PC üzerinde özellikle de mühendislik konusundaki yaratıcılığınızı konuşturmak istiyorsanız, deneyimleyebileceğiniz en iyi oyun serilerinden bir tanesi aslında Poly Bridge. İlk iki oyunu ile büyük bir kitle edinmeyi başaran bu seri, şimdi de üçüncü oyunu olan Poly Bridge 3 ile karşımıza çıktı. Dry Cactus tarafından geliştirilen ve yine aynı şirket tarafından piyasaya sürülen bu oyunda sayısız köprü yapmaya ve yapamadığınız köprüler için de her gece uykunuzu kaybetmeye hazırsanız, inceleme yazımıza hızlı bir şekilde başlayabiliriz.
Poly Bridge 3, senaryo ve kum havuzu modlarından oluşuyor. Senaryo modu, aslında bir nevi öğretici bölüm olarak başlıyor. Bu modda onlarca farklı dünya ve bu dünyaların içerisinde yüzlerce bölüm var ve her bölümde de karşınıza farklı şartlar altında köprü yapma zorunlulukları çıkıyor. Senaryo modu oldukça basit bir şekilde başlıyor ama hızlı bir şekilde zorlanıyor. Oyun zaten köprü yapma temelli bir bulmaca oyunu olduğu için buna şaşırmamak gerekiyor. Yalnız, zorluk tarafında net bir dengesizliğin olduğunu da göz ardı edemeyeceğim.
Belki bu durum kişisel yeteneğinize göre değişiyor olabilir ama Poly Bridge 3, aslında adım adım zorluğunu yükseltmiyor. Bazı bölümler çok zor, bazı bölümler çok kolay, bazı bölümler de ideal zorlukta gibi hissediyor. Yani, oyunun zorluğu adım adım yükselmiyor, sürekli karşınıza rastgele seviyede zorlukta bir bölüm çıkıyormuş gibi hissediyorsunuz. Senaryo modundaki bir diğer problem ise aslında oyunun yeni özellikler bulundurmasına rağmen, ikinci oyun için büyük bir güncelleme gibi hissettiriyor olması. Yenilikler, yeteri kadar büyük durmuyor.
Poly Bridge 3, yine de serinin önceki oyunlarında olduğu gibi inanılmaz eğlenceli bir şekilde oynanabiliyor ve oyunun kendi bölümlerinden sıkıldığınız zaman kendinizi kum havuzuna atabiliyorsunuz. Burada oyun daha sınırsız bir şekilde oynanıyor ve hatta kendi bölümlerinizi tasarlayıp, bunları topluluk ile paylaşabiliyorsunuz. Bunu yapabildiğiniz için tahmin edersiniz ki topluluğun paylaştığı bölümleri de kendiniz oynayıp, tamamlayabiliyorsunuz. Peki, tüm bunları neden yapıyorsunuz? Bu oyunun nihai bir amacı var mı?
Poly Bridge 3, bizi sıralama tablolarında yarıştırıyor
Serinin ilk oyunundan beri aslında Poly Bridge ile kurulan mantık değişmedi. Diğer iki oyunda olduğu gibi Poly Bridge 3 oyununda da asıl amaç, bölümleri olabildiğince ucuz bir şekilde tamamlamak. Böylece sıralama tablolarında yüksek pozisyonlar elde edebiliyorsunuz ve diğer oyuncularla bu şekilde rekabet edebiliyorsunuz. Yalnız, bu oyunda önemli bir yenilik olarak artık birden fazla sıralama tablosu bulunuyor. Yani, artık sadece ucuzluk üzerinden değil, sağlamlık üzerinden de ayrı bir sıralama tablosunda boy gösterebiliyorsunuz.
Poly Bridge 3 aynı zamanda kendisi için çok önemli olan fizik motorunu da ciddi anlamda geliştiriyor. Belki bunu direkt üçüncü oyuna geçtiğiniz zaman fark edemeyebilirsiniz ama ilk iki oyunu arka arkaya oynarsanız ve daha sonra üçüncü oyuna geçerseniz, bu yapıtın çok daha gerçekçi tepkiler ve ağırlıklar sunduğunu; araçların daha gerçekçi şekillerde köprülerinize tepki verdiğini görebilirsiniz. Tüm bunlar oyuna ayrı bir gerçeklik katıyor ama aynı zamanda da bulmaca deneyimini en azından benim için biraz fazla zorlaştırıyor.
