Simülasyon ve strateji türünün denizlerde geçen oyunları ilginizi çekiyorsa, Port Royale 4 oyununu son birkaç hafta içerisinde duymuş olabilirsiniz. 25 Eylül 2020 tarihinde çıkışını gerçekleştirmiş olan bu oyun, bizleri 17. yüzyıla götürüyor ve o yüzyılda da Karayipler’i ziyaret ediyoruz. Yalnız bu ziyaretimiz hiç sakin geçmiyor; Karayipler’de İspanya, İngiltere, Fransa ve Hollanda bir liderlik için savaşıyor. Bizler de bu savaşa, oldukça genç ve yeni bir isim olarak gidiyoruz. Amacımız ise küçük grubumuzu büyütmek ve sonucunda ticaretin başkenti haline getirebilmek. Peki, bunu nasıl başaracağız?
Port Royale 4 oyununda dediğimiz gibi Karayipler’e gidiyoruz. Bu bölge de tabii ki birçok adacıktan oluşuyor. Bizler de kendi bölgemizi genişletirken, adaları birbirine bağlayarak genişletiyoruz. Bu adalar ve bölgeler arasında bir üretim zinciri kuruyoruz. En sonda da ürettiğimiz bu şeyleri diğer taraflara ticaret aracılığı ile satıyoruz. Tabii aynı zamanda da ticaret aracılığı ile bazı şeyleri satın almamız gerekiyor. Sonuçta, bizim adalarımızda her şey yetişmiyor ve üretilemiyor. Bu sayede de ticaret, oyunun odak noktasına, oldukça kompleks bir şekilde oturuyor.
Tabii ticaret yapmak o kadar da kolay değil. Sonuçta, Karayipler’deyiz ve her şey deniz yoluyla gerçekleşiyor. Bu sebepten ötürü de Port Royale 4 oyununda gemilerimizin rotalarını ayarlarken, çok sığ sulara ve fırtınalara dikkat etmek gerekiyor. Mesela, çok değerli yükler taşıyan gemimizin karaya oturmasını veya fırtınaya yakalanmasını istemeyiz. İşte işin bu kısmında da strateji unsurları ve daha fazlası ile karşı karşıya kalıyoruz. Aynı zamanda belli başlı görevleri yapmaya çalışıyoruz, yeni özellikleri açıyoruz, diğer ülkelerle ve korsanlarla savaşıyoruz.
Port Royale serisinde aslında gemi savaşları geçmişte biraz farklı işliyordu. Port Royale 4 oyununda ise temel sistem değişiyor ve karşımıza sıra tabanlı bir savaş mekaniği çıkıyor. Bu oyunda en fazla 8 farklı gemi, sıra tabanlı savaş mekaniğine dahil olabiliyor ve bu sayede de çok zor savaşları bile stratejik hamleler ile kazanabilmemiz mümkün oluyor. Serinin geçmiş oyunlarında bu ne yazık ki mümkün değildi ve ben açıkçası sıra tabanlı savaş sistemini bu oyuna oldukça yakıştırdım. Yalnız, ne yazık ki bu oyundaki her şey kusursuz değil; daha doğrusu, kusursuz bir şey yok.
Port Royale 4, oldukça farklı bir kullanıcı ara yüzü ile geliyor
Port Royale 4 oyununu ilk açtığımız zaman karşımıza oldukça detaylı ve başarılı diyebileceğimiz bir öğretici bölüm çıkıyor. Bu bölüm aracılığı ile hem oyunun temellerini öğreniyoruz, hem de kritik ipuçları alıyoruz. Eğer bu öğretici bölümde sunulan her şeyi anladıysanız, ana oyuna geçtiğiniz zaman minimum seviyede problem yaşıyorsunuz. Yalnız, bu bölümler sırasında öncelikle oyunun kullanıcı ara yüzü olumsuz bir şekilde dikkat çekiyor. Ben bu oyunu konsolda deneyimledim ve ara yüz kontrolleri ile tasarımları gerçekten bana çok farklı ve başarısız geldi. Bu yüzden onlara alışana kadar pek zevk alamadım oyundan.
Buna karşılık Port Royale 4, temel oynanışı kolaylaştırabilecek ipuçlarını içerisinde bulunduruyor. Mesela, şehre dışarıdan hangi ürünleri almanız gerektiği veya neleri satmanız gerektiği çok güzel bir şekilde gösteriliyor. Bu sayede de kendinizi çok angarya işlerle uğraşmaktan kurtarmış oluyorsunuz. Ayrıca bu ticaret taraflarında bolca zaman geçirmeniz gerekiyor; alımlardan olabildiğince az zarar elde etmeye çalışırken, satışlardan da maksimum kazanç elde etmeniz gerekiyor. Bu yüzden de arz ve talep oranlarını her zaman için göz önünde bulundurmanız lazım.
