Kurulduğu günden beri Postal serisi üzerinde çalışan Running with Scissors, aynı markaya ait 9 farklı proje ardından, oyuncuların karşısına şimdi de Postal 4: No Regerts ile çıktı. Bu oyun aslında 14 Ekim 2021 tarihinde erken erişim sürecine başlamıştı, şimdi ise resmi çıkış gerçekleştirildi. Bu erken erişim durumu, oyunun maddi destek toplaması ve aynı zamanda da topluluktan geri bildirim alabilmek için planlanmıştı. İşin maddi tarafını bilemeyeceğiz ama topluluğun bu oyunu pek etkilediğini sanmıyoruz; kendisi bence 2022 senesinde oynayabileceğiniz en rezil oyunların başında geliyor.

Postal 4: No Regerts, serinin ikinci oyununun devamı olarak nitelendiriliyor. Bu cümleyi daha önce duymuş olabilirsiniz; Running with Scissors daha önce üçüncü oyunu da aynı şekilde nitelendirmişti ama o oyun o kadar başarısız olmuştu ki stüdyo, oyunun varlığını unutmak istemişti. Şimdi, hikayede de üçüncü oyun unutuldu ve şu anda incelemekte olduğum dördüncü oyun, gerçek bir devam oyunu olarak sunuldu. Yalnız, bu oyun hakkında söyleyebilecek herhangi bir olumlu düşüncem olmadığı için stüdyo, bu oyunu da görmezden gelmeye başlayıp, bir başka devam oyununu planlamaya başlamazsa, hiç şaşırmayacağım.

Postal 4: No Regerts oyununun olumsuz yönlerinden bahsetmeden önce hikayeyi çok kısa bir şekilde özetlemek istiyorum. Daha önce de dediğim gibi bu oyun, Postal 2 için bir devam oyunu ve zaman olarak da ikinci oyunun, ikinci genişletme paketinin birkaç sene sonrasında yer alıyor. Oyundaki ana karakterimiz yine The Postal Guy olarak sunuluyor ama kendisi bu sefer Jon St. John tarafından seslendiriliyor. Bu isim size tanıdık gelebilir; kendisi daha önce Duke Nukem gibi popüler bir başka karakteri daha seslendirmişti. Her neyse, hikayede arabamız çalınıyor ve bizler de onu geri almaya çalışırken hayatta kalabilmek için farklı işler yapıyoruz.

Evet, Postal 4: No Regerts ne yazık ki hikayesini deneyimlemek için oynayabileceğiniz bir video oyunu değil. Hikayede herhangi bir derinliğin yer almamasını geçtik, yapılmaya çalışılan espriler filan da oldukça eski ve günümüzde pek de yüz güldürmüyor. Yazılan diyalogların kalitesizliği, kötü şakalar, yok denecek kadar kendisini göstermeyen bir hikaye derken, açıkçası oyunun bu kısmında ilgi çekici herhangi bir şey ne yazık ki yer almıyor. Postal serisinin ilk oyunları her ne kadar güzel olsa bile aynı mantık ile neredeyse 10 farklı ürün yapınca ve günümüze de ayak uyduramayınca, böyle bir sonuç almak hiç de şaşırtıcı değil.

Postal 4: No Regerts

Postal 4: No Regerts, oynanış tarafında da pek bir şey sunmuyor

Postal 4: No Regerts, ne yazık ki hikaye ve onunla alakalı herhangi bir konu tarafında ilgi çekici hiçbir şey sunmuyor. Hatta, genel anlamda rezil bir deneyim yaşatıyor. Konu, oynanış olduğu zaman da aslında yaşatılan deneyim pek değişmiyor. Öncelikle, temel oynanış Postal 2 ile neredeyse aynı hissettiriyor. Tabii ki bu kötü bir şey sayılmaz. Oyunda yine The Postal Guy olarak farklı ayak işleri yapıyoruz ve oyun bu işleri yapabilmeniz için günlere ayrılıyor. Aslında bu günlerin tamamında, birbirine kağıt üzerinde hiç benzemeyen işler yapıyoruz ve uzaktan baktığınız zaman bunlar eğlenceli olabilir gibi görünüyor ama gerçek pek de öyle değil.

Hapishanede koruma olmak, şehre bağlı olan barajı zehirlenmeyi engellemek için tıkamak, antik bir tapınağa baskın yapmak filan kağıt üzerinde birbirinden ilginç şeyler gibi görünüyor ama Postal 4: No Regerts, o kadar basit ve hiçbir ilgi çekici öge içermeyen bir temel oynanışa sahip ki, oyunun ilk saniyesinden, son saniyesine kadar aynı şeyi yapıyormuş gibi hissediyorsunuz. Birinci şahıs bakış açısından oynayabileceğiniz bu oyun, sadece hikayesi ile 2000’li senelerin başlarını hatırlatmıyor, bunu aynı zamanda oynanış kısmında da hissediyorsunuz. Buna yapay zeka da pek yardımcı olmuyor.

