Bir marka çok seviliyorsa, bu markaya ait video oyunlarını da sıklıkla görmemiz kaçınılmaz oluyor. Pokémon markası da bunlarda bir tanesi. Bu markaya ait olan Pokémon Mystery Dungeon: Rescue Team DX gibi bazı yapımları yenilenmiş halleriyle Nintendo Switch tarafında görmeye alıştık. Aynı markaya ait olan yeni yapımlar da hem Nintendo Switch hem de mobil platformlar için geliyorlar lakin bu yazıdaki konumuz Pokemon Mystery Dungeon: Rescue Team DX olacak. Bakalım bu yeniden yapım oyunu sınıfını geçebilecek mi?
Pokemon Mystery Dungeon: Rescue Team DX, yepyeni bir halde karşımıza çıkıyor
İnceleme yazısını derinleştirmeden önce yeniden yapım oyunlarının kendi aralarında farklılık oluşturduklarını hatırlatmak istiyorum. Bu arada merak etmeyin; Remake ve Remaster kavramları arasındaki farklılıkları uzun uzadıya anlatmayacağım. Yalnızca, Pokémon Mystery Dungeon: Rescue Team DX oyunuyla ilgi çekici bir yöntemin kullanılmasından bahsedeceğim.
Evet, inceleme yazısını okumakta olduğunuz video oyunu bir kuru boya çalışması gibi duran grafikleriyle yeni bir yapım izlenimi veriyor. Genel yapısı, amaçları, savaş sistemi orijinal oyunların izinden giderken, görüntüsü olsun, menüleri olsun, oldukça farklı bir duruş ortaya koyuyor. Bu arada Pokémon serisine ait onlarca oyun varken neden bu serinin seçildiği sorusuyla da oyuncular yüz yüze kalabiliyor fakat bu da günümüzün sorusu değil.
Teknik ve görsel detaylara yazının ilerleyen kısımlarında değineceğimi belirterek karşımızda nasıl bir yapı var diye anlatmaya başlayayım izninizle. Alışageldik Pokémon oyunlarından ziyade Pokemon Mystery Dungeon: Rescue Team DX isimli oyunda bir eğitmen değil, doğrudan bir Pokémon olarak maceraya başlıyoruz. Oyunun hikayesi gereği hafızasını kaybetmiş bir insanız ve bizden bu sevimli yaratıklardan bir tanesi olmamız isteniyor.
Soruların yanıtlarını zihnimizde aramaya çalışırken, seçtiğimiz bir tanesi kendimiz, diğeri bize eşlik edecek olmak üzere iki Pokémon ile yolculuğumuza başlıyoruz. Kabaca anlatmak gerekirse bir merkezimiz, diğer bir değişle bir kasabamız bulunuyor. Bu küçük kasabanın içerisinde bir de evimiz var. Bu yapıma dair tüm gelişimleri kasabamızın içerisinde gerçekleştirirken, oyunun temel noktası olan zindanları da sıklıkla ziyaret ediyoruz.
İşte bu kasaba sakinlerine yardım etmek adına zindanlar bizim en çok uğradığımız alanlar olacaktır. Genelde kayıp vakalarıyla yüzleştiğimiz bu yapımda, ne işleri varsa bu zindanların bilmem kaç kat altındaki kayıp Pokémonları bulmakla uzun süremizin geçeceğini söylemem gerekiyor. Nihayetinde görevleri tamamladıkça ve oyunda ilerledikçe insan hafızasını geri getirmenin yollarını keşfetmeye başlıyoruz ve bu ilginç hikaye bir şekilde ilerlemeye devam ediyor.
Pokémon eğitmeni olmayacaksak, Pokémon olmak zorunda mıyız?
İnceleme yazısını okumakta olduğunuz yapımın rol yapma oyunu türünde olduğunu hatırlatayım. Öncesinde Nintendo GameBoy Advance ve Nindendo DS için çıkışını gerçekleştiren Pokémon Mystery Dungeon serisine ait oyunlarla bu yapımın büyük farklılıkları bulunmuyor. En büyük farklılığın elle çizilmiş gibi duran grafiklerin ve oyunun kısmen kolaylaştırılması olduğunu söyleyebilirim.
Nintendo Switch konsolundaki yapımlarda karşımıza çıkan basitleştirme mantığı, bu yapımda da sürüyor. Son olarak internet sitemizde inceleme yazısını bulabileceğiniz Pokémon Sword ve Pokémon Shield oyunlarında dikkatimi çeken bu kolaylaştırma unsurları, Pokémon Mystery Dungeon: Rescue Team DX isimi yapımda da fark ediliyor.
Kolaylaştırma dediysem, oyunun kurgusunun baştan tasarlandığını söyleyemem ama savaşlar sırasında yalnızca A tuşunu kullanarak en mantıklı hamlenin yapılabilmesi bu durumun göstergeleri arasında yer alıyor. Savaşlar demişken, eğer izin verirseniz bu mekanikten bahsederek devam edeyim. Adından da anlaşılacağı gibi bu yapımda zindanların tamamlanması vasıtasıyla ilerleme kaydediliyor.
