve sistem ile sunulan servisler bana yeterince güzel gibi geldi ama tabii ki ufak tefek eksiklikler bulunuyordu. Bunlar, yeni nesilde umarım düzelir.

PlayStation Network, içerisinde öncelikle PlayStation Store ile geliyor ve bu sistemi, Steam gibi bir lider ile karşılaştırdığımız zaman gerçekten kendisi çok eksik görünüyor. Yani, platformda oyun hediye etme sistemi veya istek listesi gibi çok temel bir olay bile yok. Tabii ki istek listesine internet tarayıcısından ulaşabiliyorsunuz ama önemli olan bunun konsolda olması. Tabii bunun ardından bir de PlayStation Plus geliyor. Bu sistemin çevrim içi oyunları engelliyor olması çok rahatsız edici. Bence, bilgisayarlarda olduğu gibi konsollarda da çevrim içi oyun oynama, ücretsiz olabilmeli.

Bunun haricinde PlayStation Plus, çoğu zaman parasının hakkını vermiyor. Yani, yine Steam gibi platformlarda standart olan bulutta kayıt gibi olayların filan ücretin arkasına saklanması ve yılın neredeyse her ayında yalandan oyunların verilmesi hoş değil. Tabii ki sistem zaman zaman çok iyi oyunlar veriyor ama yine de 12 ay boyunca aralıksız abone olmak bana pek mantıklı gelmiyor. Bu arada, bunu söylüyorum ama ben de PlayStation 4 konsolunu aldığım seneden beri bu sisteme aralıksız aboneyim. Abone olabileceğiniz bir başka sistem ise PlayStation Now ama söz edemeyeceğimiz kadar zayıf.

Xbox konsollarındaki modern sistemler ile karşılaştırdığımız zaman PlayStation, gerçekten geride kalıyor. Yani, Xbox tarafında sadece Xbox Game Pass kalsa bile o sistem, tüm konsollardaki abonelikleri gözü kapalı eler. Bu nesilde ne yazık ki PlayStation tarafında pek de büyük bir sistem göremedik. PlayStation Now zaten aktif olarak ülkemizde yok. PlayStation Store üzerinde filmler filan da satılmıyor. Açıkçası ben film satışının ülkemizde gerçekleşmesini çok istiyorum ama muhtemelen lisans problemlerinden ötürü bu hiç gerçekleştirilmeyecek. Bu yüzden üzgünüm efendim.

PlayStation 4

Kullanıcı arayüzü, oyuncu dostu mu?

Günümüzdeki ürünlerin kullanıcı dostu olması çok önemlidir. Yani, stilden ve tarzdan ziyade, kullanım kolaylığı ön plana çıkartılır. Açıkçası bu durum, PlayStation 3 konsolundan beri sanıyorum ki Sony Interactive Entertainment için pek de büyük bir problem değildi. Şahsen ben geçen neslin konsolunda kullanılan arayüzü sevmiştim. Yalnız, yine de kendisi birkaç tık iyileştirilebilecek seviyede idi. Bu iyileştirmeler de bence PlayStation 4 konsolundaki kullanıcı arayüzünde yapıldı. Ben açıkçası bu neslin tasarımını oldukça sevdim ve kullanılmasını da yeteri kadar kolay buldum.

Tabii ki bu demek değil ki konsolun kullanıcı arayüzü kusursuz. Konsolunda kendisinin birçok noktasında kusur bulunuyor ve kullanıcı arayüzü de kusur sahibi olan noktalardan bir tanesi. Mesela, oyunculara bu arayüzde ne yazık ki herhangi bir istatistik sunulmuyor. Ben mesela bir oyunu ne kadar çok oynadığımı merak ediyorum ama bunu göremiyorum. Sony Interactive Entertainment ise bu bilgilere kesinlikle sahip; kendileri her sene sonunda istatistikleri gönderiyorlar. Sadece, Steam üzerindeki gibi sürekli verilmiyor bu bilgi. Oyunların kişisel sayfaları da ne yazık ki kolay ulaşılabilir değil.

Peki, rakiplerin karşısına bu konsol nasıl bir duruş sergiliyor? Rakip dendiği zaman akıllara hemen Xbox One ve Nintendo Switch geliyor. Bence, üç konsolun da farklı kitleleri var. Aynı zamanda yine üç konsolun da çok güçlü olduğu noktalar var. Mesela, ben PlayStation 4 konsolunun birinci parti oyunlarının neredeyse tamamına bayılıyorum ama Xbox One tarafında da Xbox Game Pass gibi akıl almaz bir sistem bulunuyor. Nintendo Switch ise portatif yapısı ile insanları kendisine çekiyor. Yani, bence platformlar arası savaş yapmamalıyız, herkes kendi ihtiyacına göre uygun gördüğü konsolu almalı.

Demek istediğim şudur ki PlayStation 4, bugüne kadar oluşturulmuş en iyi konsollardan bir tanesiydi ama bu cümleyi kurabiliyor olmamın sebebi konsolun kendisi değil, onun için geliştirilmiş olan video oyunları. Bu konsol sağ olsun, benim oyunlara olan sevgim daha da fazla arttı ve yeni nesli de çok büyük bir merakla beklemeye başladım. Tabii ki ben bu incelemeyi yazdığım anlarda sizlere PlayStation 4 konsolunu satın almanızı öneremem; sadece birkaç ay içerisinde PlayStation 5 çıkacak. Yine de bu nesli, bu konsol ile bizlere yaşattığı için Sony Interactive Entertainment tarafına teşekkür etmek lazım.

PlayStation 4
PlayStation 4
PlayStation 4, bu neslin en güzel konsollarından bir tanesiydi. Yalnız, bunun sebebi aslında konsolun kendisi değildi; o konsol için piyasaya sürülen video oyunları idi. Sonuçta bu konsol, daha 3-4 yaşına girdiği zaman bile teknoloji olarak dünyanın çok gerisinde kalmıştı. Yalnız, adeta bir büyücü gibi çalışan oyun geliştiricileri, özellikle de konu birinci parti oyunlar olduğu zaman konsolun donanım yönünden eksikliğini hiçbir zaman hissettirmedi. Tam tersine, 2020 senesine kadar piyasaya sürülen tüm birinci parti oyunlar, her sene çıtayı daha da fazla yükseltti.
Olumlu
Birbirinden muhteşem birinci parti oyunların oynanabilir olması.
Konsolun kendisinin birçok farklı yönden çok başarılı olması.
PlayStation VR ile sunulan sanal gerçekçilik desteği çeşitlilik sunuyor.
Ülkemizdeki fiyatı, ekonomimizin durumuna rağmen idare eder.
Tasarımın çok sade ve modern görünmesi, her yere yakışması.
Olumsuz
Donanım olarak birçok farklı noktada kritik bir güçsüzlüğün olması.
DualShock 4 tarafından verilemeyen oynanış hissi ve zayıf batarya.
Özellikle modern oyunlarda konsolun bir jet gibi ses çıkartması.
Çevrim içi hizmetlere pek önem verilmemesi çok büyük bir eksik.
Arayüzde oynama süresi gibi eğlenceli bilgilerin eksikliği hissediliyor.
7.8