Sitemiz henüz genç sayılabilecek bir yaşta olduğundan ötürü, daha önce çıkışını gerçekleştiren pek çok yapımın incelemesi yazamadık. Tabii ki geçmişteki her oyunu incelememiz mümkün değil fakat yeni içeriklerle desteklenen ve hayran kitleleriyle oynanışına devam eden bazı oyunları göz ardı etmek istemiyoruz. Bu oyunlardan bir tanesi de PlayerUnknown’s Battlegrounds; namı değer PUBG.
PUBG, saf ve gerçekçi Battle Royale deneyimi için ilk adresimiz
İncelemesini gerçekleştirdiğim yapımın belki de en önemli özelliği, Battle Royale oyunlarının atası sayılabilmesi ve bu türün en saf özelliklerini beraberinde barındırmasıdır muhtemelen. Havadan atılan yaklaşık yüz kişinin kıyasıya mücadelesini temel alan PlayerUnknown’s Battlegrounds oyununu hiç oynamayanlar için izninizle neyin ne olduğunu bir müddet anlatmak istiyorum.
Bu oyunu uzun süre oynamamış olan okurlarımız da son içeriklerin neler olduğunu bu anlatımla öğrenebilirler. Mesela, bu yapımın ilk zamanlarındaki gibi tek bir harita üzerinde oynamak zorunda değiliz artık. Ayrıca, farklı ilerleyiş sistemleri de bulunuyor. Tüm bu yenilikleri de oyunun son halini anlatacağım alt satırlar vasıtasıyla öğrenebileceğinizi düşünüyorum.
Öncelikle, PlayerUnknown’s Battlegrounds bir Battle Royale oyunudur. Bu oyunlarında, tekli ya da takım olarak genişçe bir alanın üzerine iniş yaparız. Silahsız olarak indiğimiz geniş haritanın pek çok noktasında çeşitli eşyalar yer alır. Amacımız bu eşyalar arasından en iyilerini toplamak ve tüm oyuncular arasında hayatta kalan son kişi olmaktır; 100 kişiden hayatta kalan son kişi olursak, kazanırız..
Oldukça geniş olan bu haritadaki oyuncuların birbirlerinden saatlerce saklanmamaları için de bir alan daraltma sistemi kullanılır. Bazı Battle Royale oyunlarında farklılıklar olabilir ama incelemekte olduğum oyunda daralan alan daireseldir ve belirli zaman aralıklarında daralma sürecine geçer. Alanın dışında kalan oyuncuların canları süratle biterek oyun dışı kalırlar.
En iyi teçhizata ulaşmak için tilki gibi kurnaz olmak gerekiyor
PlayerUnknown’s Battlegrounds gibi tüm Battle Royale oyunlarında sistem oldukça basittir fakat atılacak her adımı düşünmek gerekir. Battle Royale oynayan oyuncular, bir aksiyon oyununda olduğu gibi oyuncular gözünü kapatıp düşmana doğru bilinçsizce saldıramazlar. Öncelikle yeterli donanıma sahip olmamız gerekir. PUBG oyununda da eğer kalabalık bir noktaya düşerek hızlı bir biçimde ölmediyseniz; etrafta arayışa geçerek hem silahlar, hem de çeşitli zırhları bulmak üzere hareket etmelisiniz.
Oyundaki silahlar, harita üzerindeki çeşitli noktalara yayılmış bir biçimde bulunurlar. Bu noktalar, PUBG oyunu için genellikle evlerin ve kapalı alanların içerileridir. Bu oyunun son halinde, eğer biri sizden önce girmemişse içine gireceğiniz çoğu evde çeşitli eşyalar bulabileceksiniz. Bu arada, bulunan silahlar tek başlarına bir anlam ifade etmezler. Silahlara uygun kurşunları da bulup, aynı anda şarjörünüzü doldurmanız gerekir çünkü silahlar alındığı anda kullanıma hazır değildirler.
Silahlar ve kurşunlarıyla birlikte, alanda bulabileceğiniz pek çok farklı eşya çeşidinin olduğunu söylemek istiyorum. PlayerUnknown’s Battlegrounds oyununda, silahın kullanım özelliklerini arttıran dürbün, susturucu gibi çeşitli parçalarını rastlantısal olarak bulabilirsiniz. Ayrıca, taşıma çantaları, zırh unsurları ve can doldurma eşyaları gibi çeşitli nesneler, oyun alanında yer alırlar. İşin önemli tarafı, bu eşyaların arasından en önemlilerini kısa sürede edinerek çemberin içerisinde kalan bir bölgeye geçmektir.
