Redbeet Interactive ve Axolot Games, 2018 senesinde Steam üzerinde oldukça ilgi çeken Raft oyunu ile karşımıza çıktı. Seneler boyunca bu oyun Erken Erişim etiketi altında güncellendi, 2022 yılında PC için tam sürümü çıktı ve 2024 yılında da konsollara geldi. Oyun, bu süre boyunca her platformda pozitif ilgi topladı ve ufak ufak kendisine ait bir tür bile oldu; kopya oyunlar ve hatta Roblox ve Fortnite gibi oyunlarda da özel modları yapıldı. Şimdi de sıra kendisini incelemeye geldi.
Eğer bilmiyorsanız, Raft, tek başınıza veya arkadaşlarınızla birlikte, okyanusta hayatta kalmaya çalıştığınız bir oyun. Ayaklarınızın altında sadece ufak bir tahta parçası var ve etraftan materyaller toplayarak o tahta parçasını büyütüp, yüzen bir ev haline getiriyorsunuz. Tahmin edebileceğiniz üzere oyunda birçok hayatta kalma mekaniği mevcut ve tehlike olarak da köpek balıkları kendilerinden sıkça bahsettiriyor. Ayrıca, oyunda zayıf da olsa bir hikaye bile var.
Raft içerisinde hayatta kalan insanlığı bulmaya çalışıyorsunuz ve bu sürede birbirinden farklı adalar ve hatta okyanusun dibinde keşfetmeniz gereken yapılar buluyorsunuz. Silahlar ve evler yapıyorsunuz, bunları geliştirmek için yeni şeyler araştırıyorsunuz ve ileriye gitmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Oyun aslında oldukça basit bir konsepte ve oynanışa sahip. Zaten başarının sırrı da buradan geliyor. İşler karışık hale gelmeden önce her şeyi öğreniyorsunuz.
Raft, kum havuzu tarzında bir hayatta kalma ve üs kurma oyunu. Çeşitli adaları keşfederek, bir teknoloji ağacında ilerlemeniz gerekiyor. Temel oynanış döngüsü gayet tanıdık ama göze çarpan unsur, tüm üssünüzün mobil olması. Su basmış bir dünyada sürekli sürükleniyorsunuz. Oyunda ilerledikçe daha gelişmiş makineler inşa edebilir ve üsleri güçlendirebiliyoruz. Yani, mütevazı bir sal olarak başlayan şey, sonunda sağlam, neredeyse kendi kendine yeten bir kaleye dönüşüyor.

Raft, aslında farklı ilerleme seviyeleri olarak hizmet veren altı adadan oluşuyor. Her adayı keşfetmek gayet keyifli ve yeni mekanikler sunan yeni planlar ortaya çıkartıyor. Zindanlar, titizlikle tasarlanmış ve büyük ölçüde el yapımı hissi vererek keşfetmenin ilgi çekici kalmasını sağlıyor. Bölüm sonu canavarı dövüşleri, sadece bu tür karşılaşmalara adanmış oyunlardaki kadar gösterişli olmasa da yine de heyecan verici ve diğer hayatta kalma oyunlarının standartlarıyla uyumlu.
Süreç, yeni oyun unsurları sunacak şekilde geliştiğinde Raft içerisinde aslında kaynak için grind yapmak keyifli olabilir. Örneğin, otomasyon türünün oyunlarında oyuncular farklı aşamalarda kaynak toplamayı otomatikleştirmek için farklı sistemler tasarlar. Bu tür bir grind mantığı, tekrara düşmekten kaçınırsa kabul edilebilir hale gelir. İncelemekte olduğum oyun da bence bunu en iyi şekilde yapıyor. Uzun vadede can sıkıcı bir hale dönüşmüyor.
Tekrarlayan grind elementleri gerektiren oyunlar, oyuncuları sadece ilerlemek için aynı içeriği tekrar oynamaya zorlayarak oyun süresini yapay olarak uzatır. Bu yaklaşım çok tüketici karşıtı bir adımdır ve oyuncuların zamanını boşa harcar. Raft içerisinde, birçok tohum yenilenemez halde sunuluyor. Yani, oyuncular bunları sürekli olarak bitkilerden ve çalılardan toplamak zorunda kalıyor. Tohumları yenilenemez hale getirerek, geliştiriciler yalnızca ortalama oyun süresi istatistiklerini artırmak için sıkıcı görevler sunuyor gibi hissettiriyor. Bu tekrarlayan eziyet, deneyimi önemli ölçüde engelliyor.
Yine de Raft, mobil bir üs içeren tatmin edici bir hayatta kalma üssü kurma oyunudur. Hikaye adaları bağımsız standartlara göre son derece iyi hazırlanmış ve teknoloji ağacı ilerlemesi, parkur, zindan keşifleri ve savaş hem sezgisel hem de eğlenceli. Bununla birlikte, oyuncu ilerlemesi için gerekli olan tekrarlayan eziyet, göz ardı edilmesi zor olan önemli bir dezavantajdır. Yine de arkadaşlarla birlikte bu oyunu oynarken bahsi geçen grind göz ardı edilebilir.

Grind anları Raft oyununun tek olumsuz noktası değil ne yazık ki. Bu oyuna saatlerinizi harcadıktan sonra elde edeceğiniz final bölümü de başarısız. Oyunun genelinde animasyonlar kötüyken, finalde her şey daha da kötü bir hal alıyor; sunum elementleri konsept tasarım seviyesine iniyor ve tatmin edici hikaye anları yaşanmıyor. Hayal kırıklığı yaratıyor.
Raft tabii ki bir bağımsız oyun ve bütçesi de zaman içinde yükselmedi. Bu yüzden oyunun sunum elementleri de zayıf. Mesela, görsellikte bahsedebilecek pek de bir şey yok. Oyun kesinlikle kötü görünmüyor ama aynı zamanda bizlere bahsetmeye değer bir şey de vermiyor. Aynı şeyi oyundaki sesler ve müzikler için de rahatlıkla söyleyebilirim.
En azından oyun teknik açıdan problemsiz. Oyunun optimizasyonu gayet yerinde ve sistem gereksinimlerini karşıladığınız taktirde gayet stabil bir şekilde çalışıyor. Oyun içerisinde ayrıca çok da fazla hata bulunmuyor. Bulunan hatalar da genellikle rahatsız edici değil de komik tarafa düşüyor. Bu yüzden oyun deneyimini çok da baltalamıyor.
Raft oyununu bu inceleme için bitirdim. Oyunun inşa ve hayatta kalma unsurları, temel oyun döngüsüyle daha yakından entegre edilebilecek bazen sıkıcı hikayeyi gölgede bıraktı. Güzel salımı inşa etmek, fırtına ve yıldız ışığında yelken açmak eğlenceliydi. Eminim bu beni gelecekte bu oyuna tekrar geri getirecek. Eğer bu türü seviyorsanız kesinlikle deneyimlemeye değer. Yeni fethedilmiş bir adanın zirvesinden, denizin çöplerinden bir araya getirdiğiniz yüzen dünyanıza bakmak gibisi yok…