Cadılar bayramı geldi ve ne yazık ki geçti. Yine de geride bıraktığımız bu dönemi kutlamak adına PC, PlayStation 4, Xbox One veya Nintendo Switch üzerinde oynayabileceğiniz yeni bir oyun arıyor olabilirsiniz. İşte tam da bu noktada karşımıza Pumpkin Jack çıkıyor. Bu oyunda cadılar bayramı teması olduğu için de oyunumuzun kahramanı iyi birisi değil; tam tersine oyun boyunca iyilerin kaybetmesi için uğraşıyoruz ve kötü bir karakterin kontrolünü ele alıyoruz. Karakterimiz ise oyuna adını da vermiş olan Balkabağı Lordu Jack. Şimdi, dilerseniz kendisinin maceralarına bir göz atalım.
Pumpkin Jack oyunundaki maceramız Bunaltı Krallığı içerisinde geçiyor. Bu macerada benliklerini yitirmiş olan varlıkları öldürüyoruz ve bir şekilde dünyaya daha da fazla kötülük yaymaya çalışıyoruz. Ayrıca bu maceramız boyunca yalnız da olmuyoruz; bir baykuş ve karga bizlere bu kötülük temelli yolculuğumuzda yoldaşlık ediyor. Yalnız, bu macerada her şey düşmanları öldürmekten ve krallığa kötülük yaymaktan oluşmuyor. Oyunun temelinde aksiyon, macera ve platform ögeleri yer alıyor. Yani, oyunda aslında platform yeteneklerinizi gösterebileceğiniz anlar da yer alıyor.
Platformlar ile birlikte oyuna bulmaca da entegre ediliyor. Yansımalara, dengelemeye ve genel anlamda beyin gücümüzü kullanmaya bizi iten bulmacalar bu oyunda bulunuyor ve ben açıkçası kendisini pek gerekli bulmuyorum. Yani, oyunda halihazırda üç temel tür bulunuyor ve bunların yanında bir de bulmaca görmek, pek etkileyici olmuyor. Özellikle de aksiyon ve macera temelli bir deneyim istiyorsanız, bulmaca bu deneyimi ciddi anlamda baltalıyor ki zaten Pumpkin Jack oyununun görüntülerine baktığınız zaman da kendisinin net bir aksiyon oyunu olduğunu düşünmeniz doğaldır.
Bulmaca tarafında pek bir iş yok. Platform ögeleri de üç boyutlu bir dünyada olduğumuz için zaman zaman zevkli olabiliyor; eğer iki boyutlu olsaydı muhtemelen kendi adıma daha sıkıcı bir deneyim olabilirdi. Macera tarafı ise kesinlikle ortalama altı; eğlenceli bir hikaye, güzel bir şekilde anlatılıyor. Karakterler de bence akılda kalıcı; eğlenceli diyaloglar da oyunda yer alıyor. Aksiyon ise Pumpkin Jack oyununda aslında çok klasik bir şekilde karşımıza çıkıyor ama yine de oyunun eğlencesinin temelini oluşturuyor. Peki, bu video oyununda nasıl bir aksiyon sunuluyor?

Pumpkin Jack sayesinde kötülük aksiyonuna doyuyor muyuz?
Pumpkin Jack, aslında temelinde iki farklı oyuna çok benziyor. Bu oyunlar ise hem oynanışı, hem de görselliği açısından MediEvil. İkinci oyun ise genel anlamdaki komik yapısı ile Fable. Bölümlerden oluşan bu video oyunu, 5-6 saatte bitirilebiliyor ve her bölümde birbirinden farklı deneyimler çıkıyor. Zaten bu sırada da oyun en fazla MediEvil yapıtına benziyor. Bu benzerlik, bölüm tasarımlarından tutun da oyunun tonuna kadar yayılıyor. Yalnız, bunu kötü bir yorum olarak algılamayın; oynamış olduğum bu oyun olumlu bir açıdan MediEvil ile benzerlik gösteriyordu ve beni memnun etti.
Her bölümde yeni bir silah kazanabildiğimiz Pumpkin Jack oyununda Fable ile bir benzerlik de bulunuyor. Bu da daha önce de dediğim gibi hem oyunun dilinde, hem de platform mantığında yer alıyor. Aslında bu oyunun bölümden bölüme değişiklik göstermesi; her bölümde yeni silahların ve kısmen yeni mekaniklerin tanıtılması da oyunun genelinin akmasını sağlıyor. Hadi bir sonraki bölümü de göreyim derken, bir bakmışınız tek oturuşta oyunu bitirmişiniz. Ben tabii ki tek oturuşta bitirmedim; aynı gün içinde oynamak istediğim bazı diğer oyunlar da vardı ama mümkün tek seferde de bu oyunu bitirmek.