Postal 4: No Regerts oyununda savaştığınız yapay zekalarda herhangi bir zeka ne yazık ki bulunmuyor. Her yapay zeka adeta bir zombi gibi ortada boş bir şekilde dolanıyor ve hatta çoğu zaman hata yaşayıp, hiçbir şey yapmıyorlar bile. Oyundaki hatalar sadece yapay zeka ile sınırlı kalmıyor; oyunun genelinde bolca oyun içi hata bulunuyor ve çoğu zaman da çökme problemleri yaşıyorsunuz. Yani, bu oyunun uzun bir zamandır erken erişim sürecinde yer alıp, hala bu kadar hataya sahip olması gerçekten anlaşılabilir bir şey değil. Tüm bunların üzerine, oyundaki silahları kullanmak da hiçbir eğlence sunmuyor. Tüm silahlar aynı hissettiriyor ve kullanımları da etrafa boş bir şekilde ateş açmaktan ilerisine gidemiyor.

Postal 4: No Regerts oyunundaki durum böyle olunca, hikayenin yanında oynanış da hiçbir şey sunmuyor. Böylece de oyunu oynamak için hiçbir sebebiniz kalmıyor efendim. Eğer bu video oyunu, tam olarak bu şekilde, 2000 ile 2005 seneleri arasında piyasaya sürülseydi, belki ortalama üstü bir yapıt olarak görünebilirdi ama 2022 senesindeyiz ve oyun, bu haliyle tarif edilemez bir rezalet sunuyor. Aslında inceleme yazımı bu noktada bitirip, oyuna 0 veya 1 verip, hayatıma devam etmek istiyorum ama gelenektir, diğer tüm inceleme yazılarımda, oyunların sunumlarını da incelediğim için bu oyun için de aynısını yapmak istiyorum.

Postal 4: No Regerts

Genel anlamda 2022 senesine yakışmayan bir video oyunu

Postal 4: No Regerts oyununun hikayesi ve oynanışı, 2000’li seneleri hatırlatıyor ve sunum tarafında da pek bir farklılık yok. Oyun, görsel olarak günümüz seviyesinden çok uzak. Tabii ki görsel kalite bir oyunu kaliteli veya kalitesiz yapmaz, asıl önemli olan sanat tasarımıdır ve bu oyundaki sanat tasarımı da içerisinde herhangi bir yaratıcılık bulundurmayan, inanılmaz vasat bir yapıda sunuluyor. Yani, çevre detayları oldukça vasat duruyor, karakter ve düşman tasarımlarında pek bir ilgi çekicilik yok. Bunların üzerine gelen görsel efektler de oyunun sunumunu yukarı değil de aşağıya çekiyor efendim.

Konu, Postal 4: No Regerts oyununun performansı olduğu zaman da pek ilgi çekici bir sonuç çıkmıyor. FPS açısından baktığınız zaman oyunda bolca optimizasyon problemi bulunuyor ve bir türlü stabil sonuçlar elde edemiyorsunuz. FPS haricinde, oyunda bolca kasma problemi ve ekran kırılmaları da yaşanabiliyor. Tüm bunların üzerine, çökme hatalarını ve oyun içi hataları eklediğiniz zaman performansı berbat olan bir video oyunu ile tanışmış oluyorsunuz. Bu problemler o kadar büyüyor ki bazen oyunu yeniden başlatmanız gerekiyor. Bazen, ne yaparsanız yapın, geriye alamayacağınız problemler de yaşayabiliyorsunuz.

Sesler ve müzikler de tahmin edebileceğiniz üzere hiç başarılı değil. Oyundaki seslendirmeler kesinlikle vasat ve çoğu zaman da vasatın altına düşülüyor. Müzikler de pek bir anlam taşımıyor. Görsellik, performans, sesler ve müzikler genel anlamda başarısız olduğu için Postal 4: No Regerts oyununun sunumu da rezaletten ötesine gidemiyor. Yani, hikaye ve oynanışta olduğu gibi sunum tarafında da övülebilecek hiçbir şey yok. Açıkçası bu oyunu kimlerin, neden oynamak isteyeceğini çok merak ediyorum. Tabii yine de Steam üzerindeki incelemeler, bu düşüncelerime pek katılmıyor gibi görünüyor.

Postal 4: No Regerts, benim bu sene oynadığım en kötü video oyunuydu. Oyunun geneli rezalet bir yapıda ve, “Ha ha, küvetin içine işedim.” tarzındaki komedi size hitap etmiyorsa, bu oyundan uzak durmanız, en iyisi olacaktır. O tipteki esprileri seviyorsanız, oyunu oynayabilirsiniz diyeceğim ama bir insan da neden öyle şeylere güler, bilemiyorum. Bu sebepten ötürü de bahsetmiş olduğum bu yapıtı herhangi bir insan evladına önermiyorum. Oyun, Steam üzerinde 61 TL olarak görünüyor. Gidin, o parayla kendinize bir yemek sipariş edin, Xbox Game Pass gibi sistemlere birkaç aylığına abone olun, herhangi bir şey yapın.

Postal 4: No Regerts
Postal 4: No Regerts
Olumlu
"Ha ha, küvetin içine işedim."
Olumsuz
2000'li senelerin başlarından kalan tatsız espriler.
2000'li senelerin başlarından kalan vasat bir oynanış.
Hiçbir anlam taşımayan, gereksiz bir hikaye.
Bolca performans sorunu ve oyun içi hata.
1