Bu arada, zamanla daralan çember de rastlantısal farklı bölgeleri hedefler. Bir başka deyişle her farklı müsabakada, çemberin farklı noktalara doğru daraldığını görürsünüz. Kendi özgür iradenize göre PUBG oynarken, gizlilik ya da saldırganlık gibi stratejileri benimsemekte özgürsünüz. Tabii bulacağınız silahın türüne göre stratejinizi değiştirebileceğiniz gerçeğini atlamayayım. Örneğin bir keskin nişancı tüfeğine sahipseniz, düşmanın yakınlarında dolaşmanız yerine, uzaktaki noktalara saklanmanız mantıklı olabilir.
PUBG ile hangi seçeneklerde müsabakalara katılıyoruz?
Battle Royale deneyiminin temellerini sizlere aktardıktan sonra, henüz hiç Battle Royale oyunu oynamamış okurlarımız bazı sorular yöneltebilirler. Bu sorular arasında, çevrim içi yapıdaki bu oyunda kaç kişilik takımlar halinde savaştığımız sorulabilir. Çevrim içi mücadele denildiğinde akıllara Call of Duty, Battlefield veya Overwatch gibi farklı temaları barındıran yapımların gelmesini eleştiremeyiz.
Hal böyle olunca; hem konuyu hiç bilmeyenler, hem de oyunun son halinde nasıl bir yapının sunulduğunu merak edenler için PUBG oyunundaki oynanış seçeneklerinde kısaca bahsetmenin yararlı olacağını düşünüyorum. Oyunun temelinde 100 kişiden herkesin kendi hesabına çarpıştığı bir yapı yer alıyordu. Bu yapı artık iki kişilik ve dört kişilik takımlar halinde yeni biçimlerde de sunuluyor.
Bu arada, bahsettiğim türleri açık beta olarak görebiliyorsunuz ama henüz deneme aşamasında olan bazı çevrim içi çok oyunculu oyun modunu deneyimleyebiliyorsunuz. Temelde, oyun çeşidi açısından Battle Royale tabanlı 4 farklı seçeneğimiz var PlayerUnknown’s Battlegrounds oyununda. Bunlar; Solo, Duo, Squad ve 1-Kişilik-Squad şeklinde sıralanmış vaziyetteler.
1-Kişilik-Squad modundaysa oyuna tek başınıza girersiniz; diğer oyuncular 2,3 yada 4 kişilik takımlar halinde oyun haritası içerisinde yer alabilirler. Farklı dönemlerde ve etkinlikler kapsamında, PUBG oyununda geçici süreli oyun modları açılabilir. Oyunu canlı tutmak ve aynı şeyleri yapmaktan sıkılan oyunculara yeni seçenekler sunmak amacıyla ara ara oyuna eklenen farklı oyun modlarını görebilirsiniz.
Bir tek haritaya bağlı kalmayan Battle Royale oyununu alkışlıyoruz
İncelemesini gerçekleştirdiğim PlayerUnknown’s Battlegrounds oyununun Battle Royale oyunlarının bir çeşit atası olduğunu söyleyebilirim. Bu yapımın çıkışının ardından farklı Battle Royale oyunları furyasının yaşandığını pek çok okuyucumuz biliyordur. PUBG ile bire bir aynı oyunu çıkarmamak adına, diğer yapımlarda farklı mekanikler yer alır ve genelde bu yapımlarda bir tek harita bulunur.
Kendisinden sonra çıkan çoğu rakibinin aksine, PlayerUnknown’s Battlegrounds oyununda oynanabilir 4 tane harita mevcuttur. Bu haritaların isimlerinin; Erangel, Miramar, Sanhok ve Vikendi olduklarını belirteyim. Her biri kendine özgü coğrafi yapı barındıran bu haritalardan hangisinde mücadele etmek istediğinizi, müsabakalara girmeden önce seçebilirsiniz.
Bu arada, PUBG oyununun en ilgi çekici taraflarından bir tanesinin, günümüzdeki pek çok video oyunda olduğu gibi görsel açıdan yapılabilen özelleştirmeler olduğunu söylemeden geçmeyeyim. Bir karakterin cinsiyetini, yüzünü, saçlarını ve yüzündeki etkileri seçebiliyoruz. Ayrıca, karakterlerin yaptığı eğlenceli hareketleri de atayabilme imkanına bu oyunda sahibiz.
Bu oyundaki özelleştir bölümüne girerek karakterimizle ilgili çeşitli oynamaları yapabiliriz. Üst kısımda söylediklerimle birlikte karakterin giyimine kalıcı olarak etkide bulunabiliyoruz. Kalıcı giysi seçenekleri dolap isimli kısımda yer alıyor. Bu kısmın içerisine girerek; kafa, gözlükler ve maskeler, gövde, dış, bacak, ayak, eller ve kemerler gibi kısımlarda özelleştirmeler yapabiliyoruz.