Pumpkin Jack, platform tarafında oldukça zor bir deneyim sunuyor da. Yani, oyunun ilk bölümleri çok kolay başlıyor ve platformlardan kolaylıkla geçebileceğinizi düşünüyorsunuz ama bir anda zamanlama ciddi anlamda önemli oluyor ve her zaman da o en iyi zamanı tutturamıyorsunuz. Yalnız, bu da benim gözümde çok bir problem değil; platform oyunlarının böyle olması gerekmez mi? Eğlence aradığınız zaman da işin içine aksiyon giriyor ve aksiyon da yine her bölümün sonunda elde edebileceğiniz silahlar ve/veya yetenekler ile oynanışınızı zenginleştirebiliyorsunuz.
Pumpkin Jack oyununun bence en çok parladığı alan da zaten aksiyon kısmı. İlk bölümler belki sizin için çok sıkıcı geçebilir ama üçüncü bölümden itibaren oyun ciddi anlamda açılıyor ve her bölümün sonunda elde ettiğiniz yenilikler, oynanışı kompleks ve zengin bir hale getiriyor. Ayrıca tüm bu kompleks ve zenginliği, her bölüm sonu karşılaşmasında kullanabiliyorsunuz ve gerçekten bölümleri bitirdiğinize değer sistemlerle karşılaşıyorsunuz. Yalnız, bu noktada bölümlerin çok uzun olduğunu söylemeden de geçmek istemiyorum; uzunluk benim çoğu zaman canımı sıktı ve bunalttı.

Bu oyunun sunumunda herhangi bir problem var mı?
Sıra geldi Pumpkin Jack oyununun sunumuna; yani görselliğine, performansına, seslerine ve müziklerine. Öncelikle, bu oyunun görselliği benim çok hoşuma gitti. Aslında inceleme yazım boyunca eklediğim birkaç görselden de görebileceğiniz üzere oyun oldukça renkli ve çizgi film tarzındaki bir görselliği kullanıyor. Bu noktada kaliteli bir görsellik sunulurken, sanat tasarımı da beni etkiliyor. Aslında bazı düşmanların tasarımları da güzel ama hem görsel açıdan, hem de oynanış açısından pek çeşitli düşman tipleri bulunmuyor. Oynanış değil de en azından görsel olarak bazı farklı düşmanlar eklenebilirdi oyuna.
Görsel kalite ve sanat tasarımının yanında performans da gayet başarılı. Zaten bu oyunu konsollarda oynuyorsanız pek bir problem yaşamazsınız ama PC tarafında da donanımınız gereksinimleri karşılıyorsa, dert çekeceğinizi sanmıyorum. Ben de bu oyunu kendi bilgisayarımda denedim ve optimizasyon tarafında pek bir sıkıntı görmedim. Ses ve müzik tarafında ise bahsedebileceğim pek özel bir şey yok. Sesler de, alakalı efektler de, müzikler de gayet ortalama seviyedeydi. Kendisini ön plana atan pek bir şey yoktu bu oyunun duyabildiğimiz kısımlarında efendim.
Durum şudur ki Pumpkin Jack, cadılar bayramı teması altında oynanabilecek çok eğlenceli bir oyun. Öncelikle, bu oyunun bölümlerindeki farklılıklar çok başarılı. Ayrıca her bölümde oyuncuların karşısına yeni içerikler çıkması, yeni mekaniklerin tanıtılması da oyuna bence çok taze ve canlı bir hava kattı her bölümün başında ve sonunda. Çeşitlilik konusunda can sıkıcı olan en önemli şey ise düşman tipleriydi. Hem görsel olarak, hem de oynanış hissi olarak birbirine çok benzeyen, hatta birebir aynısı olan çok fazla düşman bulunuyordu. Bu noktada tasarımın üzerine gidilmeliydi.
Pumpkin Jack oyununun benim gözümdeki en büyük problemi ise bölümlerin ciddi anlamda uzun olması. Bir de sizi zorlayan platform ve bulmaca ögeleri ile karşı karşıya kaldığınız zaman bölümler 1 saate kadar uzuyor ve çok can sıkıcı oluyor. Yani, her bölümde çeşitlilik çok fazla ama her bölümün uzun sürmesi de aslında o çeşitlilik hissini biraz uzaklaştırıyor. Eğer bölümler 1 saate kadar uzamasaydı, belki ortadan ikiye bölünseydi veya bölüm sonu karşılaşmaları harici bir şekilde sunulsaydı, oyun daha zevkli olabilirdi, daha akıcı bir şekilde oynanabilirdi diye düşünüyorum.