Pokémon markasının ana seri video oyunlarının aksine, bu yapımda gerçek zamanlı bir savaş mekaniği uygulanıyor. Zindanlarda ilerlerken karşımıza çıkan düşmanlarla, aslında yarı sıra tabanlı da sayılabilecek bir mantıklı, hamleler için tuşlara basarak dövüşüyoruz. Çok başarılı bir mekaniğin burada işlediğini söyleyemem açıkçası.
Kontrolcünün B, X ve Y tuşlarını kullanarak özel olarak atanan hamleler düşmana uygulanabiliyor. Karakterlerimiz seviye atladıkça yeni hamleler kazanabiliyoruz ve bu hamleleri mevcut hamlelerle değiştirebiliyoruz. Bununla birlikte, üst kısımda belirttiğim gibi A tuşu gibi bir kolaylık da bulunuyor. Bu tuşa basınca en mantıklı darbe seçilip yapılıyor ki bu sayede bu yapımı deneyimlemek isteyen küçük yaştaki oyunculara bir yol açılmış oluyor.
Karakterleri geliştiriyoruz ve takımı güçlendiriyoruz
Pokémon Mystery Dungeon: Rescue Team DX oyununun bir rol yapma oyunu olduğuna üst kısımda değinmiştim. Bu yapımın savaş mekaniklerine de değindim. Bahsettiğim savaş mekanikleri, büyüklü küçüklü düşmanlara karşı uygulandığı gibi bölüm sonu canavarları üzerinde de deneyimlenebiliyor. Bununla birlikte tek bir karakterin hamleleri için komut verirken, kurduğumuz takımda yer alan arkadaşlarımız bize mücadelelerde eşlik ediyor.
Yine, belirttiğim üzere oyunun başında bir ana bir de yardımcı olmak üzere iki Pokémon seçiyoruz. Oyunda ilerledikçe, takımımıza yeni üyeler dahil oluyor. Kısa süre içerisinde de zindana girerken yanımızda götüreceğimiz arkadaşlarımızın kimler olduğunu beliriyor, yani takımımızı kurarak yola devam ediyoruz. Bununla birlikte zindanlarda düşman olarak karşımıza çıkan bazı Pokémonlar ekibimize dahil olmak istiyorlar.
Bize katılmak isteyen Pokémonları da yanımıza alıp almamak yine kendi tercihimize bırakılıyor. Bununla birlikte, zindanlarda bize katılanlar, yalnızca o görev içerisinde yardımcı oluyor. Sürekli olarak yanımızda bulunacak olan arkadaşlarımız da genellikle görevleri tamamlayınca ödül olarak sunuluyorlar. Böylelikle, sayımız ve ekip kurmadaki tercih şansımız artmış oluyor. Bu arada, ekibimizde yer alan tüm Pokémonları da geliştirebiliyoruz.
Bu yapımdaki karakter geliştirme işleminin iki temel yolu bulunuyor. Birincisi, takımızın üyeleri, zindanlarda mücadele ettikçe deneyim puanı kazanıyorlar ve belirli puanı topladıklarında seviye atlıyorlar. Bir de kasabamızda yer alan Mahukita isimli kardeşimizin yanına giderek Dojo biletleri kullanabiliyoruz. Bu Dojo biletleri, görevlerden veya oyunun ilerleyişi içerisinde posta kutumuzdan çıkabiliyor.
Eğer bir Dojo bileti sahibiysek, zindan benzeri bir yapıya giriyoruz ve sınırlı süre içerisinde yenebildiğimiz kadar rakibi yenmeye çalışıyoruz. Süre dolduğunda yaptıklarımız sayesinde karakterimiz deneyim puanları kazanarak seviye atlıyor. Bu arada Dojo eğitim bölümlerine tek Pokémon ile girebiliyoruz ve her bir Pokémon için farklı bir temaya sahip bölüm karşımıza çıkıyor. Bir diğer deyişle geliştirmek istediğimiz karakteri bu bölümlere sokarak seviyesini arttırabiliyoruz.
Görsel anlamda yenilik güzel ama gerisi aynı
İncelemekte olduğum bu yapımın grafik anlamındaki tutumuna bu yazının başlarında değinmiştim. Gerçekten de kuru boyayla çizilmişçesine ilgi çekici ve sanatsal grafikleri barındıran bir yapımla karşı karşıyayız. Ayrıca bu sanatsal tasarımlar oyunun yalnızca aksiyon anlarında değil, ara sahneler dahil tamamına yayılmış vaziyette. Hal böyle olunca da yepyeni bir oyunu deneyimliyor gibi hissedebiliyoruz.