Poly Bridge 3, bu sefer deneyimi özelleştirmeye de ayrı bir önem veriyor. Mesela, kendi haritalarınızı hazırlarken, tüm köprü parçalarına ve araçlara ayrı ayrı, farklı değerler tanıyabiliyorsunuz. Yani, seçtiğiniz A arabası, senaryo modundaki aynı hıza ve ağırlığa sahip olmak zorunda değil. Aynı zamanda oyundaki oyuncu dostu çeviri özellikleri ile çeviri bile yapabiliyorsunuz. Oyun, resmi olarak Türkçe sunulmadığı için çeviri yapanları yakında görebiliriz. Ben yine de topluluktan ziyade, geliştirici ekibin resmi bir çeviri sunmasını tercih ederdim.
Poly Bridge 3 içerisindeki bir diğer önemli yenilik ise artık yaptığınız bölümleri dekoratif ögeler ile süsleyebiliyor olmanız. Serinin eski oyunlarında oyuncular tarafından yapılan bölümler arka planda hep aynı görünüyordu ama bu problem, üçüncü oyun ile muhteşem bir şekilde düzeltiliyor. Bir diğer önemli yenilik ise tamamen yeni bir malzeme olarak temelin kullanılabilmesi. Temel, oldukça pahalı bir materyal ama önemli noktalara eklediğiniz zaman ortaya çıkan gerilimi müthiş bir değerde aşağıya çekebiliyor ve köprünüzün hayatını kurtarabiliyor.
Tüm yenilikler ve değişiklikler ile şahane bir oyun
Poly Bridge 3, tahmin edebileceğiniz üzere yepyeni bir görselliğe de sahip. Daha doğrusu, sanat tasarımı aynı ama kalite, serinin önceki oyunlarına göre çok daha üstün. Aslında bu serinin hiçbir oyunu kötü görünmüyordu; ilk oyuna şimdi geri dönecek olursanız bile görselliğin güzel olduğunu fark edeceksiniz ama bu oyun, kaliteyi ikiye katlıyor ve oyunculara çok daha detaylı bir görsellik sunuyor. Bu da bölüm tasarlamayı veya hazır bölümlerde köprü oluşturmayı en azından benim için daha eğlenceli bir hale getiriyor; kaliteyi hissediyorsunuz.
Poly Bridge 3 oyununda dikkat çekici olabilecek diğer iki şey ise sunum kalitesinin artması haricinde, kullanıcı arayüzünün artık çok daha temiz durması ve fizik motorundaki değişiklik. Oyunda sadece güçlendirilmiş yollar bulunmuyor ama bunların da yeni gelen materyal yüzünden kaldırıldığını tahmin ediyorum. Bu da aslında hafiften bir sıkıntı olabilir. Yani, oyundan bir materyal kaldırdıktan sonra, bir başka materyal eklemek tam olarak nasıl bir yenilik sayılabilir? Bana biraz zayıf geldi bu yüzden aslında materyal cephesindeki değişiklikler.
Poly Bridge 3 oyununun en büyük problemi ise ne yazık ki optimizasyonda. Bu oyunu AMD veya NVIDIA temelli herhangi bir ekran kartı fark etmeksizin oynadığınız zaman bu küçük, tatlı görünen oyun ekran kartınızdan neredeyse tüm performansı emiyor, fanları zirveye çıkartıyor, uzaya roket fırlatıyorsunuz adeta. Ayrıca bir video oyunu bu kadar performans tüketirken, ne yazık ki stabil bir performans da sağlayamıyor. Belli ki oyun, kritik optimizasyon problemleri ile piyasaya sürülmüş fakat tahmin ediyorum ki bunlar, gelecek güncellemelerde rahatlıkla düzeltilecektir.
Özetle demek istiyorum ki Poly Bridge 3, teknik sıkıntılarına ve önceki iki oyuna biraz fazla benziyor olmasına rağmen eğlenceli bir köprü yapma simülasyonu deneyimi yaşatmayı başarıyor. Eğer daha önceki iki oyunu oynadıysanız ve sevdiyseniz, bu üçüncü oyunu kaçırmamanızı öneriyorum. Eğer bu tip bir bulmaca oyununa merakınız varsa, bir mühendis olup, köprü yapmak istiyorsanız da bu oyuna bir şans verebilirsiniz. Sadece kendinizi oldukça zorlu ama zaman zaman da çok kolaya kaçan bir bulmaca deneyimi için şimdiden hazırlamanız gerekiyor.