Port Royale 4 oyununa ilk başladığınız zamanlarda ticaret ile manüel bir şekilde uğraşmanız gerekiyor. Gelecekte bu değişiyor ve her şey biraz otomatiğe bağlanıyor ama o zamana kadar özellikle ticaret rotalarına çok önem vermeniz gerekiyor. Rüzgara karşı ilerlemeye çalışmak gemilerinizi yavaşlatabiliyor. Bir fırtına bölgesinden geçmek ise gemilere hasar veriyor, sizi zarara uğratıyor. Aynı zamanda size düşman olan tarafların ve korsanların bölgelerinden de uzak durmanız gerekiyor. Aksi taktirde yük taşıyan gemileriniz ile savaşa girmeniz gerekebiliyor.
Düzenli olarak para kazanmaya başladığınız zaman ise işler biraz daha eğlenceli bir hal alıyor. Para kazanmaya başladığınız ilk andan itibaren daha fazla para kazanabilmek için para harcamanız gerekiyor. Mesela, yeni ve daha büyük gemiler satın almalısınız ki bu sayede yükleri daha hızlı ve daha dolu bir oranda taşıyabilin. Ayrıca daha yüksek seviyeli gemiler aldığınız zaman daha da uzaklara gidebiliyorsunuz ve bu sayede size çok daha kazanç sağlayabilecek ticaret rotaları oluşturabiliyorsunuz. Tabii böyle fazla kazanç, kendisine ait risklerle de karşınıza çıkıyor.
Bu oyun da ne yazık ki hiç kusursuz bir yapıda değil
Simülasyon ve strateji türünün yeni üyesi olan Port Royale 4, günümüzde piyasaya sürülen birçok oyun gibi ne yazık ki kusursuz değil ve ciddi problemlere sahip. Mesela, bu oyun kendisini sadece birkaç saat sonra bile tekrara bağlayabiliyor. Yani, oyunda ne yazık ki sizlere benzersiz şeyler yaptırabilecek içerikler bulunmuyor ve kendisini tekrar eden temel içerikler de oldukça yavaş bir şekilde ilerliyor. Bu sayede de hem sıkıcı, hem de kendisini tekrar eden bir oyun karşımıza çıkıyor. Simülasyon ve strateji türü zaten oldukça yavaş ve ağır bir yapıya sahiptir. Yalnız bu oyun, işleri daha da kötüleştiriyor.
Port Royale 4 ile seriye eklenmiş olan sıra tabanlı savaş sisteminin bu noktada sizleri eğlendirebileceğini düşünebilirsiniz ama bu noktada da bazı problemler karşımıza çıkıyor. İlk birkaç savaşınız eğlenceli geçiyor ama temel oyunun sıkıcı yapısı gibi bu yeni savaş sistemi de aslında kendisini herhangi bir derinlik olmadan tekrar ettiğini sizlere gösteriyor. Seri için böyle büyük ve kritik bir yenilik, bence olduğundan çok daha derin ve detaylı bir şekilde oyunculara sunulmalıydı. Yani, savaş tarafında da ne yazık ki herhangi bir eğlence bulunmuyor. Bu da bence büyük bir hayal kırıklığı doğuruyor
Sunum ise genel anlamda ne yazık ki başarısız. Oyunun görselliği ne yazık ki PlayStation 4 Pro konsolunda pek güzel değil ama görselliğe gelmeden önce oyunun renk tonu filan beni kendisinden inanılmaz soğuttu. Bunun haricinde, oyunda performans problemleri de bulunuyordu ki bunun üzerine bir de konsolum, yine jet motorunu çalıştırmaya başlıyor bu oyunu oynarken. Aynı, Marvel’s Avengers gibi büyük oyunlarda olduğu gibi Port Royale 4 oyununda da konsolun fan sesi, evin dört bir yanından rahatlıkla duyulabiliyor ki bu beni inanılmaz rahatsız ediyor.
Yani, demek istediğim şudur ki Port Royale 4, yer yer başarılı olan bir oyun ama kendisi genelde çok sıkıcı ve başarısız. Belki performans ve görsellik problemleri PC tarafında halledilebilir ama temel oyunun çok sıkıcı olmasını üç nesil sonra bile değiştiremeyiz. İçeriklerin çok yavaş ilerlemesi beni ayrı bir sıkıyor, bunların kendilerini hemen tekrar etmeye başlıyor olması beni ayrı bir sıkıyor ve en sonda da eğlenceli hiçbir mekaniğin olması beni bu oyundan net olarak soğutuyor. Eğer türe çok aşıksanız ve beklentiniz yoksa, bu oyun sizi birkaç gün oylayabilir.