Öte yandan, yine bahsettiğim bazı oynanışı basitleştirme ve dolayısıyla küçük yaştaki oyunculara sevdirme adına yapılan değişiklikler dışında bir yenilik bulunmuyor. Olumlu tarafından bakarsak, orijinaline sadık kalan, grafiksel anlamda yenilenen bir oyun Pokémon Mystery Dungeon: Rescue Team DX. Görselliğin dışında orijinal yapımlarla neredeyse bire bir olan bir yol izlendiğini gördüm.
Bu arada, incelemekte olduğum oyunun Nintendo Switch konsoluna oldukça iyi uyum sağladığını söyleyebilirim. Büyük bir sıkıntı yaşamadan bu oyunu rahatlıkla deneyimleyebilirsiniz. Tabii sıkıntı yaşamadan dediysem de oynanış mekaniklerinin getirdiği bazı hantallıklara göğüs germeniz gerekecek. Son kısımda açıklayacağım karakter takılmaları, teknik olmasa da yazılım anlamında var.
Oyunun seslerinin idare ettiğini söyleyebilirim. Fazla büyük çaplı bir yapım olmamasına karşın oynayanı rahatsız etmeyen sesler ve müzikler var bu oyunda. Ayrıca seslerin, oyunun çizim odaklı grafikle uyum sağladığı da görülüyor. Hatta bazı anlarda, eğlenceli bir Pokémon masalının içindeymiş gibi hissedilen anlara tanıklık ettim. Unutmadan seslerin ve oyunun genelinin uyumluluğundan bahsetmişken, kullanışlı hale gelen HUD ekranını atlamayayım.
Zindanlarda oldukça işimize yarayan harita yapısı, bu yapımda eskilerine nazaran oldukça kullanışlı bir biçimde karşımıza çıkıyor. Bölgesel olarak açılan mini harita sayesinde bir zindanda hem yolumuzu daha rahat buluyor hem de gereksiz vakit kaybının önüne geçebiliyoruz. Orijinal oyunlarda, oynanış alanını işgal eden harita görüntüsünün yerini, daha az yer israf eden başarılı bir model almış durumda.
Pokemon Mystery Dungeon: Rescue Team DX, satın almaya değer mi?
Nintendo Switch konsolunu hem ev, hem de el konsolu olması açısından oldukça başarılı bulurum. Bu oyun konsolunun en çok eleştirdiğim noktalarından bir tanesi kontrolcüsünün çabuk bozulabilmesi, diğeri de yeniden yapım oyunlarının bile tam fiyat etiketi ile satılmasıdır. Pokémon Mystery Dungeon: Rescue Team DX de bahsettiğim ikinci olumsuz durumu kapsıyor çünkü bu yapım 60 Dolar fiyat etiketiyle satılıyor.
Haydi grafikleri yenilenmiş diyelim, oynanışı daha kolay hale getirilmiş diyelim, Nintendo Switch için gayet başarılı bir dönüşüm yaşamış diyelim ama karşımızdaki yapımın kapasitesi çok yukarılarda değil. Nihayetinde karşımızda karakterimizi güçlendirip, rastlantısal yapıda hazırlanan zindanlara girip çıktığımız bir oyun bulunuyor. Bu oyun ile Super Mario Odyssey veya The Legend of Zelda: Breath of the Wild aynı ücretle satılmamalı.
Benzer durumları, Nintendo Switch için yayımlanan pek çok yeniden yapım oyununda gördük. Hal böyle olunca Pokemon Mystery Dungeon: Rescue Team DX oyununu gözü kapalı, yalnızca deneyimlemek adına satın alınabilecek bir yapım olmuyor. Peki, bu oyunu kimse satın alamaz mı ya da kimler 60 Dolar verirse pişman olmaz diye sorular da sorabilirsiniz. Aslına bakarsanız bu yapımı severek oynayabilecek geniş bir kitle yer alıyor.
Bahsettiğim kitlenin Pokémon hayranları ve genç yaştaki Nintendo Switch kullanıcıları olduğunu söyleyebilirim. Eğer bir yetişkinseniz ve Pokémon serisine hayran bir çocuğunuz varsa bu oyunu ona rahatlıkla hediye edebilirsiniz. Oynanışın kolaylığı, kullanışlı savaş ve karakter geliştirme mekanikleriyle evladınızın yüzünü güldürebilirsiniz. Açıkçası, bu yapımla çocuğunuzun uzunca bir süreyi geçirmesini de sağlayabilirsiniz.
Yine de yalnızca şu kitle bu yapımdan keyif alabilir diye bir ön yargıda bulunmayayım. Rol yapma oyunlarını seven ve zindan temelli yapımlardan hoşlanan Nintendo Switch kullanıcıları bu yapımı severek oynayabilirler. Neticede ortada çok kötü bir yapım bulunmuyor. Gelgelelim, bu oyunun hedef kitlesinin oldukça sınırlı olacağını düşünüyorum. Fiyat etiketi belirttiğim gibi olmasaydı, daha rahat şans tanınabilirdi.