Grafikler ve performans ne kadar düzelebildi?
Konu PUBG olduğunda, yapılan en büyük eleştiriler oyunun grafikleri ve performansına dair oluyordu. Açıkçası bu yapımın son haline baktığımda grafikler adına büyük eleştiriler yapamıyorum. Mükemmel görseller çıkmıyor karşımıza, öyle akılda kalıcı bir etki de bırakmıyor ama ortalamanın üzerinde bir grafik kalitesiyle karşılaştığımı belirtebilirim. Oyun, pek çok yerde de 60 FPS idi.
Tüm bunlarla birlikte, bu yapıma giriş yaptığınızdan itibaren hayattan bezdiren bekleme süreleriyle karşılaşmaya hazır olmanızı öneriyorum. Oyunun açılışı gerçekten oldukça uzun sürüyor. Müsabakalara girmek keza öyle. Bir maça girmeyi beklerken bazen tek bir resme dakikalarca bakmak durumunda kaldım. Bir kere de internet hızından kaynaklanacağını tahmin ettiğim şekilde fazla uzun süre bekledim.
Takım arkadaşlarım çoktan aşağıya atlamışlardı ve harita bitmek üzereyken oyun otomatik olarak beni de aşağıya fırlattı ama bu durumdan benim haberim yoktu. Haliyle, takım halinde oynanacak bir maçı tek başıma oynamak zorunda kaldım. Oyunun belirli bölgelerinde oldukça fazla beklenildiğini belirteyim. Unutmadan, grafiklerin kalitesi için büyük bir eleştiri yapamıyorum.
Müsabakaların başlarında yere doğru düşmeye başlamamızdan itibaren kaplamalardaki sıkıntılar gün yüzüne çıkıyor. Yere yaklaştıkça oluşan ağaçları, evleri görüyoruz ki bu durum öyle kısa sürede düzelmiyor. Oyundaki her bir noktanın bile şüphe uyandırdığını göz önüne alırsak, kaplamalardaki sıkıntılar oyunun işleyişini ve atmosferini olumsuz yönde etkiliyor.
PUBG, popülerliğini uzun süre koruyabilecek mi?
Bu yazının en başında söylediğim gibi karşımızda yeni bir oyun olmamasına karşın güncelliğini koruyan bir yapım duruyor. Battle Royale türünü video oyunu dünyasına kazandıran bu yapım için en saf ve gerçekçi Battle Royale oyunu tanımlamasını rahatlıkla yapabiliyorum. Kendisinden sonra çıkan oyunların bir farklılık gösterme çabasına girişmeleri, PUBG oyununun gerçekçilik anlamındaki yerini sağlamlaştıran etkenlerden olmuştu ve bu durum böyle devam ediyor.
Oyunun uzun süre erken erişim sürecinde kaldığını ve sonrasında gelen sayısız güncellemeyle bu günlere ulaştığını söylemeliyim. İlk haline göre çok daha sorunsuz olan bu yapımın hala yükleme konusunda sıkıntıları mevcut. Sisteminiz ne kadar iyi olursa olsun, mevcut sorunlardan nasibinizi ne yazık ki alabiliyorsunuz. Beklemek sizi fazla etkilemiyorsa bu sorunları göz ardı edebilirsiniz. Bununla birlikte kaplamaların ve bazı birimlerin geç yüklenmesi zaman zaman büyük sıkıntılarla sonuçlanabilir.
Öte yandan, PlayerUnknown’s Battlegrounds oyununun diğer pek çok Battle Royale oyununun aksine tek bir haritayla sınırlı kalmadığını yeniden belirteyim. Fazla sayıda haritayla farklı deneyimler kazanırken oyundan sıkılma süreci artıyor. Bir de gelen yeni sezonlar ve etkinliklerle birlikte oyunun sıkıcı olmasının önüne geçilebiliyor. Kısaca PUBG, kendine özgü tarzını ve ilk olma özelliğini oyunun farklı alanlarında göstermeye devam ediyor.
Özelleştirme seçenekleri açısından da gerçekçiliği temel alan yapısının barındığını bir kez daha belirteyim. Hiç de az olmayan özelleştirme unsurları pek çok oyuncuyu memnun edecektir. Bununla birlikte ana oyunun ücretli olması ve mikro ödemeler sayesinde oyunda ilerleme sağlanabilmesi gibi kısımların da her oyuncunun hoşuna gitmeyeceğini ifade ederek sözlerimi sonlandırayım.